Kayıtlar

HADÎKA ...Dereceler Hakkında

  Cehennemi ruhuna bir mesken kılma, imkânsızı da düşüncelerine yurt edinme.   Ne budalalık ve saçmalıklar mahallesinde, ne de boş hayaller evinin kapısında dolaşma. Kıyısı olmayan bu denizde ellerinizi ayaklarınızı kurbağa gibi vurun ki kurtulabilesiniz. Çünkü o sonsuzluk yurdu senin içindir ve bu ölümlülerin yurdu senin yerin değil; bugünü terk et ve yarın için hayatından vazgeç. Bu dünyadaki çirkinlikler ve hepsi, sol ve sağ, hepsi Âdem'in kötü varisi (oğulları) yüzündendir. - Yüksek yüzeyi aşındırmanın birçok derecesi vardır, o halde bir derece ile nasıl yetinebilirsiniz? Ulu dergâha çıkmanın dereceleri/basamakları çoktur, neden bir basamakla yetiniyorsun? /bir derece ile nasıl yetinebilirsin? Derecetü'l Ûlâ/En yüksekliğin birinci derecesi rüyadır, çünkü o, ilim efendisidir. Birinci derecede, akıl, ruh, suret/imge ve cevher/öz de toplarsın. Gerçeği bil ki, dünyada Âdem'in soyu için sonsuz göğe çıkmak için bilgelikten ve çalışmaktan daha iyi bir merdi

HADÎKA...Keyfiyeti Meçhul Akla Uygun İstiva Hakkında

  - Biri dedi ki: O bir adam gibi, diğeri de: Bir el gibi, dedi ve hepsi hadsiz/sınırsız konuşmada karıştılar. - Ve bir başkası da iki parmağıyla hareket eden ve aşağı inen dedi ve hulul yolunu tercih ettiler. Bir başkası "istivasını/yerleşmesini" takdir ederken, ilmiyle yayılması/arzıdır… Biri de cahilce dedi ki: O "arşına" oturdu diyerek, cahillikten kendi boynuna bir çıngırak bağladı. Biri yüz dedi, diğeri iki ayak dedi ve kimse ki onlara: Bu gidiş/bu nasıl söz?' demedi. Bütün bu konuşmalardan münakaşa çıkar ve kör adamlar ve fil olayında ne olduğu ortaya çıkar. . “Ne” ve “nasıl”dan muaf olanın Allah celle celâlühüyü –anlatmak yüzünden- peygamberlerin ciğerlerine kan yürüdü. Onlar bu konuşmalarla   akıllarının izini sürmüşler ve bütün alimler ilimlerini kat kat katmışlardır. (Sözü büyütmüşlerdir) - Ve herkes acizliğini kabul etti. Cahillikte ısrar edenin vay haline. De ki, bu müteşabih/ alegoriktir deyin; ancak onunla bağlantı kurmayın [

HADÎKA...Körler Topluluğu Ve Filin Durumu Konusunda Temsil

  " Her kim bu dünyada (manen) kör ise ahirette de kördür " Körler Topluluğu Ve Filin Durumu Konusunda Temsil Gur diyarında, bütün insanların kör olduğu büyük bir şehir vardı. Bir kral oradan geçti, ordusunu getirdi ve otağını ovada kurdu. Görkemine hizmet edecek ve korku uyandıracak ve savaşta saldıracak büyük ve muhteşem bir fili vardı.   İnsanlar arasında bu canavar fili görmek için bir istek doğdu ve aptallar gibi bir dizi kör onu ziyaret etti, herkes onun şeklini ve şeklini bulmak için aceleyle koştu. Geldiler ve gözlerini göremedikleri için elleriyle onu yokladılar; Her biri bir azaya dokunarak bir kısım kavramı düşündü; Her biri imkânsız bir nesne kavramına sahipti ve hayalinin doğru olduğuna tamamen inanıyordu. Şehir halkının yanına döndüklerinde, diğerleri, beklenti içinde, o kadar sapık kötü niyetli ve aldatılmış bir şekilde etraflarına toplandılar; Filin görünüşünü ve şeklini sordular ve anlattıklarını dinlediler. Eli kulağına düşen bir diğeri o

HADÎKA .Huzur ve İhlas Hakkında

  O halde, arzu nesnesi hiçbir yerde bulunmadığına göre, O'na yürüyerek nasıl ulaşmayı umabilirsin? Ruhunun ve dualarının Allah'a varacağı yol, gönül aynasının cilasındadır. Kalp  aynası, küfür ve nifakla paslanır. Muhalefet, ağır ve yorucu emekle parlatılamaz. Aynanın parlatıcısı sizin sarsılmaz inancınızdır; (bu kesinlik) nedir? Bu, dininizin lekesiz saflığıdır. Kalbinde bir şüphe olmayana ayna ve suret aynı şey olarak görünmeyecektir; Suret olarak aynada olsan da, aynadaki sen değilsin, ayna olarak sen birsin.[Yani, aynada görünüyorsanız, aynadaki odur, siz değilsiniz.] -Çünkü ayna farklıysa sen de farklısın, o zaman ayna senin görüntünden habersizdir. Suretin aynası öznitelikten uzaktır, çünkü (aynanın) görüntü yeteneği nur iledir. Aynanın kendisinde   olan nur   güneşten başkası olmaz. [ayna, görüntüyü ışık aracılığıyla aldığından ve ışık güneşten ayrılmamalıdır] Burada bir kusur varsa aynada ve görüştedir. Bie kimse perdenin arkasında ebedî kalırsa, on