Print Friendly and PDF

Deccal ve Şeytanın Savaşı 5

 

TheProphecy: Forsaken/ Terkedilenler (2005)

75 dk

Yönetmen:JoelSoisson

Senaryo:GregoryWiden, John Sullivan, JoelSoisson

Ülke:ABD

Tür:Fantastik, Korku, Gerilim

Rating:4.6

Vizyon Tarihi:06 Eylül 2005 (ABD)

Dil:İngilizce, Romence

Müzik:JosephLoDuca

Çekim Yeri:Bucharest, Romanya

Oyuncular:    BorisPetroff,    Karl Wuhrer,    DariaCiobanu

Devam Filmleri

 

    1995 - Kehanet (27,773)6.5

    1998 - Tanrı'nın Ordusu 2 (6,774)5.8

    2000 - Tanrı'nın Ordusu 3 (4,777)5.6

    2005 - TheProphecy: Uprising

Özet

Beşli serinin dördüncü [2005 - TheProphecy: Uprising] filmin devamı olarak çekilmiş. Yazma Lexicon'un kıyamet hakkındaki son bölümünde Deccal'in adını son sayfasında açıklanacak olması yüzünden iki guruba ayrılmış melekler arasında Allison’un[Kari Wührer]son sayfadaki yazılacak ismi korumak için  mücadele etmesini konu almaktadır

Film Peder Konstantin, Tanrı'nın kehanetinin son kitabı ve kendini yazmaya devam eden Lexicon'ukilisesinin yer altı mezarlarında bulurken, kalp krizi geçirişini önceki filme kısa bir geri dönüşle açılır.

Maria adında genç bir kız, işlek caddede topunu kaybeder. Aniden, Lucifer ( John Light) ona görünür ve topu almasını ister. Kaza olur. Balkondan bakan Allison her şeye tanık olur ve küçük kızın yanına koşar. Kız Allison'a onun için bir mesajı olduğunu söyler - ama henüz ona veremez.
Bu arada Stark (TonyTodd
 ) Dylan (JasonScott Lee) Allison’u öldürmek için ikna eder.

Altyazı

Daha fazlasını anlat,anlat bana.

Bana dünyanın sonu nasıl olacak anlat.

Hayır,Olamaz.

Bu olamaz.

Oh!

- Peder Constantin?

Aman Allahım.

KEHANET : TERKEDİLENLER

Kutsal kitabın son bölümü, zuhurat olarak adlandırılır.

 Bildiğimiz kadarıyle, yaşamın sonunu bize haber veriyor.

 Eğer böyle olacaksa, kendimize sormak isteyebiliriz.

 Böyle güzel bir şey gerçekten olacak mı?

-Merhaba, Maria.

-Merhaba.

Çok güzelsin.

- Bunu tanıyor musun?

-Sanırım.

Tatlı bir melek olmaksonra benden bir mesaj almak ister miydin?

Olur.

Güzel.

Topunu unutma.

Aman Allahım.

Birisi ambulans çağırıyor.

Şimdi!

Beni duyabiliyor musun?

-Adın ne?

-Maria.

Biz sana yardım getirmeye gidiyoruz,Tamam mı,Maria?

- Sadece kımıldamadan uzan.

-Sana bir mesajım var,Allison.

- NeNedir?

-Sana hemen söyleyemem.

- Bunu gördün mü,Dylan?

Başlatılıyor.

- Henüz ilk hareketini yaptı.

Parmağını bile kaldırmadan,nasıl bir yaşam verdiğini görüyorsun,değil mi?

Bu bir yetenek.

Klasik Şeytan.

Bu tamamen ellerinizi temiz tutmanız hakkındadır.

Bu neden iyi bir uyum içinde olduğumuzun,cevabıdır,Dylan.

Dış görünüme dikkat etmeliyim.

Ve senin için ne kadar pisliğe bulaştığın,umurunda değil.

Bu kez yarı otomatik kullanıyoruz,değil mi?

Herhangi bir itiraz var mı?

Sen "o silahın sola çektiğini söyledin" zannettim.

- Iskalamayacağım,bana güven.

-Güzel.

Çünkü bu önemli birisi.

- Onların hepsi önemlidir,değil mi?

-Hayır.

Bu her zamankilerden daha önemli birisi.

Ve hatırla,Bu iş kafasına temiz bir atışla olmalı.

- Hepsinden sonra,o senin deneme tahtan değil.

-Olacak.

Onun sabah programını ezberledin.

6:45 de uyanır,6:50 de kahvesini koyar.

6:53 de duşunu alır.

Minik tuhaf ayak uçlarından yukarıya kadar,kendisini sabunlar,aslında,Çünkü,bunudüşündünde,birçok insan boynunun altından sabunlamaya başlar.

İşinden zevk alan bir adam.

Saat 7:10 da,kahve fincanı elinde,penceresinin yanında ayakta duruyor.

Sonra ekmek kırıntılarını güvercinlere saçıyor.

Ve ölmeyi asla haketmeyen küçük kızınardından ağlıyor.

Bir mermi.

Bir parça kendimize fazla güvenmiyor muyuz.

?

Sana söyledim.

Iskalamayacağım.

Hayır.

Hayır.

Böyle yapmayacaksın.

Onbir cinayet bir intihar ile noktalandı.

İnan bana,Dylan.

Kesinlikle gitmeyeceğin bir yerin,duraklamasız bir biletini saklıyorsun.

Bazı ipleri çekebilirim,Dylan.

Büyük bir zarardan kendini kurtar.

Tamamen senin yapman gereken son iş bu.

Ve bu iş bitecek.

Söz veriyorum.

Oh,Yani,bu kez gerçekten,gerçekten,söz veriyorum.

Güzel.

Benim yöntemimi kabul edeceğini anlamıştım.

Herzaman olduğu gibi.

Bu benim dediğim bir şey miydi?

Geri dön.

Geri dön.

Bir anlaşma yaptık.

Hatırladın mı?

Böyle.

Evet.

Bu daha iyi.

Kısa ve çabuk nefesler.

Aferin sana.

Şimdi ne söylüyorsam tamamen aynısınıyapacaksın,Dylan.

Nedenini biliyor musun?

Çünkü başındabulunduğun görev hakkında bilgiye sahipsin.

Ve bu hoş değil,değil mi?

Ben böyle düşünmedim.

Şimdi.

Haydi işine,tamam mıyız?

Biraz sonra sabunlanıyor olacak.

Daha iyi oldun mu?

Evet.

Pencereden uzaklaş.

Otur.

Oraya değil.

Şuraya.

Eller kucakta.

Her ne arıyorsan,bulamayacaksın,eğer ben ölürsem.

Cesetlerden bilgi almayı tercih eden,bir patron için çalışıyorum.

Onlar bu kadar çok yalan söylemezler.

Pekala.

Ne olacak,Allison.

Seni öldürmek için buradayım.

Bu kadar basit.

Ne sakladığını yada neden sakladığını bilmiyorum.

Asla yapamam.

Bu sadece bir iş,bir görev.

Anladın mı?

- Anladın mı?

!

-Evet.

Bir nedenden dolayıSenin farklı olduğunu hissediyorum.

Bu tamamen bir hata gibi.

Hatta önceden önemli değildi bile,fakat olmalı.

Nasılsa olacak.

Bu önemli.

Sonra ben niye olduğunu bilmiyorum.

Bu iş buraya varacak.

Bana söyle,yaşamak için neden bu kadar alçalıyorsun.

Bunu bilmem gerek hemen şimdi.

Sen kendin için yaşamımı sorgulamamı isteyemezsin.

Bu bir yaşam.

O yeterli olmalı.

Yeterli değil!

Anladın mı?

Yeterli değil.

Eğer sen bilmiyorsanDiğer tarafta beni neyin beklediğini.

Diğer tarafta.

Birşey emanet ediyorum.

Ne?

Bu bir sorumluluktur.

Sonra hepsini sana anlatabilirim.

Ayağa kalk.

-Nereye gidiyoruz?

-Sadece yürü.

- Seni kim kirladı?

-Kendisine Stark diyor.

Bana söylediği haricinde,bu onun gerçek ismi değil.

İnsan yada melek?

-İnsan yada melek?

-Bin.

- Kimin için çalışıyor?

-Emin değilim.

- Patronlarınız hiç seçici değil.

-İşi ben istemedim.

O nerede,Allison?

Hm?

- Çok geri zekalısın.

- Dışarı çık.

- Of!

Bunu üzerime atma şimdi,Çünkü sonunda vicdan sahibisin.

Düşmanlarımızla oynamak için zamanımız yok.

-Sadece bir kaç şeye ihtiyacım var.

-Burada ne yapıyorsun?

Seninle konuşuyorum.

Sen!

 Burada ne yapıyorsun?

Haa?

- Sarışın peruk,nerede o?

Sarışın peruk?

 Şimdi içeri giremezsin,eşyalarımı götüremezsin.

- Buradan cehennem ol git.

Şimdi!

- Da, da, da.

Şimdi!

Ben polisi aramadan önce.

Şimdi, Dylan!

Pekala,Bir dakika içerisinde dışarı çıkacağım.

En sonuncusu gibi görünüyor.

Biz ne yapıyoruz burada?

Çeneni kapatacak mısın?

- Ne yapıyorsun?

-Hala peruğun peşinde misin.

- Peruğun peşinde olmak.

Bu seni mutlu eder mi?

Mutlu musun?

Mutlu'nun onunla işi yoktur.

Bana güven.

Sonra yeni fahişen kim?

Alison, Gabrielle.

Gabrielle, Allison.

Merhaba.

Berbat görünüyorsun.

Gerçek bir büyücüsün.

Ne?

-Onlar sadece çingene.

-Hayır,değil.

- O zaman onlar kim?

- Thrones.

-Nasıl biliyorsun?

-Karnımdan.

Kaç!

- Hala silah taşıyorsun,değil mi?

-Eğer attığını vurmak konusunda şansım varsa,Saniyeler içerisinde üzerimizde bir düzenedenfazla olacaklar.

- Bir melek için öldürme vuruşu nedir?

-Üçüncü göz üzerinden doğru.

-Üçüncü göz mü?

-Birisini Allah'ı görmek için kullanıyorsun.

-O mu?

-Söyleyemem.

Buradan.

-Şimdi ne yapıyoruz?

-Değiştir.

-Önce biraz parfüm sık.

Ayakta durabileceğin kadar.

 Sonra bu hapların en az on tanesini al.

 - Neden?

 -Onlar koku ve tatla avlar.

 Haplar demirden.

 Onlar senin kanını tadıyla değişecek.

-Parfüm kesinlikle senin için değil.

Bunun kolaylıkla onları aldatacağınısanıyor musun?

Onlar için biz hepimiz maymunuz.

Biz tamamen benzeşiriz.

Thron'lardan ne haber?

Stark için mi çalışıyorlar?

Evet.

Sanırım semavi hiyerarşi üzerinebilgilerim körelmiş.

Sen Throne'lar ve güçlerine sahipsin.

Onlar cennetin homurtuları.

Kalın kafalı,tamamenespiriden ve özgür iradeden yoksun.

Büyük bir tehlike değil.

Eğer önceden gelişini görürsen.

Erdemleriniz ve hakimiyetinizyanyana gider.

 Melekler?

Hallmark belasının seni aldatmasına izin verme.

 Önce senin kalbini parçalayacaklar, sonra seni kutsayacaklar.

Şimdi meleklerin ve şeytanların.

 Onlar gerçek anlaşmadır.

 Doğrudan üstten emir almak isterler.

- Stark?

-Yüce Melek.

Her şekilde.

Kahretsin!

Pekala.

-Şimdi ne?

-Burası bizim ayrılacağımız yer.

-Ne yapacaksın?

-Orayı karıştırmayı deneyeceğim.

- Bir melek bulmayı deneyecek misin?

-Kutsal kitabınızı oku.

Jacop bir gece boyunca bir melekle güreşti.

- 20 saniye kadar oyalayacağım.

-20 saniye.

Bu senin avantajın.

Şimdi kaç.

Şu yol.

Hey.

-Adın ne?

-Dylan.

Bu bir kitap,Dylan.

Çok özel bir kitap.

Daha iyi olabilir.

Stark seni görmek istiyor.

Ve kız.

İyi günler dilerim.

Gerçekten beni hayal kırıklığınauğrattın, Dylan.

Fakat ben kendimi sorumlu tuttum.

Çünkü Asla sana bu işin neden bu kadarönemli olduğunu söylemedim.

Yani.

Bir maymunun anlayacağı şekilde,bunu göstermeme izin ver.

Kurtadığın kız,bir soykırımı başlatmaya gidiyor.

Benzerini asla dünyanın  görmediğiSonra ,arkadaşım,mahvolmanın kapısını açacak.

Sadece kendisi için değil,fakat senin türünün tamamı için.

Şansın varken,Onu öldürmeliydin.

Fakat değiştirmek için çok geç değil.

Burada bekle.

Sadece birkaç dakikada burada olacağım.

Kimse var mı?

Ben Allison.

Seninle konuşmam gerek.

Burda olduğunu biliyorum.

İşaretli bir kadın olarak,olağanüstü şık görünüyorsun.

 Bu gecelerde nasıl uyuyacağız?

 Yapılacak işlerim arasında uykunun yeri yok.

Halkavcıları,şizofrenler,acı çekenler, hep uykusuzluğa eğilimlidirler.

 Söyle bana,o halde.

 Ne istiyorsun?

 Bilmek istediğim,benim peşimdeki kim, neden peşimde.

 Bu entrikaları açıklamasını şeytanın kendisinden isteyeceksin.

 Kim daha iyi?

 Bir kitap gibi servete sahipsin.

 O sadece sahte Mesihin gelişini haber vermeyecek.

 Fakat yakın bir zamanda, Onu adıyla tanımlayacak.

 Şimdi bu,Allison,Her parçası herhangi bir nükleer bomba kadar yıkıcı olan   topyekün bir yıkım silahının mihmandarı yapıyor seni  Ve şimdi sizin dünya hükümetlerinizin gibi.

 Bir nükleer silahın zalimlerin eline geçmesinden korkun.

 Bu yüzden cennette güçlü menfaatlar vardır.

 Sizle ve kitabla ilgilenenlerin amacı aynıdır.

 Meleklerin politikaları,gördüğünüz gibi, şu adamlarınkinden çok değişik değildir.

Her ikisininde yönetim kanunları,kuralları ve yaşanması gereken adetleri vardır.

Her ikiside,örneğin,cinayete karşı sınırlamalara sahiptir.

Ve bu sınırlamaları aşmanın yollarıdaKiralık suikastçılar.

Fakat öyle görünüyor ki,artık tercih edilen seçenek oyunda yok.

Sizde CIA'nin bir deyişi var.

"Şeflerinin becerikliliği tornadan çıkmış"Yeni arkadaşınız,Dylan.

E bizim melek,herkimse,

Onun bu iğrenç görevi,yapmasından başka seçeneği yok.

Konuşmak için yeryüzünde kal.

- Böyle şeylere zaafım var.

-Belki bu melek besini kek olabilir.

Allah Korusun.

Senin yardımına ihtiyacım var.

Emin misin?

Bana son kez yardım ettin.

Ben seni kendi mantığımla,kendimin bir parçasından seni korudum.

- Düşündüm ki

-Bir nasihat sözcüğü.

Benim motivasyon gücümü bildiğini hiç sanma.

Hiç.

Allison.

 Biliyor muydun ki,"vahiy" ve "kıyamet"   Eski Yunanca'da aynı sözcük?

Evet.

Güzel.

Hey!

Kahretsin.

Allahım!

Sana bir mesajım var,Allison.

Ahh!

Şimdi temiz miyiz?

Neden şimdi onu kendin dışarı çıkarmıyorsun?

Henüz ellerin kirliydi.

Çünkü o şiddetin hoş karşılanmadığı bir yerdedir.

Şimdi, eğer tahammül etmek zorundaysan tekrar,sadece onu kilise topraklarından çıkarmak için,ona eşlik et,biz sana destek vereceğiz.

Niçin ben?

Neden bunu ben yapmak zorundayım?

Bu belli değil mi?

Şimdi sana güveniyor.

Aman Allahım.

Üşüdüm.

Üşüdüm.

Çok soğuk.

Kimse var mı?

Merhaba?

Kimse var mı?

Kim var orada?

Ben senin için öldüm,AllisonBu yüzden benim cenaze törenimi,onlardan kaçmak için kullanabilirsin.

Şimdi soğuk zeminde beklemek zorundayım.

Çünkü kötü melekler,bizi cennette istemezler.

-Niçin?

-Bizden nefret ediyorlar.

Onlar cenneti kendileri için isterler.

Bu yüzden kitaba ihtiyaçları var.

Sakın kitabı onlara verme,seni parçalara ayırsalar bile.

Bekle.

Gitme.

Allison.

Dylan?

Aman,Allahım.

Çok korktum.

Yaralısın.

- İyi olacağım.

-EllerinÇok soğuk.

Beni nasıl buluyorsun,Dylan?

Bana burada olduğunu söylediler.

Beni istiyorlarsa,beni alacaklar.

Yani,Onları durduramayız.

Hiç.

-Onlar mı?

-Hayır.

Hayır.

Yolun dışına çıktığımızda bize işaret et.

Senden Kutsal Kitabın yerine geri geldiğiniişitince hayret etmiştim.

Ne zaman?

Jacob'un melekle savaşındanbahsettiğin zaman.

Uzman değilim,fakat zannederim,kutsal sözleri iktibas edençok fazla uzman insanlar bulamıyorsun.

Ben herzaman uzman birisi değildim.

ŞikagoÜniversitesi,ilahiyatfakültesidenmezun bir öğrenciydim.

Üç ay felsefe doktorası.

Sen ilahiyat okudun mu?

Hatta sen kimin tarafında olduğunu biliyor musun?

Yada doğru yolda mısın?

Bilmiyorum.

Yani,BenSanırım burası imanın doğduğu yer.

Allah Kelamı olduğunu iddaa edenbir kitabım var.

Ve onu korumayı seçmiş bulunuyorum.

Gerçekten nedenini bilmek zorunda mıyım?

Sanırım,daima senin nedenini bilmeyeihtiyacın var,kimsormuş,kim yapmış,önemi yok.

-Gitme zamanı.

-Fakat burada daha güvenli değil miyiz?

Sabahleyin yüzlercesi olacak.

Ne kadar süre dayanmayı planlıyorsun?

Yüzyıllarca mı?

-Pekala,onları nasıl geçeriz?

-Arabam tam kapının dışarısında.

- Onu çalıştırdığımı duyunca,koşarak gel.

-FakatDylan!

Dylan!

 Dylan!

Dylan!

Dylan!

Dylan!

Hayır!

 Dylan!

Dylan!

Neden?

Unutulmaya hoşgeldin.

Zannederim,kalıcı konutuna geçmeden önce,gizli bir önizlemeyi sevebilirsin.

Unutma.

Ben bir meleğim,Allison.

Bir yüce melek.

Senin tarafındayım.

Hadi!

 Bana söyle,Armageddon asla Allah'ın, ürettiği kötü bir fikir değildir.

 Bütün bu ölümlerin hepsi, alçak bir sahte Mesih yüzündendir.

Hatta arkadaşın Dylan bile,sonundagerçeği gördü.

Onun istediği tamamen sözlüğün son sayfasıdır.

-Onu niçin bu kadar çok istiyorsun?

-Çünkü üç saat içerisinde,Armageddon'u ortaya çıkışını,tetikleyecek olan çocuğun ismi.

Biz bu safhaya geçisi durdurabiliriz.

"Durdurmak" mı?

"Öldürme"yi olduğu gibi mi?

Bir çocuğun yaşamı milyonlara bedeldir.

Matematik yapıyorsun.

Hey.

Tamam.

Sende damlayan bir şey var.

Kafatası sıvısı olmalı zannımca.

Bu konuda birisini görmen gerektiğini,düşünmüyor musun?

Kimi öneriyorsun?

Bu senin yaşamın,ahbab.

Hayır o değil.

Ne düşündüğümü biliyor musun,Stark?

Zannederim,bir sorunun vardı.

Sen ne olduğunu biliyorsun.

Lütfenbeni aydınlat.

Senin nefret ettiğin gerçek,patronunun beni buna zorlaması.

Beni öldürmeyi isteyecektin.

Beni parçalara ayırmaktan öteye geçmeliydin.

Fakat sen korktun.

Korkmak?

Ellerini benim kanıma bulaştırmaktan korkmak.

Bu sizin insan uşaklarınızdan birisine,yaptırtığınız şey.

Orada bolca inkar var,doğru mu?

Fakat sizi önemlilerinizden birisi?

Bir melek mi?

Allah'ın sağ kolu mu?

Yani,gelecek yönetim kurulu toplantısına bakacak.

Ben seni kendim öldürmek zorunda değilim.

Basit bir öneri fısıldayabilirdim.

Hızla giden bir metro treninin önüne geç.

Bir komşumun seni merdivenlerden aşağı,atmasını sağlayabilirdim.

Senin karnına,üç ay içerisinde,rahmindendışarı fırlayıp çıkacak bir bebek koyabilirdim.

O zaman neden yapmıyorsun?

Çünkü yapamazsın.

Çünkü benimle ilgili değişik bir şey var,değil mi?

Senin yapamayacağın bir şey.

Başka bir şey konusunda haklısın.

Zorunda olsam seni öldüreceğim haricinde.

Umalım ki,ikimizinhatırına,böyle olmaz.

Bu bir kabus.

Çılgın bir rüya.

Uyanacağın herhangi bir an,Allison.

Uyanacaksın,sonra,tamamen bu şey bitmiş olacak.

Dikkatli ol,Allison.

İnsanlar senin çılgın olduğunu sanabilir.

Bu parkı seviyorum.

Cinsel sapık ve deliler her yerde.

Şekercideki bir çocuğa benziyorum.

Bana birşeyler,burada yeni üyelere balık tutmak için burada olmadığını söylüyor.

Kim bilir?

Belki senin için balık avlıyorum.

Senin bana verdiğin mesaja güveneyim mi?

Küçük kızdan mı?

Onu öldürmek zorunda değildin.

Herhangi bir şekilde ölecekti.

Ergeç.

Kimin tarafında olduğumu bilmem gerek.

İnançlı bir kişinin asla bu soruyusormayacağını düşünüyorum.

Şimdi cevap ver.

Sen bir Cizvit alimisin.

Ve böylece de doktorana daha çok yaklaşıyorsun.

Görelim,eğer çabanın değeri varsa.

Tezinin başlığı neydi ?

Modern inanışta savaşımın rolü.

Ah.

Kalbim için çok değerli bir konu.

Böylece kişisel favorimize doğru gidelim.

Armageddon.

Kıyamet günü,onu adlandırdığın gibi.

- Stark ona engel olmak istiyor.

-Evet fakat neden?

Bende kendime aynı soruyu soruyorum.

Düşün.

Armageddon'u ne takip eder.

Allah'a olan sadakatin geri gelmesi.

 Neden böyle bazı melekler bu olayı, görmek istemiyorlar.

Oh,hadi,Allison.

Allah sana mantık yeteneği verdi.

Onu kullan.

-Kıskançlık.

-Kimi?

Armageddon'dan kurtulan bu insanların kıskançlığı.

 Onlar seçilmişler olacağı için kıskançlık.

 İnsanlığı yeniden yaşatan ve, Allah tarafından çok sevilen birileri.

 Meleklerden bile daha çok sevilen birileri.

 Bu yüzden,Stark milyonlarca insanın,yaşamını kurtarmakla ilgilenmedi.

-Sadece bizi istiyor

-Senin en iyi yaptığın iş.

Tanrınızın gözünde sizi küçük düşürmek.

- Bu yüzden sizi bırakıyor,değil mi?

- Mm.

- Planınız nedir?

-Ah,Zannediyorum istediğimi biliyorsun.

Kuşkusuz.

Armageddon'u istiyorsun.

Herkim son sahneyi koyamazsa, sen devreye girmelisin.

 Kapımın eşiğinde danseden, bir milyon bozulmuş yeni ruh.

 Cehennem gelecek birkaç yıl için, çok meşgul bir yer olacağa benziyor.

 Bu yüzden sözlüğü koruyarak, ben şeytanın işini yapıyorum.

Değil mi?

 Bazen cennet ve cehennem menfaatleri, o kadar çok değişik şeyler değildir,Allison.

 Buna alış.

Ben hala öğlen yemeği molasındayım.

Hangisi uzun sürer,tam olarak?

Ardardagünler,yada hangisi önce gelirse,ben ayırıncaya kadar.

Kız,tahmin ettiğimden daha sıkı olduğunu ispatladı.

Ona işkence etmek ayağını kaydırmadı ,değil mi?

Hayret.

Şimdi senden küçük bir iyilik istiyorum.

Ondan sonra işine bakabilirsin.

Sonrada ümit ettiğin güzel ve uzun uykunu çek.

Benden ne istiyorsun,Stark, ha?

Şimdi senin için o haini kahredeceğim.

Fakat sen bunu seviyorsun,değil mi?

Yaptığımız herbir şeyi izlemek.

Kendini üstün hissetmenin tek yolu bu,değil mi?

Bu kahrolası bile artık beni sarhoş edemez.

Geçmişi düşün.

Sen onun kalkışını,duşalışını,güvercinlereyem vermesini izledin.

Daha ne?

Bilmiyorum.

O seni bir yada iki saat içinterk edecektir,genellikle öğleyin.

-Nereye gidecek?

-Park.

- Özellikle,hangisi?

-Önemli mi?

Evet,bir köpek asla kemiğini gömdüğü yerden uzaklaşmaz.

Bazı insanlarla aynı.

 O hergün kontrol edecek,gizlediği yerin güvenliğinden emin olma için.

-Sen onlardan birisin.

-Ne?

Henüz bitmiş değilsin.

Bu mücadeleye dönme zamanı.

Burası boş.

Hayır.

Sahibi geçen yıl öldü.

Berbat ölüm.

-Bu senin işin mi?

-Ben kazalar yapmam.

O burada.

Aç onu.

Daha hızlı.

-Parmak uçların hissiz bir şekilde onu deniyorsun.

-Ben homurdanarak iş yapamam.

"Ve son günlerde, yeryüzü hayvanı ortaya çıkacak" "Onun adı MykaelPaun

Ve yüzünde dört aşikar işaret taşıyacak"Benden saklanamazsın,Allison.

Senin kokunu alabilirim.

Sadece son yaprak,Allison.

İstediğim hepsi bu kadar.

Benimle oyun oynama,Allison.

Ahh!

O burada,biliyorsun.

Dünyanızı bir gün mahvedecek çocuk şimdi burada-Bu şehirde.

Çok yakınız.

Onun kim olduğunu öğrenmek içinkitaba ihtiyacımız var.

O zaman hepsi bitebilir.

- Hemen hemen vakit geldi,Dylan.

-Dylan.

O ne yaptı sana?

Kendisine yaptığı bu.

Hala merak ediyor musun,Allison,niçin seçildiğini,ve hangi amaçla?

Yani,şeytandan senin işaretlerini almak,biraz riskli değil mi?

Buraya gel, Dylan.

Bunu enteresan bulabilirsin.

Burada bir güzelimiz var.

ki ,esrarengiz bir sebeble,kötü bir şekilde öleceğe benziyor.

Kendine bak,Allison.

Onu bulamıyor musun,küçük bir parça,seni hala ayakta tutan şey.

Nihayet bitmiş durumdasın değil mi?

Sen "nephilim" terimini biliyor musun?

Hayır.

-Ben olamam

-Çocuk.

Herbir yarısı bir kadından meleğin doğuşu,fakat her ikisinede ait.

Bu akıl almaz,başlıbaşına bir varlık.

-Öyle değilmi,Allison?

-Sen yalancısın.

Bu kitabı koruyacağına inanan  .

.

Simon adındaki bir melektarafından efendi yapıldın.

- Sana inanmıyorum.

-Bunu düşün.

Bir meleğin direnci ve bir maymunun becerikliliği.

İtiraf etmeliyim,biliyorsun,ters bir mantık var.

Sen cennete ilgi duyan bazı guruplarınbir piyonu olarak yetiştirildin.

Daha fazla bir şey değil,Allison.

Sadece bir araç.

Biliyorsun sana onu başından vurmanısöylediğim zamanı?

Sebeblerim vardı.

Bu onun ölebileceği tek yoldu.

Kuşkusuz,onun kalbini parçalamanın dışında.

Bu iğrenç olacaktı.

Böyle devam et.

Hoş geldin.

Kafasına doğru.

Yumuşak noktaya.

Ondan sonra bu iş tamam.

Kancanın dışındasın.

Finito.

Söz mü?

Onun için sana söz verdim.

Allaha yemin et.

Yapma.

Sana her ne söylediyse bu bir yalan.

Kurşunları çağıramaz.

Sonra sana noluyor?

Yalancı bir melek misin?

Hm?

Şekilsiz şeye,senin ruh dediğine,içine bak.

Sonra bize gerçeği göster,lütfen.

Hadi, Dylan.

Sen birkaç milyon yaşamı kurtardın,kendinide cehenneminkızgın derinliklerinden kurtar.

Şimdi harekete geçersen,Ben bile altın değerindeki parlak bir rozet takacağım.

Şimdi,burayı kim sevmez?

Sen bir kere ona meydan okudun,Dylan.

Bir sebebi olmalı.

Ahh!

Haklı.

Sen şimdi beni vuracak mısın?

İnsan duyarlılığı!

Bu gerçekten kıymetli.

Bu gerçekten,gerçektenkıymetli,Dylan.

Kitabı korumak zorundayız.

Onu korumak bizin görevimiz.

Biz sadece inanmak zorundayız,Dylan.

Bu bizim için Allah'ı yeniden keşfetmek değildir.

Hepimiz buna inanmak zorundayız.

Bu böyle.

Kızı vur ve kitabı al.

Kızı vur ve kitabı al.

Kızı vur ve kitabı al.

Bunu ne kadar basit anlatmak zorundayım?

Tamam!

 Yapıyorum.

Kafaya kolay bir atış.

Hayır!

Hayır!

Simon.

Senin için ne planımolduğunu hayal edemezsin.

Ve bütün iyi geçen zamanları düşünmek için,ben kaybolacağım.

Mykael!

Mykael!

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar