Şeytanın Elini Tutanlar
Abdülhâlik Gucdüvânî Hazretlerine bir derviş geldi ve:
- Tarikata sülük edenlere şeytanın hiç eli erişir mi?
- Nefsî fenâ'nm sırrına ulaşmayan sâlik öfkelenince şeytanın eli ona erişir. Nefsi fenanın sınırına erişmiş olan ise öfkelenmez, ama kıskanması olur ve kıskanmanın (gayret) olduğu her yerden de şeytan kaçar.
Bu sıfat ta o yüzünü
tarik-i Hakk'a çevirmiş Hak Teâlâ'nm kitabını sağ eline, Resûlullah (salla’llâhü
aleyhi ve sellem) sünnetini sol eline almış ve bu iki ışık
arasında yolu tutmuş kimseler için sözkonusu olur.
Birgün uzak yoldan
Hoca'ya bir misafir gelmişti. Daha sonra güzel yüzlü bir genç, Hoca'ya gelerek
dua taleb etti. Hoca dua buyurduktan sonra genç kayboldu. Bunun üzerine
misafir sordu:
- Bir melek. Makamı dördüncü gökte idi. Bir kusuru sebebiyle makamından uzak düşmüş dünya göğüne inmişti. Diğer meleklere:
"Ne yapayım ki, Hak Teâlâ yine
beni makamıma döndürsün." diye sormuş, onlar da ona burayı
göstermişlerdir. Dua taleb etti, dua ettik, kabul oldu ve yine makamına
erişti. Misafir:
- Hoca
bize de imanımız için dua eyleyin, olaki Şeytanın bu tuzağından canımızı
kurtarır, selâmete erdiririz.
- Çare şudur:
Kişi farzları yerine getirdikten sonra dua ederse duası makbul olur. Sen
amel halinde ol, farzlardan sonra bizi hayır dua ile yâd eyle!.. Biz de seni
yadedelim. Umulur ki senin ve benim hakkımda bir kabul bir icabet eseri ortaya
çıkar.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar