Sevgilim
Haccac’ın
oğlu derki:
«Kadınlar; yaşlılardan
değil, geceleri kendilerinden ilgisiz bir
halde uyuyan erkeklerden nefret ederler.»[1]
****
Bir gün Mecnun Leyla’ya selâm verdi. Leylâ
selâmını almadı. Mecnun nedenini sorunca
Leylâ’dan şu cevabı aldı:
«—Dün gece birazcık olsun uyudun! Eğer aşkında
samimî olsaydın uyumazdın!» Buna Mecnun şu mukabelede bulundu:
«— Bütün çalışma ve gayretlerime rağmen, sizleri göremedim. Belki rüyamda görürüm diye uyudum, bağışla beni!»
«—
Demek ki beni unuttun da hayalimle uğraştın.. »
«— Ne yapayım seni göremeyince bari timsalini
göreyim, dedim.. » Bunun üzerine Leylâ şöyle bir şiir söyledi:
«— Perişan halim, Mecnun’unkinden değişik
değildi. Aramızdaki fark ancak, şu idi:
Mecnun aşkını açığa
vurmuştur, Ben fakir Leylâ ise, aşkı içinde saklayarak
ölmüştü...» Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem dediler ki:
«—
Bişr ile Hind, aşk uğrunda
ölmüşlerdir...»
«— Bilâkis aşkı
taşıyamadıklarından ölmüşlerdir, ...» diye izah etti. Bunun üzerine Hz. Aişe
dedi ki:
«— Bu
sana da şevk ve sevgili ile kavuşma hasreti iras etmez mi? Bana gelince ben, sen öldükten
sonra artık yaşayamam! ...»
Rasûlüllah
sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdu ki;
«— Sen benden sonra yaşayacaksın; lâkin bana
kavuşuncaya kadar üzüntü içinde olacaksın!
...» dedi ve mübarek sözlerini şöyle
bitirdi:
«Birbirlerini seven çift ölürse, biri eşini, sanki gurbette
olan birini bekliyormuş gibi beklesin...» [2]
[1] İmam
Gazzâli-trc: Naim ERDOĞAN Âlemlerin Sırrı [Kitap]. - İstanbul : [s.n.],
1972, 12. Makale [2] İmam Gazzâli-a.g.e., s. 100
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar