Görüyorum Kaçıyorum Diyen Sahte Şeyhler İçin
Şeyh Ebu Abdullah Hafif şöyle demiştir: Ebu'l-Hasan Müzeyyin bize şöyle yazmıştı:
"Sizin diyarda bir müridimiz vardır. Necat bulursa sizin için hemen cevahir getirsin."
Bununla Ebu Muhammed Haffaf'ı kasdediyordu. Ebu Muhammed Şiraz erenleri ile bir
yerde oturmuş, müşahede konusunda konuşuyorlardı. Herkes kendi haline göre söz
söyledi. Ebu Muhammed sessizce dinliyordu. Müem- mil Cassas ona: "Sen de
bir şey söyle" deyince şöyle dedi:
—Konu ile ilgili en güzel
sözleri siz söylediniz. Benim söyleyecek sözüm yok. Yine de senin bir şeyler
söylemen gerekir.
—Söylediğiniz sözler ilim
sınırında kaldı. Müşahedenin hakikati değildi. Müşahedenin hakikati,
perdelerin açılması ve onu apaçık görmendir.
—Bu sözü nereden nasıl öğrendin?
—Tebuk bölgesinde idim.
Çok ızdırap ve meşakkat çektim. Dua ve münacaatta bulundum. Aniden perdeler
açıldı ve onu ayan gördüm. Arş üzerinde oturmuştu. Secde edip yalvardım:
—Allahım!., senin katında
yerim ve durumum bu değildir. Orada bulunanlar bu sözü duyunca kendilerinden
geçtiler. Müemmil:
—Gel bazı sufileri
ziyaret edelim. Haffaf durdu. Müemmil onun eline yapışıp İbn Sa'dan Muhaddis'in
evine gittiler. İbn Sa'dan onlara ilgi ve hürmet gösterdi. Müemmil:
—Ey Şeyh! Bize Hz. Peygamber'den şu hadisi rivayet etmenizi dileriz:
Yer ile gök arasında şeytanın
bir arşı vardır. Bir kul için fitne istediği zaman onu ona açar. İbn Sa'dan bu
hadisin rivayet zincirinde yer alan bütün ravileri sıralayarak bu hadisi
okudu. Ebu Muhammed ağlayarak yerinden kalktı dışarı çıktı. Bir daha günlerce
onu görmedim. Sonra karşılaştık.
—Nerelerdesin?
—O günden beri kıldığım
namazları kaza ediyorum. Çünkü şeytana tapmışım. Yapmam gereken şey şu:
Onu orada görüp secde etmiştim. Tekrar oraya varıp onu telin edeyim. Böyle
diyerek çıkıp gitti. Bir daha onu görmedik.
Kaynak: 290
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar