Print Friendly and PDF

Efendimin işi ihsandır

Bunlarada Bakarsınız


79





Vezin: Mefâ’îlün Mefâ’îlün Fe’ûlün





Gelen kuldan eğerki kim hatâdır [1]
Efendimin velî işi atâdur





Ciğerden dil n’ola çekerse âhı
Anınçün kim bilür yüzü karadır





Çıkar âh eylediğince semâya
Başumın menzili mihnet-serâdır





Ne denlü eylesem pend ü nasîhat
Bükülmez neyleyüm gönlüm balâdır





Niyâzî kesme rahmetden ümîdin
Şefaatçi Muhammed Mustafâdır





Gelen kuldan eğerki kim hatâdır
Efendimin velî işi atâdur





Eğer kuldan gelen ki hatâdır
Sahibim Efendimin işi ihsandır





“Sana ne iyilik gelirse Allah Teâlâ'dandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir.” [2]





Ciğerden dil n’ola çekerse âhı
Anınçün kim bilür yüzü karadır





Ciğerden dil n’ola çekerse âhı
Onun için bilir ki yüzü karadır





Çıkar âh eylediğince semâya
Başumın menzili mihnet-serâdır





Âh eylediğince çıkar semâya
Başımın menzili sıkıntı-yeri olan yerdir.





Her insanın afiyeti aynı makamda değildir. Niyâzî-i Mısrî’nin ise bütün hayatı bela afiyetinde istikrar olmuştur. Bu onun kötü olmasından değil, diğer insanlara Allah Teâlâ’nın verdiği nimetlerin kadrini ölçmede kullanacakları miyar [3] olması içindir.





Ne denlü eylesem pend ü nasîhat
Bükülmez neyleyüm gönlüm balâdır





Ne denli eylesem vaaz ve nasîhat
Neyleyim gönlüm bükülmez, yüksekleri arzu etmektedir.





Allah Teâlâ’nın sevdiği bir kulu olupta dünya zahmetinden âzade birini bulmak mümkün değildir. Onun yanında rütbelerin yükseğine kavuşmak isteyen belaya razı olması gerekir.





“En çok belalara düşenler nebilerdir. Sonra onlara en fazla benzeyenler, sonra onlara benzeyenlere benzeyenlerdir”[4]





Niyâzî kesme rahmetden ümîdin
Şefaatçi Muhammed Mustafâdır





Niyâzî kesme rahmetten ümîdin
Şefaatçi Muhammed Mustafâdır





Ve dahi hatm merâtib üzerinedür. Cümleden a’lâ ve evlâ Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemdir ki cemi’ kemâlât-ı insâniyye onda hatm olmışdur. [5]





Allah Teâlâ katında şefaat edebilmek akrabiyyetin îmasıdır. Niyâzî-i Mısrî kaddese’llâhü sırrahu’l azîz şefaat makamına layık olanın ancak Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem olduğunu bildirir.














[1] (ERDOĞAN, 1998) s.86





[2] Nisa,79





[3] Miyar: 1 .    Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü.  2 .  mecaz  Ölçüt, ölçü:





[4] Tirmizi Hasen Sahih kabul etmiştir. İbn. Mâce. ibn. Hibban ve Hâkim Sa’d b. Ebi Vakkas’lan rivayet etmişlerdir. Nesaî. Darimî. îbn. Mâce. Malik vd. sahih kabul etmişlerdir. Değişik varyanttan için bkz. Aclûnî. I/130:





[5] (MISRÎ, 1223), v. 32b


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar