NETİCE
Hz. Ali kerremallâhü veche yıllar önce Efendi Hazretlerinin vasıflarını şu şekilde tarif ediyor. [1]
Yüzünde güleçlik vardır, kalbindeyse hüzün. Gönlü her şeyden geniştir, nefsi her şeyden alçak. Yücelikten nefret eder, düşmandır, gamı gussası uzundur, düşünmesi derin. Susması fazladır; konuşmaya vakti hiç yoktur. Çok şükreder; çok sabreder. Düşünceye dalmıştır, ihtiyacı olanları görünce kendi ihtiyacını hatırlamaz bile, güzeldir, geçinmesi hoş ve yumuşaktır. Şeref ve din bakımından serttir, huy bakımından kuldan daha aşağıdadır.
Yazılan bu kitapta da İhramcızâde Hacı İsmail Hakkı Toprak kuddise sırruhu’l-azîz Hazretleri hakkında verilen bilgiler ile tasavvufî terbiyesinin ilkesini de tespit etmeye çalıştık. Bu tespit bizim görebildiğimiz bir kısımdır. Ulaşamadığımız bilginin çok olduğunu itiraf etmek durumundayız.
Hacı Hasan Akyol Efendi’nin Efendi Hazretleri hakkında buyurduğu sözler çok manidârdır.
“Ben birçok şeyh gördüğüm gibi, üç şeyhe hizmet ettim. Sırrını ve halini en saklı tutan O idi. Biz O’nu anlayamadık, başkaları da anlayamadılar.”
“Yıl 1966 idi. Efendi Hazretleri 40 kişi Sivas’tan, 32 kişi Malatya ve Kastamonu tarafından olmak üzere 72 kişi ile hacca gitmişlerdi. Medine’de şeyhim 40 gün başını yastığa koyup yatmadı. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin Ravzasında huzurlu günlerimiz oldu. Cidde’de uçak beklerken Şeyhim;
“Anadan doğmuşa döndünüz, kul hakkı hariç” dedi. Uçağa bindik. Şeyhim uçağın arka tarafına döndü, namaz kılıyoruz. 72 kişiye imam oldu. Nurcu cemaatinin başı Kastamonulu Feyzi Efendi de vardı, [2]dedi ki;
“Efendi ne mutlu. Hiç kimseye nasip olmayan size nasip oldu” Şeyhim dedi ki;
“Sözünüzden taviz vermeyin, imanınızda sadık olun. Mahşerde 72 fırka, 73 cü olan Nâci fırkasının öncüsü tayin olunduk” sözünü şeyhimizin, dilinden duydum.
“Ne mutlu, cihanın kutbu. Şeyhimizi duyan duyurana değil mi? “Fatsalı Hamit Hoca Sivas’a şeyhime ziyarete gelince “Sivas’ın her şeyi şeyhim olmuş” dermiş. Şeyhimin yanına varmadan geri dönermiş. 6 yıl bu şekilde devam etmiş. Çarşamba’da araba çarpmış polis Hamit Hoca’ya sormuş.
“Şeyhime gittim, Şeyhimden de geliyorum, Şeyhime kurban oldum” diyen Hamit Hoca kabrinde sağlamca durduğu görüldü,
“İşte hay (diri) duran kurbanlık şehit budur”
Konuya uygunluğu sebebiyle Türkelili Mevlâna Küçük Hüseyin Efendiden dinlediklerimi aktarıyorum.
Hacı Hasan Efendimizin evine gittik. Sabah kahvaltısını yaptık. Buyurdu ki; “Şeyhimizi ziyaret ettiniz mi? Öyle ise, bizde şeyhimizden haber ederiz.” dedi. Çay içerken ilâveten buyurdu ki;
“Şeyhim iki cihanın kutbu idi. Şeyhimle 43 yıl beraber oldum iki tende bir can idik. Halen de beraberiz. Şüphe edenler bende, bir yara açsınlar Şeyhimin kabrini de açıp baksınlar. Şeyhim kabrinde hay (diri) duruyor. Aynı yarayı Şeyhimde görürler.
“En ziyade acıdan yara, dil yarasıdır. Her yaranın tedavisi vardır. Dil yarası mahşerde mahcupluktur. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdu ki;
“Sülûk gören azap görmez fakat mahcupluk vardır.” Mahşerde mahcup olmayacağım. Şeyhimin sözüne söz katmadım, ilaveyi kelam yapmadım, duyduklarımı duyurmağa vesile oldum.
Hacı Gardaş! Bu matlupsuz ziyaretlerinle bizi memnun ettin. Bizde size Şeyhimizi anlattık. Zamanımızın kutbunu tanımaktan büyük bir nimet olmaz. Şeyhimden duyduğum, yakınlığı ziyade edecek amel, edep, hayâ, feraseti aşikâr ettik. Aramızda gizli sır kalmadı. Herkesin sevdiği ile beraber olacağı berzahta, mahşerde ve Havzı Kevser başında cem olup cennette cemâlu’llâh’a tevhid sesleriyle koşarak gideceğiz ve beraber olacağız.
Aktarılan bu sözler bize Efendi Hazretlerini anlatabilmenin zorluğunu gösterdi. Aslında büyükler hakkında yazmak eksikliği itiraf etmekten başka bir şeyde değildir.
Kitap yazılırken iki bilginin oluştuğunu gördük. Biri duyulanlar, diğeri görülenler. Görülenlerinde ikiye ayrıldıklarını anladık. Gözle görülenler ve kalple görülenler.
Kalple görenler hep sustu. Diğerleri ise, konuştular. Bizde her ne kadar kalple görmedikse de akıl gözümüzle görmeye çalıştık. Akıl gözümüz bize bir şeyi hatırlattı ki; kalple görenler niçin sukutu tercih ettiler.
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdu ki;
“Biz nebilerin aşikâre mucizeleri ile Hakk’taki mertebemizi artar. Bizden sonra Allah Teâlâ’nın yeryüzünde veli kulları olur, gizlilikleri kadar yakınlıkları ve mertebesi artar.” Hacı Hasan Efendi bu söze ilâveten
“Eğer biz durumumuzu aşikâr etseydik kapımızda onbeş gün bekler yüzümüzü görmeden giderdiniz, Efendi Hazretlerinin durumu siz düşünün.”
Bu nedenle Efendi Hazretleri için ne kadar söylense ve yazılsa hala bir takım şeyler eksik kalmıştır. Eksik kalanı tamamlayacak bilgilerin zamanla halkaya dâhil olacağı düşüncesiyle özrümüzü beyan ederiz.
Tane arayana tane, tuzaktır. Fakat Süleyman arayan hem Süleyman’ı bulur, hem taneyi elde eder. Bu ahir zamanda kuşlara bir an bile birbirlerinden aman yoktur. Devrimizde de Süleyman var, bizi sulha kavuşturur, zulmümüzü giderir. “Hiçbir ümmet yoktur ki, aralarında bir korkutucu olmasın” ayetini oku. Allah Teâlâ “Hiçbir ümmet bulunamaz ki, içlerinde bir Allah Teâlâ’nın halifesi, bir himmet sahibi bulunmasın” dedi. [3] Allah Teâlâ sana Hakk korkusunu verdi mi bunu “Korkma” hitabı say. Sana tabak yolladı mı ekmek de yollayacak demektir.[4]
İnsanın bugünkü hayâtı, bütün zevkleri ve kederleriyle geçmiş ömürlerin amelleri neticesidir. Bu böyle olduğu gibi, şimdiki amellerimiz de gelecek ömürlerin tohumlarıdır.”[5]
Ya Rabbî!
Temizler hakkı için bizi bulaşıklıktan uzak tut. Eğer bilmeyerek bir kusur yaptıksa, bizi mazur gör. İbadetten beli iki kat olan, bununla beraber günahtan utanarak gözleri ayaklarına bakan ihtiyarlar hürmetine gözümü sâadet yüzüne bakmaktan, dilimi şehadet getirmekten menetme.
Yakîn çerağını yoluma tut. Kötülük yapmaktan elimi kısalt. Görülmeğe yaramayan şeylerden gözümü çevir. Dince makbul olmayan şeyleri yapmak için bana kudret verme.
Ben senin aşkında durmuş bir zerreyim, hakirim; varlığımla yokluğum müsavidir. Senin lûtfun güneşinden bana bir tel ışık elverir; görenler beni o ışık içinde görsünler.
Ya Rabbi! Âsi kullarına bak. Bakılacak, acınacak onlardır. Sen padişahsın, biz gedâyız. Senin bize iltifatın kâfidir.
Ya Rabb! Bana ceza verecek isen adaletine göre ver. Amelime göre verecek olursan inlerim, ağlarım, vadin böyle değildi diye feryat ederim.
Ya Rabb! Beni hakaretle kapıdan kovma. Çünkü benim başka kapım yoktur.
Kapından cehaletle birkaç gün ayrıldımsa, pişman oldum. Şimdi geldim, yüzüme kapıyı kapama.
Yaptığım murdarlıktan dolayı acz ile başımı eğmekten başka bir özrüm yoktur.
Allah Teâlâ’m! Sen zenginsin, ben fakirim. Bana günahımdan dolayı ceza verme. Âdettir, zenginler fakirlere acırlar.
Zaaf halimden dolayı ağlasam da yeri vardır. Çünkü zayıf isem de, Efendim kavidir.
Ya Rabbi! Gafletle Elest-ü bezmindeki ahdi unuttum. Ne yapayım böyle oldu. Gayret eli kazaya ne yapabilir? Bizim tedbirimizin elinden ne gelir? İşte bu nokta bize kusurumuzdan dolayı özür olarak kâfidir.
İlâhî, ben ne yaptımsa Sen yıktın. Efendiye karşı kulun elinden ne gelir?
İlâhî, ben Senin hükmünden baş çekmiyorum. Fakat iraden ne ise, o oluyor.[6]
Âmin.
Gönül hûn oldu şevkinden boyandım Yâ Resûlallah
Nasıl bilmem bu nîrâna dayandım Yâ Resûlallah
Ezel bezminde bir dinmez figândım Yâ Resûlallah
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Yanan kalbe devâsın sen bulunmaz bir şifâsın sen
Muazzam bir sehâsın sen dilersen rehnümâsın sen
Habîb-i Kibriyâ’sın sen Muhammed Mustafâ’sın sen
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Gül açmaz çağlayan akmaz İlâhî nûrun olmazsa
Söner âlem nefes kalmaz felek manzûrun olmazsa
Firâk ağlar visâl ağlar ezel mestûrun olmazsa
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Erir canlar o gül-bûy-ı revân-bahşın hevâsından
Güneş titrer yanar dîdârının bak ihtirâsından
Perîşân bir niyâz inler hayâtın müntehâsından
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam
Yanardağlar yanar bağrımda ummanlarda nem duymam
Alevler yağsa göklerden ve ben mess eylesem duymam
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Ne devlettir yumup aşkınla göz râhında can vermek
Nasîb olmaz mı Sultânım haremgâhında can vermek
Sönerken gözlerim âsân olur âhında can vermek
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Boyun büktüm perîşânım bu derdin sende tedbîri
Leb’im kavruldu ateşten döner pâyinde tezkîri
Ne dem gönlüm murâd eylerse taltîf eyle Kıtmîr’i
Cemâlinle ferah-nâk et ki yandım Yâ Resûlallah
Yaman Dede kuddise sırruhu’l-azîz
KİTÂBİYÂT
A.İbrahim Dede, Aşçı Dede’nin Hatıraları, Mustafa Koç-E. Tanrıverdi, İst, 2006,
Abdülaziz Debbağ Trc: Celal Yıldırım Kitab'ül İbriz - İstanbul : Demir Yayınları, 1979. - Cilt I-II.
Ahmed Açıkgöz, İnkişaf Dergisi,10 Nisan 2005,
Ahmed Ziyâuddin Gümüşhânevî kuddise sırruhu “Câmi-ul Ûsul” Arapça, İstanbul,
Akın Ali Hz. Ebû Tâlib Ve Tarihte Gizli Kalmış Gerçekler" - İstanbul : Sakaleyn, Ağustos 2007.
Albayrak, Sadık, İrticanın Tarihçesi, İst, 1987
Altuntaş, İsmail Hakkı Kutsi Dua ve Kaside-i Ercuze - İstanbul : Gözde Matbaa, 2005.
Altuntaş, İsmail Hakkı, Muhammedî Dua, İstanbul, 2004,
Alvın Toffler, Gelecek Korkusu Şok, Çev. Prof. Selami Turgut, İst. 2006
Alvin Toffler-Heidi Toffler, Zenginlik Devrimi, trc. Selim YENİÇERİ, İst, 2006
Apuhan, Recep Şükrü, Öteki Menderes, İst, 1997
Arif, Hüseyin, Yunus Emre, İstanbul, 1977
Âşık, Nevzat, İbadette Aşırılığa Karşı Hz. Peygamberin Tutumu, İzmir, 2003.
Ateş, Seyyid Osman Hulusi, Divan-ı Hulusi-i Darendevi, İstanbul, 1986
Ateş, Süleyman, Kadiri Yolu Sâliklerinin Zikir Makamları, Ankara,1976,
Aymaz, Abdullah, Işığın Düştüğü Yerler. İst, 2005
Aynî, Mehmet Ali, Tasavvuf Tarihi, sadeleştiren H.Rahmi Yananlı, İst, 2000
Aytanç, Gönül, Sözce, İst. 2005
Ayverdi, Sâmiha, Âbide Şahsiyetler, İst. 1976,
B. Ahmed Naîm, Sahîh-i Buhârî M Tecrid-i Sarih trc. ve Şerhi, 1979.
Barkçin Savaş Ş. Ahmed Avni Konuk - İstanbul : Klasik Yay. , 2011.
Baştunç, Yüksel, Yangın Adam Neyzen Tevfik, İst. 2000
Berksan, Nazım, Tarafsız Konuşuyor, İst, 1960
Beyânü’l-Hak Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 28, Yıl: 1327
Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük İslâm İlmihali, İst., 1992.
Birön Em. Binbaşı Kazım Sohbetname Ahmed Ammiş Efendi - Bilecik : , 1953.
Burgay, Hasan, Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in Varisleri, Ankara, 1994
Burkay Hasan Menâkıb-ı Şerefiyye - Ankara (Beş Cilt) : Çınar Yayınları, 1995-2010 .
Bursevi, İsmail Hakkı, Tuhfe-i Atâiyye, Veysel Akkaya, Kâbe Ve İnsan, İstanbul,
Canan, İbrahim, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Ankara,1988.
Carl Vett Trc: Prof.Dr.Ethem Cebecioğlu, Kelâmi Dergâhından Hatıralar( İstanbul - 1925) - Ankara : , 1993.
Cebecioğlu Ethem, Tasavvuf Terimleri Ve Deyimleri Sözlüğü, Ankara, 1997
Çantay, Hasan Basri, Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, İstanbul 1976
Çavuşoğlu, Ali,”Yusuf Hakîkî’nin Tasavvuf Risâlesi,”S.B.Ens. D.S.13Yıl: 2002,
Çeçen, Halil, Niyazî-i Mısrî’nin Hatıraları, İst, 2006,
Çetin, Mahmut, İlişkiler, İst. 2000
Çınar, Fatih, Hacı Hasan Efendi Hayatı ve Tasavvuf Anlayışı - Sivas : , 2005.
Çınar Fatih, M. Takî Efendi, Cum. Ü. İlahiyat Fak. Der C. IX/2.12. 2005, Sivas,
Çoşkun, Ahmed, Sohbetler, Hatıralar, İst, 1982
Çöker, Fahri, Türk Parlâmento Tarihi, Milli Mücadele Ve TBMM I. Dönem (1919–1923), Ankara 1995, III, 890, (TBMM. Vakfı Yayınları);
Demirel, Ömer, Osmanlı Dönemi Sivas Şehri, Sivas 2006
Denizkuşları, Mahmud, Kur’ân-ı Kerim ve Hadislerde Tıp, İst., 1982.
Dilaver Selvi-Enbiya Yıldırım-K. Yıldız -Ö. Yıldız, Rabıta ve Tevessül, İst, 1994
Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi Yıl: 2002 Mevlâna Makalesi, Sayı: 10,
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi IV (2004) Hadîsler Işığında Temizlik ve İbâdet Konularındaki Vesveseler ve Tedâvî Yolları Makalesi, Sayı: 4,
Dölek, Adem, Yrd. Doç.Dr. Atatürk Ünv. Erzincan İlahiyat M.Y.O. Hadis ABD. Öğrt. Üyesi, Dinbilimleri A.Araştırma Dergisi IV (2004) Hadîsler Işığında Temizlik ve İbâdet Konularındaki Vesveseler ve Tedâvî Yolları Makalesi, Sayı: 4, s.48–69
Dr. Laura Veccia Vaglieri, Batılı Aydınlar Gözüyle Müslümanlık İslâmın Savunması, Yayınlayan: Kemaleddin Şenocak, İst, 2002
E.Darir Mustafa, Kırk Hadis Kırk Hikâye, trc. S. Yıldırım- N. Tılmaz, İst., 2004,
Ebu Abdurrahman Sülemî, Risâleler, trc. Süleyman ATEŞ, Ankara, 1981
Elmalılı, M. Hamdi Yazır (h.y.t.1942), Hak Dini Kur’ân Dili, (I-IX), Eser Neşr. ts.
Epiktetos, Düşünceler ve Sohbetler, trc. Burhan TOPRAK, İst, 1962
Eraydın, Selçuk, Tasavvuf ve Tarîkatler, İstanbul,1994
Erdem Ahmed Fatih Sertürbedârı Ahmed Amiş Efendinin Kelâm-ıAlilerinden Zaptedilen Bazıları - Ankara : İsbn: 975-7852-85-6, Tarihsiz.
Ergin, O. Nuri; Balıkesirli Abdülazîz Mecdi Tolun Hayatı ve Şahsiyeti, İst. 1942,
Ergun Göze, “Sivas’a Başsağlığı Makalesi” Tercüman Gazetesi, 16 Ağustos 1969
Eşref Edib, Kara Kitap, İst, 1972
Eşrefoğlu Rumî, Müzekkin Nüfus, İst,
Eyüp Sabri Paşa, Kabe ve Mekke Tarihi, Sadeleştiren, Osman Erdem, İst.
Fatih Camileri ve Diğer Tarihi Eserler, D.İ.B, 1991
Fatsa, Mehmet, Tasavvufta Mekkî Kolu, İst, 2000
Feridüddin Attar, Tezkiretü-l Evliya, hzl. Süleyman Uludağ, Bursa, 1984,
Fethullah Gülen, Ümit Burcu, İstanbul, 2005
Gavs-i Hizani Seyyid Sıbgatullah-el Arvasi, Minah (Vergiler), İstanbul, Aralık 1996
Gazzali, Er-Risaletü’l-Ledünniye, Trc. Yaman Arıkan, İstanbul, 1972,
Goleman, Daniel, Duygusal Zeka (Çev: Banu Seçkin Yüksel), İst., 2003.
Gölpınarlı, Abdulbaki, Melâmîlik ve Melâmîler, İst. 1931
Güneren, M.Fatih, H. Şabâniye Âzizânın Hikmetli Sözleri ve Hatıralarım, İst, 2003
Gürlek, Dursun, Ayaklı Kütüphâneler, İstanbul, 2005
H. Osman Üsküdarî, Nakşibendî Efendi, Tarîkat Risalesi Trc, İ.H. Altuntaş, Yazma
Hacı Hasan AKYOL hzl: Kadir MERAL İslam ve Ahlâkı - Sivas : , 1987.
Hizmet Gazetesi, 4 Ağustos 1969
Hüsameddin Bursevî, Menâkıb-ı Hazret-i Üftâde, İst, 1996
Hüseyin Hilmi Işık, Tam İlmihal Se’adet-i Ebediyye, İstanbul, 2004
Hz. Ali kerremallâhü veche, Nehc’ül-Belaga, Abdülbaki Gölpınarlı, İst. h. 1390,
Hz. Mevlâna Kuddise Sırruhu, Fîhi Mâfîh, Çev. M. Ü. Tarıkâhya, İstanbul, 1985,
Hz. Mevlâna Kuddise Sırruhu, Mesnevî, Veled İzbudak MEB. İstanbul,2001
Hz. Mevlânâ, Fîhi Mâ Fîh, trc. A.Avni Konuk, hzl. Selçuk Eraydın,İst. 2001
İbn-i Haldun, Mukaddime, trc. Halil Kendir, İst, 2004
İbnu’l-Kayyım, Şemsuddin Muhammed b. Ebî Bekir, Şeytanın Tuzakları (Trc: Ömer Temizel), (I-II), Konya, 1993.
İlmihal, (heyet), İsam, İst., ts.
İmam Burhanüddin Ez-Zernûcî, Ta’lim ve Müteallim, trc.Y. Vehbi Yavuz, İst, 1993
İmam Rabbanî, Mektubat, trc, H.Hilmi Işık, İstanbul, 1977
İmam Şarani, Tenbîhu’l Muğterrîn, trc. Selefin İhlâs ve Takvası, Sıtkı Gülle, İstanbul,1997
İmam Şarani, Uhud-ul Kübra, Selahaddin Alpay,İstanbul, 1981
İmam-ı Rabbani, Mebde’ ve Me’ad, İst. 2000
İnançer, Ö. Tuğrul, Gönül Sohbetleri, İst, 2005, s. 13
İnançer, Ö. Tuğrul, Vakte Karşı Sözler, hzl. Ayşe Şasa-Berat Demirci, İst.2006
İnançer, Ömer Tuğrul, Sohbetler, İst, 2006
İslâmî Araştırmalar Dergisi, C. 17, Sayı: 1, 2004
İsmail Hakkı Bursevî, Tuhfe-i Aliyye, Hzl: Şeyda Öztürk, İst., 2000
İsmail Hakkı Bursevî, Tuhfe-i Vesimiyye, hzl: Şeyda Öztürk, İst., 2000,
İsmail Hakkı Toprak kuddise sırruhu, Yâre Yadigâr İbrahim Yılmaz - Ali Altın
Karaçay, Yusuf, Bir Psikiyatristle Sohbetler, İst., 2001
Katip Çelebi, Mizânü’l Hakk fî İhtiyâri’l Ahakk, hzl. Orhan Şaik Gökyay, İst,1980
Kaya, Doğan,”Seyit Yalçın ile Röportaj,” Hayat Ağacı Dergisi, Bahar 2005,
Keklik, Nihat, El-Futuhât El- Mekkiye Kriterleri, İst, 1990
Kemikli, Bilal, Sun’ullah-ı Gaybî, Ankara, 2000
Ken’an Rifâî, Sohbetler, hzl: Sâmiha Ayverdi, İst, 2000
Koç Mustafa “ Bâleybelen, Muhyî-İ Gülşenî, İlk Yapma Dil, İlk Kutsal Dil” - İstanbul : , 2005-Klasik Yay..
Konuk, Ahmed Avni,”et-Tedbîrâtü’l-İlâhiyye fi Islâhı Memleketi’l-İnsâniyye” Trc. ve Şerhi, hzl: Mustafa Tahralı, İst. 1992
Köksal M. Asım İslam Tarihi - İstanbul : Köksal Yayınlar.
Kösec Ahmed Dede, Es-Sohbetü’s Sâfiyye, trc. Ahmed Remzi Dede, hzl. Şeyh Galib- Prof.Dr. Ali Alparslan Kültür ve Turizm Bak. Yay. No: 964–1988
Kurnaz, Cemal-Mustafa Tatcı, Türk Edebiyatında Şathiyye, Ankara, 2001
Kurnaz, Cemal-Mustafa Tatcı, Yesevilik Bilgisi, Ankara, 2000
Kuyumcu, Fehmi, Evliyanın Dilinden, Nur Yayınları,1978,
Küçük, Hafız Hasan, Risale Tarikât-ı Şabâniye’de Silsile Evrâd ve Dua, İst, 2003
Lâmiî Çelebi, Nefâhatü’l-Üns Tercümesi A.Camî, hzl., S. Uludağ, M.Kara, 1998,
M. Cemaleddin El-Hulvi, Lemezât-ı Hulviyye, Serhan Tayşi, İst, 1992
M. Hâşim Kışmî, Berekât - Îmâm-ı Rabbani ve Yolundakiler, F. Meyan, İst. 1980
Mâlik Binnebi, Kur’an-ı Kerim Mucizesi, trc. Ergun Göze, İst. 2003
Mehmet Zahid Kotku, Tasavvufî Ahlak, İst, 1998
Memiş, Abdurrahman, Halidî Bağdadî ve Anadolu’da Halidilik, İst, 2000
Mevlana Şeyh Sâfiyuddin Kuddise Sırruhu, Reşahat, Trc. N. Fazıl Kısakürek, 1999,
Muallim Cevdet Müderris Ahmed Naim - İstanbul- Ülkü Matbaası : , 1935.
Muhammed B. Abdullah Hani, Âdâb, Trc. Ali Hüsrevoğlu, İstanbul, 1980
Muhammed ibn-i Hüseyin es Sülemi trc:Süleyman ATEŞ Sülemi Risaleleri - Ankara : Ankara Üniversitesi Basımevi, 1981.
Mustafa İsmet Garibullah, Risale-İ Kudsiyye Tercümesi, İstanbul, 2003,
Nasrullah Efendi, Şah-ı Nakşibend, İstanbul,1979
Necati, M. Osman, Hadis ve Psikoloji (Terc: Mustafa Işık), Ankara, 2000.
Nicholson, Reynold A, İslâm Sûfîleri, Trc. Yücel Belli- Murat Temelli, İst, 2004
Niyâzi Mısri, İrfan Sofraları, Süleyman Ateş, 1971
O. Hüseyin Vassaf, Sefine-i Evliya, Hzl. Mehmet Akkuş-Ali Yılmaz, İstanbul, 2006
Ocak, A Yaşar, Osmanlı Medeniyeti Tarihi, Editör: E. İhsanoğlu, İst, 1999
Oruç, Ayşe, İnsan ve İslâm olmak, İst.2003
Ögke, Ahmed, İslâmî Araştırmalar Dergisi, c. 17, sayı: 1, 2004,
Öz, Mehmet Ali, Bütün Yönleriyle Gürün İlçesi Tarihi Ve Coğrafyası, Sivas, 2002
Özdamar Mustafa Ahmed Amîş Efendi - İstanbul : Kırk Kandil, 1997.
Özdemir Türkelili Hüseyin Hicreti Rasülüllah - İstanbul : , 2009.
Özdemir Türkelili Hüseyin Ölmeyen Dostluk - İstanbul : Gözde Matbaacılık, 2008.
Özdeş, Talip, Vahiy ve İslâm Tebliğinin Kronolojik Cetveli, Sivas, 1994
Özemre Ahmed Yüksel Üsküdar'ın Üç Sırlı’sı - İstanbul : 3. Baskısı Kubbealtı Neşriyât, 2007.
Öztürk, Yaşar Nuri, Muhammed Tevfik Bosnevi, İstanbul, 1981
Pakalın, Mehmed Zeki, Tarih Deyimleri Ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul,1972
Palakoğlu, İsmail, Gönüller Sultanı S. Osman Hulusi Efendi, Ankara, 2005
Rahmi Serin, Veliler Ve Tarîkatlerde Ûsul, İstanbul, Pamuk Yayınları,
Safer Baba, Tasavvuf Terimleri, İst., 1998
Sayar Ahmed Güner A. Süheyl Ünver Hayat, Şahsiyeti Ve Eserleri - Ötüken-İstanbul : , 1994.
Saygılı, Sefa, Strese Son, İst., 2001.
Selim Divane, Ariflerin Delili Müşkillerinin Anahtarı, M, Tatcı-H. Çeltik, 2004
Selim Divane, Sadıkların Müşkillerinin Anahtarı, Ahmed Sadık Yivlik, İst, 1998,
Seydi Ali Reis, Mir’at-ül Memâlik, hzl. Eyüp Culum, Beşikdüzü, 2005,
Seyyid Nigârî kuddise sırruhu’l-azîz Divanı, hzl: Doç. Dr. Azmi Bilgin, İst. 2003
Sır, Ayşe Nur; Batmayan Güneş Devam Eden Gölgeler, İst., 2005
Sofuoğlu, M. Cemal, İslâm Dîni Esasları, İzmir, 1999.
Somuncu Baba Kültür Edebiyat Ve Araştırma Dergisi, Aralık / 2005
Somuncu Baba Kültür Edebiyat Ve Araştırma Dergisi, Kasım-Aralık 2000
Somuncu Baba Kültür-Edebiyat Ve Araştırma Dergisi, Aralık 1996,
Sufi Muhammed Danişmen “Yesevîliğin İlk Dönemine Ait Bir Risale:, Mir’âtü’l-Kulûb,” İlâm, C 2, s. 2, Temmuz-Aralık 1997, İst. 1998
Sunar, Cavit, İslâm’da Felsefe, Ankara, 1972,
Süleyman İbrahim, Meveddet Pınarları, trc. Adnan M.Selman, İst. 2000
Şen, Mehmet Veli, Evrâd-ı Bahaiye, Sivas, 1976,
Şenocak, Kemaleddin, Müslümanlar Arasında Bir Garib Yolcu, İst, 2004,
Şevki Koca- Murat Kaçış, Neyzen Tevfik Külliyatı, İst. 2000
Şeyh Mustafa Kabûlî er-Rifâî, Kenzü’l-Esrâr, İst., 2001
Şeyh Sâdi-i Şîrazi, Bostan ve Gülistan, trc.,Kilisli Rıfat Bilge, İst, 1968
Şeyh Yusuf Topçu, Tuhfe’tü-z Zakirîn, İst, 2000
Şuşud, Hasan Lûtfi, İslâm Tasavvufunda Hâcegân Hânedânı, İstanbul, 1958
Tevhid Gemisi Dergisi, İst. 2006, Sayı 10,
Topkara, Cevat, Bir Gerçeğin İtirafı, İstanbul,2005
Toprak, İhramcızâde Mehmet Kâzım, Kitab-ı Gül, Sivas
Tosun, Necdet; Bahâeddîn Nakşbend / Hayatı, Görüşleri, Tarikatı, İst. 2002
Toygar Ömer Lutfi Muhabbet Üzerine - İstanbul : Seçil Ofset, Ocak-2009.
Toyran, Mehmet, Sultan Şehir Dergisi- Çorapçı Hanı Makalesi, Sivas, 2007, sayı 2
Ülkü, Kübra, İslâm’da Tesettür ve Evlilik, İst, 2006
Vassaf Osmanzade Hüseyin ve hzl. Prof.Dr. Mehmet AKKUŞ- Prof.Dr. Ali Yılmaz Sefine-i Evliya - İstanbul : , 2006.
Y. Bülent Bakiler “İsmail Efendi” (Sivas)Hizmet Gazetesi,4 Ağustos 1969
Yahyâ b. Mûsâ Ez-Zehrânî, Peygamberimizin Ümmeti Üzerindeki Hakkı,. İst.
Yarar, Cezair, Mektubât-ı Hasan Sezâî, İstanbul, 2001
Yardım, Ali, Peygamberimiz’in Şemâili, İst., 1998, s. 232.
Yardım, M. Nuri, Safiye Erol Kitabı, İst, 2003
Yasak, İbrahim, Sivas Yatırları, Sivaslılar Vakfı Yayınları, İstanbul 2004
Yeşil, Şemseddin, Gavs-ı Azam Abdülkâdir Geylanî Hz. Nutuklarından, İst, 1978
Yıldız, Alim, “Arab Şeyh’in Bir Mektubu Makalesi” Hayat Ağacı Der, Bahar 2005
Yılmaz, Hülya, Dünden Bugüne Gümüşhânevi Mektebi, İst, 1997
Zeren, Mehmet,”Mesnevide Geçen Bütün Hikayeler” İst. 2004Zihnî, Mehmed, Nimetü’l-İslâm, İst., 1398
[1] Hz. Ali kerremallâhü veche, Nehc’ül-Belaga, hzl: Abdülbaki Gölpınarlı, İst. h. 1390, s. 393
[2] Daha önceki baskılarda 1949 yılı sehven yazılmıştır. Doğrusu bu tarihtir. 1966 yılının Mart ayında yapılmasıdır.
Kastamonulu Feyzi Efendi kronolojisi.
1912 (Milâdi), 1328 (Rûmî), Feyzi Efendi’nin doğumu.
1919-1925, İlkokulda okuduğu ve Kur’ân öğrenimi yaptığı yıllar.
1925-1934, Kastamonulu âlimlerden ders aldığı yıllar.
1927, Babası İzzet Efendi’nin Ramazan ayında bir pazartesi günü vefatı.
1935-1937, Muvazzaf askerliği ve İstanbul hocalarından ilim tahsili yaptığı yıllar.
1936, Hâfız Ömer Efendi’nin Kastamonu’dan İstanbul’a tayini, Bediüzzaman’ın Eskişehir Cezaevi’nden tahliye edilip Kastamonu’da ikamete mecbur edilmesi, Feyzi Efendi’nin amcası Hacı Mustafa Efendi’nin 64 yaşlarında ölümü.
1937, Feyzi Efendi’nin askerlikten dönüşü ve Bedîüzzaman ile tanışması ve ona talebe olması.
1942, İstanbul’da yedi aylık ihtiyat askerliğini yapması ve oradaki hocalarından ilim tahsilinde bulunması.
1943, Bedîüzzaman’ın tutuklanarak, Çankırı yoluyla Ankara’ya götürülmesi. Aynı yılda kendisinin de tutuklanıp şehir hapishanesinde üç ay tutulması. Aynı yıl kaleden tonlarca büyüklükteki taşların yuvarlandığı büyük zelzelenin olması.
1944, Feyzi Efendi’nin Bedîüzzaman’ın yanına Denizli Hapishanesi’ne götürülmesi, burada altı ay kaldıktan sonra beraat edip Kastamonu’ya dönmesi.
1944-1948, Kastamonu’da sohbet ve ilim tedrisatı ile uğraş vermesi.
1946, Annesi Hâfıza Ayşe Hanım’ın ölümü.
1948, Tutuklu olan Bedîüzzaman ile aynı suç konusunda ilgili görülerek tutuklanıp Afyon Cezaevi’ne konulması. Sonunda temyiz kararı ile tahliye edilip Kastamonu’ya dönmesi ve çileli inziva hayatı.
1952, Hocası Hâfız Ömer Aköz’ün elim bir trafik kazasında ölümü ve kendisinin tedrîsat hayatına devamı.
1957, Evlilik macerası: Aklî dengesinin bozuk olduğu şayiasının çıkartılması üzerine, Mayıs ayında gizlice Ankara’ya gidip Numune Hastanesi’nde sekiz gün müşaede altında kaldıktan sonra sağlam raporu alarak geri dönmesi, Haziran ayında da düğününün yapılması.
23 Mart 1960, Bedîüzzaman’ın ölümü.
27 Mayıs 1960, askerî ihtilali neticesinde tutuklanması ve tutuklamadan önce İnönü Karakolu’nda on gün kadar tecritte (tek başına) gözaltında tutulması.
1966 yılının Mart ayında ilk haccını yapması.
1970 yılında ikinci haccı.
1975, Böbrek taşı rahatsızlığının belirmesi.
1976, Üçüncü defa haccetmesi.
1983, Sağ kolu tarafında kısmî felç rahatsızlığı geçirmesi. İhtilal yöneticileri tarafından Ankara Mamak Hapishanesi’ne götürülmeye kalkışılması. Sosyal Sigortalar Hastahanesi’nde bir süre rahatsızlığı sebebiyle tedavi altında tutulması.
1989, 4 Mart Cumartesi günü Miraç Gecesi’ne girerken ikindi vaktinde Hakka yürüdü.
Mehmet Feyzi Efendi’nin bir anlamda hayatını özetlediği, ya da manevî dünyasında geçirdiği mevsimleri ifade ettiği bu sözü, aynı zamanda isminin mevcut olmadığı kabir taşına da kendi vasiyetiyle şu şekilde yazılmıştır.
“Hüve’l-Hayyü’l-Bâkî.
Burada yatan âdem
Bir zaman hubbî idi
Bir zaman cübbî idi
Bir zaman sükutî idi
Şimdi de türâbî oldu.
Ruhu için Fatiha…”
[3] Mesnevi c.II, b.3705–3709
[4] Mesnevi c.III, b.495
[5] Ken’an Rifâî, a.g.e., s.306
[6] Şeyh Sâdi-i Şîrazi, Bostan, a.g.e.,s. 300
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar