Print Friendly and PDF

Hz. Pirin Kabri ile İlgili Haber


 





Niyazi-i Mısri’nin Kabrine Ziyaret





04 Eylül 2008 /  





Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri'nin kabrini ziyaret etmek ve incelemelerde bulunmak amacıyla Yunanistan'ın Limni adasına giden Belediye Başkan Yardımcısı Ziya Kesriklioğlu ilimize döndü.





Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri'nin kabrini ziyaret etmek ve incelemelerde bulunmak amacıyla Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay ve Kültür Sanat Müdür Vekili Muhittin Turan'la Yunanistan'ın Limni adasına giden Belediye Başkan Yardımcısı Ziya Kesriklioğlu ilimize döndü.





Yunanistan gezisinin verimli geçtiğini belirten Kesriklioğlu geziyi değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi:





“Geçtiğimiz hafta Yunanistanın Limni Adası Belediye Başkanları, Myrina Kasabası Belediye Başkanı Athanassios Skamagkis ile Moudros Kasabası Belediye Başkanı Kostas Adamides'in daveti üzerine Yunanistana gittik.





Osmanlı dönemindeki ismi ile Limni, Yunanca Limnos veya İngilizce ismi ile Lemnos adası Çanakkale ilimizin Gökçeada ilçesinin batısında 20 bine yakın nüfusu ile dört belde belediyesi tarafından yönetilen şirin bir ada… Başta zeytincilik olmak üzere halkın daha çok çiftçilikle meşgul olduğu bir turizm beldesi… Nüfusu 20 bini bulmayan bu adaya yılda 700 bin turistin geldiğini söyledi belediye başkanı…





Hudut Kapısı ve gümrük dairesi bulunmadığından çok daha kısa sürede ulaşılabilecek adaya, İpsala - Kavala üzerinden kara, Kavala'dan ise deniz yoluyla yaklaşık 15 saatlik bir zamanda ancak ulaşılabiliyor.





Biz bu adaya Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri'nin türbe ve dergâhını ziyaret etmek üzere gittik.





Malatya Belediyesi olarak uzun bir süreden beri Niyazi-i Mısri'nin kabrini ziyaret etmek, taşınması mümkün ise Malatya'ya taşımak, değilse yerinde aslına uygun olarak restorasyonunun yapılmasını sağlamak, dünyaca ünlü bu büyük mutasavvıfı yeni nesle tanıtmak adına çalışmalar yapmak istiyorduk.





Son iki yıldır yoğunlaştırdığımız ziyaret talebimiz nihayet bu sene kabul edilerek, davet edildik. Sayın Belediye Başkanımız, davet tarihinin 30 Ağustos Zafer Bayramı arifesine gelmesi nedeniyle çok arzu etmelerine rağmen gelemediler. Ona vekâleten de ben gitmiş oldum.





27 Ağustos 2008 tarihinde Belediye Kültür Sanat Müdür Vekili Muhittin Turan ve adayla daha önce kültürel ilişkileri bulunan Gökçe ada Belediye Başkanı Yücel Atalay'la birlikte Limni'ye gittik. Burada gerek kabrin bulunduğu beldenin Myrina Belediye Başkanı Athanassios, gerekse komsu belde Moudros Belediye Başkanı Kostas, bizleri ilgi ile karşıladılar, makamlarında ağırladılar.





Burada yaptığımız görüşmede Malatya'nın Türkiyenin neresinde ve nasıl bir il olduğunu, Niyazi-i Mısri'nin kim olduğunu, Malatya'da doğan, Limni'de vefat eden ve kabri bulunan Mısri'nin hayatı ve eserleri ile bir ortak değer olarak, iki ülke arasında bir gönül köprüsü görevi üstlenebileceğini özetle anlatma imkânı bulduk. Tales gibi Eflatun gibi, Aristo gibi Yunanlı düşünce adamlarından nasıl ki bizler istifade ediyor isek, Mısri'den de pekâlâ Yunistanın yararlanabileceğini belirttik.





Tabii ayrıca Kayısımızı ikram ederek, tanıtımını yapmayı ihmal etmedik. Bundan çok memnun oldular, bu kalitede bir kaysıyı bu güne kadar tatmadıklarını ifade ettiler.”





Kabir adanın merkezinde





Niyazi-i Mısri'nin kabrinin öyle ücra bir yerde değil, adanın merkezi sayılabilecek bir yerde olduğunu söyleyen kesriklioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:





“Belediye ziyaretimizin ardından, hemen yürüme mesafesinde eski bir Türk mahallesi olduğu her haliyle anlaşılan, buraya 50-60 metre mesafede adanın batısında bulunan Niyaz-i Mısri'nin türbesinin bulunduğu yere Belediye Başkanları ile birlikte gittik.





Oldukça bakımsız olan türbe sanki kimseler fark etmesin diye, gerek kapısının gerekse kitabesinin bulunduğu yerler ağaçlarla örtülmüş vaziyette…





Türbenin etrafı dükkan, market ve konutlarla çevrelenmiş durumda...





Belediye Başkanı Athanassios'ten buranın bir şahıs mülkü olduğunu mülk sahibinin türbenin hemen yanı başında bulunan süpermarketin de sahibi olan 45 yaşındaki Nikolaos Politaridis olduğunu öğrendik.





Üzerinde bulunan kitabeden 1910, yani, Limninin elimizden çıktığı 1912 balkan savaşından iki yıl önce onarıldığı anlaşılıyor.





Türbe ve dergâhın Mısri'nin vefatından sonra ilk öğrencilerinden olan Mahmut Efendi tarafından 1694–1733 yılları arasında yaptırıldığı ve ll. Abdülhamit tarafından 1886 yılında türbe tamir edilerek dergâhın genişletildiğini öğrendik.





Türbenin kapısının önünde yaptığımız görüşme ve konuşmalardan anlaşılacağı gibi, buranın onarılması ve restorasyonu için myrina (mirina) Belediye Başkanından gerekli başvuruları yapacağı ve bu işin takipçisi olacağı yönünde söz aldık.





Ayrıca mirina ile Malatya Belediyesi arasında bir kardeş şehir ilişkisi tesis edilmesini teklif ettik. Teklifimiz olumlu bulunarak prensip olarak kabul gördü. Belediye Meclisi ve diğer yetkili kurullarda görüşüldükten sonra hayata geçirilecek.





Yine her iki Belediye Başkanını da Malatyamıza davet ettik. Çok memnun oldular ve davetimize icabet edeceklerini söylediler.





Özetle ifade etmek gerekirse, Malatyalı ünlü şair ve mutasavvıf Niyazi-i Mısri'nin kabri meçhul değildir. Ve ulaşılması kolay bir yerdedir. Malatya Belediyesi olarak ilk kez buraya bir ziyaret ve çekim gerçekleştirilmiştir. Bunun devamı gelecektir. Belediye olarak Mısri'nin türbe ve kabrinin onarılması, ziyaretinin daha kolay bir hale getirilmesi adına üzerimize düşen her türlü görevi bir vefa borcu olarak yapmaya devam edeceğiz, onu insanımıza, yeni kuşaklara tanıtmayı bir görev sayacağız.





Bu ziyaretimizde bize öncülük, rehberlik ve de tercümanlık eden Gökçeada Belediye Başkanı Sayın Yücel Atalay ile Yunanlı iş adamı Niko beye teşekkürlerimi sunuyorum.”





Yorumlar





ECDADINA KAYITSIZ OLANLAR,YENİ KEŞFEDİYOR





mustafa mesut NEBİOGLU(DURMUŞ)





sEVGİLİ MALATYALI KARDEŞLERİM, YORUMLARI OKUDUM.KİMSEYİ ELEŞTİRMEK DEĞİL.KENDİMİZİ TANIMA ADINA ÜZÜLDÜM.EVLADI RESUL HZ.HÜSEYİN AS.EVLADI MUHAMMED NİYAZİ MİSRİ KABRİ ŞERİFİ, DERGAHI,MAKAMI SADECE BURAYA YAZI YAZANLAR VE YÖNETİCİLERİMİZ TARAFINDAN BİLİNMİYORDU. DOĞDUĞU GÜNDEN ALA YI İLLİYYİNE DEFNEDİLDİĞİ GÜNE,VE ÖZALDAN DA GÜNÜMÜZE KADAR HİÇ BİR ZAMAN MECHUL OLMADIĞI GİBİ ADIM ADIM TAKİP EDİLMİŞTİR. HAKKAINDA BİNLERCE ESER YAZILDI, HALEN DE ÜNİVERSİTELERİMİZDE YAZILMAKTADIR.DİNLEDİĞİMİZ İLAHİLERİN YÜZDE YETMİŞE YAKINI KENDİSİNE AİTTİR.DEVRİN PADİŞAHININ VEZİRİ VANİ(AZER)KAPRİS VE HUSUMET ADAVET VE ŞEYTANİ DÜŞEÜNCELERİNDEN DOLAYI BU İLİM VE İRFAN DEHASI EVLADI RESUL BİZZAT BİZİM TARAFIMIZDAN ZULME UĞRAMIŞTIR.EĞER MALATYADA KÜLTÜR MERKEZLERİNİN BİRİNDE BİR PROĞRAM TERTİP EDİLİRSE,BU ÇERCEVEDE MANEVİ MİRASCISI VE EVLADI MUHAMMED NEBİOĞLU VE TALEBELERİ OLARAK SİZ SEVENLERİNE MISRİ DEDE Yİ ANLATMAK ÜZERE MİSAFİR OLURUZ. LİMNİ ZİYARETİNİZİN MALATYA VE YURDUMUNUN GÜZEL İNSANINA HAYIRLARA VESİLE OLACAĞINA ÜMİDİM TAMDIR.İNANIYOR VE İMAN EDİYORUM Kİ, KENDİSİNİN ŞU İFADESİ BUGÜN BİLE MANEVİ PLANDA GECERLİ OLDUĞNA İNANIYORUM.BUYURUYORKİ; BEN 40.BATINDAN EVLADI RESULUM.EHLİBEYT KATARINDANIM. KİM BENDEN MANEVİ OLARAK EL ALIRSA İNŞAALLAHURRAHMAN DÜNYA VE UKBASINI KAZANCLI OLARAK TAMAMLAR. SAHİLİ SELAMETE ERER. BUYURUR. ÜSTADIMIZIN İSMİŞERİFİ ASPOZİ DE, BİR CADDEYE VERİLDİĞİNİ GECEN SENE KURBAN BAYRAMI ZİYARETİNDE GÖRDÜM.RESMİ MAKAMLARA MÜRACAAT ETMEDİM AMMA, EVİNİN DOĞDUĞU MAHALLENİN MUHAFAZA EDİLMEDİĞİNİ DUYDUM.ÜZÜLDÜM.LİMNİDE MÜBAREK ASPOZİYİ SEYREDİYOR. VANİ ZALİMİNİN KAHRINDAN MEVTİ BİLE ZULUM ALTINDA DİYARI GURBETTEDİR. KAYBEDİLEN VEYA ELİMİZDEN UCUVERİP GİDENLER NEDENSE COK KIYMETLİ OLUYOR. GÖRÜŞMEK TANIŞMAK BİLİŞMEK ADINA, ERENLERİN PİRLERİN, EVLİYALARININ NAZARI ALİLERİ, TÜM ASPOZİ ERENLERİNİN VE SİZ SEVENLERİNİN ÜZERİNE OLSUN. SAYGI VE HÜRMETLER SUNUYORUM, GÖNLÜNÜZDEN ÖPÜYORUM. MUSTAFA MESUT NEBİOGLU





18 Aralık 2008 Perşembe 10:18





sayın keskinoğluna soruyorum





ruhiiyigün





sayın keskinoğlu şu başarılı geçen ziyaretinizin fotoğraflarını yayınlasanızda bizlerde görsek.. şu kabirin nerede ve bugün nasıl olduğunu çok merak ediyoruz.. biz foça halkı olarak... sayfanızı takip ediyoruz.. edeceğiz..en içten sevgi ve selamlar.





26 Ekim 2008 Pazar 21:32





niyazi mısrı türbesi





ruhi iyigün





değerli dostlar.makaleyi okudum.size türbe diye gösterilen yerin eski bir osmanlı hamamı olduğunu tahmin ediyorum.aklınıza hamamlarda pencere olurmu? diye bir soru gelebilir.aynı hamam ı midilli adasında eski limam(kuzey liman yolu üzerindeki ermou caddesinin yakınındada görebilirsiniz.türbe bugün türk yalısı semtinde mevcut olan (kapısı taş işlemeli)market olarak hizmet veren binanın içindedir.bu konuda elimde bazı eski mübadele öncesi resimler mevcuttur.1930 lu yıllarda mezarı bursa belediyesinin bursaya taşıma girişimi olmuş fakat yunan yetkililer adada ikamet eden halkın sesine kulak vererek mezarın türkiye ye nakline karşı çıkmışlardır.zira mısriye hristiyan halk ta sempati duymaktaydı.myrina halkından öğrendiğim kadari ile özellikle yaşlılardan.anlattıkları konu çok farklıdır şöyleki:türbe 09.1939 tarihinde belediyece yıktırılmış.aynı gün myrinada bir sinemeda büyük bir yangın çıkmış olup 250 civarında insanın ölümünü limni halkı türbenin yıkılmasına bağlamıştır.konuyu bilgilerinize arz eder.saygılar sunarım.





26 Ekim 2008 Pazar 00:27





Neden





Arif





Her şey güzel de Osmanlı Devleti sırasında düzene karşı baş kaldıranlar veya başağrıtanlar sürgüne gönderilirdi. Niyazi Mısri neden Aspuzuda veya Mısırda değil de Ege Adalarında vefat etti. Bu konuyu bir araştıran sevda sahibi araştırmacı bir Malatyalı olur da N.M.nin sürgüne gönderilip gönderilmediği konusunda kaynak belirterek bilgi derleyebilirse sevinirim.





11 Eylül 2008 Perşembe 15:35





Zeybek





Ali





Niyazi Mısri'nin kabrinin Limni adasında olduğu 1990 yılında devrin Başbakanı Merhum Turgut Özal tarafından Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek'e talimat verilerek onarılması istenmiştir. Acak, Kültür Bakanlığı kabrin bulunduğu yeri ancak tespit edebilmiş ve müteakip hükümetler yurtdışındaki kültürel varlıklarımıza ilgisiz kalınca Niyazi Mısri'nin de mezarı onarılamaz olmuştur. Taki 20 Şubat 2008’de TBMM’de kabul edilen ve 27 Şubat 2008’de yürürlüğe giren 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu çıkana kadar. Vakıflar Genel Müdürlüğü Yurtdışındaki Türk Kültür Eserlerinin onarılmasını bir bütün olarak kabul etmiş, bunun için bir daire kurmuş ve Vakıflar Bütçesini de yaklaşık 37 milyondan 600 milyon YTL ye çıkararak ecdadın kültürel mirasını korumayı hedeflemiştir. Haberi okuyunca sanki N.Mısri'nin türbesi yeni keşfedilmiş gibi haber yapılması bu tarihi bilgileri yazmama beni adeta zorlamıştır. Umarım Vakıflar Genel Müdürlüğü Yurtdışı Daire Başkanlığı diğer eserlerle birlikte planına almış olduğu Niyazi Mısri Türbesini de onarmayı başarır. Bence Niyazi Mısrinin Mısırlı değil Malatyalı olduğunu Yunanlılara erkenden söylenmekle onarımın gecikmesine sebep olunmuştur. Zira Yunanistan bizden ayrılmış bir ülke olması hasebiyle bize ait bütün eserleri korumasız ve bakımsız bırakmayı temel politika haline getirmiştir. Tarihi eserlerin resorasyonu ile Yunan hükümeti ilgilenmemektedir. Onun yerine bağımsız hareket eden Anıtlar ve Tarihi Eserler Kurulu ilgilenmektedir. Bu kurum da dediğim gibi bizim eserlere çok lakayd davranmaktadır. Bu iş Limni Belediyesinin işi değildir. Öyle ki Merhum Özal 1990 da Patrikhaneye onarım izni verdiğinde Yunanlılar Rodosta , aralarında bir Malatyalı Paşanın da mezarı bulunan tarihi eserlerin onarımını zamana yayarak karşılıklılık ilkesi çerçevesinde onarıma izin vermemişlerdir. Hatta İKO İslam Mirasını Koruma Merkezi veya Ağa Han Vakfı tarafından Rodostaki camilerin onarımı için gönderilen paraları dahi bankalarda bekleterek yerinde ve zamanında kullanmamışlardır. Bu bilgiler Özal zamanı içindir. Şimdi Rodostaki Süleymaniye Camii kısmen onarım görmüştür. Bunu da şimdiki Cumhurbaşkanımız A.Gül'ün Başbakanlığı ve bilahare Dışişleri Bakanlığında kültürel varlıklarımıza sahip çıkmasına borçluyuz. Son zamanlarda yurtdışındaki özellikle Osmanlı Eserleri onarılmaktadır. Bu işi Vakıflar Genel Müdürülüğü Yurtdışı Daire Başkanlığı yapmaktadır. Bu iş Belediyelere bırakılırsa Yunanistanın Tarihi Anıtlar Kuruluna toslar ve 2 senede yapılacak bir onarım 10 sene sonra yapılır. Bu bilgileri okuyucularla paylaşmamın sebebi Niyazi Mısri Türbesinin Özal zamanında başlayan hikayesini anlatmak ve Rodos'ta bulunan kaptanı Derya Murat Reis Paşa haziresinde bulunan ve güzel mermerlerle yapılmış Malatyalı Paşanın da mezarının onarım beklediğini anlatmaktır. Ben bu bilgileri aynı zamanda TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi olan Malatya Vekilimiz Mehmet Şahin'den duyduğumda bir Malatyalı olarak sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.





05 Eylül 2008 Cuma 00:15


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar