Print Friendly and PDF

Kılsana


120





Vezin: Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün





Pâdişâha aşkını hem-hâne kıl,
Mâsivâ-yı aşkını bigâne kıl.
 





Zikr u fikrinle beni pür nûr edüp,
Mest-i medhûş eyleyip dîvâne kıl.





Benliğimdir senden ayıran beni,
Varlığım şehrini yık virâne kıl.





Mürg-i ruhum meylini kes gayriden,
Şol cemâlin şem’ine pervâne kıl,





Gönlümü mir’ât-ı vech-i zât edüp,
Ol tecellîyle beni mestâne kıl.





Cezb-i feyzin şarâbın doldurup,
Bu Niyâzî bendeni meyhane kıl.





Pâdişâha aşkını hem-hâne kıl,
Mâsivâ
[1]-yı aşkını bigâne kıl. 





Pâdişâha aşkını arkadaş kıl,
Mâsivâ-yı sevmeyi yabancı ve uzak kıl. 





Hane, gönül anlamına kullanılan bir kelimedir, çünkü insanın asli varlığı ruhudur. Beden bir mezar çukurunda çürüyüp gider, ruh hayatta kalır ve ruh'un evi (hanesi) de gönüldür.





Zikr u fikrinle beni pür nûr edüp,
Mest-i
[2] medhûş eyleyip dîvâne kıl.





Zikir ve fikrinle nefsini çok parlak edip,
Sarhoş ve şaşırmış gibi deli ol.





Benliğimdir senden ayıran beni,
Varlığım şehrini yık virâne kıl.





Senden beni ayıran benliğimdir,
Varlığım şehrini yık virâne kıl.





Mürg-i ruhum meylini kes gayriden,
Şol cemâlin şem’ine pervâne kıl,





Ruh kuşum! başkasından meylini kes,
Cemâlin ışığına pervâne ol,





Gönlümü mir’ât-ı vech-i zât edüp,
Ol tecellîyle beni mestâne kıl.





Gönlümü zâtın yüzüne ayna kılıp,
Ol tecellîyle beni sarhoş kıl.





Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmadığı için herkese dost kesilir. Nakışsız bir ayna haline gelir, değer kazanır. Çünkü bütün nakışları aksettirir.[3] 





Cezb-i feyzin şarâbın doldurup,
Bu Niyâzî bendeni meyhane kıl.





Feyzin cezbesiyle şarâbın doldurup,
Bu Niyâzî bendeni meyhane kıl.





Meyhaneden murad,  kâmil mürşidin gönlüdür. Zira orası Allah Teâlâ sevgisinin hazinesidir.[4] 














[1] Mâsivâ: Cenâb-ı Hakkın dışındaki yaratıklar.





[2] Mest: Ayakkabı. * Sarhoş. Aklı başında olmayan. Kendinden geçercesine haz duymak mânasında “mest olmak” şeklinde kullanılır.





[3] Mesnevi, c.V. b.2665-2666.





[4] Niyâzî-i Mısrî, Risale-i Esile ve evcibe-i Mutasavvıfâne, ONUNCU SUAL VE CEVABI


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar