CEMİL MERİÇ İLE SOHBETLER
Cemil Meriç, Türkiye’nin
yetiştirdiği en önemli entelektüellerinden biridir. Halil Açıkgöz’ün kaleme
aldığı ve 10 Kasım 1976- 13 Haziran 1987 yılları arasında yaptığı sohbetlerden
oluşan “Cemil Meriç İle Sohbetler” adlı eser, Cemil Meriç’in düşünce dünyası
hakkında değerli bilgiler veriyor. Cemil Meriç, vefat ettiği 1987 yılına kadar
Türk düşüncesi hakkında çarpıcı tespitlerde bulunuyor. Bir döneme tanıklık
etmiş bir entelektüelin, tespitleriyle sizleri baş başa bırakıyorum.
“ ‘Türkoloji’ kelimesinden daha yüz
kızartıcı bir kelime yoktur. Ruslar çıkarmıştır bu kelimeyi, ölü milletler
için. Sümeroloji gibi. Bu kelime, Türk medeniyetini paranteze almak demektir.
Bu müthiş yalanı bize de kabul ettirdiler. ‘Türkoloji’ Osmanlı’yı paranteze
alan, atıl bırakan bir kelimedir. Neden bir Frankoloji yok da Türkoloji var?
Biz ölü müyüz?”
“ En kötü şey riyakârlıktır.
Sosyalizm ıstırabın çığlığıdır. Ferdiyetçilik, liberalizm burjuvanın malıdır.
Osmanlı ümmettir, fert yoktur, en adil idare”
“Osmanlı’da felsefe yoktur. İslam
cemiyetinde felsefe yoktur aslında. Felsefesi ancak vahiydir İslam cemiyetinin.
Felsefenin mevzuu ruh, madde, iman; İslamiyet bunu baştan halletmiştir. Felsefe
şüpheyle doğar, Batı’da felsefe vardı da ne oldu? Neyi halletti?”
“ Biz Tanzimat’tan sonra düşünmeye
ve kelimelere mana vermeye başladık. Osmanlı yüz sene çalıştı ve bir düşünce
zemini kuruldu. Tam gelişeceği ensede harfler değişti. Bir sene öncesine dahi
yabancılaştık. Böyle bir felaket hiçbir milletin başına gelmemiştir. Harfler
değişince tam bir anarşi doğdu. Anarşi oradan miras kalmıştır. Her kelime
gündüz dikilir, akşam sökülür fidan gibi tutmaz olmuş. Bu şartlar altında ne
yapılır? Kelimeleri muhafaza etmek lazım.”
“Bir anayasa yaptılar. Bu anayasayı
tatbik etmiyorsunuz diye adamları astılar. 27 Mayısta bir takım oyunlar
oynandı. Baştakiler Halk partisiyle anlaştılar ve güya anayasa referanduma
sunuldu. Tavır şuydu: ya bu adamları seçersiniz, ya biz başınıza bela oluruz.
Tabii halk hiçbir şeyi bilmiyor. Dünyanın hiçbir demokrasisinde oynanmayan bir
oyun oynanıyor: Temelli senatörlük ve 15 kontenjan senatörlüğü.”
“İki yüzlülüğe ne lüzum var?
Toplumculuk kelimesini dilimize sokan komünistlerdir. Bizimkiler ise sosyalizm
manasında kullanıyorlar. Yanlış. Onlar da anladılar aslında toplumculuğun ne
demek olduğunu. Hele milliyetçi- toplumculuk nasyonal sosyalizmin tercümesidir.
Saklamak ve ikiyüzlülük niye?”
“Nurcular ve sosyalistler birbirini
tanımalıdırlar. Türkiye’nin kurtuluşu buna bağlı. Ben şimdi bunu yapmaya
çalışıyorum. Fakat bu fert işi değil. Nurcular sosyalistleri, sosyalistler de
nurcuları okumuyor. Sağ kendi dışında hiçbir şey okumuyor. Çok garip bir hal
bu.”
“Rusya’dan gelen Türkçülerin hepsi
Osmanlı’yı yıkmak için çalışan birer misyonerdir.”
“Tanpınar arayan adamdır. Ve küçük
tatminlerin adamıdır.”
“Kadın bazı mesleklere girebilir.
Mesela ilk mektep hocası olmalı. Lise hocası da olabilir. Doğum doktoru, çocuk
doktoru da. Fakat her şeyden önce kadın anne olmalıdır. Ve anneliğe yakın
meslekleri seçmelidir.”
“Halk partisi hiçbir ideolojisi
olmayan bir tahakküm partisidir."
“Türkçülüğün mümessillerinden hemen
hepsi gayri Türk’tür. Mesela Ahmet Vefik Paşa’nın anası Rum’dur. Şemsettin Sami
halis Arnavut’tur.”
“Batı medeniyeti istismar üzerine
kurulmuştur. Kapitalizmin ahlakla hiçbir alakası yoktur, kar peşinde koşar.
Dışarıda Uzak Doğu, Hindistan, Afrika , içeride işçi sınıfını sömürerek refaha
ulaşmıştır. Sömürdüğü milletler ayaklandı. İçindeki içtimai sınıf uyandı. Böyle
bir istismar rejimi sona erecekti bir gün. Haksızlıklar devam etmez evladım,
bir gün gelir sona erer.”
“M.C. Kubilay gibi bir adamın anma
yıldönümünü yapıyor. Bu kışkırtıcı ajan yüzünden binlerce adam asılmış. Tam bir
tezatlar içinde Türkiye. Haydi Halk partisi yapar bunu, çünkü pisliğidir bu.”
“ Evvela ‘milli kültür’ olmaz, ‘milli
irfan’ olur. Cumhuriyetin getirdiği kültürdür, yıktığı ise irfan.”
“Bunları sana söylüyorum: Dünyanın
hiçbir devletinde İstiklal Marşı diye bir şey olmamıştır. Biz esir miydik de
kurtardılar.”
“Tanpınar, Cenap’ın üçte biri kadar
Fransızca bilmez. ‘Müstehzi, alaycı’ varken ne diye ‘ironik’ dersin be
birader.”
“İnsan-ı Kâmilin romanı yoktur;
roman kavganın mahsulüdür. İnsan-ı Kamil’in dünyasında kavga olmadığı için onun
romanı da yazılmaz. O sadece yol gösterir, irşad eder, yanar ve yakar. Aşk ve
vecd kaynağıdır.”
“Daha sonraki aydınlar tepeden inme
bir ideolojinin temsilcisi oldular. Tepeden inme ideolojinin yani Avrupa’nın.
Bu aydın ile halkın arasını açtı. Aydın artık ister öyle, ister böyle
diktatoryanın temsilcisidir, ajandır aydın, inansa da inanmasa da ajandır.
Konuştuğu dil, mefhumlar, teklifler ayrı. Zorla yaptırmaya kalktığı için de
aksülameli davet etmiştir. Böylece aydına karşı kin ve nefret doğdu halkta.
Aydının halkla münasebeti köy ve
kasaba öğretmenleriyle oldu. Harfler değişti. Kimse okuma yazmaz duruma düştü.
Öğretmenlerde bir sömürgeye gider gibi gittiler. İlk işleri imama sövmek oldu.
Halkın şuurunda garip bir aydın imajı teşekkül etti. Çok defa garip, bazı
yalanları ezberlemiş sadece, köyü beğenmez, köylüyü beğenmez. Bir mürşid olmaktan
uzak, sevimsiz bir insan. Halk aydın deyince, meseleleri başka, kendisinden
uzak bir insan görüyor karşısında.”
“Aydın yaralıdır. Mesela bir Necibi
ele alalım. 1938’lere kadar sefih bir adam. Sonra, Halk Partisi millet vekili
yapmadığı için karşıya geçti. Kumarbazlığı, dolandırıcı olduğu muhakkak. Birkaç
sene önce birkaç Fransız tanışmak istemiş. Perapalas’ta kafayı çekmişler. Sonra
rezalet çıkmış tabi. Halk bunu kendinden kabul eder mi?....Necib’in tezadı şu:
Genç yaşta Avrupa’ya gitti ve onun tahakkümünden kurtulamadı hiçbir zaman. Bu
tabaka küçük yaşta aldığı din terbiyesi ile çatışıyor…. Necip bir tezatlar
mahşeridir… Necip ise kendi tezatları içinde muzdariptir. Batı’dan bir türlü
kopamamıştır. Necip bu yaşta dahi zamparadır; yaşayış prensipleri itibarıyla
Avrupalıdır. Televizyona çıkıp maskaralıklar yapmasına lüzum yok. Bir
trajedidir Necip.”
“Batı’nın teslim alamadığı tek kale:
İslamiyet.”
“Devlet acze düşemez. Sokaklarında
adam öldürülüyorsa, anarşi vardır. İktidar istifa edip bir kenara çekilmelidir.
Ev yanarken ‘gel sana biraz tecvid okutayım’ diyebilir misiniz? Bu yangın
sönsün bir kere. O devirde üstat Said-i Nursi hazretlerinin yaptığı hareket en
ihtiyatlı davranıştır. İman noktasında tuttu işi. “
TİP tamamen MİT tarafından kuruldu.
Kemal Sülker yüzde seksen polistir. Entelektüel sayılmaz Kemal Sülker. Bana
“hatıralarımı yazsam, mezarımdan çıkarır bu adamlar” dedi. Çok namuslu bir
zamanında, kafaları çektiğimiz bir sırada söyledi.”
“Cumhuriyetin en büyük hatası dinden
uzaklaşmaktır. Din sevgidir, insanlıktır. Din damarlarımızdaki her kanda
mevcuttur. Bundan tecrit edilen Türk insanı ayakta duramaz. Dilimiz de bir
parça dinimizdir.”
Arapların bir sözü var: Var, sen
kıyas eyle derler. Gökalp için hiç kimsenin münakaşa edemeyeceği bir
madrabazlığını aldım. Türkiyat, Türkperestlik, Türköri kelimeleri üzerine
yazdım. Hasta bir adamdı Gökalp. İntihara teşebbüs edecek kadar hasta.”
“Daha önce de söyledim: Hatıra
yazmak bir müdafaadır. Tarih karşısında bir müdafaa. Sonra ben, hatırası olan
bir adam da değilim. Ne valilik yaptım, ne bakanlık. Siyasiler yazmalı mutlaka
hatıra. Bu, millete bir borçtur.”
“Bu seçimlerde solun son ittifakıdır
bu. Ben CHP’de sol temayül göremiyorum. Yalnız Atatürkçüdür, tarihten
kopmuştur. Konuştuğu dil, bizim dilimiz değildir. İdeolojik bir sol da yoktur.
Türkiye’de sol, kulağına Moskova’nın fısıldadıkları soldur.”
“Bir gün Konya’ya gidiyordum. Trende
aynı kompartımanda beraber olduğumuz bir üniversiteli genç: ‘sen bizden
değilsin’ dedi. Çok tesir etmiştir bu hadise bana.
Sonra düşündüm. Bu çocuk kim? Bana
niçin ‘ Bizden değilsin’ diyor. Ondan sonra fark ettim dünyamın, kendi dünyamın
dışında da dünyalar var. İlk taşı atan bu çocuktur.”
“Vatan Partisi’nin kurucusu Hikmet
Kıvılcımlı’ydı. Altı üyesi vardı, beşi polis.”
“Ben Yaşar Kemal’i sevmem. Nazarımda okuryazar bile değildir.”
“Şemsettin Sami(Ünlü Türkçülerden)
aslında Türkçe bilmezdi. Kamus’u Türki’yi Rumca’dan çevirdi. Soyadı biliyorsun,
Fraşeri’dir. Arnavut’tur kendisi ve Osmanlı’yı parçalamak için kitap yazmıştır
adam”
“Uğur Mumcu’da bir şey yok. Sağa
sola saldırır sadece. Gazeteci ve polemikçi olarak iyi. Kültüre değil,
gevezeliğe dayanıyor. Niyeti de iyi değil kötü. Fakat zeki. Umumi kültürü çok
zayıf.”
Cemil Meriç’in eserlerini okumaya
meraklı olanlar öncelikle “Bu Ülke” adlı eserinden başlamalıdırlar. Bu eser
Cemil Meriç’in fikirleri hakkında önemli bilgiler veren önsöz niteliğindedir.
http://www.degirmendergisi.com/koseyazisi.php?isl=oku&id=63
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar