DOYMAZLARIN KÜFÜRLÜ BİR TARAFI MI VAR
Cehcâh el-Gıfarî anlatıyor:
‘Kavmimden İslâm'a girmek isteyen bir
grupla Medine’ye gelmiştik. Akşam namazında mescidde bulunduk. Rasûlullâh
sallallâhü aleyhi ve sellem selam verince:
‘Herkes yanında oturanın elinden tutsun
(yemeğe götürsün)’ buyurdu. Ben yalnız kalmıştım. Ben ise iri ve uzun boylu bir kimseydim.
Kimse beni gelip almamıştı. Beni de Rasülullah kendi evine götürdü. Benim için
bir keçi sağdı. Hepsini içtim. Benim için bir keçi daha sağdı, onu da içtim.
Böylece tam yedi keçi sağdı, hepsini içtim (daha da doymamıştım). Sonra bana
bir tencere yemek geldi, onu da bitirdim. (Rasûlullah’ın hizmetçisi) Ümmü Eymen
(dayanamayıp):
‘Rasülullah’ı aç bırakanı Allah aç
bıraksın!’ dedi. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem: ‘Sus. Ümmü Eymen! O
rızkını yedi, bizim rızkımız Allah'a aittir!’ buyurdular.
Sabah olunca mescidde toplandık.
Arkadaşlarım kendilerine ne ikram edilmişse söylediler. Ben de: ‘Benim için
yedi keçi sağıldı, sağılan sütlerin hepsini içtim, bir tencere de yemek yedim’ dedim.
İkinci gece olup akşamı kılınca Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem ‘Herkes
yanındaki adamın elinden tutsun, evine götürsün’ buyurdu. Mescidde
Rasülullah ile benden başka kimse kalmadı. Yine Rasülullah götürdü. Benim için
bir keçi sağdı. Bu sefer içtim ve doydum. Ümmü Eymen şaşırmıştı: ‘Bu (dünkü)
misafirimiz değil mi?’ dedi. Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem ‘Bu
gün. o mü’mindir. bir tek mideye yedi. Dün ise yedi mideye yemişti. Kâfir, yedi
mideye yer. mü'min ise tek bir mideye yer.' buyurdular.
Kaynak:
Buhârî. Et’ıme. 5052; İbrahim. Canan. Hadis Ansiklopedisi. İstanbul,
trsz. X/421; Kândehlevî, M. Yusuf, Hayatü’s Sahabe, çev.Sıtkı Gülle,İstanbul,
1996, II/246
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar