Kınayan Da Kınanacaksa -İncel Ama Koparma
Nerden geldi bu iptila
Düşmez kalkmaz bir Allah'dı.
Kul mul dinlemez
zalim insan
Eline düşene vurmaz mı
Haklısındır geç hakkın canına
Ver cezayı fakat rezil etme
Hakkı vermedi sana.
"Eğer Allah insanları kazandıkları (günâhlar) yüzünden
(hemen) muâhaze (azarlasaydı) etseydi (yerin) sırtında hiçbir canlı mahluk
bırakmazdı. Fakat O, bunları belli bir müddete kadar geciktiriyor. Nihayet
vakıtları gelince muhakkak ki Allah kullarını hakkıyle görücüdür."
[Fatır, 45]
Hz. Şeyh Abdülkadir Geylâni kıyamette
Niyaz etti:
“Ya Rabbî
hesap günü beni kör haşr eyle;
Beni iyi bilen dostların önünde mahcup kılma.
Onlar beni görsünler,
fakat ben onları görmeyeyim”.
Hakk üstüne iki azap birden yazmaz kuluna
Ey günahların içinde boğulmuş insan,
Cinsin sana acımaz
Kim yardım edecek diye etrafına bakınma
Günahına ancak Settar olur Yaradan.
Eflâkî, Şems’in şehâdetine sebeb olanlara uyduğu için,
Mevlânâ’nın, onun cenazesine gelmediğini, namazını kılmadığını rivayet eder
(II, s. 686, 766).
Sultan Veled, bir gün
Mevlâna'nın oğlu Alâeddin’in kabrine ziyarete gittiği zaman,
«Senden yalnız ihsan ıssı umarsa, peki, suçlu nereye
sığınsın»
metninde arapça bir beyitle,
«Ey kerem ıssı, sen, yalnız iyi kişinin yaptıklarını kabul
eder, yalnız onu yarlıgarsan, peki, aşâğılık kişi, suçlu kişi, nereye gitsin de
ağlasın inlesin» metninde farsça bir beyit yazdığını söyler (I, s. 523). [1]
Ey kınayıcı ve ey günahkâr
Hikmetin kapısını arala.
Günahtaki ince çizgiyi unutma.
Ey kınayan kınadığına bir daha bak
Şefkatli Peygamberimiz buyurdular :
“Günah yapana zarar verdiği gibi karşısına da zarar verir.
Korkutsan başına dert olur,
Razı olsan ortak olursun,
Söylesen gıybet olur,
Ayıplasan başına gelir”
Ey dünya neden bizi bu kadar zorluyorsun,
Keşkeye günah dediler diye susuturuyorsun
Feryadımdır hakkım
Toprak olsaydım ile de bu işler bitmiyor.
Gözyaşıma ortak yine bir Allah'ım var.
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: [1] Bu beyit, «Mesnevi» nin ikinci cildindedir (Keşf-al Abyât’lı Mesnevi; Tehran — 1299 h. s. 112, satır. 24). «Mesnevi» nin ikinci cildine 662. de başlandığına göre Mevlânâ, bu beyti, oğlunun mezarına, onun ölümünden iki yıl sonra yazmıştır.
[ MEVLÂNÂ CELÂLEDDÎN – MEKTUPLAR, Türkçeye Çeviren Hazırlayan : Abdülbakıy GÖLPINARLI, 1963, İstanbul Sh: 220]
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar