Print Friendly and PDF

İşte bu değişmez yazgımız!







Ey Allah’ım!
Kendini o denli açıktan açık gösterdiğin halde, büyüklüğünden olmalı ki; Seni göremedik. Bu kusur Senden değil bizdendir…
Bu bilgimize rağmen hakkında son derece cahiliz;
Nice zenginlikleri bize verip insan olarak yaratmışken, doymayan gözümüzle, isyan içinde uluhiyetine göz dikiyoruz.
Güç ve kudret elinde...Eden eyleyen Sen;
cahilâne başkalarının ihsana bel bağlamaktayız.
Bu hatamızla sayısız musibetleri başa çektik ve yanlışlarımızı da düzeltmiyoruz.
Ey Allah’ım!
Bizden, daha ne beklenir?
Çoktan çok, kötü halimize yakışan işler…
Bizleri hatalarımız artmadan, acizlik belimizi bükmeden, lütuf ve merhametinle yardım etmen, keremine yaraşan ihsan değil midir?
Beni vekiliniz, ihsanlarımla kuşatmış biricik yardımcınızım, derken, n’olur nefsimizle baş başa bırakmasan…
Düşeceğimiz zilleti tahmin bile edemiyoruz.
Eğer ki, bizlere Sensizliğini dilersen haksızlık ve zillete uğramaz mıyız?
Sonuçta bizi yaratan Sen değil misin?
hüsrana da uğratmasan…
İşte bu değişmez yazgımızla!
Katına ulaşabilmesi mümkün olmayan amellerimiz de şefaatçi olamazalar
Sana olan mecburi muhtaçlığımız…gözlerimizde akacak yaş bırakmadan, yalvarıyoruz.
Şefaatçimiz olarak Peygamberimizden başka olacağını da düşünemiyoruz…
O’nun hatırına… 
Her zaman bu son dediğimiz tövbemizi kabul etmeni niyaz ediyoruz.
Allah’ım! 
Afv ve mağfiretini esirgeme bizden
Allahümme salli ve sellim alâ Muhammedin ve alâ alihi…
Amin, amin, amin, amin…

“Günün duası”

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar