Print Friendly and PDF

İmkânsız


İmkânsız


 


ateşler yakmış  dumansız…yaşlar dökmüş de bulanık…olmuyor kuş gibi uçmak


suçlu… gelen her sesten…aranmıyor …dönmeyen güneşi


her günü  soğuk… suçlu…olurken bakımsız  yüzler


canan ilinden çağrılar… doğar fırtınalar …ölsün dermiş


diri  ki… teraneler


ben benim… imkânsız


 




Okumalar


Hz. Ali kerremallâhü aleyhi vecheh buyurdu ki:

“Yaratıcısını tanımayan ve yaradılış gayesi olan irfan ile süslenmeyen cahil kimseler, şeklen yaşamış olsalar bile ölü hükmündedirler. Mezara girmeden evvel, cesetleri onlara mezar olmuştur.”

“Ölümle bu dünyadan göçerek, rahat ve huzura kavuşan ölü değildir. Gerçek ölü, diriler arasında gezen, fakat hayattan haberi olmayan kimsedir.”

“Bazıları bu dünyadan ölüp gitmelerine rağmen bıraktıkları eserler sayesinde sanki yaşıyorlardır. Bazıları da hayatta olmalarına rağmen, ölülerden farksızdırlar.”

“Bir kimse ki hakiki İlâhî ilimle veya onun erbabına sevgi göstermeğe gayret göstermezse ölüdür. İkinci hayat ve dirilişe kadar onun için hayattan ve dirilişten bahsedilemez.”

**

Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem ölüm hakkında buyurdu:

“Kişi âhirette sevdiği ile beraberdir ve bu ayrılık ebedi değildir”

**

Çırak ustasını geçmezse sanat ölürse...ya bizi geçen olmasın der mi veliler...“Usta ustaysa, çırağına aşkı öğretir.”

**

Cam inceldi, şarap saflaştı

Birbirlerine benzediler, iş karıştı.

Sanki şarap var da kadeh yok,

Yahut kadeh var da şarap mevcut değil

 

Ebu Hamid Muhammed Gazâlî, Yol, Bilgi ve Varlık (Eyyühe’l Veled- Ledünnî İlim Risalesi-Mişkâtü’l Envar)

**

Simâvî’ye mürîd olmak isteyene Simâvî: “’Ben şeyh değilim; Hakk’ı dilemekteysen Hak elini tutar’, der; onu bir hayli sınar, ondan sonra kabûl ederdi.

**

"Künyetül âdemiyyi ebû’l-cefâ fe lâ tatlûb minel cefâ-i vefâ "
(Hz. Ali kerremallâhü aleyhi vecheh)


İnsanlığın künyesi cefânın babasıdır.

Cefâdan vefâ isteme-bekleme.

**

Sen kendini düşünürsen

Yalancı bir âşık olursun

Sevgiliye ulaşmak mümkün olmazsa

Onu arayarak ölmek sevmenin şartıdır

Sâdi-yi Şirâzi

***

ما اتخذ الله من ولي جاهل ولو اتخذه لعلمه

“Allah Teâlâ cahilden veli edinmedi. Eğer onu veli edindiyse ona ilmi öğretir.”

**

الهي كيف يُرجىَ سواك وأنت ما قطعت الاحسان

وكيف يُطلب مِن غيرك وأنت ما بدّلتَ عادة الامتنان

“İlâhî, sen ihsanını kesmediğin halde senin dışındakilerden nasıl ümit edilir? Sen nimetlendirme âdetini değiştirmedikçe senden başkasından nasıl talep ve istekte bulunulur?”

İbn Atâullâh İskenderî Hazretleri'

**

"Bulundukları devrin bütün telâkkiyat ve teâmülâtını deviren ve bin-netice maruz olacakları hücumlara istihfaf ile mukabele edenler en büyük adamlardır.”

Selahaddin Enis

**

Nice bahçeler var ki kalmamış uğrayanı

Terkedilmiş, çetin olduğu için yolları

**

“Şüphesiz göğ dalı doğrulttuğunda doğrulur,

Odunu doğrulttuğunda ise asla doğrultamaz."

 

 

 

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar