Print Friendly and PDF

KAVGAM’IN YAZILIŞ ÖYKÜSÜ

Bunlarada Bakarsınız

 


 Yakup BAROKAS
10 Nisan 2013

Geçtiğimiz hafta Holokost’ta kurşuna dizilen, gaz odalarında, gettolarda açlıktan ve hastalıklardan yitirilen 6 milyon Yahudi’yi andık. Hitler denilen tarihin bu en acımasız canavarının adını bile anmaktan, Kavgam kitabını kimi zaman vitrinlerde görmekten elem duymaktayız. Ancak Mein Kampf’ı Führer’in yazdığını söylerken gerçeği aktarmış oluyor muyuz?

Yirminci yüzyıla üç kitap damgasını vurdu; Marx’ın Kapitali, Mao’nun küçük Kırmızı Kitabı, Hitler’in Kavgamı… Her üçü de on milyonlarca kişinin ölümüne neden oldular.

Geçtiğimiz hafta Holokost’ta kurşuna dizilen, gaz odalarında, gettolarda açlıktan ve hastalıklardan yitirilen 6 milyon Yahudi’yi andık, hep birlikte ‘bir daha asla!’ dedik.

Hitler denilen tarihin bu en acımasız canavarının adını bile anmaktan, ortaya koyduğu çarpık ideolojinin simgesi gamalı haçın günümüzde dahi fütursuzca kutsal mekânlarımıza çizilmesinden, tüm dünyada olduğu gibi 1930-2000 yılları arasında Türkiye’de de 30 kez yayınlanan ‘Kavgam’ kitabını vitrinlerde görmekten elem duymaktayız.

Peki, Kavgam’ın yazılışının öyküsü nedir? 1945 yılında Nuremberg Mahkemesi’nde yargılanan 1500 Nazi’nin yerleştirildikleri Landsberg hapishanesi sonradan yeniden düzenlenerek sıradan suçlular için kullanılmaya başlandı. Bir odası ise bizleri özellikle ilgilendiriyor; Führer, 9 Kasım 1923’de Münih’te hükümeti devirmek için ‘Birahane Darbesi’ diye anılan girişimde bulundu, ancak ordu ve polisin desteğini almayınca  beş yıl hapis cezasına çarptırılarak Landsberg’e kondu. İsteri krizleri içinde, yetkilileri, koşulların iyileştirilmemesi durumunda intihar etmekle tehdit etti.

Hitler’in görüşlerinden derin şekilde etkilenen hapishane müdürü Otto Leybold ilkin dostları Rudolf Hess ve Emil Maurice’in de aynı yere getirilmelerini sağladı, kendisine her türlü konfora sahip bir oda tahsis etti, taraftarlarının ziyaretine gelmelerine izin verdi. Hitler tahliye edilene kadar geçen dokuz ay boyunca tam 489 ziyaretçi kabul etti.

Yaş günü olan 20 Nisan 1924’te, hapse girdikten sadece 19 gün sonra, hapishane odasına ellerinde çiçek ve pastalarla gelen otuzdan fazla dostuna yemek düzenledi. Hitler’in özel fotoğrafçısı Heinrich Hoffmann onu demir parmaklıklar arkasında, pencerede, gözlerini gökyüzüne dikmiş, son derece titiz giysileri içinde görüntüledi.

Artık eyleme geçmenin zamanı gelmişti; bir daktilo makinesi, kâğıt, kalemler, karbon kâğıdı ve yazı masasına gereksinimi vardı. Nasyonal Sosyalist Parti’nin önemli destekçilerinden ve Deutsche Bank Müdürü Emil Georg von Stauss kendisine son model bir Remington armağan etti. Ünlü bestecinin güzel kızı Winifred Wagner söylediklerini daktiloda yazarak ona yardımcı oldu. Führer kendini felsefeye verdi; Nietzche, Bismarck ve Marx’ın eserlerini okumaya çalıştı.

Gecenin geç saatlerine kadar kaleme alınanları gündüzleri yemek odasında bir araya gelen işbirlikçileri ile tartıştı. Çok parlak bir hatip, konuşmacı olarak dikkati çekiyordu.

Mahkûm olduğu beş yıl yerine dokuz ay sonra hapishaneyi terk ettiğinde bavulunda sayfalar dolusu daktilo ve el yazması vardı. Ancak bunlar imla ve cümle hataları ile dolu, başı sonu belirsiz karalamalardan ibaretti. Haftalar boyunca on iki kişilik bir ekip düşüncelerine dokunmaksızın metnin düzenlenmesi için çalıştı.

Ancak yine de Kavgam son bir kişinin katkısı olmasaydı çekmecede kalmaya mahkûmdu. Bu kişi o sıra otuz beş yaşında olan, partinin gazete ve bültenlerini hazırlayan yayınevinin sadık editörüydü.

Editör, Führer’i kitabın ilk ismi ‘Yalanlara, alçaklığa karşı dört yıllık mücadele başlığını bir yumruk kadar çarpıcı ‘Mein Kampf’’e dönüştürmeyi başardı.

Peki Führer’in bu sadık editörü kimdi? Max Aman

Megilat Ester’de yer alan ve Yahudi soyunu yok etmek isteyen Aman’ın adı bir kez daha karşımıza çıkıyor. Kafaları bulandıran bir rastlantı değil mi?

Bu da günümüzde dahi Aman’ların soyunun tükenmediğini, ‘bir daha asla!’ derken bir imkânsızlığı değil olası bir tehdide karşı her daim uyanık olunması ve güvenlik önlemlerinin elden bırakılmaması gerektiğini bize anımsatıyor.

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar