Gelsene Bizim Meyhaneye
طلب ای عاشقان خوش رفتار
طرب ای شاهدان شیرینکار
تا کی از خانه هین ره صحرا
تا کی از کعبه هین در خمار
در جهان شاهدی و ما فارغ
در قدح جرعهای و ما هشیار
خیز تا ز آب روی بنشانیم
گرد این خاک تودهء غدار
فرو روبیم » لا« پس به جاروب
کوکب از صحن گنبد دوار
تا ز خود بشنود نه از من و تو
لمن الملک واحد القهار
ای هواهای تو هوا انگیز
وی خدایان تو خدای آزار
Ey hoş davranışlı aşıklar arayın ilahi hakikati
Ey cilveli güzeller, siz de neşe bulun.
Ne zamana dek evde oturacaksın, işte sahra yolu
Ne zamana dek Kâbe’de kalacaksın, işte meyhanenin kapısı.
Dünyada çok güzeller var, fakat bizim elimiz bomboş.
Kadehte bir yudum şarap kaldı, fakat biz hala ayığız.
Kalk! Dindirelim şerefimizle
Bu gaddar toprak yığınından kalkan tozu.
Gökyüzünün ortasından yıldızı
“Lâ” süpürgesiyle silip süpürelim.
Mülk kimindir? Tek ve Kahhar olan Tanrı’nındır
Sözü kendiliğinden duyulsun, senden ve benden değil;
Ey hevâ ve hevesleri hevâ ve hevesler yaratan
Ey batıl ilahları hakiki ilahi gazaba getiren.
Senâî-yi Gaznevî, Hadîkatü’l-hakîka ve şerîʿatü’t-tarîka, 416.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar