Print Friendly and PDF

Tolstoy Müslüman Olmadı!

 

Ferda Balancar

Her şey Karakutu Yayınları tarafından Tolstoy imzasıyla yayımlanan “Hz. Muhammed” adlı kitapla başladı. Kısa zamanda “bestsellers” listelerinin tepesine tırmanan kitabın iddiaları yenir yutulur cinsten değildi. Dünyanın en ünlü yazarlarından biri olan Lev Nikolayeviç Tolstoy, ölmeden kısa bir süre önce İslam dinini araştırmış ve Müslüman olmuştu. Gel gör ki önce Çarlık Rusya’sı ardından Sovyet KGB’si bu gerçeği ustalıkla örtbas etmeyi başarmıştı. Kitabın bu iddiası Türkiye medyasında geniş yer buldu.

Bu kitabın Rusça orijinali 1910’da Tolstoy’un kendi yayınevinde basılmış. Kitabın orijinali “Muahammed’in Hadisleri” başlığını taşıyor. Ana başlığın altında daha küçük harflerle bir alt başlık var: “Kur’an’a Girmemiş Olanlar.” Alt başlığın da altında “Derleyen: L. N. Tolstoy” ibaresi yer alıyor. Tolstoy bizzat kendi yayınevinde yayımladığı kitaba imzasını “derleyen” olarak atıyor. Türkçede Tolstoy’un Hz. Muhammed adlı eseri gibi sunulan kitap aslında Tolstoy tarafından derlenmiş bir “hadis seçkisi.” Bu küçük aldatmacayı satışı artırmak gibi masum bir gerekçeyle yapılmış küçük bir kurnazlık olarak değerlendirebilirsiniz ama yayınevinin kurnazlığı maalesef bununla sınırlı değil. Kapaktaki Tolstoy adının hemen altına, küçük harflerle şu ibareyi yerleştirmişler: “Ünlü Rus Yazar’ın İslam Peygamberi ile İlgili Kayıp Risalesi.” Bu ifadenin doğru olmayan iki özelliği var. Birincisi, bu eser Tolstoy’un bir risalesi değil bir derlemesi, ikincisi ise eser kayıp değil. Üstelik yayınevi kayıp demekle yetinmemiş, kitabın kapağına kocaman harflerle “gizlenen kitap” diye bir ibare de eklemiş. Eh artık satış için tüm koşullar gerçeklemiş oluyor tabii.

Yayınevinin savunması

Yayınevi kitabın kapağında yapılan bu “operasyon”u şöyle savunuyor:

“Bizce bu isim (Hz. Muhammed’in Kur’an-ı Kerim’e Girmeyen Hadisleri) yanlıştı. Çünkü Kur’an, Allah kelâmıdır. Hadis ise Hz. Muhammed’in sözleridir. Doğrudur, Hz. Muhammed, seçilmiş bir kuldur ama yine de kuldur. Bu konuda biz de, Tolstoy’un risalesinin isminin ‘Hz. Muhammed’ olarak sunulmasının daha doğru olduğunu düşündük.”
Bu iddiaya karşı insan sormadan edemiyor: Madem bu isim dini inançlarınıza uymuyor, bunun yerine “Hz. Muhammed’in Hadisleri” de diyebilirdiniz. Bunun yerine kitabın adını Hazreti Muhammed koymanın satış kaygısı dışında bir gerekçesini bulmak mümkün değil.Elimize alıp da bu gizlenen kitabı incelemeye başladığımız zaman arka kapakta da Tolstoy’a atfedilen şu çarpıcı ifadeyle karşılaşıyoruz:

“Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan (Hristiyanlık’tan) mukayese edilemeyecek kadar yüksekte duruyor. Eğer insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her bir insan, şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği; tek Allah’ı ve onun Peygamberini kabul ederdi.”

Yayınevi bu çarpıcı iddiadan neden şimdiye kadar haberdar olmadığımızı da yine bir başka çok çarpıcı iddiayla açıklıyor:

“Rus halkı ve özellikle Rus aydınları, L. N. Tolstoy’u ilahi bir kuvvete sahip gibi seviyorlardı ve onun İslamiyet’i kabul etmesinin duyulmasının Rus toplumu içinde İslam’a güçlü bir akım başlatabileceğini biliyorlardı. Bu yüzden de Tolstoy’un Hz. Muhammed’in hadislerinden derlediği kitapçığını KGB gibi Rus istihbarat birimleri gizli tutmaya, unutturmaya ve basılmasını engellemeye çalışıyorlardı.”

Kitabın önsözünde de bu iddia şu şekilde tekrar ediliyor:

“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde L. N. Tolstoy’un eserleri tekrar tekrar basılırken ‘Muhammed’in Kur’an-ı Kerim’e Girmeyen Hadisleri’ derlemesi nedense hiç yayımlanmamıştır.”

Önsözün ardından kitapta Tolstoy’un derlediği hadisler var. Bu kitap ilk kez yayımlandığı Mayıs 2005’ten Ekim 2005’e kadar 80 bin adet basılıp satılmış. Bugün de piyasada pek çok kitabevinden kitabı bulmanız mümkün.

Dezenformasyona karşılık enformasyon

Bu kitaptaki yoğun dezenformasyon bombardımanına karşı Acar Burak Bengi önce 2005 yılında “Tolstoy’un Cevabı” adlı kitabı yayımladı. 2007’de ise bu kitabın genişletilmilş baskısı niteliğindeki “Sansürlenen Tolstoy” adlı kitabı yayımladı.

Acar Burak Bengi’nin “Tolstoy’un Cevabı” adlı kitabından öğreniyoruz ki, SSCB döneminde, Tolstoy’un bütün eserleri, en basit gündelik notları ve müsveddeleri bile içeren 90 ciltlik bir külliyat halinde yayınlanmıştır. Bu 90 ciltlik külliyatın yayınlanması 1928’te başlamış, 1958’de sona ermiştir. Tolstoy’un “Muhammed’in Kur’an-ı Kerim’e Girmeyen Hadisleri” derlemesi, külliyatın 40. cildindedir.

Bengi’nin çalışmalarından öğrendiğimiz bir başka gerçek ise yukarıda alıntıladığımız Tolstoy’un Müslümanlığı Hıristiyanlığa yeğlediğini ima eden cümlesinin tam bir çeviri ve alıntılama çarpıtması örneği olduğudur. Gelin şimdi bu ifadenin yer aldığı bağlamı ve bunun doğru çevirisini okuyalım:

“Hıristiyan ideallerini ve gerçek anlamıyla Hıristiyan öğretisini her şeyden üstün tutan benim gibi birinin söylemesi çok tuhaf görünse de harici biçim bakımından Muhammediliğin kilise Hıristiyanlığına göre karşılaştırılamayacak ölçüde üstün durduğuna hiç kuşkum yok. Bir insandan kilise Hıristiyanlığı ve Muhammedilik arasında bir tercihte bulunması istense, her aklı başında insanın, bir Tanrı ve onun yegâne peygamberi şeklinde tek bir dogması olan Muhammedîliği; teslis, günah çıkarma, Tanrı’nın annesi, ermişler, onların tasvirleri ve karmaşık tapınma ritüelleriyle anlaşılmaz, içinden çıkılmaz bir ilahiyatı olan kilise Hıristiyanlığına yeğleyeceği konusunda hiç kuşku yok.”

Şimdi elimizi vicdanımıza koyup söyleyelim: Bu pasajı yazan birinin Müslüman olduğunu nasıl söyleyebiliriz. Buradan çıkan sonuç Tolstoy’un “kilise Hıristiyanlığı”na şiddetle karşı olduğu ancak bununla birlikte kendi deyimiyle “Hıristiyan ideallerini ve gerçek anlamıyla Hıristiyan öğretisini her şeyden üstün tutan” bir inanca sahip olduğudur.

Peki, madem gerçek bu, neden Tolstoy’un Müslüman olduğuna dair bu tür iddialar dile getirildi diye soracak olursanız benzer iddiaların pek çok ünlü Batılı için de zaman zaman dile getirildiğini hatırlatalım. Bunların başında aya ilk ayak basan Amerikalı astronot Neil Armstrong ve ünlü deniz kâşifi Kaptan Cousteau geliyor. Her ikisi de kendileriyle ilgili “Müslüman oldular” iddiasını henüz hayatta oldukları için yalanlama fırsatı bulabildiler. Talihsiz Tolstoy ise maalesef yaklaşık 100 yıl önce öldüğü için bizzat kendisi yalanlamada bulunamadı. Neyse ki Acar Burak Bengi yayımladığı iki kitapla bu iddialara Tolstoy yerine gereken cevabı verdi.





Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar