Print Friendly and PDF

Bir Güzel Gördüm Ki Senin Güzelliğinden Yaratılmış

 


CXXVI

Çenge döndüm sevgili, nağme kapısını aç, o çengi çalmaya koyul; karşılık olarak yüzlerce can al da o işvelere başla.

Mademki İsa’sın, Meryem’le aynı sofraya oturt bizi, aynı kâseden yemek yiyelim; gönül tamburumuzu zurnayla aynı havadan, aynı besteden feryat ettir.

Ey çeng çalan, böyle bir ihtiyârın nabzını ele al, o üzümün gönül kanını doldur kadehe, sun bize.

Rintler topluluğuna bugünkü güzeli göster, zahitlik bir söz ederse ona da yarını vaad et.

Deli divaneyle sarhoşu coşturmak istiyorsan zincir gibi saçlarını göster de sen uzaktan seyre bak.

Bir güzel gördüm ki senin güzelliğinden yaratılmıştı; can dedi ki: Allah’a dayandık de. Gönül dedi ki: Coşup köpürmeye, naralar atıp kükremeye koyul.

İşte o günden beri bu yoksul kulda ne akıl kaldı, ne din. O misk gibi güzel kokulu, o misk gibi simsiyah saçlar yüzünden beni puta döndür, kollarımı açıp bekleyeyim, haç haline geleyim.

*            A gönül, zünnâr kuşan, manastırı yurt edin; o kendisinden başka her şeyi yok eden rahipten bir öpücük iste.

Alemin kul köle kesildiği Tebrizli Tanrı Şems’inin yüzünde bize rağbet ettiğini, bize iştiyak çekmekte olduğunu görürsen bu parlak, bu güzel hikâyeye yeni baştan başla.

 

Kaynak: Cilt 2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar