Çölün Yolunu Tutuyorum
XVI
Hadi a parlak Zühre, çek o parlak güzelin
kulağını; bu çekişle gönlümüze bir iştir açtın sen.
Muradının muratsızıyım, senin avın olmak,
senin tuzağına düşmek için; gâh damındayım senin, gâh ovanın, çölün yolunu
tutuyorum.
Çaresiz tuzak, başıboş kuşu aldattığını ne
bilsin? Mısır Yusuf’u nerden bilecek o gürültünün, o kavganın sonucunu?
İstediğin kişinin yakasına yapış, bir
güzelce çek buraya; çünkü ben tuzağım, sense avcısın; ne de gizli bir sanatın
var a sevgili.
*
Lût’un şehri gibi yıkık bir şehrim, Lût’un
gözleri gibi hayranım. Sebebini sormak istiyorum; fakat nerde o yürek bende?
* Attâr âşıktı amma Senâî padişahtı, daha üstündü, bense ne buy um,
ne o; başımı, ayağımı kaybetmişim ben.
Bir ahım ki bu ah, çölümü, ovamı da yakar,
yandırır, çadırımı, obamı da kül eder gider; bir kulağım ki şekerler yiyen
padişahlar padişahına vakfolmuş gitmişim.
Sus; canı yücelerin çekişine istidatlıysa,
can susarken kehribar gibi çeker onu.
Kaynak:
Cilt 5
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar