The Economist Dergisi Editörlerinin 2021 Yılı İçin Değerlendirmeleri
Hazırlayan: Ertan Özyiğit
-“Yaşanılan
bir olayı daha öncede yaşamışlık veya görülen bir yeri daha önceden görmüş olma
duygusudur”.
-“Yaşanılan
bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görülen bir yeri daha öncede görmüş olma
duygusudur” .
-The
Economist dergisi Editörlerinin 2021 yılını dejavu yılı ilan ettiğini sizlere
The Economist 2021 kapağı yorumumda anlatmıştım.
-Evet
Sevgili Dostlar
-
The Ekonomist dergisi editörleri, 2013 yılının meşhur “A rough guide to hell”
yılbaşı özel kapağını, 2021 yılı özel sayısı ilan ederek, “déjàvu” yılına
ilginç bir atıfta bulundular.
-Neden
2013’e atıfta bulunan ve jeopolitik olayları anlatan kapağın, 2021’e referans
olarak seçildiğini sizlere detaylıca bu videomda anlatacağım.
-Bir
hatırlatma ile başlayalım, bir önceki videom olan 2021 The Ekonomist kapağı
şifrelerinde bahsettiğim,
Fibonacci
dizisindeki 8. Sayı olan 21, öncesinde gelen uğursuz diye bilinen 13 ile
ahlaksızlık, günahkarlık ve isyanların sayısıdır.
-Dan
Brown’un kitabından uyarlanan ünlü Da Vinci’nin şifresi filminde, Profesör
Robert Langdon’a
tapınakçılar
tarafından çözmesi için verilen Fibonacci dizisi gibi şifreleme sistemlerini
ezoterik ve gizli örgütler sıkça kullanırlar.
-Bundan
anlaşıldığı üzere The Economist, Fibonacci dizisindeki 13, 21 bağlantısını,
2013 ve 2021 olarak kullanmıştır.
-Gelin,
her şeyden önce her zaman olduğu gibi kapağı tanımlayayım.
-Kapağın
üzerinde “A Rough Guide To Hell” yani kabaca Cehennem Rehberi yazmaktadır.
-Kapak,
Distopik yani kıyamet kopmuş bir dünya sonrası Cehennemi tasvir etmektedir.
-Şeytan
ve demonlarını, cehenneme düşmüş insanlar ve dünya liderlerini, yani cehennemin
o anki halini göstermektedir.
-Bu
kapakta atlanmaması gereken en önemli ayrıntı, Hıristiyan inancına göre 7 büyük
günahtır.
-Roma
Katolik kilisesinin görüşleri çerçevesinde 590’dan 604’teki ölümüne kadar
papalık yapmış olan 1. Gregorius 7 ölümcül günahı tanzim etmiştir.
-Yeni
Ahit'in Galatyalılar bölümünde Yedi Şeytanî Hareket olarak da geçmektedir.
-Dante'nin
İlahi Komedya'sında sıkça karşımıza çıkar.
-Günahların
Latince adlarının ilk harflerinden oluşan SALIGIA, yedi ölümcül günahın kısa
ismidir.
-Zaman
içerisinde yedi günahtan her biri, bir şeytanî varlıkla ilişkilendirilmiştir.
Gurur,
kendini beğenmişlik (şeytani varlık Lucifer'e atfedilmiştir)
Açgözlülük
(şeytani varlık Mamon'a atfedilmiştir)
Şehvet
(şeytani varlık Asmodeus'a atfedilmiştir)
Kıskançlık,
hasetlik (şeytani varlık Leviathan'a atfedilmiştir)
Oburluk
(şeytani varlık Beelzebub'a atfedilmiştir)
Öfke,
yıkıcılık, gazap etmek (şeytani varlık Baphomet'e atfedilmiştir)
Tembellik,
miskinlik (şeytani varlık Belphegor'a atfedilmiştir)
-Hatırlatacak
olursam Brad Pitt ve Morgan Freeman’in başrolünü paylaştığı, Seven filminde 7
ölümcül günah işlenmiştir.
-The
Economist bu günahlara kapakta yer vermiştir, bunları yeri geldikçe
anlatacağım…
-Şimdi
gelin The Ekonomist’in bize göstermek istediklerini tek tek inceleyelim
-Şeytan
yüksekçe bir tepeden cehennemde olup bitenleri kontrol etmekte, bunu yaparken
elinde rehber olarak The EKONOMİST dergisi bulunmaktadır.
-Tepedeki
Şeytan hemen yanındaki iklim değişikliği makinesini, Cehennem ortamının
hazırlanması için önemli bir kaldıraç olarak kullanmaktadır.
-The
Economist dünyamız için covid-19’dan daha büyük bir tehdit olan iklim
değişikliğine dikkat çekiyor…
-Yine
film severler için iklim değişikliği makinesiyle ilgili, The Avengers,
Türkiye’de Tatlı Sert diye yayınlanan, 1998 yapımı, başrollerini Uma Thurman
ve
Sean Connery’nin paylaştığı ve dahi bir profesörün iklim değişikliği makinesini
kullanarak dünyayı ele geçirme çabasını konu alan filmi örnek olarak
gösterebilirim.
-Şeytanın
hemen sağında bulunan masada, iki demonun arasında adeta yüksek rütbeli bir
demon edası ile oturan, ünlü Tv show’u ‘Amerika’s Got Talent’ın yapımcısı Simon
Cowell‘dır.
-Üst
aklın hazırlattığı program içeriğinde; her konuda seçtikleri yetenekli
insanları ünlü yapıp, onlar üzerinden bireyler ve
toplumların
hayat tarzlarını, sosyo-kültürel davranış şekillerini manipüle ettiklerini ve
etmeye de devam edeceklerini ima etmektedir.
-2021’de
ise bireylerin ve toplumların sosyal ve ahlaki değerlerini yok etmek için
Sosyal medyayı kullanarak,
Tik
Tok benzeri aplikasyonlarla oluşturdukları fenomen kişilikler üzerinden bu
amaçlarına daha da hızlı ulaşmaktadırlar.
-Gelelim
şeytanın en sağındaki üst aklın yönettiği veya yönlendirdiği siber saldırılar
yapan hacker'lara.
-
Karikatürist Kal, İnternet yolu ile dünyanın çeşitli ülkelerinde yalan
habercilik, isyan, çarptırma, siyasi ve ekonomik manipülasyonlar gibi
operasyonlar yapan kişi ve grupları,
şeytanın
yardımcısı demonlar olarak göstermektedir.
-Buna
en iyi örnek, 14 Aralık 2020’de imkansız denilen ABD federal kurumlarına
yapılan siber saldırılardır.
-Bu
siber saldırılarda NASA, enerji bakanlığı, ulusal nükleer güvenlik dairesi gibi
kurumlar da etkilenmiştir.
-Buradan
anladığımız sonuç, dünyada ulaşılamayacak ve hacklenemeyecek hiçbir kurum
olmadığıdır.
-10
Ocak 2021’de Pakistan ve Vatikan’a düzenlenen siber saldırı sonucu 2 ülkenin
tümünde elektrikler kesilmiştir.
-Sizlere
daha önceki videolarımda “karanlık dünyaya hazır olun” diyerek, elektrik
kesintisine dikkatinizi çekmiştim.
The
Great Reset” yani “Büyük sıfırlama”ya elektrik kesintileri yaparak
başlayacaklar diye uyarmıştım.
Yaşanılan
ve iki ülkenin tümünü kapsayan kesintiler bunun denemeleri olabilir mi? Ne
dersiniz...?
-ABD
Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi James Inhofe ile
Kıdemli Üyesi Demokrat Jack Reed,
ülkenin
birçok kurumuna yönelik yapılan siber saldırıların ciddi derecede karmaşık bir
şekilde devam etmekte olduğunu açıkladılar.
-Uzmanlar
siber saldırıların zararlarının 2021 yılı itibarıyla yıllık 6 trilyon dolara ulaşabileceğini
söylüyor.
Anlayacağınız
Türkiye’nin gayri safi milli safi yurt içi hasılasının yaklaşık 10 katı bir
zarar.
-Şeytanın
hemen solunda, Çin ve Hindistan sürekli olarak cehenneme kömür atmakta,
karbon
salınımını yükselterek Cehennemin, dolayısıyla dünyanın sıcaklığını
arttırmaktadır.
-Çin,
ABD ve Hindistan, Dünya’da küresel ısınmaya ve çevre kirliliğine neden olan en
büyük ülkelerdir.
Bunları
rakamlara dökecek olursak;
-Küresel
Karbon Salınımı 2019 raporuna göre;
-Çin
10.1 miyar ton karbon salınımı ile 1. Sıradadır.
-5.4
milyar tonu aşkın emisyon oranıyla 2.sıradaki Amerika Birleşik Devletleri
vardır (ama) nedense karikatürde yer almamıştır.
-Bunun
sebebi, Hindistan ve Çin’in Dünyanın en kalabalık ülkeleri olması,
Dünyanın
üretim üssü olarak belirlenmesi ve tüm karikatürde başrol oyuncusunun ABD
olmasıdır.
-Hindistan
5 yıl içinde Çin’i geride bırakacak nüfusu ve 2.7 milyar ton karbon salınımı
ile 3. Sırada yer almaktadır.
-2021’de
iklim değişikliği ile ülkelerin karbon salınımı çok konuşulacak
-Türkiye’nin
karbon salınımını merak edenler için bir hatırlatma yapmak istedim.
-
0.43 milyar tonla Dünyada 15. sıradayız.
-Euro’nun
üzerinde oturan bir demon görmekteyiz.
-Euro,
Avrupa Birliği'ni oluşturan 27 üye ülkenin 19'unun resmi para birimidir.
-2019
itibariyle 13,3 trilyon $ GSYİH'ya sahip olan euro bölgesinde, Almanya, Fransa,
İtalya ve İspanya bu GSYİH’nın dörtte üçünü oluşturmaktadır.
-Euro
bölgesi ekonomik bir yükselişe geçerken, Covid-19 salgınının neden olduğu 2020
resesyonu, Euro bölgesi ekonomisini ciddi şekilde etkiledi.
Sonuç
olarak, GSYİH büyüme oranı 2020'nin ikinci çeyreğinde yaklaşık %12 düştü.
-Euro
bölgesinde İşsizlik ise 2020 Haziranında pandemi nedeniyle %7.8 arttı.
Eğer
pandemi süreci uzarsa ki maalesef tahminlerim o yönde 2013 yılındaki gibi
%12'ye varan işsizlik rakamları 2021’de Avrupa için acı bir dejavu olabilir.
-Obama’yı
bir kayıkta görmekteyiz.
-Obama
2012 seçimlerinde Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney’i yenerek 2. Kez başkanlık
koltuğuna oturmuştu.
-
2. Kez seçilmiş olmanın kibri Obama’yı, kapakta anlatılan 7 günahtan biri olan
kibir kayığına bindirmiştir.
-Cumhuriyetçi
rakibi Romney, fil sembolu ile Cumhuriyetçiler ve Fransa’da 2012 seçimlerini
kaybeden yine bir Cumhuriyetçi lider olan Sarkozy,
7
günahtan 2.si olan kıskançlıkla demokrat başkan Obama’nın ilerleyişine seyirci
kalmışlardır…
-Dünün
tekrarı bugün yine yaşanmaktadır
-Artık,
kibir kayığında Obama döneminin başkan yardımcısı, Demokrat Başkan Biden var.
-Şimdi
de Üst aklın oyunları ile seçim kaybeden Cumhuriyetçi eski başkan Trump ve
temsil ettiği Cumhuriyetçi parti,
kıskançlıkla
Obama dönemi politikalarını devam ettirecek olan Demokrat Biden’ı
seyretmektedirler.
-Cehenneme
akan nehrin üstündeki köprüde oturmuş, Merkel’in çantasının üzerinde 7 günahın
3.’sü olan tembellik yazmaktadır.
-2005’ten
bu yana 16 yıldır şansölyelik görevini yürüten Merkel, 26 Eylül 2021 tarihinde
yapılacak olan şansölye seçimlere katılmayacağını açıklamıştır.
-
Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi olarak Almanya, AB’nin genişleme sürecini
planlı bir şekilde yönetmektedir.
Ukrayna’nın
AB içinde serbest dolaşımı Merkel’in Rusya’ya karşı almış olduğu bir başarı
olarak görebiliriz.
-Unutulmamalıdır
ki, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya, ABD’nin Avrupa’daki arka bahçesi
olmuştur.
-Obama
dış politikasında Avrupa Birliği’nin, Rusya ve Çin’e yakınlaşmasını önlemek
istemiş ve Almanya’ya dolayısı ile Merkel’e baskı yapıp elini kolunu
bağlamıştır.
-Biden
politikalarının da aynı doğrultuda hareket edeceğini bilen Merkel,
seçilmişliğin kibri ile siyaset üretecek yeni başkan Biden’a bıkkınlık ve
tembellikle bakarak,
ABD
politikalarına evet dedirtilecek olan yeni seçilecek şansölyeyi beklemektedir.
-İsviçre’nin
Davos kasabasında gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu zirvesi 2. kez Davos
Dışında toplanıyor.
-Toplantının
bu yıl Covid-19 sebebiyle 13-16 Mayıs tarihlerinde Singapur’da düzenleneceği
açıklandı.
Gerçekleşebilecek
mi? birlikte göreceğiz.
-Dünya
Ekonomik Forumu öncesi yayınlanan Oxfam raporu, dünyada en zengin 26 kişinin
toplam servetinin Dünyanın toplam servetinin % 50’sini oluşturduğunu,
Dünya
nüfusun en zengin %1’ini oluşturan kesimin ise diğer % 99’unun toplamından daha
zengin olduğunu göstermekte.
-Paranın
kontrolünü elinde bulunduran bankerler uygulamış oldukları para politikalarıyla
zenginliklerine zenginlik katmaya devam ediyorlar.
-Cehenneme
atılmak için 7 büyük günahtan biri olan Greed yani açgözlülük 2021’de de
insanlığı sömürmeye devam edecektir.
-Petrol
tüketiminde dünya lideri olan ABD günlük 20 milyon varil ile dünyadaki petrolün
% 20'sini tek başına tükettiği biliniyor.
-2019
rakamlarına göre 328 milyon nüfuslu ABD’de, 1000 kişiye 838 araç hemen hemen 1
kişiye 1 araç düşerken,
196
milyon nüfuslu Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi Nijerya'da ise 1000 kişiye
sadece 64 araç düşmektedir.
-Dünya'daki
bu eşitsizliğin mutlak sebebi özellikle üst aklın yönlendirmesiyle oluşturduğu
ihtiyaçtan fazla olan aşırı tüketim alışkanlığıdır.
-Bu
sonuç Dünya’da adaletsiz bir dağılıma yol açmaktadır ki…
-7
günahtan biri olan aç gözlülük insanlığı cehenneme götüren bir vasıta olarak
karşımıza çıkmaktadır.
-Evet!
Hemen burada gördüğünüz çaydanlık, Bu çaydanlığın burada ne işi var diyecek
olursanız…
-Çaydanlığın
simgelediği dua kahvaltısının ABD devlet yapısına etkisini anlattığım videom
AİLENİN ŞİFRELERİ "The Family"’yi hatırlatmak isterim.
İzlemek
isteyenler için yayın linkini açıklama kısmına yazacağım.
-Özetlemek
gerekirse ICL İnternational Christian Lidership Uluslararası hristiyan liderlik
Vakfı 1935 yılından bu yana ABD merkezli dini ve siyasi organizasyondur.
-2017’de
ölen liderleri Douglas Coe’nun şekillendirdiği bu örgüt Washington, DC'deki
Ulusal Dua Kahvaltısı’na,
Başkan
Eisenhower'dan bu yana tüm Birleşik Devletler başkanları, görev süreleri
boyunca en az bir kere iştirak etmiştir.
-
Birleşik Devletler merkezli üst akıl tarafından yönetilen Fetö benzeri bu dini
örgüt, gizlilik yemini etmiş üyeleri ile
ABD
ve dünyada liderlerin, siyasetçilerin uygulayacağı politikalarda ve
seçimlerinde etkili olmuştur.
-Bu
örgütün Çay partileri ile ünlüdür. WASP Beyaz Anglosakson Protestan yarı gizli
bir örgüttür.
-Resimde
gördüğünüz gibi çaydanlığın simgelediği ICL kongreye etkisi çok büyüktür.
-Resimde
Washington DC deki kongre binası ve Abd ekonomisinin kalbi olan Wall Str.’in
çökmekte olduğunu görmekteyiz
-Kongre
binasının hemen arkasında duran Amerika’yı kuran mason babaların demokrasisine
ve mimarisine hayran olduğu ve
referans
olarak aldığı Atina’nın ünlü tarihi Akrapolis Binasının yıkılmakta olduğunu
görüyoruz.
-Yani
bu yıkım sembolik olarak Abd’nin kibirle dünyaya en iyisi bende var diyerek
ihraç ettiği demokrasisinin ve
devlet
yapısını oluşturan tüm değerlerinin olumsuz etkileneceğini bizlere
göstermektedir.
-17
Şubat 2013 yılında 40.000 kişi Başkan Obama ve ABD Hükümeti'nden İklim
Değişikliği konusunda harekete geçilmesi talebiyle Beyaz Saray'a ve kongreye
yürümüştü.
-Bu
benzer durum daha sert bir şekilde 6 Ocak 2021 tarihinde, üst akıl tarafından
manipüle edilen Trump seçmenlerinin kongreyi basma girişimi ile sonuçlanmış
olup,
Amerika’nın
toz kondurmadığı demokrasisinin tüm dünyada şaşkınlıkla izlenmesine ve
sorgulanmasına sebep olmuştur.
-Tarihi
bir hatırlatma yapacak olursak, Washington DC şehri ve özellikle kongre binası,
İngiliz ordusu tarafından aynı Vandallıkla 24 Ağustos 1814’de yakılmıştı.
-Kapakta
gözden kaçırmamak gereken arka tarafta patlayan bir volkan görüntüsüdür ki...
bu
volkan ABD yönetim sistemini ve ekonomik yapısını vuracak büyük bir darbeyi
sembolize etmektedir.
-2013
yılında Etna yanardağı faaliyete geçmiş lav, kül ve toksik gaz püskürterek
Avrupa’nın, dolayısı ile dünyanın sosyo-ekonomik yapısını tehdit etmişti.
-Dikkat!
2021 yılında Avrupa veya ABD merkezli bir volkan patlaması dünyanın eko-politik
yapısına ve iklim değişikliğinin hızlanmasına gerçek bir tehdit oluşturabilir.
Etna’ya
dikkat!
-Washinton
DC’nin hemen önünde görünen Wall St.’de çökmek üzeredir.
-2013’de
oluşan ekonomik krizin etkileri son çeyrekte düzelmeye başlamıştı,
-Covid
nedeniyle benzeri bir kriz 2021’in son çeyreğine kadar Dünya ekonomisinde
kendini göstermeye devam edeceğine inanıyorum.
-Wall
St. İçin en büyük tehdit ise kripto paralar ve Blockchain yapısıdır.
-Çünkü
dijital para sistemleri konvansiyonel sistemler gibi borsa ve banka sistemine
ihtiyaç duymazlar.
-Bu
nedenle gelişen dijital teknoloji sonrası değişen finansal alışkanlıklar, Wall
St.’i içinden çıkamayacağı bir cehennem çukuruna düşürecektir.
-2021’de
dünyada yaşanacak ekonomik krizler, isyanlar ve demokratik arayışlar başta
olmak üzere birçok problemle yüz yüze geleceğiz.
-Bu
kapakta bir gariplik var.
-Hemen
burada.
-Cehennemin
eskatolojik ve kaotik durumu tüm yapıları etkilemesine rağmen, Westminster
Sarayı’nın silueti her şeyin üstünde dimdik ayakta durmaktadır.
-Anlaşılıyor
ki, 2013’de olduğu gibi 2021’de de dünya eko-politik olaylarının arka planında
kraliyet aklı önemli bir oyun kurucu olarak karşımızda dimdik duracaktır.
-İllüstrasyona
bakıldığında iki yapının zarar görmemesi ilginçtir.
-Bunlardan
biri Güneş Batmayan İmparatorluğun İdare Merkezlerinden olan Westminster Sarayı
diğeri ise size biraz önce gösterdiğim ICL’i simgeleyen çaydanlıktır.
-Resimde
Üst akıl’a göre cehennemin merkezi diye tanımladığı, Ortadoğu ve Sahra üstü
Afrika’nın en günahkâr liderlerini görmekteyiz.
-Bu
liderler Libya’nın Maktul Lideri Kaddafi, İran’ın bir önceki Cumhurbaşkanı
Ahmed-i Necad, Rusya Devlet Başkanı Putin ve Suriye Rejim Lideri Esad’tır.
-Bu
dört liderden biri olan Kaddafi halkı tarafından linç ettirilerek
öldürülmüştür.
Sembolize
ettiği Libya ikiye bölünmüş, yine üst akıl tarafından oluşturulan Ulusal
Mutabakat Hükümeti ve Tobruk merkezli Hafter güçlerini birbirleri ile
çatıştırılarak,
2021’de
de Libya cehenneme odun atmaya devam edecek.
-Ahmedi
Necad’ın sembolize etiği İran’ın Yeni Devlet Başkanı
Hasan
Ruhani’nin Çin’e yaklaşma ve nükleer gücünü geliştirme politikaları, 2013’te
Obama’da olduğu gibi 2021’de de Biden’in masasında olacak.
-Çin’e
karşı ittifak halinde olan ABD ve Rusya,
Mezopotamya
Bölgesi’nde oluşturdukları konsensüs ile Rusya’nın desteklediği rejim lideri
Esad 2021’de de çözümsüzlüğün ikonlarından biri olmaya devam edecek.
-2013
yılında Britanya medyasının politikacılar, hukukçular ve ünlülere yönelik
yargısız infazları, hedeflerindeki kişileri itibarsızlaştırmış ve gündemi
meşgul etmişti.
-2013’deki
bu durum 2021’de şekil değiştirerek sosyal medyada oluşan yargısız infazlar ve
asılsız haberlerdir.
-Buna
en iyi örnek 80 milyonu aşkın takipçisiyle, ABD’nin resmi Başkanı Trump’a
yapılmış olan karalama kampanyaları ardından sosyal medya engellemeleri sonucu
yapılan dijital darbedir.
-
Kapağın hemen üzerinde demonların altında uçup savaşan Filistin ve İsrail’i
görmekteyiz.
-Burada
Netenyahu’yu temsil etmişler, burada da Hamas’tan herhangi birini.
-Bir
hatırlatma yapmak istedim. İsrail’e ilk göç 1825 yılında Rusya’dan başladı.
-
İsrail’in 1948’de Filistin topraklarında İngiliz destekli kuruluşundan bu yana
73 yıl geçmesine rağmen Filistin’le İsrail arasında savaş günümüzde de devam
etmektedir.
-İsrail’in
kuruluşundan bu yana topraklarını saldırgan bir şekilde resimde gördüğünüz gibi
büyütmüş ve 2020’de Kudüs’ü başkent ilan etmiştir.
-İsrail
8 milyonluk nüfusu ile kişi başına yıllık 45 bin $ düşmektedir.
-Ne
sebeptense dünyadaki en gelişmiş savaş teknolojilerini kullanmakta olan İsrail,
5
milyon nüfuslu, kişi başına yıllık 6.750 $ dolar düşen, kendi para birimi dahi
olmadığı için düşmanı olarak belirlediği İsrail’in para birimi Shekel’i
kullanan,bugün sadece Batı Şeria’yı kontrol edebilen, dışarıdan yardım almadığı
zaman açlıkla karşı karşıya kalan olan Filistin’e karşı bu savaşı bir türlü
kazanamıyor. (mu? Yoksa işine mi geliyor.)
-Garip
değil mi?
-Buradan
da anlaşılacağı üzere İsrail’i destekleyen üst akıl aynı zamanda İsrail’i de
kontrol etmek için Hamas’ı kullanmaktadır.
-Hemen
yukarıda, 7 günahın en büyüklerinden biri olan ve önemli Dünya liderlerini
etkileyen şehvet havuzuna 2013’te iki önemli isim,
Cia
başkanı David Petrabus ve çapkınlığı ile ünlü pedofili şüphesi ile anılan eski
İtalyan başkanı Silvio Berlusconi’yi görmekteyiz.
-Bu
iki devlet adamı da 7 günahtan biri olan şehvet yüzünden artık sistemde yoklar.
-2019
yılında pedofili ile anılan Jeffrey Epstein ile başlayan bazı dünya liderlerini
içine alan pedofili ve sex skandalları Trump’ın seçimini bile etkilemiştir.
-Üst
akıl, lider yaptığı insanların dosyalarını tehdit olarak her zaman elinde
bulundurmuştur.
-
Yoksa lider yapmaz.
-
Sex skandalları ile meşhur Roma Kilisesi ve Başkan Clinton gibi,
Yeni
Başkan Biden dâhil belki, pek çok kilit ismin şehvet dolu dosyaları Şeytan’ın
elinde bir gün masaya sürülmek üzere bekletilmektedir
-Eski
Amerikan dış işleri bakanı ve ABD’nin en önemli kişiliklerinden biri olan Henry
Kissinger’a 3. Dünya savaşı nerede çıkar diye sorulduğunda verdiği cevap “ya
Kuzey Kore ya da Kafkaslar” demişti.
-Üst
akıl Japonya, Güney Kore ve Pasifik’i kontrol etmek için yapay bir tehdit
olarak kullandığı Kuzey Kore ve onun lideri olan
Güney
Asya’nın Şımarık Çocuğu Kim, 2013 yılında geliştirdiği nükleer füzelerle
bölgeyi bir hayli tehdit etmişti,
2021
yılında aynı eda ile 14 Ocak’ta düzenlemiş olduğu geçit töreninde dünyanın en
büyük silahı olarak tanıttığı deniz altından atılan SLBM füzelerini tanıttı.
-Ekim
ayında daha büyük bir silah yapacağını ve bunu halkına tanıtacağını yani
2013’te olduğu gibi 2021’de de aynı politikaları tekrar edeceğini açıkladı.
-Kısaca
özetlemek gerekirse ABD’nin düşmanmış gibi yaptığı Kuzey Kore, ABD’nin
Pasifik’te bulunma gerekçesini canlı tutmak için silahlandırılmaya devam
ettirilecektir.
-Evet!
Sevgili Dostlar!
-Bir
videonun daha sonuna geldik.
-
Sizlere söz verdiğim “A Rough Guide To Hell” the Economist 2013 özel kapağının
2021’e yansımalarını anlatmaya çalıştım.
-
Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Neden
The Economist devamlı şeytan güzellemesi yapıyor?
Sizce
de ilginç değil mi?
Editörlerin
dejavu yılı ilan ettiği 13 ve 21 ilişkisi sizin hayatınızda benzerlikler
oluşturdu mu?
Yorumlara
yazabilirsiniz.
-Bu
arada atlamak istemem, köprünün hemen altında saklanmış kişi cehennem nehrinden
geçenleri not eden karikatürist Kevin Kallaugher’ın kendisidir.
…
Erişim:
https://www.youtube.com/watch?v=T6Aff0kg7sM&feature=youtu.be
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar