Print Friendly and PDF

Bil ki Leylâ’nın Yüzü Her Şeye Değer, Her Şeye Bedeldir

 

III

Aşka âşıksan, aşkı arıyorsan çek keskin hançeri, kes utanıp arlanmanın boğazını.

Bil ki bu yolda, bir yolculukta utanıp arlanmak, pek büyük bir settir, pek büyük bir engel; bu söz, garezsiz bir söz, tertemiz bir inançla kabul et bu sözü.

Mecnun neden binlerce delilikler etti; o seçkin deli divane, neden binlerce delilik icat etti?

Gâh elbisesini yırttı, gâh dağlara koştu, gâh zehir tattı, gâh yokluğu seçti.

Örümcek gibi nice büyük, nice güzel avlar tuttu; fakat bir de bak da seyret, yüceler yücesi Rabbimin tuzağı ne çeşit av tutar.

Bil ki Leylâ’nın yüzü her şeye değer, her şeye bedeldir o yüz; nasıl götürür kulunu Tanrı, geceleyin, nasıl miraç eder kul?

Sen Vîse’yle Râmîn’in dîvânlarını görmemişsin; Vâmık’la Azrâ’nın hikâyelerini okumamışsın.

Sen elbisenin eteğini, suya batmasın, ıslanmasın diye çekip devşiriyorsun; halbuki denizde binlerce dalga yutman gerek.

Aşk yolu  tamamıyla sarhoşluktur, aşağılanmadır. Çünkü sel alçağa akar, selin hiç yücelere doğru aktığı var mıdır?

A efendim, sen kulağı küpeli bir kul olursan, âşıklar halkasına yüzük taşı kesilirsin.

Nitekim şu yeryüzü de göğün kulağı küpeli bir kuludur, uzuvlar da cana kulağı küpeli kul kesilmişlerdir.

Gel de söyle; toprak şu bağlılıktan ne ziyan etmiştir? Akıl uzuvlara ne lûtuflarda bulunmamıştır ki?

Oğul, kilim altında davul çalmak doğru bir şey değildir, yaraşmaz; erler, yiğitler gibi meydana çık da ovaya bayrak dik.

Can kulağını aç da iştiyak çekenlerin feryatlarından şu gök kubbe boşluğuna vuran binlerce uğultuyu, gürültüyü duy.

Aşk, sarhoşlukla elbisenin düğmesini çözdümü meleklerin hay-huylarını işit, hurilerin şaşkınlığını seyret.

Aşağıdan, yukarıdan münezzeh olan aşk, âlemin yukarısına da, aşağısına da ne ıztırablar salmış.

Güneş doğunca gece nerde kalır? Yardım ordusu gelip çatınca dert mi kalır, meşakkat mı?

A benim canımın canına can olan, sustum ben, sen söyle; zaten bütün zerreler yüzünün aşkıyla dile geldi.

 

Kaynak: Cilt 3

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI



Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar