Seninle Ben, Balla Sirkeye Benzeriz
CCXXIII
Kucâ şed ahd-o peymânî ki kerdî
Kucâ şod kovl-o sovkendî herdi
Ettiğin ahit, peyman ne oldu? Verdiğin söz, ettiğin yemin nerelere
gitti?
Gökyüzü döndükçe bu başı dönmüş âşıktan vazgeçmeyecektin hani;
böyle dememiş miydin?
Dememiş miydin ki güneşin gönlü sıcak kaldıkça sıcaklığımıza bir
soğukluk gelmez?
Bütün erlerin canlarına and olsun, erkekliğe and olsun ki gönlümüz
bir kalacak, ercesine davranacağız dememiş miydin?
Bana diyorsun ki: Cevrettiysem, sen daha önce cevrettin de ondan
ettim ben.
Benim gibi bir yoksulla senin gibi bir padişahlar padişahının
inada kalkışması yakışık alır mı?
Seninle ben, balla sirkeye benzeriz; benden sirkelik, senden de
tatlar veriş.
Ben sirke satsam da sen şeker ver, tadını artırdıkça artır; eşin,
benzerin yok, teksin sen.
Ben toprağım, yelle tozarsam mazur gör, ne diye tozdun deme.
Benim gibi bir tozdan yola bir ayıp gelmez; renginin sarı
oluşundan arlanmaz altın.
* Şihâbeddin Sühreverdî’nin lâkapları gibi bizim ateşimizin şihabı
da durdukça dursun.
Kaynak:
Cilt 6
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar