Tanrı Da Miraç Gecesi Mustafâ’ya Mutlak Nuruyla Selâm Verdi
Ey dileği canlarda tüten, aşkı gönülleri zapt eden, esenlik sana.
Ey ucuza kul köle satın alan, esenlik sana.
Ey milyonlarca canın, milyonlarca rûhun her yandan, esenlik sana
diye seslendiği güzel, esenlik sana.
Şu kanlarla dolu mektupları okuduğun zaman şu bildiğin selâmını da
oku; esenlik sana.
Salına salına gidiyorsun, Güneş’le Ay da peşine düşmüş, boyuna
koşup duruyorlar, boyuna, a güzel yüzlü diyorlar, esenlik sana.
Binlerce göz, her an ayağının bastığı toprağa haber gönderiyor, a
tutya diyor, esenlik sana.
Kulağın herkesten fazla keskin; her solukta gayb âleminden,
peygamberlerden sesler geliyor sana: Esenlik sana.
Kuru kuruya da selâm olmaz ya, hele padişahlardan gelirse esenlik
sana sözüyle binlerce elbise, binlerce armağan da gelir.
Nitekim Tanrı da miraç gecesi Mustafâ’ya [salla'llâhü aleyhi ve
sellem] mutlak nuruyla selâm verdi, esenlik sana dedi.
Ne nurdur o ki ışığı uzadıkça uzar gider; ululuk ıssı da esenlik
sana deyince böyle der; selâm verince böyle verir.
Bunların hepsi geçti dostum, şimdi b aştan geçeni dinle, amma söze
başlamadan önce de esenlik sana.
Kaynak:
Cilt 3
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar