Hz. Ali Kerremallâhü Vechenin Sonsuz İtaati
[Bir Ramazan günü, Cenâb-ı Nebî, huzûr-ı
seâdete gelen dostlarına rafdaki karpuzu göstererek:
"— Şunu keser misiniz, canım istiyor"
buyurmuşlar. Lâkin kime söylüyorsa:
"— Yâ Resûlâllah! Bugün Ramazandır.
Herhalde unutduruldunuz" cevâbını alıyorlar.
Bir aralık Cenâb-ı Ali Kerremallahü
vecheh, Huzûr-ı Risâlete giriyorlar. Hâdî-i Sübül Aleyhi
Salâvâtülküll Efendimiz, İmâm Ali'ye de aynı şekilde:
"— Yâ Ali! Bugün canım çok karpuz
istiyor, şu karpuzu kes de yiyelim" buyurunca, İmâm-ı Huda Cenâb-ı Ali
derhâl kalkıyor, karpuzu kesmeye teşebbüs ederken, huzûr-ı Nebî'de bulunan
Eshâb-ı Kiram:
"—Yâ Ali! Ramazan olduğunu
unutdun!" diyorlar.
Bunun üzerine O, İlim Şehrinin Kapısı,
Mir'ât-ı Nebî, İmâm Ali:
"— Ben Ramazanı da, orucu da
kendilerinden öğrendim. Bana ye derlerse yerim, tut derlerse tutarım" diye
cevab veriyorlar.
İmâmü'l-Enbiyâ da tebessüm ederek:
"— Hepimiz yiyeceğiz. Şimdi taraf-ı
İlâhîden Cibril geldi, bugün bayram olduğunu haber verdi. Yalnız dikkat edin!
Hepiniz Ali gibi olmaya çalışın!" buyuruyorlar.
İşte İmâm Ali yalnız bu hâdisede ya'ni
Cenâb-ı Peygamber: "Resûlüllah kelimesini sil yâ Ali!" dedikleri
zaman:
"— Silemeyeceğim yâ Resûlâllah!"
demişdi.Bunun üzerine Cenâb-ı Peygamber:
"— Bana veriniz" diyerek,
muahedenin metninden kendi mübarek elleriyle (Resûlüllah) ta'bîrini
çizdiler, yerine (İbn-i Abdillâh) kelimelerini yazdılar.][ YEŞİL, Ş. (2007). Hz. Muhammed (sallallâhü
aleyhi ve sellem). İstanbul, 317-318]
Hz. Ali kerremallâhü veche Efendimizin bu iki hali
teslimiyetin iki yönüne işaret eder. Eğer emir emredilene dönük ise zarar ve
kârın aranmayıp sonsuz itaat etmeyi; tabi olduğu kişi hakkında hükmü vermekte
ise hüküm tarafının iradesinden zuhur edecek şeyde ona tazim ederek edebi
muhafaza ederek geri durmanın gerektiğini göstermiştir.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar