AŞK BİR GÜNEŞE BENZER
KADIN TARAFINDAN ÂŞKIN ÜZERİNE
Kadınlar erkeklere göre âşk konusunda çok
daha duygusaldır, hassastır, daha olgun, daha mantıklıdır. Çünkü kadın erkeğine
güvenmez.
Kadın temkinlidir, meraklıdır.
Kadın sadıktır.
Kadın erkeğe göre daha fazla acı çekmekte
ve daha fazla korku duymaktadır. Ancak tüm âşıklar kıskançtır.
Âşıklar için en büyük korku sevdiği kişiyi
bâşka biriyle paylaşmaktır.
Kadınların güvenilir dostu yine kadınlar
olsada arkadaşlıkları zayıf olduğu için erkeğine ihanet edenler çoğunluktadır.
Âşk Yasaktır/Gizlidir/Gizemlidir
Genel olarak karı koca arasında olan ya da
mümkün olan âşktan çok, iki sevgili arasında yaşanan âşk ve bu iki sevgilinin
birlikte olmaları ne kadar imkânsızsa âşklarının derecesi de o kadar büyük
olur.
‘Yasak Âşk’ toplum kurallarına göre imkânsız olandır.
‘Gizli Âşk’: Tapınımının gereklerini yerine getiren ve saygınlığını korunduğu
sürece âşkını gizli tutulması zorunludur.
‘Gizemli Âşk’: Tanrı adına hayatını yeminli olanın, bu yemini, insana verilen sözden
üstün tutulduğundadır.
Sonuçta bu âşklarda kadınlardan her biri
başkaldıran, ancak sebepleri olan, kendilerini aklayan karakter durumundadır.
Âşk Trajiktir/Dramatiktir/Acıklıdır:
Trajik Âşk: Dünyayı umursamayan arzuları ve tavırları ve de bunu izleyecek
ölüm-yokluk-sefalet dizisi arasındaki zıtlık, mücadeleyle son bulacak olan
âşkları ve adeta sonu hazırlayan konumundadır.
Romantik Âşk: Felaket içgüdüsü altında ezilmiş, yaklaşmakta olan felakete mahkum
olmuş, ölümle sonuçlandığı için acıklıdır.
Dramatik Âşk: Endişe ve kaygıdan sonra yine son bir umut taşıyandır.
Âşk Tanrısaldır/Yazgısaldır/Kaderidir:
Âşık oldukları kadınlara her fırsatta
yazarak âşklarını adeta tanrısallaştırmaktır. Kadının üzerinden kendi aşkını
ilahileştirmektir.
Ölümle iç içe olan âşktır. Sonunda
öleceğini bile bile her türlü zorluğa göğüs germektir. Bu destanlaşan aşkların
temelini oluşturur.
AŞK BİR GÜNEŞE BENZER-Love is Like The Sun
"İşidin ey yârenler aşk bir
güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül misâl-i taşa benzer
Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Niçe yumşak söylese sözü savaşa benzer
Aşkı var gönül yanar yumşanır muma döner
Taş gönüller kararmış sarp-katı kışa
benzer
Ol sultân kapusunda ol Hazret tapusunda
Âşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer
Aynı hırs ol olmuşdur nefsine ol kalmışdır
Kendüye düşmân olmuş yavuz yoldaşa benzer
Aşkdır kudret körüğü kaynadır âşıkları
Niçe kapdan geçirir andan gümüşe benzer
Âşık gönlü dölenmez mâşûkun bulmayınca
Karârı yok dünyâda pervâzı kuşa benzer
Münkir sözünü bilmez sözü ileri varmaz
Neye teşbîh edersin anlanmaz düşe benzer
Geç Yûnus endîşeden ne gerek bu pîşeden
Ere aşk gerek önden andan dervîşe
benzer" (Tatcı 2008: 199).
**
"Yâr yüreğim yar gör ki neler var
Bu halk içinde bize güler var
Ko gülen gülsün hak bizim olsun
Gâfil ne bilir Hakk'ı sever var
Bu yol uzakdır menzili çokdur
Geçidi yokdur derin sular var
Girdik bu yola aşk ile bile
Gurbetlik ile bizi salar var
Her kim merdâne gelsin meydâna
Kalmasın câna kimde hüner var
Gözleri giryân cigeri püryân
Olmuşlar hayrân dîvâneler var
Yûnus sen bunda meydân isteme
Meydân içinde merdâneler var" (Tatcı
2008: 113).
**
Dervîş olan kişiler deli olagan olur
Aşk neydigin bilmeyen ana gülegen olur
Gülme sakın sen ana iyi değildir sana
Kişi neyi gülerse başa gelegen olur
Âh bu aşkın eseri her kime uğrar ise
Derdine sabretmeyen yolda kalagan olur
Bir kişi âşık olsa aşk deryâsına dalsa
O deryânın içinde gevher bulagan olur
Âşık lâ-mekân olur dünyâ terkini urur
Dünyâ terkin uranlar dîdâr göregen olur
Dervîş Yûnus sen dahi incitme dervîşleri
Dervîşlerin duâsı kabûl olagan olur”
(Tatcı 2008: 119-120).
"Aşkı en iyi tanımlayan kelime, yine
aşktır. Bilindiği gibi aşk kelimesinin anlamı, sarmaşıktır. Bu sevgi gücünün
sarmaşıkla ne ilgisi var denecek olursa, cevabı şudur: Sarmaşık nasıl ki,
sardığı bitkinin her şeyini sarıp sarmalar, hiçbir boşluk bırakmadan onu kaplar
ve hatta kurutursa, sevgi gücü de aynen böyledir. Sevenin vücudu, sevilenin
sevgisiyle kaplanır. Seven, sevilende yok oluncaya kadar bu devam eder. Aşk,
aşka gelince, demek ki böyle oluyor. Yûnus boşuna, "Aşk yolunda
uyanan mâşûk burcunda biter" demiyor" (Tatcı 2008: 24-25).
"Esasen kim sevilirse sevilsin,
sevgi, ister mecazî olsun, ister hakikî, netice itibariyle bütün sevgiler,
hakikatte, aşkın gerçek sahibinedir. Öyleyse mecazî aşk diye nitelendirilen
aşklar, bilene gerçek birer vasıtadır. Gerçeğe en yakın mecaz ise,
kadındır" (Tatcı 2008: 23).
Kaynak:
Emrah GÖKÇE, AŞK BİR GÜNEŞE BENZER-Love
is Like The Sun, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî / 2009-49
Mustafa TATCI, (2008): Aşk Bir Güneşe
Benzer, H Yayınları, İstanbul.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar