Bir Yılda İki Bayram Kutlamak, İrfansız Kişilerin İşidir
Pek hoş bir vakit, şimdi bize mutlaka şarap lâzım; böyle bir zamanda can vermeli de bir kadeh şarap almalı.
* Bizim şarabımız, içkimiz gayb küpünden gelir; bizim konakladığımız, meclis kurduğumuz yer yüce Arş’tır.
Nerde bir yoksul görürsen onunla oturman gerek; nerde bir falcı, bir cinci görürsen kaçman gerek.
* Fakat yemeklere düşkün yoksuldan kaç, varlığından, benliğinden geçip yoksullaşan, Bâyezîd’e benzeyen yoksul gerek bize.
* Tertemiz nurdan doğan, elbette temizleri ister, fakat pislikten doğana da pis şey gerek.
Yalnız, kalpla ayarı tam altın da birbirine benzer, bunlar ancak Tanrı nurunun ışığıyla seçilir.
* Tanrı gönüle bir kilit vurmuştur, üstüne de mühür basmıştır; bu kapıyı açmak için gamlar içinde çırpınmak gerek.
Eşek mahallede yatıp uyuduktan sonra kapı kilitliymiş, ne korkusu var? Fakat dışarı çıkmak için evdekilerin kilidi açmaları gerek.
* Bir yılda iki bayram kutlamak, irfansız kişilerin işidir; biz yol sûfîleriyiz, bize her an iki bayram kutlamak gerek.
Can dedi ki: Sana uydum, yeni doğdum ben, yeni doğanlara yeni rızıklar lâzım.
Bize o kurtuluş, o murada eriş yerinden taze taze geçim geliyor; genç, taze olmayanlaraysa elbette kuru kemik gerekir.
* Ey erlerin semâ’ meclisine selviler gibi gelen, artık ölünün, ölü gibi cansız kalanın şahsından da bir dirinin çıkması, ölülerin bile dirilmesi gerek.
Kuru dalsan ateşe atılmaktan başka bir çaren yok; fakat yaş dalsan, yeşermişsen sonucu yapraklanıp, meyve verip eğilmen lâzım.
Ana memesine gelip de taşan o zevki elde ettin; tuttu da ağzına verdi senin, elbette emmen gerek artık.
Sus ki bir aziz ömrü fasahatla tükettin, bir müddet de susanların bahçesinde yapayalnız dolaşman gerek.
Ey Tanrı güneşi Tebrizli Şems, beni söze sen çektin, sen söylettin beni; iki günceğiz de sükût âleminde nefes almak lâzım.
Kaynak: Cilt 1
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar