Sana Can Versem De Kârdayım; Çünkü Bir Cana Karşılık Yüz Cihan Verirsin Bana
CXIV
Çi nezdîkest cân-ı tu be cânem
Ki her çîzî ki endîşî bidânem
Canın canıma ne de yakın; ne düşünürsen
biliyorum.
Bundan da daha açık bir delilim var; yakın
gel de o delili göstereyim sana.
Yoksullukla gel ortaya; yalancılık etme,
zaten ortadayım deme.
Evinin ortasında bir direk gibiyiz; damından
oluk gibi başımızı eğmişiz.
* Haşirde de seninle ikiz kardeşim ben,
neşirde de; dünya dostları gibi seni konuklamıyorum.
Meclisinde şarap gibi dönmedeyim; savaşında
mızrak gibi önde gitmedeyim.
Şimşek gibi çakıp sönmeyi iş edinsem de
güzellik şimşeğin gibi ağızsızım, dilsizim.
Boyuna sarhoşum; onun için can versem de
fark etmez, can alsam da.
Sana can versem de kârdayım; çünkü bir cana
karşılık yüz cihan verirsin bana.
Bu evde binlerce ölü yatmada; sen de işte,
varım yoğum bunlar diye oturmuşsun.
Bir avuç toprak, ben saçtım der; bir avuç
topraksa kemiğim ben der.
Şaşırıp kalırsın; derken ansızın aşk
çıkagelir de der ki: Benim yanıma gel, ben ebedî diriyim.
Gümüş gibi
göğsümüzü göğsüne daya; kucakla bizi de şu anda kendinden kurtarayım seni.
A Husrev, sus;
Şirin’den az bahset; tattan, lezzetten ağzım yanıyor.
Kaynak: Cilt 6
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar