Bedensel hastalıklar rahmet, kalbi hastalıklar ise cezadır
Sehl
b. Abdullah et-Tüsterî bir sözünde “Bedensel hastalıklar rahmet,
kalbi hastalıklar ise cezadır” demektedir.[1]
Sehl’in “Bedensel hastalıklar sıddıklar içindir”[2] ifadesi ise yukarıda belirttiğimiz üzere tevekküle sarılarak tedaviden imtina etmeyi ancak üst derecedeki mutasavvıflar için mümkün gördüğünü anlatmaktadır.
Bu nedenle Sehl, diğer mutasavvıflar gibi düşünmekte ve kişinin imanı ve sabrı
ölçüsünde hastalığa katlanabileceğinden tevekkül ehli olmayanların tedavi
olmalarında bir beis görmemektedir. Sehl’in hayat hikâyesinden bu tutumuyla
ilgili bilgilere ulaşabilmek mümkündür. Nitekim o kendi yaşadığı rahatsızlıklar
için tedavi olmayı reddetmekle birlikte, hasta olan kişilerin tedavisine
yardımcı oluyordu.[3]
Başka bir yönden tevekkül
Sehl’e göre kalbin bir halidir. Kalbi Allah’a bağlayarak her türlü endişeden
arındırmak suretiyle gerçek tevekkülden bahsedilebilir. Sehl tevekkülü
“Başkasına bağlanmaksızın Allah ile yaşayan bir kalbin hali” tanımlamaktadır.[4]
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar