Farkımız Olsun
Hayyam:
“Benim
şarap şişemi kırdın, ya Rabbi,
bana
zevk ve safa kapısını kapadın, ya Rabbi
benim
gül gibi penbe şarabımı yere dökdün,
dilim tutulsun ağzım toprakla dolsun acaba sen
sarhoş musun, ya Rabbi? ”
Rubaisini
tefsir etmek için de şöyle bir hadise tasavvur ve nakletmişler:
Ömer
Hayyam bir gün havadar ve ferah-feza bir yerde içki takımını önüne koymuş,
şarap içiyormuş. O sırada nagehan şiddetli bir fırtına kopmuş, tozu dumana
katmış, şarap şişesi devrilmiş, kadehler kırılıp dökülmüş, şair şaşırıp yarı
yesinden yarı hiddetinden Allah’a karşı yukarıki sözleri savurmuş, bunun
akabinde yüzü kararmış, ağzı çarpılmış, nagehani ve şedid bir buhran-ı asabiye
tutulmuş ve gûya derhal tevbe ve istiğfar zemininde şu sözleri söylemiş:
نا كرده كناه در جهان كيست بگو،
بى جرم كناه چون توان زيست بگو،
من بد كنم و توبد مكافات كنى،
پس فرق ميان من و توچيست بگو؟
Yani:
Dünyada günah işlemeyen kimdir, söyle.
Günah
cürümünü irtikap etmeksizin nasıl yaşanabilir söyle.
Ben
fenalık edeyim, sen de bana karşı fenalıkla mukabele et, öyle ise benimle senin
arandaki fark nedir, söyle.”
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar