Print Friendly and PDF

Hollywood Yükselirken Başkalarının Canlanmasına Şans Tanımadı

 

 

Türkiye’de ilk olarak reklam filmleriyle izleyiciye sunulmuş olan canlandırmalar, TRT kanalının da desteğiyle zamanla çizgi filmlere dönüşmeye başlamıştır. Önce reklamların sonra da televizyon içim canlandırmaların çekilmesi, çizerleri uzun metrajlı film çekmeye teşvik etmiştir. Bu anlamda Türkiye’de ilk girişimlerden birini Turgut Demirağ’ın gerçekleştirdiği belirtilmektedir.

1950’li yıllarda Turgut Demirağ’ın uzun metrajlı canlandırma film çekmek için girişimde bulunduğu hakkında kesinliği kanıtlanmamış bilgiler bulunmaktadır. Demirağ, Yalçın Ünsal’la birlikte Nasrettin Hoca ve Keloğlan Masallarını birleştirerek bir senaryo hazırlamıştır. 40 kişilik çizer grubuyla storybordlar hazırlanırken, tek kare çekebilen bir makineyle de çekimler yapılmıştır. Toplamda 48 bin kağıt ve jelatin kullanılarak çizimler tamamlanmıştır. Ancak 1950’li yıllarda Türkiye’de renkli film laboratuvarının bulunmamasından dolayı filmler Demirağ’ın Hollywood’daki bir firmaya posta yoluyla gönderilmiştir. 1952 yılından 1959 yılına kadar düzeltmeler sürmüştür. Sonunda filmin 35 mm siyah beyaz olarak dublaja hazır olduğu belirtilmiştir. Bunun üzerine Demirağ firmaya 21 bin dolar ve ses kayıtlarıyla Hollywood’a geleceğini belirten bir posta göndermiştir. Ancak giden postaya Demirağ’ın neden söz ettiğini anlamadıklarını ifade eden bir cevap gelmiştir. Demirağ, bunun üzerine Hollywood’a gitmiştir. Firmanın Demirağ’a bulunduğu açıklama firma yönetiminin değiştiği ve eski yönetimden ellerine bu filmle ilgili bir kayıt geçmediği yönünde olmuştur. Demirağ hiçbir sonuç alamadan Türkiye’ye dönmüştür. Bu olaydan 6 ay sonra firmayı mahkemeye vererek 82.500 dolar tazminat kazanmıştır.   

Demirağ’ın firmayı mahkemeye vererek kazandığı tazminattan dolayı bu bilginin geçerliliği kabul edilebilir. Ancak Demirağ ve ekibinin 7 yıl boyunca canlandırma sineması için harcadığı emek 82.500 dolarlık bir tazminat verilerek kapatılmış, Türk canlandırma sineması için çok önemli bir adımın önüne geçilmiştir. Filmin tamamlanıp tamamlanmadığı, filmin başarılı olup olmadığı tam olarak bilinmese de filmin çekimine ait bazı görüntüler Demirağ’ın arşivinde korunarak günümüze kadar gelmiştir.

Kaynak: Toraman, Ezgi, Hayat Boyu Öğrenme Kapsamında Canlandırma Sinemasında İdeoloji

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar