KURUMUŞ ÇİÇEK
گل خشکیده
بر نگه سرد من به گرمی خورشید
می نگرد هر زمان دو چشم سیاهت.
تشنهء این چشمه ام، چه سود خدا را
شبنم جان مرا نه تاب نگاهت.
جز گل خشکیده ای و برق نگاهی
از تو در این گوشه یادگار ندارم
زان شب غمگین، که از کنار تو رفتم،
یگ نفس از دست غم قرار ندارم.
ای گل زیبا، بهای هستی من بود
گر گل خشکیده ای ز کوی تو بردم.
گوشهء تنها، چه اشک ها که فشاندم
وان گل خشکیده را به سینه فشردم.
ای گل خشکیده شرح حال دلم بود
از دل پر درد خویش با تو چه گویم؟
جز به تو از سوز عشق با که بنالم
جز ز تو درمان درد از که بجویم؟
من دگر آن نیستم، به خویشم مخوانم
من گل خشکیده ام، به هیچ نیرزم
عشق فریبم دهد که مهر ببندم
مرگ نهیب زند که عشق نورزم!
پای امید دلم اگرچه شکسته است
دست تمنای جان همیشه دراز است.
تا نفسی می کشم ز سینهء پر درد
چشم خدابین من به روی تو باز است.
KURUMUŞ ÇİÇEK
Benim soğuk bakışınım üzerindeki güneşin
sıcaklığına
Bakıyor her zaman iki kara gözüm.
Bu çeşmenin susuzuyum, neye yarar Allah
aşkına
Can
şebneminin bana değil bakışının takati
Kurumuş bir çiçekten ve bir bakış
parıltısından başka
Senden bu köşede bir yadigârım yok
Senin yanından gittiğim o hüzünlü akşamdan
beri,
Bir
nefes bile keder elinden huzurum yok.
Ey güzel gül, benim varlığımın değeriydi
Eğer senin sokağından kurumuş bir çiçek
götürdüysem.
Tenha köşede ne gözyaşları saçtım
Ve o kurumuş çiçeği göğsüme bastırdım.
O kurumuş çiçek, kalbimin haliydi
Kendi keder dolu kalbimden sana ne
söyleyeyim?
Senden başka aşk acısını kime şikâyet edeyim?
Ölüm âşık olmayayım diye korkutur!
Kalbimin ümit ayağı gerçi kırılmıştır
Canın yakarış eli hep uzamış duruyor.
Dert dolu sineden bir nefes çekince
Benim Allah’ı gören gözüm senin yüzüne
açıktır.
Yıldırım, Nimet, “Ferîdûn-i Muşirî ve
Şiiri”, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Erzurum 1998, X,
47-63. F. Muşirî, Gonâh-i Deryâ, s. 21-22.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar