RUSYA’DA PAGANİZM
Hazırlayan: Betül KAYA
Kesin olarak ne zaman başladığı belli olmayan
ve 9.yüzyıla kadar Rusya’da etkisi açıkça görülen paganizm, Kiev Prensi Birinci
Vladimir’in Hıristiyanlığı tercih etmesine kadar geçerliliğini sürdürmüştür.
Hıristiyanlığın kabulünden sonra ise, çeşitli sembollerle yer değiştirmiştir.
Örneğin, Rus Pagan tanrısı Penin’un Hıristiyanlık döneminde görevinin Aziz
îlyas ile bağdaştığını görmekteyiz. Bu da, paganizmin evrimleşerek günümüze
farklı versiyonlarıyla devam ettiğini göstermektedir.
Genel Olarak Paganizm ve Tanımı
İnsanoğlu var oluşundan bugüne, doğa hakkında
henüz bilimsel çalışmalar olmadığı dönemlerde, gözle görünür olaylan-yağmur,
fırtına, kar- açıklama ihtiyacı hissetmiş ve yaradılış gereği insanda var olan
tapınma güdüsü ile bir Tanrı veya birçok tanrıyı benimsemiştir. Görünmez olan
varlıkların, bir şekilde görünür kılınması, doğa olaylarının nasıl oluştuğu
merakının giderilmesi ve Tanrılarım somutlaştırma çabalan putperestliği -
paganizmi doğurmuştur.
“Pagan”
terimi, Latince “pagus” sözcüğünden türetilmiş ‘kırsal, kırsalda
yaşayan’ anlamına gelmektedir.[1] Avrupa’mn
eski dinlerinden biridir. 9. yy başlarında, bütün kavimlerde doğa güçlerinin
canlı bir varlık olduğuna inanılmış ve her güce farklı anlamlar yüklenerek
insanlar tarafından bu güçler ilahlaştınlmış ve tapmılmaya başlanmıştır.
Paganizm, sadece Avrupa da yaşanmamıştır. Yakındoğu’da, Afrika’da, Asya’da,
Kuzey ve Güney Amerika’da, paganizm etkilerine rastlanmaktadır. Ancak, daha
sonra o bölgelerdeki insanlar kendilerine ait yerel inançlara önem verdikleri
için, yavaş yavaş paganizmden uzaklaşmışlardır.[2]
Pagan terimi, bilimsel araştırmalar
doğrultusunda, dünya çapında tüm putperest toplumlar için kullanılmıştır.
Kavramsal adı ile “politeizm (çok tanncılıky’dir. İçerisinde “natüralizm
(doğaya tapınma)” ve “animizm (ruhçuluk)” Öğelerini de taşımaktadır? İnsanlar
yaşadıkları ortamın şartlarına göre, kutsal atfetmek istedikleri öğeyi
belirlemişler ve ona tapınışlardır. Örneğin, su kenarında yaşayan bir topluluk,
başta su olmak üzere, nehirleri, suda yaşayan canlı varlıkları, suda yaşayan
bitkileri kutsallaştırmıştır. Bir başka örnekle, ormanda yaşayan Paganlar,
ormanın gücüne, ağaçlara, hayvanlara tapınışlardır.
Tarihte, Pagan terimi, medeni olmayan, vahşi
anlamında aşağılayıcı bir tabir olarak Roma askerleri tarafından siviller ya da
savaşçı olmayanlar için de kullanılmıştır. Daha sonra Hıristiyanlar, Hıristiyan
olmayanlar kişilere pagan demiştir.
Paganlar, tanrısal varlık olarak inandıkları
güçleri, bir şekil, sembol ya da yaşayan varlıkla tasvir etmişlerdir. Bunlar
bazen bir idol olarak, bazen sadece bir taş ya da şekilsiz bir cisim ile temsil
etmişlerdir. Tanrısal gördükleri varlıklar adına tapınma törenleri
düzenlemişlerdir, onlara kutsal saydıkları mekânlarda yer vermişlerdir. [3] [4]
Paganizmde, atalar kültü inancı büyük bir yer
tutmaktadır. Atalar kültü inancı, pagan toplumlar için natüralizm kadar
önemlidir. İnsanlar, kabile reislerini, din adamlarını, rahiplerim,
büyücülerini, hekimleri, diğer insanlara göre daha üstün görmektedirler. Onları
tanrılar tarafından gönderilmiş ataları olarak görmektedirler. İnanç ve
gelenekleri doğrultusunda, ataları öldüğü zaman, ruhlarının yeryüzünde varlıklarım
sürdürdüklerine ve halklarına karşı koruyucu güç olduklarına inanılmaktadır.
İnançlarım, tapınmalarını yakarış ve ibadet şeklinde gösterdikleri gibi, onları
temsil eden idolleri, putları karşısında da tapınmaktadırlar. Zor durumda
olduklarında ya da ihtiyaç duydukları her zaman atalarının ruhlarım çağırıp ya
da inandığı gücün ne şekilde kendisine yardım edeceğini düşündüğü şekilde
irtibat kurarak ondan yardım isterler.[5]
Paganizme kısaca değindikten sonra aşağıda Rus
paganizmi; Rus paganizminin kökenim, toplumsal konumunu ve etki alanlarım
tespit etmeye çalışacağız.
Rusya’da Paganizm İnancının Başlangıcı
Slavlar, Avrupa’ya en son giren ve Ari dilini[6] konuşan
halklardır. Dil, arkeoloji ve bitki adlarının araştırılması sonuçlarına göre,
Slavların, bin yıldan daha uzun bir süre Dnyester ve Vistül nehirleri arasında
kalan sınırlı bir toprak parçasında yaşamak zorunda kaldıkları ortaya
çıkmıştır. Sırasıyla îskitlerin, Sarmatlarm ve Gotlann egemenliği altında
yaşamışlar, fakat V.yüzyıldan sonra, Avrupa’da yaşanan karışıklıklar nedeni[7] ile bu
bölgeden ayrılmışlar ve doğuya doğru göç etmeye ve yerleşmeye başlamışlardır.
İlk kez, Slav adı bazı kaynaklara göre, 6.
yüzyılda “Sklavini” olarak bulgulanmıştır. Slav kaynaklarında ise,
6.yüzyılda Nazianslı Psedo-Cesarious’un kitabında“Slovene” olarak kayda
geçmiştir.[8] ö.yüzyılda
(M.S. 550’li yıllarda) Caesarealı Procopius, “De Bello GothiccG adlı
eserinde “Sclavenos” kelimesini kullanmıştır. Bu eserde sadece Güney
Slavlarım basit bir şekilde anlatmıştır. Ptolemy, ‘'Geographıa” adlı
eserinde “Soubenoi” olarak Slavlardan söz etmiştir. Jordanes ise,
yazdığı “Getica” adlı eserde, askeri yapıdan, sosyal hayat ve
BizanslIlar hakkında bilgi vermektedir. Slav kelimesinin, tam olarak ne anlama
geldiği bilinmemektedir.[9] Günümüz
Rusçasmdaki “slovo” (kelime) sözcüğü ile bağlantılı olması da
muhtemeldir. Belki de o dönemde Slavlar anlaşılabilir bir dil konuşuyorlardı ve
böyle bir adla adlandırılmışlardı.
Slavlar, yaşadıkları bölgelere göre, üçe
ayrılmışlardır. Doğu Slavları, Batı Slavları ve Güney Slavları. Bizim
inceleyeceğimiz bölge ise, Doğu Slavları grubuna ait Rus etnik grubudur.
Batıda Karpat dağlarından, doğuda Oki ve Volga
nehirlerine, kuzeyde Baltık denizine, güneyde ise, Dunaya ağzına kadar olan
Doğu ve Orta Avrupa bölgesinde Doğu Slavları yaşardı. Doğu Slavların, Ruslar,
UkraynalIlar ve Beyaz Ruslar olmak üzere üç farklı kültürel ve etnik gruba
ayrılması, Kiev Ruslannm dağılmasından sonra gerçekleşmiştir. 13.yy da Moğol ve
Tatar akınlan ile Kiev Rusya’sı çökmesi ile bugünkü Rusya’nın ortalarına ve
kuzeyine doğru başlayan göç dalgalarıyla Rusya kurulmaya başlanmıştır.[10] İsveçli
Vareg liderlerinden Rurik (Ryurik), Novgorod şehri merkez olarak 862’de Rus
Knezi olmuş, çevredeki îslavlan birleştirmeyi başarmış ve ilk Rus devleti
böylece kurulmuştur. “Rus” ismi İsveçlilere Finlilerce söylenen “kayıkçı,
denizci, kürekçi” manalarına gelen “Routsi” isminden türemiştir.[11]
Rusların o dönemde yerleştikleri bölge ormanlık
ve çok fazla nehrin bulunduğu bir alandı. Yaşamlarını avcılık, balıkçılık ve
arıcılıkla sağlamaktaydılar. Tarımla çok fazla ilgilenememekteydiler. Çünkü
geçimlerinin başlıca temeli olan avcılık, yaşadıkları bölgede azaldıkça göç
etmek zorunda kalmışlardır. Kısmen de olsa tarımla uğraşmışlardır. Kendilerine
küçük bahçeler yaparak orada ihtiyaçlarım karşılayacak kadar bitki
yetiştirmişlerdir. Tam olarak tanmla ilgilenmeleri 10. yüzyıla denk
gelmektedir. Bu dönemde artık ticaretini de yapabilecek kadar arpa, buğday,
çavdar gibi hububat yetiştirmeye başlamışlardır.[12]
Balıkçılık için uygun bir bölgede yaşayan
Ruslar, kayıklar yaparak suyu bol, akış hızı yavaş olan nehirler üzerinden
ulaşımlarını da sağlamaktaydılar. Irmaklar oldukça fazlaydı ve kollan birbirine
yakın olduğu için ulaşımda sıkıntı çekmemekteydiler. Yazın suların bol olduğu
dönemlerde kayıklarla, kışın ise donma olayı yaşandığı için nehirler üzerinden
yürüyerek birbirleriyle iletişimleri de kolay olmaktaydı.[13]
Ruslar, o dönemde ticaretle de uğraşmışlardır.
Yaşadıkları bölgelerde kıymetli hayvanların olması onları kürklerini satma
olanağı veriyordu. Bunun için de ayrıca avcılık gelişmiş diyebiliriz.[14]
Dokuma ile de uğraşan Rus toplumu, ketenlerden
kumaşlar elde etmişlerdir. Ağaç kabuklarından tabaklar, eşyalar yaparak
hayatlarım kolaylaştırmanın yolunu bir şekilde keşfetmişlerdi. Ormanlardan
ağaçlar keserek bunlara şekiller vermişlerdir. Kendileri için ev, hayvanları
için barınak yapmışlardır.[15]
Sosyal yaşam bakımından Ruslar, küçük
topluluklar halinde yaşamaktaydılar. O dönemde rodlar(boylar) a ayrılan Ruslar,
soylan(familyalan) oluşturmaktaydı. Her rodun ve her soyun kendilerine ait
dini, sosyal ve siyasi hayatı mevcuttu. Her rod kendi bölgesinde yaşamakta olan
bir topluluktu. Rodlar akrabalık bağı ile soyları oluşturmaktaydı. Bir sorun
olduğunda her rodun en bilgesi sayılan en yaşlıları veçe adında bir mecliste
toplanır ve kararlar alırdı. Herkes bu kararlara saygı duyardı.[16]
Dini bakımdan ise, Ruslar doğaya ve onun gücüne
inanan bir toplumdu. Geçimlerini sağlamak için tabiata iyi davranmak zorunda
olduklarım benimsemişlerdi. Ateşe, suya, toprağa saygı duyarlardı. Onları canlı
birer varlık olarak düşünürlerdi. Bu da paganizm- çok tanrıcılığı doğurmuştur.
Çünkü o dönemde henüz kitabı olan bir din yoktu. însanlar kendilerine ne fayda
ederse ona inanıyorlardı. Saygısızlık durumunda ise, felaket ve uğursuzluğun
rodlanndan eksik olmayacağına inanışları oldukça gelişmişti.
Günümüz Rusya’sında çoğunluğun inandığı,
benimsediği din Ortodoksluktur.[17] [18] Peki,
Hıristiyan Ortodoksluğu benimsenmeden önce insanların inandığı “din”, acaba
insanların da kurban edildiği ilkel bir kült müydü? Yoksa sadece manevi bir
ilkellik miydi?
Rus paganizmi ile ilgili olarak günümüze çok az
bir bilgi ulaşmıştır. Rusların dinsel inançları hakkmdaki bilgileri, Kiev
Rusya’sı döneminde yazılmış vakayinameler ve menkıbeler aracılığıyla
ediniyoruz. Bunlar da Hıristiyanlığın kabulünden sonra yazılmış eserlerdir.
Rusların dini inanışları ile ilgili en güvenilir bilgiye "Neşter
Kroniği"' ve “Geçmiş Yılların Menkıbesi™” eserlerden
ulaşabiliyoruz.
Rus inancı, ^yazıçestvo-язычество ”
olarak adlandırılmaktadır. Bu inancı taşıyan kişilere ise “Pagan ” adı
verilmektedir. Temelde, bütün eski dinlerde olduğu gibi- Yunan, Hint, İran
dinlerinde- doğaya ve doğanın gücüne inanmışlardır. Fakat Rusların ayrıntılı
bir şekilde yazılmış mitleri, kutsal sayılabilecek kitapları ya da destansı bir
anlatıları mevcut değildir.[19]
Doğanın, hayatın, vahşi hayvanların, ruhların
kutsallığına dair inanç, dünyanın her yerinde bulunabilir, fakat Rus Paganlar,
bunu miras ve kökenleri olarak görmüşler ve bunları günlük yaşamlarına
oturtarak, inanç ve değerlerini korumuşlardır. Rusya’nın o dönemki fiziki
yapısı göz önünde bulundurulursa insanlar hayatlarını sadece avcılık, tarım
bazen de arıcılık ile sağlıyorlardı. Evlerini genelde su, nehir, göl
kenarlarına kuruyorlardı. İhtiyaçlarım sudan, topraktan, ormandan
karşıladıkları için, bu nesnelere iyi davranma, onları memnun etme inancı
içerisindeydiler. Eğer doğaya karşı yanlış bir tutum sergilerlerse, kendilerini
cezalandıracaklarına, nimetlerinden mahrum edeceği karaşındaydılar. Rus Pagan
inancına göre, toprak, kalbinin kazanılması ve duygularına saygı gösterilmesi
gereken bir varlıktı. İlk tohumlan ekecek olan kişi önceden oruç tutardı.
Haşatı yaptıktan sonra ise, toprağın kendini yenilemesi için Özen gösterilirdi.
Hediye olarak toprağa, tuz ve ekmek sunulurdu. Özellikle kış aylannda toprağın
uyuduğu ve bahar geldiğinde uykusundan uyandığı inancı vardı. Hatta bu dönem
içerisinde toprağın hamile olduğu düşünülürdü. Bu yüzden kış aylarında çit
sürmek, kazık çakmak toprağa zarar verecek hareketler olarak görülür ve
kendilerine bir daha ürün vermeyeceği düşünülürdü.[20]
Rusya, 988 yılında Kiev Prensi Birinci
Vladimir'in Hıristiyan Ortodoks inancını seçmesine kadar, paganizme inandı.
Bizanslı misyonerlerin Rusya'ya ulaştırdığı Hıristiyanlık, 988'de Kievli Prens
Vladimir’in kendisini vaftiz ettirmesiyle, Kiev Rus Devleti'nin resmi dini
oldu.[21]Buna rağmen,
Rusya'nın büyük çoğunluğunun, puta tapan pagan inanışından, Ortodoks inanışa
geçişi yüzlerce yıl aldı.
Rus Pagan Tanrılar
Rus Paganizmine göre, iyi tanrılar gökyüzünde,
ruhlar ise yer üstünde ya da yer altında yaşarlardı. Taptıkları iki yüzden
fazla tanrı vardı ve tanrıların her biri kabile hayatını, her bir insanın
kaderini, iyi-kötü yönden etkilerdi. Eğer kabile tanrıyı kızdırdı ise, tanrının
o bölgeye kuraklık, felaket getirdiğine; eğer tanrıya bir şeyler kurban edildi
ise, tanrının bereket, bolluk getirdiğine inanılırdı.[22]
Pagan inancına sahip Rusların, o döneme ait
yedi büyük tanrısı vardı. Bunların en büyükleri ve en önemlisi Peron olmak
üzere Volos (Veles), Simargl, Mokoş, Khors, Stribog ve Dazbog’tur. Nestor
Kroniğinde taunlarla ilgili şu bilgilere rastlanmaktadır:
“Vladimir, Kiev’de tek başına hüküm sürmeye
başladı ve sarayın dışındaki tepenin üzerine idoller yerleştirdi. Bu idoller
arasında, gümüşten başı, altından bıyıkları ve tahtadan gövdesiyle Perunün
yanında, Khors, Dazhbog, Stribog, Simargl ve Mokoş vardı. Halk bu idollere
adaklar adıyor ve onlara tanrı diyordu. Kızlarını ve oğullarım getirip bu
iblislere kurban ediyor ve toprağı adaklarıyla suluyordu. Hem Rus toprağı, hem
de tepe kanla sulanmıştı. ”[23] Volos’un adı bu kronikte geçmemektedir. Daha sonra 907 (
Oleg’in Konstantipol Seferi) ve 971 yıllarında yapılan antlaşmalarda Volos
adına rastlamaktayız.
Penin
Perun (Перун)
Rus Paganizm inancında, vakayinamelere göre en
önemli ve en büyük tanrının “Perun-Перун ” olduğu anlaşılmaktadır.
Perun, Rus halkının en yüce tanrısı olarak görülmekle birlikte, savaş tanrısı
ve askeri liderler ile savaşçıların koruyucusu idi. 945'de Prens Igor,
Yunanlılarla yapılan barış sözleşmesinin geçerliliğini sürdürmesi için
onaylamaya sunduğunda, askerleri Perun'a yemin eder ve
doğruluklarının göstergesi olarak da silahlan ve kalkanlannı putun altına
koyarlar.
Andm bozulması durumunda ise, kendi kılıçlan ve
oklanyla öleceklerdir.[24]
Aynı zamanda, Perun fırtına, gökyüzü ve şimşek
tannsıydı. Gökyüzünde yaşardı ve gökyüzünün ateşi İle hükmederdi. Hıristiyanlık
öncesi Avrupa’nın diğer fırtına tannlanna olduğu gibi, onun için adanan ağaç
meşe, silahı ise baltaydı. Balta Perun’un şimşeği, meşe ağacı ise bu şimşeği
üzerine çeken kalkandı.[25] Meşe ağacı,
yüksekliği ve sağlamlığı nedeni ile insanlar tarafından özel güçlere sahip
olduğuna inanılan ve Perun’un şimşeğiyle yeryüzüne inip oturduğu yer olarak
görülürdü. Bazı kaynaklara göre ise, Perun’un silahı, taş ya da taştan yapılma
oklardı; insanlar onu kızdırdığında fırtınama kopması için oklarım yeryüzüne
savurduğuna inanılırdı. Şimşeklerin, bu taştan yapılma oklar olduğu inancı
vardı. Bayramlarda, onun adına boğa, ayı gibi hayvanlar kurban edilirdi. Hatta
insanların da kurban olarak sunulduğu rivayet edilmektedir.[26]
Penm, haftanın günü Perşembe (Rusça:
четверг-çitverg) ile tasvir edilir. Bu güne “Perun Günü (Перунов День)
” denilir.
Hıristiyanlık döneminde, Perun’un yerini Aziz
İlyas doldurmuştur. Aziz îlyas, Hıristiyan mitolojisinde, ateşten arabası ile
gökyüzünden gelip geçen aksakalh bir ihtiyar olarak tasvir edilmiştir.[27]
Taunlara knezler
tarafından panteonlar[28]kurulmuştu.
Perun için, Prens
Vladimir zamanından
beri Kiev’de bir tepenin üzerinde bir put bulunmaktadır. Putun tepenin üzerinde
bulunması bir güç simgesi olarak görülmektedir.
Volos (Veles)
Volos(Bonoc),
bir diğer adı ile Уе1ез(Велес), Önemlilik açısından Penin’uh arkasından gelir.
Volos, hayvanların tanrısıdır. "Geçmiş Yılların Menkıbesinde Nestor,
Veles için ev hayvanlarının koruyucusu olarak bahsetmiştir.[29]
Volos, aynı
zamanda ticari ilişkilerin düzenleyicisi, koruyucusu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Oleg’in 907’de ve Svyatoslav’ın 97Г de yaptığı antlaşmalarda adı
geçmektedir. Buradan anlaşıldığı üzere, knezlerin Penin ve
Volos’tan siyasi antlaşmalarında bahsetmiş
olması, tanrıların sosyal değil, politik alanda da etkili olduklarını göstermektedir?0
Hıristiyanlıkta Volos’un yerini, Aziz Vlasii
almıştır. Aziz Vlasii, ata binmiş, etrafı atlarla, koyunlarla çevrili bir çoban
olarak tasvir edilmiştir. Aziz Vlasii, vahşi hayvanların koruyucusu olarak
kabul edilmiştir?[30]
Volos, haftanın günü olarak Pazartesi (Rusça:
попедельник-panidernik) ile tasvir edilmektedir.
Mokoş
Mokoş(MoKoma)
Mokoş(MoKoma), Hintçede kurtulma ve özgürlük
anlamına gelen Mokşa olarak adlandırılır ve ayrıca Mokşa’mn Hintlilerden,
İskitler yoluyla Slavlara geçmiş olması muhtemeldir?2
Bereket tanrıçası olan Mokoş, Rus paganların
büyük tanrıları arasındaki tek dişi tanrıdır. Kadınların günlük hayatta yerine
getirdikleri işlerle bağdaştınlmıştır. Kutsal günü Cuma (Rusça:
пятница-piyatnitsa) olarak kabul edilir ve bu günde ip eğirmek, çocuk
yıkamak genel bir inanış ve tabu olarak görülürdü. Kadınlar yaptıkları el
işlerine de Mokoş tasviri işlemişlerdir?3 [31] [32]
Hıristiyanlık
döneminde Mokoş’un yerini, Azize Paraskeva ve Azize Virgin almıştır?4
Khors [33]
Güneş tanrısıdır. Genç, yakışıklı delikanlı ve
iyilik dağıtan bir tanrı olarak tasvir edilir. Khors(Xopc) putları güneş
şekillerinde yapılmıştır. Vladimir’in inşa ettirdiği panteonda yer alır. Salı
günü (Rusça: вторник-vtornik), Khors’a adanmıştır.[34]
Dazhbog
“Dazhbog(/la>Kb6or)’\ köken bilim açısından “servetleri
bölüştüren” anlamına gelen (Slavca dat\ vermek, bog\ servet)
Pagan tanrısı, güneşle özdeşleştirilmiştir. Ekinlerin tanrısı, Svarog’un
oğludur. Aşk tanrıçalarının kocasıdır.[35]
Mitlerde, yakışıklı, güçlü delikanlı olarak
tasvir edilmiştir ve Çarşamba günü (Rusça: cpeda-sreda) Dazhbog’a
adanmıştır. Çiftçilerin tanrısıdır, onlara güç, sağlık,
47
ürün bilgeliği ve
ustalık verir.
Dazhbog’un, toprağın anahtarının koruyucu
olduğuna inanılır. Güneş tanrısı, kışın toprağı örter, anahtarı yazın tarla
kuşlarına verir. Baharda, kuşlar anahtarı alır ve Dazhbog’a getirirler ve
Dazhbog toprağı açar.
Stribog
Gökyüzü ve rüzgâr tanrısı olan Stribog(CTpn6or)
adının Slavcada rüzgâr anlamına gelen stri kökünden türediğini ifade
edilmektedir. Gerçekte ise, Stribog adımn nerden geldiğine dair kanıtların
doğruluğu kesin değildir. “îgor ’un Ordusunun [36]
Bozgunu”
adlı vakayinamenin bir bölümünde Kapçakların îgor ordusuna saldmlışı anlatılır.
“Rüzgarlar, Stribog ’un torunları, denizden esiyor ve beraberindeki Igor ’un
cesur ordusuna bir ok yağmuru taşıyordu”[37].
Burada Stribog'un rüzgârla eş değer tutulduğunu görmekteyiz.
Simargl
Verimlilik tanrısıdır. İki kafası ve iki kanadı
olan, bedeni köpek şeklinde tasvir edilmiştir.
Simargl İran mitolojisinde Senmurv,
Firdevsi’nin Şehnamesinde Simurg, bazı Kafkas kabilelerinde ise Paskudj olarak
geçer. Senmurv İran kültüründe yağmurla toprağa dönüşmesi için suya kuru tohum
saçan bir verimlilik ilahıdır. Senmurv
Sarmatlar yoluyla
İranlIlardan Slavlara Simargl olarak geçmiş olabilir.[38]
Rus Paganların paganzim döneminde Vladİmir’in
kurduğu panteonda yer alan tanrılar haricinde farklı ilahları vardı. Bunlardan
biri de, Svarog(CBapor)dur. Dazhbog’un babası, olan Svarog, göklerin tanrısı
sayılmaktadır. Yüce tanrı olarak görülmektedir. Güneş, şimşek, su, ateş
tanrıları bu taundan doğmuştur. Hıristiyanlığın kabulünden sonra, Aziz Kosmos
ve Aziz Michael ile bağdaştınlmıştır.[39]
Svarog(CBapor)
Bir başka dişi Tanrıça ise,
Beregin(BeperuHa)dir. Nehir kıyılarında yaşar ve haneleri koruduğuna
inanılırdı.[40]
8уе1:ой(Световид), savaş ve verimlilik
tannsıydı. Hıristiyanlıktan sonra Aziz Vitus olarak karşımıza çıkmaktadır.[41]
Pagan inancında, bazı mitolojik şahsiyetler
ise, yüceltilmiştir. Bunlar “Mikula Seliaminoviç” (toprağı sürerken üç
günlük mesafeden duyulan bir ses çıkardığına inanılır), “Kuznets”
(insanların geleceğini demirden yaptığına inanılır), "'Elia Muromski''
(insanlara musallat olan yaratıkları öldürdüğüne inanılır). Bunlar, halk
inancında yan ilah şahsiyetler niteliği taşımaktadır.[42]
Rus Paganlarda Doğa Güçlerine İnanış
Rus Paganlar, gökte tek tanrının varlığına inanıyorlardı
ve yalnızca göksel işlerle ilgilenen bu tanrı dünyanın yönetimini kendisinin
yarattığı alt düzey tanrılara bırakmıştı.[43] Bunun yanı sıra, Ruslar için
doğal kaynaklan-su, ateş, toprak ve hava mucizevî öğelerdi.
Su Kültü
Rus Paganlar, hayatlarım sürdürmek için o günkü
koşullarda nehir kıyılarına, göl kenarlarına yerleşmişlerdi. Suyun büyülü
olduğuna inanırlardı. Yaşamın ve ölümüm sulan birleşebilir ve hatta bir cesedi
canlandırabileceğine inanılırdı.[44]
Suyun içinde, kutsal varlıkların yaşadığı kanısı
vardı. Güvenlikleri için, suyun halleri ile yakından ilgilenmişlerdi, suyu
düşman ya da dost olarak görmüşlerdi. Bazı nehirleri erkek, bazılannı ise dişi
olarak görürlerdi. Örneğin, Don nehri cesur, genç bir kahraman olarak eril;
Volga ise, sevecen bir koruyucu dişi olarak görülmüştü.[45]
Toprak Kültü
Rus mitolojisinde, toprağa duyulan saygı, ateş
ve sudan sonra gelirdi. Toprağın yaşayan bir varlık olduğuna inanılırdı.
Toprağı ekerken ve biçerken özenli davranırlardı. Kış aylarında uyuduğuna
inanıldığı için, zarar verecek hareketlerden kaçınırlardı. Baharda karlar
eridikten sonra, toprak sürülebilir, ekilebilirdi.
Paganlar, sadece tanm konusunda toprağı
kutsamıyorlardı. Toprağın, günahkârları kabul etmediği inancı da yaygındı. Bu
yüzden aralarında bir anlaşmazlık olduğunda, hatalı davranan ağzına bir tutam
toprak atarak arazisi boyunca yürürdü.[46]
Hava Kültü
Hava, özellikler rüzgârlar yönünden önemli
sayılmaktaydı. Rüzgârların, insanların dileklerini duyduklarına ve onlara cevap
verdiklerine inanılırdı. Rüzgâra seslenişin örneklerinden bir tanesi, Prens
Igor’un karısı Yaroslavna’nm kocası için çağrıda bulunuşuydu. Pens Igor’un
Kıpçaklarla mücadelesinde öldürülmüş olmasından korkmakta ve rüzgâra düşmana
yardım ettiği için serzeniştedir:
“Rüzgâr ah Rüzgâr! Neden efendime karşı
böyle kuvvetli esersin? Neden hafif kanatlarında paganların sevgilimin ordusuna
attığı okları taşırsın? ”[47]
Mitlerde, rüzgârın olumsuz yanlan, iyi
yanlarından daha fazladır. Hava, hastalık taşıyıcı olabilir ve hayvanlara
hastalık bulaştırabilir korkusu vardı. Fırtına biçimi İse, içinde cadılar,
küçük şeytanlar banndırabilirdi. Bunların kadınlan kaçırdığı, huzuru bozduğu
inancı insanlan rahatsız etmekteydi.[48]
Ateş Kültü
Hava kadar önemli saydıklan ateş ve ateşte
yaşayan ruh ovinnik(oeuHHUK), Paganlar için önemliydi. Harman zamanında,
kurutma işlemi yapılacağı zaman bir hendek açılır ve içerisinde ateş yakılır,
ateşin önünde ailenin reisi saygı ile eğilirdi. Bu ovinnik’s duyulan
saygıyı ifade ediyordu. îş bitince ise, yemek yapıhr-yulaf lapası, turta,
paylaşılır ve ateşin yakıldığı yere de bırakılırdı. Açılan hendekte ovinnik'm
yaşadığına inanılırdı. Bazen de, horoz kesilerek ona kurban edilirdi.[49]
Rus Paganlar için, ateş evlerinin kalbi
gibiydi. Özellikle ocak, hem ısınma hem de pişirme için kullanılır ve evdeki
ateş burada yakılırdı. Ocak ateşine saygıyla yaklaşırlardı. Yeni doğan
bebeklerini ocakların yakınına koyarlardı. İçine tükürmek büyük saygısızlıktı.
Atalarına yapılmış bir saygısızlıkla eş değer nitelikteydi. Ateşi yakarken
saygılı olurlardı, kibar davranırlardı. Ocaktaki ateşin sönmesi, talihsizliğe
neden olacak korkusu yaşarlardı. Sönmemesine özen gösterirlerdi.[50]
Salgın hastalıklar olduğunda, ateşin gücünü
kullanırlardı. Ateşin arındırma gücü olduğuna inanılırdı. Hayvanlan hastalandığında,
büyük bir ateş yakılır ve hayvanlar oraya doğru koşturularak hastahklanndan
anndıklanna inanılırdı.
Evlenecek kız ve erkek, evlenme ritüelinden
önce ateşin üstünden atlardı. Bu evliliklerinde sorun yaşamamalan için
yapılırdı.[51]
Baba-Yaga
Kadınlan koruyan, onlara yol gösteren doğuş
tannçasıdır. Stribog tarafından yön verilir.
Baba-Yağa, (Баба-Яга) Rus halk
öykülerinde karşılaşılan mitolojik figürlerin en iyi bilineni olmasına karşın,
anlamlandınlması en güç olanıdır. Baba -Yağa mm temel görevine ilişkin en
bilindik olam, ölüler dünyasının girişinin koruyucusu olduğudur. Dış görünüş
açısından, her zaman yaşlı, gri saçlı ve hoş olmayan bir görünüşe sahip
olduğudur.[52]
Baba-Yağa’nın evi izbushka olarak adlandırılır.
Evi köylülerinkine benzemektedir. Evin içinde Rus ocağı bulunmaktadır. Ama
diğerlerinden farklı olarak ‘bir tavuk bacağı’ ya da bacaktan üzerinde durduğu
rivayet edilmektedir. Bu bilgi hiçbir zaman kesin olarak açıklanamamıştır.[53]
Mekân Ruhları
Eski Slavlar büyük taunlardan sonra belli
yerlerde yaşadığına inanılan gizemli ruhlara da inanıyorlardı. Bunlar daha çok
ormanlar (Leshiy), bataklıklar (Bisy), meralar (Polovyky) ve su (Rusalky) da
yaşarlardı. Slav mitolojisinde çokça geçen su perisi anlamında Rusalka Yunan
mitolojisindeki Hylas, Almanlar’da Nix ile benzerlik gösterir. Bu tip ruhlara,
ev cini olan Domovoy, kötü kader ve talihsizliğin işareti olarak Liho (Likho),
kuğu veya güzel bir kadın şeklinde görülebilen bir tür peri Vila, erkek su
perisi Vodyanoy örnek olarak gösterilebilir.[54]
Domovoy
Pagan inanışına göre Domovoy (Домовой),
evin yapımı sırasında eve giren ve insanların yaşamına etki eden ev ruhudur.
Domovoy, köylülerin en güvende oldukları
mekânlarda, çiftliklerinde yaşardı. Evin korunan bir bölge olduğunun
işaretçisiydi. Ocağın dışı, giriş kapısı, kiler, tavan arası gibi iç ve dış
dünyayı birbirine bağlayan kısımları mesken edinebilirdi. İnsanlar bu yerlere
madeni para, ekmek gibi eşyalar koyar, genelde koruma sağlaması için duvarlara
haç asarlardı.[55]
Domovoy. görünüş olarak insan biçimli ya da
hayvan biçimli olabilirdi. İnsanlar arasında yaygın olarak tasvir edilişi,
kırışık derili, gri saçlı, saçları birbirine dolanmış, gözleri parlak, sakallan
dağınık, tüm bedeni yumuşak bir kürkle kaplı, kısa boylu cücemsi bir varlık
olduğu idi. Sıradan bir köylü gibi giyindiği ama çoğunlukla yalınayak gezdiği
söylenirdi. Bazen bir köpek, bazen bir kedi ya da farklı farklı hayvanların
biçimini aldığı telaffuz edilirdi. Yine de genellikle görünmez olduğu ve var
olduğunu sadece hışırtı ve koşuşturma sesleri ile belli ettiğine inanılırdı.[56]
Domovoy’un görevi ise, evi, aileyi, malları,
çiftliği, hayvanlan korumaktı. Onlara sağlık, esenlik, doğurganlık getirmekti.
Geceleri, ahırlarda ve köy evlerinde[57] ve izbalarda
çeşitli işlerle meşgul olurdu. Her şeyin düzen içerisinde, temiz olup
olmadığım, tamir ihtiyacı var olup olmadığını kontrol ederdi.[58]
Domovoy, atlara düşkünlüğü ile bilinirdi. Atlan
tımarlar, yelelerini örer, yemeleri için yemliklerini samanla doldururdu. Bunun
yanı sıra, beğenmediği atlan gece boyu sürer, onlara eziyet ederdi. Bu yüzden
at sahibi yeni bir at almak istese, Domovoy’un hoşuna gidip gitmeyeceği
konusunda uzunca düşünürdü. Hatta onun hoşuna gidecek rengi bulmaya çalışırdı.
Domovoy her ne kadar iyi olsa da, bazen
geceleri uyuyan birisini çimdikler, evdeki kap kaçağı şangırdatır veya bir
şeyleri devirerek insanları rahatsız ederdi. O dönemde yaşayan insanlar onu
hoşnut tutmak için, yulaf lapası veya biraz ekmek bırakırlardı.[59]
Domovoy’un bir başka görevi ise, geleceği
görmekti. Yaklaşan tehlikeleri haber vermekti. Aileden birisi, geceleyin sert,
tüylü bir el dokunuşuyla uyanırsa bu, bir felaketin yaklaştığının habercisi
idi. Bir başka şekilde evin reisinin görünüşünü taklit ederse ya da
kıyafetlerini giyerse, bu o kişinin ölümünün yaklaştığı anlamına gelmekte idi.
Leshiy
Avcılara, av sağlayan orman ruhudur.[60] Ayrıca,
sürülerin ve ormanların koruyucusudur.
Rus mitolojisinde birçok ruhani varlık gibi,
Leshiylerde (Леший) sıradan bir varlık gibi görünebilir, hatta
giyinebilirdi. Kurbanlarını kandırırken de, tanıdıkları kişilerin görünümüne
bürünerek onların güvende olduklarım sağlayabilir ve onlan kandırırdı. Fakat
buna rağmen, bazı ayrıntıları ona ele verebilirdi. Örneğin, düğmesini yanlış
iliklemiş olabilir, kaşları olmamış olabilir, gölgesi gözükmüyor olabilirdi.[61]
Leshiy, kendisini istediği şekle sokabilmesinin
yanı sıra, ağaçlardan daha uzun boylu ya da kum tanesinden dahi küçük boyutlara
gelebilir. Anlatılan hikâyelere göre, ormandaki bitkilerle benzerlik
göstermektedir. Saçı sakalı yeşil çimenler gibi, derisi ağaç gibi dalı budaklı
olabilir. Hayvan seslerini taklit eder ya da kolaylıkla onların kılığına
girebilmektedir.[62]
Leshiy, ormanların hâkimi sayılırdı. Ağaçlar
onun izni olmadan kesilemezdi. Ormanda ıslık çalmak, şarkı söylemek, doğaya
zarar vermek onun gözünde hoş karşılanmayan davranışlardı. Ama insanlarda ona
karşı, bazı koruyucu önlemler almıştı. Haç işareti yapmak, dua okumak, ormandan
ters adımlarla ayrılmak, kıyafetlerini tersine çevirerek giymek gibi. Leshiy,
ormana zarar verdiğini düşündüğü kişilere ve hayvanlara yolunu kaybettirir,
yorgunluktan bitkin düşünceye, açlıktan ölünceye kadar bataklığa ya da uzak bir
yerlere doğru yolunu değiştirirdi.[63]
Sığırlarını otlatmaya çıkan bir köylü, evine
sağ salim dönebilmek için, yolda Leshiy için, yumurta, -günümüzde de Rus
konukseverliliğinin göstergesi olan- tuz serpilmiş ekmek bırakırdı.
Leshiy, hakkında Rus mitolojisinde oldukça
farklı hikâyeler yer almaktadır.
Bir rivayete göre,
Leshiy’in bir ailesi olduğu ve sıradan insanlar gibi yaşadığı söylenmektedir.[64]
Rusalka
Rusalkalar (русалки),
su perileri- nehirlerde boğularak ölen, vaftiz edilmemiş genç kızların
ruhudur. Nehirlerde ve göl kenarlarında yaşamaktadırlar. Suda yaşarlar ve
yalnızca yazm kurumak için birkaç gün sudan çıkarlar ve bu günlerde, ürünlere
bolluk getirdiklerine inanılır.[65]
Rusalkalar, tasvir edilirken, yan saydam
ciltli, narin, soluk yüzlü, çekici güzel kadınlar olarak tanımlanır. Saçlan
açıktır. Genellikle saçlan açık ve yalın ayak dolaştıklarına inanılmaktadır.[66]
Vodyanoy
Erkek su perisidir. Ruhlar içerisinde en kötü
olandı. Vodyanoy’unfBodınmö) amacı, hayvanlan ve insanlan boğmaktı. Sadece
balıkçılara bir şey yapmazdı. Onlann geçim kaynaklanmn su olduğunu bilirdi. [67]
Öğle vakti yüzenler, gün batarken ya da
doğarken suya girenler, suya haç çıkarmadan girenler ya da boynundaki hacmi
çıkanp girenler vodyanoy ile karşılaşabilirlerdi.
Vodyanoy, tasvir edilirken geçtiği yerlerde
nemli ayak izleri bıraktığı söylenir. Bedeni kıllı, saçlan uzun birbirine
girmiş yaşlı bir adam olarak betimlenir. Vodyanoy kansı ve çocukları ile
birlikte ırmak kenarlannda veya göl yataklannda yaşardı. Kendi inek sürüsü
vardı. Onlan otlatmak için meralara çıkar ve bu arada köylülerin evine girerek
tehlike oluşturduğuna inanılırdı.[68]
Bunlardan başka, Hlevnik (Хлевник) vardır.
Hlevnik, ahırların koruyucu olan ruhtur. Ahırdaki hayvanlan korur, onlan besler
ve temizler.
Bataklıklarda yaşadığına inanılan Bisy,
meralarda yaşayan Polovyky'ler, mekân ruhlan arasındadır. Kötü kader ve
uğursuzluğun temsili Liho da bunlardan biridir. Moroz, kış ilahı olarak Rus
paganizminde yerini almıştır.[69]
Yarilof ise, canlanma, bolluk, verimliliğin ilahıydı.
Hıristiyanlıktan sonra Aziz Georgİy olarak varlığını sürdürdü.[70]
Rus paganların inandığı tanrıları ve yarı tanrı
olarak atfettikleri varlıkları bu bölümde işledik. Şimdiki bölümde, bu dini
inançlarının, tanrı inancının yanı sıra yaşam tarzlarını, kutladıkları özel
günleri, doğum, ölüm, yetişkinlik gibi insan hayatında Önemli gördükleri
dönemleri inceleyeceğiz.
Rus Pagan Toplum Yapısı
Fizyolojik tip olarak Ruslar ilk yüzyıllarda
paganizm döneminde saç, göz ve ten renkleri açık renkte, sıcağa ve soğuğa
dayanıklı, güçlü ve uzun boylu bir ırktı. Zaman içerisinde daha güçlü genlere
sahip koyu saçlılar Rusların arasında hâkim olmaya başlamıştır.[71]
Rus Paganlar yaşadıkları evleri ise, yan toprak
içerisinde yarı toprak dışansmda kalacak şekilde çukur içerisine ahşap duvarlar
yerleştirip üzerine çatı koyarak İnşa etmekteydiler. Her evin ortasında ocak
bulunmaktaydı. Bu ocak Rus Paganlar için kutsaldı.[72]
Ruslar, paganizm döneminde yerleşik hayat
süren, taamla uğraşan, banşçıl bir halktı. Askeri ya da siyasi bir yapılanma
söz konusu değildi. Temel toplumsal birimleri aile(ro$ idi. O dönemde Rus
Paganlar kabile olarak değil, yerli topluluklar halinde yaşamaktaydılar. Toprak
işleriyle uğraşan küçük aile topluluktan olarak hayatlarım sürdürmekteydiler.
Savaşçı ruha sahip değillerdi, fakat gerektiğinde kendilerini ve eşyalanm
koruyabilecek güce sahiptiler. Önemli kararlarım veçede alırlardı. Ailenin en
yaşlısı, en çok bileni, en çok göreni olarak saygı duyulurdu ve otoriteyi
sağlardı. Bu duruma itiraz edilmezdi.[73]
Rus toplumu atalarını kutsal sayarlardı, fakat
bunun yanında havadan, topraktan, ateşten ve su perilerinden gelen ruhlara
inanma onların inançlarının bir parçasıydı. Bu yüzden ağaçlar ve nehirler onlar
için Önemlidir. Her ne kadar bu inançlar Hıristiyanlık sonrası dönemde
yasaklanmışsa da halk bayramlarında ağaçlan süslemek bazı taşralarda XIX.
yüzyıla kadar sürmüştür. Doğa varlıklarına tapmmalannı, onlann zor iklim ve
tabiat şartlarında yaşamak zorunda olduklanna bağlayabiliriz.[74]
Rus Paganlann vahşi hayvanlar gibi koku alma
yetileri oldukça yüksekti, neredeyse burunlanyla görebilir ve duyabilirlerdi.
Renkleri çok iyi seçemeseler de, kokuyu algılayabiliyorlardı. Uzaktan gelen
başka bir insanın ya da hayvanı ayırt edebilecek derecede iyi koku alma gücüne
sahiptiler. [75]
Rus Paganlar, otlann faydalanm iyi
bilmekteydiler. Otlar sayesinde, ağrıyan bir dişin ağnsmı kesebilirlerdi,
kanamayı durdurabilirlerdi. Hastalıklardan kurtulmak için otları kullanırlardı.[76]
Bunların dışında, Paganların her biri biraz
büyücü idi. Kendi enerjisini kullanarak kendisini veya yakınını tedavi
edebilirdi. Günümüzde de bu tür inanışlar mevcuttur.
Rus Pagan Kültürü
Paganizm döneminde Ruslar göçebe bir yaşam
tarzı sürdürdükleri için kültür olarak her gittikleri bölgenin kültüründen
etkilenmişlerdir. Komşu alanlarda hayatını idame ettiren nüfusun olduğu
bölgelere doğru zamanla kaymalar yaşamıştırlar. Onların kültürlerini
öğrenmişlerdir ve sürekli bir hareketlilik yaşadıklarından dolayı Rus
Paganların o dönemde kültür seviyesi yüksek değildi.[77]
Rus Paganların günlük hayattaki kültürlerine
gelince, yemek kültürlerinde günlük tükettikleri gıdalar arasında avcılığın
sağladığı başlıca et, balık, süt ürünleri, tahıl, bal ve kvas vardı. Sebze ve
meyve tüketimi yaygın değildi, olgunlaşmadan toplarlardı.
Kıyafet konusunda Rus Paganlar, keten, kenevir
ya da yünden yapılmış kumaşlardan basit kalıplarla kesilmiş bol giysiler
giyerlerdi. Amaçlan soğuktan korunmak ve örtünmekti. Kışlan daha çok hayvan
postlanm işleyerek elde ettikleri kürkleri giyerlerdi. O dönemde çok fazla
elbise işlemesi yoktu. Fakat kadınlar işledikleri işlerde, örtülerde çok fazla
motif kullanmışlardır. Genellikle tanrıların ya da tanrıçaların idolleri
kumaşlara işlenmekteydi.[78]
Rus Paganizminde Doğum İnancı
Paganizme inanan Ruslar, doğumunun ölüler ve
canlılar arasındaki gözle görülmeyen sınırı ortadan kaldırdığına inanırlardı.
Bu yüzden hamilelik sürecinde başlayıp doğuma kadar geçen zaman içerisinde
önemli tepkiler alırlardı. Örneğin, anne adayını tüm tehlikelerden uzak tutmaya
çalışırlar, Domovoy’un kadım koruduğuna inanırlar ve hamileliğin son günlerinde
annenin avludan dışarı çıkmasına izin verilmezdi.[79]
Rus paganlarda bebek bekleyen kadın, Tanrıların
sevgilisi olarak görülür ve bulunduğu haneye mutluluk getirdiğine
inanılmaktaydı.
Eğer doğum harman zamanına rastlarsa bu,
bereket anlamına gelirdi. Bunun dışında doğumun nerede olduğu da önemli bir
konuydu. Çünkü doğum sırasında bebeğe zarar gelmemesine özen gösterilirdi. Bu
nedenle, Rus paganlarda doğumlar genellikle ya temiz bir banyoda ya ormanda ya
da tundralarda gerçekleşirdi.[80]
Doğan çocuk erkekse güçlü ve avcı olması için
göbek bağı ya balta ile ya da silahla kesilirdi. Eğer doğan çocuk kız ise,
marifetli olması için göbek bağı nakış çubuğu(iğ) ile kopardırdı. Bununla
birlikte yeni doğmuş erkek çocukların ilk kundağı babasımn gömleği, kız
çocuklarının ilk kundağı ise annesinin gömleği olurdu.[81]
Paganlarda doğum, farklı bir dünyaya açılan
köprü olarak görülmekteydi.
Rus Paganizminde Yetişkinlik
Rus paganlarda kız ve erkek çocukların
giysileri aynı kumaştan dikilmekteydi. Ancak çocuklar için dikilen bu giysiler
anne-babalarının eski kıyafetlerinden dikilirdi. Pagan inancında bu önemli bir
yer tutmaktaydı. Bu giysilerin çocuklarını kötülüklerden koruduğuna
inanılmaktaydı. Çocuklar yetişkin olduklarım kanıtlayana kadar bu giysileri
taşırlardı. 5-7 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklar ev işlerine
alıştırılır, gelenek ve görenekleri tanımaya başlarlardı. Erkek çocuklar
delikanlı, kız çocuklar genç kız olmaya başladıklarında çocukluktan çıkıp
gençliğe adım attıklarında bazı süreçlerden geçirilmekteydiler. Bu bir çeşit
olgunluk, fiziksel ve manevi bir sınav niteliği taşırdı. Örneğin, bir delikanlı
vücuduna dövme yapılırken veya kendi ailesinin ve kabilesinin sembolü tenine
işlenirken o acıya dayanması gerekirdi. Ancak genç kızlar için bu kadar acı
verici denemeler yapılmazdı. Böylece “eski bebeklerin yerini yetişkin kızlar ve
delikanlılar alırdı.[82]
Rus Paganizminde Ölüm İnancı
Günümüzde olduğu gibi her dinde ölüme karşı
farklı bir yaklaşım ve inanış vardır. Rus paganizminde de buna benzer bir
durumla karşılaşmaktayız. Örneğin, yeni doğan çocuklara neden dedelerinin,
anneannelerinin, babalarının isimlerinin verildiğini düşündünüz mü? Rus
paganizminde ölüm, başka bir dünyanın başlaması anlamına geliyordu. Bir kişi
öldükten sonra onun sadece bedeninin bu dünyadan göç ettiğine, ruhunun ise,
başka insanlarla tekrar geri geldiğine inanılmaktaydı. Bu yüzden tüm zamanlarda
ve tüm halklarda yeni doğan çocuklara ya sevilen birinin ya tanınmış birinin
adı verilmeye çalışılıyordu. Bu özelliği ile Rus paganizminin kendinden sonraki
yazılı dinler için örnek oluşturduğu düşünülebilir.[83]
Paganlar, ölümden sonra da yaşam olduğuna
inanmaktaydı. Bu inanışın temelinde, aile boyunun sürekliliğinin ölülerin
yeniden dünyaya gelmesi sonucu sağlandığı vardı. Gömme işlemini yapmadan önce
ölülerini yakarlardı. Yapılan arkeolojik çalışmalar sonrasında, paganların,
ölülerinin mezarlarına ihtiyaç duyabilecekleri aletleri gömdükleri
bulgulanmıştır.[84] Knezlerini
ve topluluktan için önemli gördükleri kişilerin toprağa gömülmeleri ise, önemli
ritüellerinden bir tanesiydi. Ölen kişini yanma ailesinden birisi-daha çok
eşleri- ya da kölelerinden biri onunla birlikte gömülüyordu. Hatta ölen kişiyi
alevli ırmaktan geçireceğine inandıkları kayıkçı için, mezann yanına para ya da
votka bırakıyorlardı.[85] Mezar
başında anma törenleri yapılıyordu; anma törenlerine trizna denilirdi.
Ardından ölenlerin ruhlarının da kendilerine katıldığına inanılarak yemekler
yeniliyordu.[86] Ateşe
tapma, cenaze törenlerinin bir parçasıydı.
Rus Paganizminde Müzik
Rus Pagan toplumunda sözlü eserler büyük yer
tutmaktadır. Bunlar, tanrılarına tapınırken söyledikleri dini şarkılardı. Dini
şarkılar, yas şarkıları, evlenirken söyledikleri şarkılar, ziyafetlerde ve
bayramlarda söylenen şarkıları içeriyordu. Daha çok mitolojik özellik
taşımaktaydılar. Bunun yanı sıra, peri masalı hikâyeleri de bulunmaktaydı.[87]
Rus Paganizminde Düğün
Rusların paganizm dönemi düğün törenleri ise,
belli ritüeller eşliğinde gerçekleşirdi. Düğün hazırlıkları sırasında dost bir
büyücü tarafından, törene katılanlar korunurdu. Düşman bir büyücünün saldın
yaparak töreni bozacağına inanılırdı. Damadın dört bir tarafı, büyülü sözlerle
kutsanır; kötülüğü kaçırmak için, iğneler, sarımsak, kehribar, tuz gibi
nesneler sallanır, sakınma büyüleri uygulanırdı.
Düğün töreni esnasında, mezarlık yanından, kapı
ya da merdiven altından geçmemeye çalışılırdı. Bunun uğursuzluk getireceğine
inanılırdı. Gelin evden çıkarken, tuz ve ekmek sunulurdu. Binecekleri kızaklar
ya da at arabaları, kötü büyülere karşı süpürülürdü.[88]Evlilik ve evlilik törenleri
Rus Paganlar için büyük Önem taşırdı. Evlilik töreni esnasında kız damadın
yanma oturtulur ve elini damadın eline verirdi. Rusça “обручение ”
olarak ifade edilmektedir. Sonrasında ise, gelin ve damat birbirlerine
hediyeler verirdi. Bunların arasında mutlaka bir elma yer alırdı. Elma aşk ve
doğurganlığın simgesi olarak kabul edilmekteydi. Törenden sonra ise, gelin
damadın evine getirilir ve kutsal atfettikleri ocağın etrafında üç kez
dolaştmhrdı. Sonra yere serilmiş bir postun üzerine oturtularak ekmek ve bal
ikram edilirdi. Gelin ve damadın arkadaşları onların üzerine bereketin simgesi
tahıllardan atardı. O dönemde kızlar saçlarım uzatırdı ve evleninceye kadar
kısa kesilmezdi. Düğün törenlerinde, bal ve ekmek ikramından sonra saç kesimine
geçilirdi. Gelinin uzun örgülü saçları önce açılır ve sonra saçları kısa
kesilerek başı örtülürdü.[89]
Bunların dışında Rus Paganlar, hastalıklarından
kurtulmak için, gövdesinde yarık bulunan ağaçların içine yatarak şifa
bulduklarına inanıyorlardı. Bir başka hastalığı tedavi etme yöntemi, adak
adamaktı. Yaşadıkları bölgede kutsal saydıkları doğal nesnelere adaklar
adıyorlardı.[90]
Yine, kıştan sonra ilkbahar fırtınasının
kopmasının, insanı hastalıklardan ve kötülüklerden arındırdığına inanılırdı.
Rus Paganlar, kehanetlere inanan bir toplumdu.
Örneğin, yere tahta parçalan atılarak, bunlann duruşundan geleceği tahmin
etmeye çalışırlardı.
Bir diğer kehanetleri ise, kutsal saydıktan
atların toprağın üzerine konulmuş tahta sınkların üzerinden üç kez gidip
gelmeleriydi. Atlar, bu sınklara dokunmadan gidip gelirlerse bu iyi bir şey
olacağım işaret ederdi.[91]
Dualist İnanç
Rus paganizminde her şey ikili inanıştan
oluşmaktaydı. Yer üstünde tanrılar varsa, yer altında da vardır. Eğer yer
üstünde bulunan tanrılar iyi ise, yer altı tannlan kötüdür. İyilik- kötülük,
hayır-şer, yer altı-yer üstü tannlan gibi inanışlannda bir dualizm mevcuttu.
Rus Paganlar, hay ıra ve şer’e inanıyorlar,
bunun ayınmım yapıyorlardı. Bu bağlamda karşımıza, Belıy Bog” (beyaz ilah) ve
"Çermy Bog”(siyah ilah) ortaya çıkmıştır. Belıy Bog’un kendilerine iyi
şeyler, mutluluk, sevgi, huzur getirdiğine;
Çermy Bog’un ise, kendilerine felaket,
uğursuzluk, mutsuzluk verdiğine inanıyorlardı.[92]
Bunun yanı sıra, bir tanrının iyi olabileceği
gibi kötü de olacağı kanısı Rus paganlar tarafından inanılırdı. Örneğin,
Perun’un gökyüzünden kendilerine geçinecekleri olanakları sağladığına
inanmalarının yanında, kendilerine musibetinde ondan geldiğine inancı oldukça
yaygındı. Fırtına olduğu zamanlarda, bunun Penin tarafından kendilerine kötülük
olarak gönderildiğine inanıyorlardı. “İstemese göndermeyebilir, bizi neden
zor durumda bırakmak” istesin gibi bir düşünce vardı ama dile
getiremiyorlardı. O zaman daha çok kızacak ve bütün topluluğa bela gelecek
anlayışı hâkimdi.
Pagan Festivalleri
Rus Paganlar, o dönemde, yaşamlarım doğa
olaylarına göre şekillendirdikleri için, doğada meydana gelen değişikliklere
göre hareket ederlerdi. Bayramları mevsimler ile alakalıydı. Bayramlar,
törenlerden ibaretti ve amaç tanrıların hoşgörüsünü kazanmaktı. Güneşin yaza
dönmesi bir başka deyişle, kış döneminin bitiş habercisi olan kolyada
Ьаугат1(коляда), ilkbaharın gelmesi krasnaya gorka bayramı (красная
горка), yazın gelmesi ise, кира1а(купала) bayramları ile
kutlanmaktadır.99 Kolyada bayramının Roma’dan kalma bir tören olduğu
düşünülmektedir. Roma dönemindeki adı “colendae^dir. Günümüzde bu bayram Noel
ile örtüşmektedir. Çocuklar kapı kapı evleri dolaşarak yiyecek dilenirlerdi ve
bu adet günümüzde de devam etmektedir. Kupala bayramı için, tanrılar adına genç
bir kız suya atılır ve boğulurdu. Daha sonraları genç kız yerini, kuklalar
aldı. Paganlar da adak inancı bu bayram günleri içinde geçerliydi Bu gün için
adanan adaklar, yaratılışın simgesi niteliğindeydi. İlkbaharın geldiğini
müjdeleyen bayram, krasnaya gorka bayramı için adanan adaklar ise, dirilişin
simgesiydi.[93] [94]
Baharın önemli bayramlarından bir diğeri ise, Магепа(марена)&,г.
Bu bayramın amacı, evlerden Ölümü uzak tutmaktı. Saman bir kukla yapılarak suya
atılırdı. Kışın ölü döneminin bittiği ve yeni hayatın gelişini kutlayan
bayramdı.
Günümüzde, Ruslar tarafından mart ayı başında
bir hafta boyunca kutlanan Maslenitse festivali, pagan geleneği olarak
görülmektedir. Paganizm döneminde ölüm, büyücülük, hasat tanrıçası olan
Morena’nın bu festivalle yaşatıldığma inanılır. Morena, Hıristiyanlık sonrası,
Azize Maria ile ilişkilendirilmiştir.[95]
Paganizm,
günümüz Rusya’sında “halk inançları bağlamında sürdürülen bir dizi inanç ve
ritüelde varlığım sürdürmektedir.SONUÇ
Paganizm kökenlerini doğadan alan insanlığın
ilk dini olarak kabul görmüş inanç sistemidir. Doğanın kutsallığına, hem
görülebilen hem görülemeyen varlıklara saygı duyulan, ibadet edilen yaşam tarzı
olarak ilk medeniyetlerde (semavi dinlere inanan medeniyetler hariç) etkisini
sürdürmüştür.
Paganizmin ortaya çıkışma neden olan etmenler
çoğu toplumda aynı olsa da, her toplumda farklı şekilde yaşanmıştır. Kimi
toplumlarda paganizm yüce bir tanrı ve onun kutsadığı varsayılan putlardan
oluşan birçok tanrının kabulü ile kimi toplumlarda ise tek bir tanrı olmadan
somutlaştırılmış çok sayıda tanrının benimsenmesi ile yaşanmıştır. Yüce bir
tanrı ve onunla beraber bazı ikonların da var olduğu paganizm inancı tarihte
Arabistan’da îslam inancının hüküm sürdüğü bölgelerde yaşanmıştır. Diğer şekli
ile paganizm Önemli medeniyetlerde varlığım sürdürmüş bir inanç sistemi
olmuştur. Roma, Yunan, Hint, İran, Slav medeniyetleri paganizmi politeizm
olarak yaşamıştır. Farklı kültürlerde farklı şekillerde yaşanmasına karşın aynı
özelliklerin vuku bulması paganizmin kültürel etkileşim sonucu yayıldığım da
göstermektedir. Örneğin, Rus Pagan tanrısı Khors’un îranlılarda ki güneş
tanrısı Hurşid’den alındığı araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
Rusların, Slavlardan ayrılarak kendi
topraklarına yerleşmeye başlamasıyla dini inanışları da şekillenmeye
başlamıştır. Paganizm, Rusya’da insanlığın var oluşundan bugüne hemen hemen her
dönemde etkisini bir şekilde göstermiştir. Topluluk halinde yaşayan Ruslar, çok
tanrıcılığa inanmaktaydılar. Onlar için
kurbanlar adıyorlardı. Tanrılara karşı
geldikleri durumlarda felaketlerle karşılaşacaklarına inanıyorlardı. Bu durum
Hıristiyanlığın kabulüne kadar devam etse de, kabulünden sonra da pek fazla
değişmemiştir. Rusların eski adetlerinden kopmaları kolay olmamıştır.
Rusya coğrafi açıdan yaşamın sürdürülmesi için
engebeli bir toprak yapısına sahiptir. Paganizm döneminde de insanlar
hayatlarını rahat şekilde geçirebilecekleri yerlerde topluluk halinde
yaşamaktaydılar. Doğaya olan inanışları yaşadıktan mekâna göre şekillenmekteydi.
Çok tanrıcılık inancının yanı sıra insanlar kendileriyle birlikte yaşadıkları
yerlerde ruhların ve yan tanrısal sayılacak varlıkların da yaşadığına
inanmaktaydı. Örneğin, bu varlıklardan bazıları suda yaşayan periler her
eğinler, ormanda yaşayan orman ruhu olarak adlandmlan leşhiyler&ı.
İnsanlar kendilerini bu ruhlara ve yarı tanrısal varlıklara iyi davranmak
zorunda hissetmekteydi, çünkü kötü davranış sergilediklerinde bu varlıklar
tarafından cezalandınlacaklanna inanmaktaydılar.
Günümüzde de paganizm Rusya’da yeni
boyutlarıyla devam etmektedir. Şöyle ki, Maslenitsa kutlamaları pagan
döneminden kalma bir gelenektir ve her sene Rusya’da mart ayında
kutlanmaktadır. Bazı durumlar da ise, pagan inanışı kişiler arasında halk
inançları bağlamında varlığım sürdürmektedir.
Sonuç olarak birçok kez yeniden yorumlanmış ve
değer yüklenmiş bir mit söz konusudur. Eski zamanlara uzanan dinsel mirasın
folklorik olarak günümüze kadar devam etmesi yalnızca dünyanın yaratılışının
değil, kötülüğün kökenini de açıklamaktadır. Paganlar, doğaya karşı tutumlarını
iyi yönde kullanırlarsa mükâfatını alacaklarına inanmaktaydı. Kötülüğün
kendilerine felaket, uğursuzluk ve bereketsizlik getireceğini benimsemişlerdi.
Burada iyiliğin ve kötülüğün ilk inanış sistemi olarak kabul gören paganizm
inancında nasıl bir rol oynadığını görmekteyiz. Geleneksel toplum yapısına
sahip dünyamızda Rus toplumu da buna ahlak kuralları çerçevesinde oldukça geniş
bir yer vermektedir. Dini bakımdan da geçmişten günümüze Rus toplumu bu olguyu içtenlikle
yaşamışlar ve gündelik hayatlarına yansıtmışlardır. Örnek olarak paskalya
bayramının bahara geçiş dönemi olarak kutlanmasını ve tabiata karşı iyilik ve
saygıyla yaklaşımlarını açıkça görmekteyiz.
Sonuç itibariyle söyleyebiliriz ki, Rus toplumu
paganizm inancım Hıristiyanlığın kabulüne kadar yaşamıştır fakat bu değişim,
ardından süregelen zaman içerisinde paganizm inanışından kopmalarına engel
olmamıştır. Halen daha paganizm döneminde adetleri olan tek elin parmağıyla
meşe ağacını tıklamak hareketi, beladan, musibetten korunmak, “başımıza bir şey
gelmesin” anlamım yüklenerek günümüzde mevcudiyetini korumaktadır. O dönemde
tıklatma hareketi yapılmasındaki amaç Perun’a ulaşabilmek ve ondan yardım
istemekti(Perun’un, insanları meşe ağacından izlediği ve gerektiği zaman
kendilerine yardım ettiği inancı vardı.). Paganizm, günümüz Rusya’sında
varlığım sürdürmeye devam etmektedir.
KAYNAKÇA
1.
Auge,
Marc, Paganizmin Dehası, çev. Erkan Ataçay, Ankara, Dost Kitabevi Yay., 2010
2.
Bleeker,
Jouco, Historia Religionum: Handbook For The Hıstory Of Religions, Leiden, E,.
J., Brill, 1969
3.
Bonnefoy,
Yves, Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara, Dost
Kitabevi Yay., 2000
4.
Dietrich,
Ayşe, Rus Edebiyatı XI-XVII Yüzyıl, İstanbul, Multilingual, 2003
5.
Dietrich,
Ayşe, “Rus Mitolojisi”, Folklor ve Edebiyat, 2003, S.36
6.
Dietrich,
Ayşe, The Origins of Slavs, Yayınlanmamış Ders Notları, Ankara, ODTÜ, Tarih
Fakültesi, 2012
7.
Eliade,
Mircea, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi/Cilt Ш Muhammed’den Reform Çağma, çev. Ali Berktay, İstanbul, Kabalcı
Yay., 2000
8.
Gündüz,
Şinasi, Anadolu’da Paganizm-Antik Donemde Harran ve Urfa, Ankara, Ankara Okulu
Yay., 2005
9.
Kurat,
Akdes, N., Rusya Tarihi Başlangıçtan 1917’Ye Kadar, 4. Baskı, Ankara, TTK, 1999
10.
Kulturologiya,
îstoriya kullun rossii, St. Peterburg, 2005
11.
Levkievskaya,
E., E., Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000
12.
Mikail,
E., M., Yeni Çarlar ve Rus Dış Politikası, İstanbul, Kültür- Sanat Yay., 2007
13.
Mizun,
V., YU., Taynı yazıçeskoy rusi, Moskva, îzdatelstvo veçe, 2000
14.
Morris,
Brian, Religion and Antropolgy A Critical Introduction, New York, USA,
Cambridge Uni. Press, 2006
15.
Solovev,
V., M., Slovo o rossii, Moskva, Russkiy yazık kursı, 2003
16.
Ulusan,
A., Rus Ortodoksisi ve Rus Devlet Yapılanması 10. Ve 12. Yüzyıllar, Yüksek
Lisans Tezi, Hacettepe Üni., Sosyal Bilimler Ens. Tarih ABD., Ankara, 2010
17.
Velimir,
V., Russkoe yazıçestvo i şamanizm, İnstitut obşçegumanitamıh issledovaniy, 2006
18.
Vemadsky,
George, Rusya Tarihi, çev. Doğukan Mızrak, 2. Baskı, İstanbul, Selenge Yay., 2011
19.
Wamer,
Elizabeth, Rus Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix Yay., 2010
20.
Zubov,
A., B., îstoriya religiy, Moskva, Planeta detey, 1997
ABBYY Lingvo x3, Electronic Dictionary v.14
http://www.buyukturkcesozluk.net/kelime/panteon.html. BSTS / Tarih Terimleri Sözlüğü, 1974
http://royaIlib.ru/book/ribakov
boris/yazichestvo drevney rusi.html.
Rıbakov, Boris, A., Yazıçestvo drevney rusi, İzdatelstvo nauk
http://translate.googleusercontent.com/translate
c?hl=Tr&langpair=en%7Ctr&rurl=rtr anslate.google.com.tr&u^=http.7/en.wikipedia.org/wiki/Early
East Slavs&usg=ALkJr hgDDZZzALMrKHIZBZJOxvXhiPWAZw
[1] B. Morris, Religion
and Antropology A Critical Introduction, New York, USA, Cambridge Uni. Press, 2006,
s. 274
[2] A. N. Kurat, Rusya
Tarihi Başlangıçtan 1917’Ye Kadar, 4. Baskı, Ankara, TTK, 1999, s. 12-13
[5] Kulturologiya,
İstoriya kültün rossii, St. Peterburg, 2005
[6] Ari Dil: Belli bir
halkla ilgili, bu halka özgü, saf ve dışarıdan herhangi bir yabancı kelimenin
olmadığı dil.
[7] Bu dönemde
Avrupa’da Bulgarlar, Avarlar ve Hunlar tarafından işgaller, yağmalamalar
başlamıştır.
(M. Eliade, Dinsel İnançlar ve
Düşünceler Tarihi/Cilt Ш Muhammede’den Reform Çağma, çev. Ali Berktay,
İstanbul, Kabalcı Yay., 2000, s. 36)
[8] A. N. Kurat, Rusya
Tarihi Başlangıçtan 1917’Ye Kadar, 4. Baskı, Ankara, TTK, 1999, s. 4
[9] A. Dietrich, The
Origins of Slavs, Yayınlanmamış Ders Notlan, Ankara, ODTÜ, Tarih Fakültesi,
2012
[10] E. Wamer, Rus
Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix Yay., 2010, s. 10
[11] A. N. Kurat, Rusya
Tarihi Başlangıçtan 1917’Ye Kadar, 4. Baskı, Ankara, TTK,
1999, s.
4
[12] A. N. Kurat, a.g.e., s.
9-10
[13] A. N. Kurat, a.g.e.,
s. 9
[14] A. N. Kurat, Rusya
Tarihi Başlangıçtan 1917’Ye Kadar, 4. Baskı, Ankara, TTK, 1999, s. 9
[15] A. N. Kurat, a.g.e.,
s. 10
[16] A. N. Kurat, a.g.e.,
s. 10-11
[17] Rusya, 60 farklı etnik grubun yaşadığı
federasyon bir devlettir. Her ne kadar resmi din Hıristiyan Ortodoksluğu olarak
kabul görse de, Rusya’ya bağlı özerk cumhuriyetler ve etnik gruplar tarafından
inanılan birçok farklı dini bünyesinde barındırır. Ortodoksluktan sonra büyük
çoğunluğun inandığı din Müslümanlık, Budizm ve Yahudilik olarak
sıralanmaktadır.
(E. M. Mikail, Yeni Çarlar ve Rus Dış Politikası, İstanbul,
Kültür-Sanat Yay., 2007)
[18] Geçmiş Yılların
Menkıbesi(Yovest Vıremennıh Let)
kroniğinin üç nüshası vardır: Nestor nüshası, Silvester nüshası ve 1118 tarihli
nüsha.
[19] E. Wamer, Rus Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix
Yay., 2010, s. 10
[20] A. Dietrich, Rus
Edebiyatı XI-XVTI Yüzyıl, İstanbul, Multilingual, 2003, s.35- 36
[21] Ortodoksluğun, Rus tarihinde kökleşmesinin
başlangıcı, Rusya’nın “Kutsal Rusya ” olarak tanınmasını sağlayan Kiev
Prensi Vladimir Dönemine kadar götürülebilir. İktidarı döneminde, çok tanrılı
paganizm inancına sahip Rus halkım birleştirmek İçin tek bir tanrı inancının
gerekli olduğunu düşünmüş. İslamiyet ve Museviliğin kendi ruhlarına uymadığım
düşünerek, Hıristiyan Ortodoksluğu dinleri olarak kabul etmişlerdir.
Yunanistan’a gözlem için giden bir heyet dönüşlerinde anlattıkları izlenimler
neticesinde bu din benimsenmiştir.
(Kulturologiya, İstoriya kültün rossii, St. Peterburg,
2005, s. 19)
[22] V. M. Solovyev, SIovo
o rossii, Moskva, Russkiy yazık kursı, 2003, s. 8-9
[23] Y. Bonnefoy,
Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara,
Dost
Kitabevi Yay., 2000, s. 1013
[24] E. Wamer, Rus
Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix Yay., 2010, s. 21
[25]M.
Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi/Cilt III Muhammed’den Reform
Çağma, çev. Ali Berktay., İstanbul, Kabalcı Yay., 2000, s.36
[26] E. E. Levkievskaya,
Mifı nısskogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000, s.21
[27] M. Eliade, Dinsel
İnançlar ve Düşünceler Tarihi/Cilt Ш Muhammed’den
Reform Çağma, çev. Ali Berktay.,
İstanbul, Kabalcı Yay., 2000, s. 36-37
[28] Panteon: 1. Eski
Yunan ve Roma’da en büyük tapınak. 2. Bir dinin (pagan, putperest bir din) tüm
tanrılarının toplamım ifade eden, kapsayan, yunanca kökenli kelime.
(BSTS/TarihTerimleriSözlüğü,l 974
[29] Y. Bonnefoy,
Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara,
Dost
Kitabevi Yay., 2000, s. 1014
30
E.
E. Levkievskaya, Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000, s.26
31
E. E. Levkievskaya, a.g.e., s. 27
[31] A. B. Zubov, İstoriya
religiy, Moskva, Planete detey, 1997, s. 185
[32] E. E. Levkievskaya,
Mifi nısskogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000, s.29
[33] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000, s.28
[34] V. Yu. Mizun, Taynı yazıçeskoy rusi, Moskva,
İzdatelstvo veçe, 2000
[35]B.
A. Rıbakov, Yazıçestvo drevney rusi, İzdatelstvo nauka, 1987 http://royallib.ru/book/ribakov
boris/yazichestvo drevney rusi.htmk
[37] E. Wamer, Rus
Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix Yay., 2010, s.23
[38] Dinsel
İnançlar ve Düşünceler Tarihi/Cilt Ш Muhamnıed’den
Reform
Çağma,., çev. Ali Berktay, İstanbul, Kabalcı Yay., 2000, s. 37
[39] V. YU. Mizun, Taynı
yazıçeskoy rusi, Moskva, İzdatelstvo veçe, 2000, s. 184
[40] Y. Bonnefoy,
Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara, Dost Kitabevi
Yay., 2000
[41] A. Ulusan, Rus
Ortodoksisi ve Rus Devlet Yapılanması 10. Ve 12. Yüzyıllar, Yüksek Lisans Tezi,
Hacettepe Üni., Sosyal Bilimler Ens., Tarih ABD., Ankara, 2010, s.36
[42] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000
[43] V. YU. Mizun, Taynı
yazıçeskoy rusi, Moskva, İzdatelstvo veçe, 2000, s.270
[44] V. YU. Mizun,
a.g.e., s. 273
[45] V. YU. Mizun, a.g.e.,
s. 278
[46] V. YU. Mizan, Taynı
yazıçeskoy rusi, Moskva, îzdatelstvo veçe, 2000, s.279
[47] E. Wamer, Rus
Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix Yay., 2010, s. 40
[48] E. Wamer, a.g.e., s.
41
[49] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2010, s.
62
[50] E. E.
Levkievskaya, Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2010, s. 64
[51] E. E. Levkievskaya,
a.g.e., s.65
[52] B. A. Rıbakov,
Yazıçestvo drevney rusi, îzdatelstvo nauka, 1987 http://royallib.ru/book/ribakovboris/yazichestvodrevneyrusi.html
[53] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000
[54] V. YU. Mizun, Taynı
yazıçeskoy rusi, Moskva, İzdatelstvo veçe, 2000
[55] E. E. Levkievskaya, Mifı
russkogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2010
[56] E. E. Levkievskaya,
Mifı nısskogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2010, s.
276
[57] Köy evi = izba
[58] E. E. Levkievskaya,
Mifı nısskogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000, s.277
[59] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000, s.
278
[60] M. Eliade, Dinsel
İnançlar ve Düşünceler Tarihi/Cilt Ш Muhammedi’den Reform Çağına, çev. Ali
Berktay, İstanbul, Kabalcı Yay., 2000, s. 40
[61] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000, s.321-322
[63] E. E. Levkievskaya,
Mili russkogo naroda, Moskva, îzdatelstvo astrel, 2000, s. 325-326
[64] E. E. Levkievskaya,
Mifı nısskogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000, s.321-322
[65] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000, s.234-235
[66]B.
A. Rıbakov, Yazıçestvo drevney rusi, İzdatelstvo nauka, 1987
http://royallib.ru/book/ribakovboris/yazichestvodrevneyrusi.html
[67] V. YU. Mizun, Taynı
yazıçeskoy nısi, Moskva, İzdatelstvo veçe, 2000
[68] E. E. Levkievskaya,
Mifı russkogo naroda, Moskva, İzdatelstvo astrel, 2000
[69] B. A. Rıbakov,
Yazıçestvo drevney rusi, İzdatelstvo nauka, 1987 http://royallib.ru/book/ribakovboris/yazichestvodrevneyrusi.html
[70]Levkievskaya, E., E., Mifi nısskogo naroda, Moskva,
îzdatelstvo astrel, 2000,s.52
[71]http://translate.googleusercontent.com/trans]alec?hl^tr&langpair^en%7Ctr&rurl:‘:t
ranslate.google.com.tr&u=http://en.wikipedia.org/wiki/EarlyEast.Slavs&usg^ALkJ rhgDDZZzALMrKHIZBZJOxvXhiPWAZw
[72] Solovev, V., M.,
Slovo o rossii, Moskva, Russkiy yazık kursı, 2003
[73] V. M. Solovev, Slovo
o rossii, Moskva, Russkiy yazık kursı, 2003
[74] V. M. Solovev, Slovo
o rossii, Moskva, Russkiy yazık kursı, 2003, s. 9
[75] V. M. Solovev,
A.g.e., s.9-10
[76]V. M. Solovev, A.g.e., s. 11
[77] G. Vemadsky, Rusya Tarihi, çev. Doğukan Mızrak, 2. Baskı,
İstanbul, Selenge
Yay.,
2011, s. 24
[78]http://translate.googleusercontent.com/translate_c?hl=ztr&langpair:=en%7Ctr&rurl=:t
ranslate.google.com.tr&uHıttp://en.wikipedia.org/wiki/EarlyEastSlavs&usg‘TzALkJ
rhgDDZZzALMrKHIZBZJOxvXhiPWAZw
[79] Kulturologiya,
İstoriya kültün rossii, St. Peterburg, 2005, s. 15
[80] Kulturologiya, a.g.e,
s. 16
[81] Kulturologiya,
îstoriya kültün rossii, St. Peterburg, 2005, s. 18
[82] Kulturologiya,
îstoriya kuttun rossii, St. Peterburg, 2005, s. 18
[83] V. Velimir, Russkoe
yazıçestvo i şamanizm, înstitut obşçegumanitamıh issledovaniy, 2006
[84]Y.
Bonnefoy, Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara, Dost
Kitabevi Yay., 2000
[85] Kulturologiya,
İstoriya kültün rossii, St. Peterburg, 2005
[86] A. Dietrich, “Rus
Mitolojisi”, Folklor ve Edebiyat, 2003, s. 186
[87]Y.
Bonnefoy, Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara, Dost
Kitabevi Yay., 2000, s. 1015
[88] E. Wamer, Rus
Mitleri, çev. Mert Kireççi, Ankara, Phoenix Yay., 2010, s. 45
[89] http://royallib.ru/book/ribakov
boris/yazichestvodrevney rusi.html, Rıbakov, Boris, A., Yazıçestvo drevney nısi, İzdatelstvo
nauk
[90] A. Dietrich, Rus
Edebiyatı XI-XVH Yüzyıl, İstanbul, Multilingual, 2003, s. 35
[91] Y. Bonnefoy,
Mitolojiler Sözlüğü, Yayma Hazırlayan: Levent Yılmaz, Ankara,
DostKitabevi
Yay., 2000
[92] Ulusan, A., Rus
Ortodoksisi ve Rus Devlet Yapılanması 10. Ve 12. Yüzyıllar,
Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe
Üni., Sosyal Bilimler Ens. Tarih ABD., Ankara, 2010
[93] A. N. Kurat, Rusya
Tarihi Başlangıçtan 1917’Ye Kadar, 4. Baskı, Ankara, TTK, 1999, s. 13
[94] Kulturologiya,
îstoriya kültün rossii, St. Peterburg, 2005
[95] Kulturologiya,
a.g.e., s. 19
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar