Tevhid İle
177
Vezin: Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün
Kalbini bâğ-ı cinân et ravza-i tevhid ile
Can dimâğın kıl muattar nefha-i tevhid ile.
Kâbe-i nûr-i siyâhın bî-nihâyet yolları,
Kat’eder erbâb-ı âşk bir lemha-i tevhid ile.
Her ne denlü rû siyâh ettiyse isyânın seni,
Ağarır bî-şek yüzün bu garra-i tevhid ile.
Mâ-verâ-i ins ü cinni seyredip arşa çıkar,
Kim ki mi’râç eylediyse cezbe-i tevhid ile.
Ey Niyâzî Ârif-i billâh gönülden selb eder,
Onsekizbin perdeyi bir lem’a i tevhid ile.
Kalbini bâğ-ı cinân et ravza-i tevhid ile
Can dimâğın kıl muattar[1] nefha-i tevhid ile.
Kalbini cennet bâğı et tevhid bahçesi ile
Can dimâğın kıl kokulandır tevhid üfürüğü ile.
Kâbe-i nûr-i siyâhın bî-nihâyet yolları,
Kat’eder erbâb-ı âşk bir lemha-i tevhid ile.
Nurlu siyâh Kâbe’nin sonsuz yollarını,
Yol alır âşk erbâbı bir tevhid şimşeği ile.
Her ne denlü rû siyâh ettiyse isyânın seni,
Ağarır bî-şek yüzün bu garra-i[2] tevhid ile.
Her ne denli siyah yüzlü ettiyse isyânın seni,
Şübhesiz yüzün beyazlar, bu parlatıcı tevhid ile.
Mâ-verâ-i[3] ins ü cinni seyredip arşa çıkar,
Kim ki mi’râç eylediyse cezbe-i tevhid ile.
İns ve cinnin idraki dışında arşa kadar çıkar,
Kim ki mi’râç eylediyse tevhid cezbesi ile.
Ey Niyâzî Ârif-i billâh gönülden selb[4] eder,
Onsekizbin perdeyi bir lem’a[5] i tevhid ile.
Ey Niyâzî Ârif-i billâh gönülden kaldırır,
Onsekizbin perdeyi bir tevhid ışığı ile.
[1] Muattar: Itırlı, kokulu. Güzel kokulu bir lâle çiçeğinin adı
[2] Garra: Parlak. Beyaz. Güzel. Şa’şaalı. Kur’an’ın kudsi nurlarının parladığı Medine-i Münevvere’nin bir ismidir.
[3] Ma-vera: Bir şeyin gerisinde, arkasında veya ötesinde bulunanlar
[4] Selb: Zorla alma, kapma, soyma. Nefy ve inkâr etme. Kaldırma, giderme, izale. Man: İki şey arasında nisbet-i vücudiyenin kalkması
[5] Lem’a: (C.: Lemâat) Parlamak. Şimşek gibi çakmak. Güneş ve yıldız gibi parlamak. El ile veya elbise gibi bir şeyle işaret etmek
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder