Çürümüş
Ebedî
canım
Seninle
vücuda gelen
beden
kabrinde çürüdü.
eridim,
bittim.
Gel,
benim, benim için.
Çürümüş
derilerim, dökülmüş kemiklerim,
tozkoparan
atlılar kesildiler;
Nağmeni
ne zaman düzeceksen
çürümüş
hângahıma
Tez
gel.
-Diriltmek
Tanrı sesinin işidir.-
Sen
üfür, dirilirim
Sesin,
ses mi ki,
candır.
Yokluğunla
çürüyenin
Bedenim
çürüse, toprak deniz olsa,
değilse
yurdunda, ko çürüsün dökülsün tenim,
Korku
yok, gökleri düşünmüyorum
-Sevgilim,
can bağışla çürümüş olsam bile..
-kesecekler, yakacaklar..
Ne
yapayım?
Dirilen,
fidan kesilir,
mahşerimsin
benim
Cananım,
Bir
kerecik kabrime uğrarsan
çürümüş
kemiklerimle, titreyerek,
secde
ederim sana
Önceki
gibi
Kapında
İtinsem
Şu
sevgi yok mu?
kapı
bekletir, taş yedirtir,
Üzülmem
Ashabı Kehf'in köpeği, kapıda değil midir?
Bende
itindim girmek için mağaraya
Gönlümü
bilirim, olsun varlık kapıda
Razıyım.
Sevgili
kapısında hiç kükreyen aslan görüldü mü?
Ölürsün
Bende
ölürüm.
ölürmüş
köpekler kapı- dışında
Bir
dirliğim varsa,
sevgili
tapısında, bulduğumdandır.
Sesin
çıkmıyor, havlamayanı koymazlar
Başkalarına
benzeyemem, sadece ansınlar,
kapında
itindir.
Ey
Sevgili! Dolayların yücelikte Tur-i Sinâ,
bense
köpek
Bir
derdim var, ayak ucunda ölmek
Havlayamam
köpekler
havlanır itinmekten
Ölümlüler
gibi bekliyorum.
Eşiğine
gömerse, suskun bedenim,
O
zaman sevinçten, ruhum belki havlar.
İsmail Hakkı Altuntaş
Not:
itinmek: itilmek, sürünmek /Divanü Lügati't-Türk
itinmek:
Dövmeye hazırlanmak:
Çocuğu
dövecektim birkaç defa itindim fakat yine vaz geçtim.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar