Print Friendly and PDF

Mao'nun Son Dansçısı (2009) Mao's Last Dancer

Bunlarada Bakarsınız

 




 Uzun zaman önce  

 İmparator'un sarayındaki genç bir muhafız   okçu olmak istemiş.

 Ancak yeterince kuvvetli değilmiş.

 Bununla birlikte azimliymiş de.

 Ve bir yıl boyunca her gün ağır kütükler taşımış.

 Günlerden bir gün   efendisi bulabileceği en ağır, en güçlü yayı uzatmış.

 Yay kirişi ona tüy kadar hafif gelmiş.

 Çok basit.

 Bundan çıkaracağın ders   gücünü geliştirmen gerektiğidir.

 Böylece vücudun daha hafif olacaktır.

 Çok geçmeden uçabileceksin!

117 dk

Yönetmen:Bruce Beresford

Senaryo:Jan Sardi, Cunxin Li

Ülke:Avustralya 

Tür:Biyografi, Dram, Müzik

 Vizyon Tarihi:13 Eylül 2009 (Kanada)

Dil:İngilizce, Çince

Müzik:Christopher Gordon

Web Sitesi:Resmi site

Çekim Yeri:Acer Arena, Olympic Boulevard, Sydney Olympic Park, Sydney, New South Wales, Avustralya

Oyuncular

Chi   Cao

Bruce   Greenwood

Penne   Hackforth-Jones

Christopher   Kirby

Suzie   Steen

Tüm Kadro

Özet

Mao'nun Kültür Devrimi'nin yarattığı karmaşada, bir köylü çocuğu seçilmiş ve benzersiz bir yolculuğa gönderilmiştir. Dünyanın en iyi klasik baletlerinden olan Li Cunxin'in [Do Tsunsin] hikâyesi; (26 Ocak 1961 doğumlu.) - Çin-Avustralyalı eski balerin . Halen Queensland Balesi içinde Sanat Yönetmeni;   Avustralya Nişanı Sahibi

Çin kırsalındaki yoksul mu yoksul Qingdao'da başladı. Li Cunxin, Başkan Mao'nun devrimine hizmet etmek üzere Pekin Dans Akademisi'ne seçildiğinde daha on bir yaşındaydı. Bu film, "Mao'nun Son Dansçısı" olarak dünya çapında tanınan Li Cunxi'nin müthiş hikâyesini anlatıyor.



Altyazı

MAO'NUN SON DANSÇISI

Li!

 Hoş geldin!

Merhaba.

 Amerika'ya hoş geldin.

 Seni görmek ne güzel.

 - İyi misin?

 - Evet.

 Birkaç kişiyle tanışmanı istiyorum.

 Bu Cyntha Dodds.

 Topluluğun genel müdürü.

 Memnun oldum Li.

 Bu da Mason Daniels.

 Takımın bir parçası.

 Merhaba.

 Houston'a hoş geldin.

 Betty Lou Bayless.

 Tanıştığımıza çok sevindim delikanlı.

 - Lori Lawley.

 - Selam Li.

 - Ben hakkında çok şey anlattı.

 - Lori baş dansçılarımızdan biri.!

- Bu da kocam Dilworth.

 - Merhaba Li.

 Oilers'ın evi Houston'a hoşgeldin.

 Aman Yarabbi!

 İngilizce öğrendin mi Li?

 Evet Ben.

 - Bundan öğreniyorum.

 - Olağanüstü!

 - Olağan ?

 - Olağanüstü.

 Harika, çok iyi, nefis anlamlarına gelir.

 Olağanüstü.

 HOUSTON, TEKSAS

 Büyük ev Ben.

 Büyük bir aile mi?

 Hayır, tekim.

 Burası senin odan.

 Tamam mı?

 Hepsi benim mi?

 Tamamen senin.

 Jing Tring, acele et.

 Geç kalacağız.

 Haydi çabuk.

 SHANDONG EYALETİ ÇİN 1972

Biraz ara verin.

 Çocuklar.

 Bu memurlar büyük başkentimiz Pekin'den geliyor.

 Onlara hoşgeldin diyelim.

 Bize bir şarkı söylesinler.!

Doğu Kızıldır Eşlik edin.

 Başlayın.!

Doğu Kızıldır, güneş oradan yükselir!

Çin'de bir Mao Zedong doğar!

Halkın mutluluğu için uğraşır o!

Yaşasın, büyük kurtarıcımız o Birkaç öğrenci seçmek için buradalar.

 Seçilirseniz, çok özel bir sınav için Qingdao'ya gideceksiniz.

 Sadece çok şanslı olanlar seçilecek.

 İşimiz bitti.

 Bu okuldan seçilen yok.

 Affedersiniz yoldaş.

 Şu çocuğa ne dersiniz?

 Anne.

 Baba.

 Ne var?

 Altıncı kardeşim Qingdao'ya gidecek.

 Çin'in her yerinden gelecek çocuklar sınava girecek.

 Milyonlarcası.

 Sadece kırk tanesi seçilecek.

 - Ne için seçileceklermiş?

 - Pekin'e gitmek için.

 Hiç aç değilim, çocuklar yesin.

 Ailemize sen bakıyorsun.

 Açlıktan ölürsen biz ne yeriz sonra?

 Karayel!

 Çok doğru.

 Karayel!

 - Yerleştin mi?

 - Evet.

 Takım elbisen konusunda bir şeyler yapmalıyız.

 Bu benim.

 Evet, sensin.

 Bobby de buralarda.

 Görüşürsünüz.

 Ne yazık ki, Mary Avustralya'ya döndü.!

Anne, baba?

 Anne, baba?

 Hayır.

 Başkan Yardımcısı Bush ve karısı Barbara.

 Houston Bale'nin patronu.

 Kek ister misin?

 Kek?

 Evet.

 At  at  kek?

 Pislik?

 Bok?

 At boku mu?

 - Evet.

 - Hayır.

 Bu kek.

 Al bakalım.

 Çalan Gershwin çocuklar, bunu içinizde hissedin.

 Biraz daha gayret edin.

 Li, gayet iyi gidiyorsun.

 Toparlarsın, sorun değil.

 Yavaşça esneyin.

 İyice gerin.

 Ve vurguyla yukarı.

 Vurguyla yukarı.

 Yukarı.

 Şimdi yere uzanın.

 Güzel.

 Kal.

 Kal.

 Tamam.

 Tamamdır.

 İnanılmaz bir fizik yapısı var.

 Aynı şey senin için de geçerli.

 Kahverengi olanlardan da.

 Peki.

 Son bir tane daha, ama hepsi bu kadar.

 Şuna bir bakalım.

 ÇİN HALK CUMHURİYETİ BAŞKONSOLOSLUĞU

Bu gördüklerin, Amerika'nın sadece ufak bir kısmı.

 En iyi yönleri.

 Amerika'da gözle görünenden çok daha fazlası vardır.

 Hediye kabul etme.

 Nazik ol.

 Kimseye güvenme, özellikle de kadınlara.

 Seni yoldan çıkarırlar.

 Şüpheye düştüğünde, bırak Komünist ilkeler sana yol göstersin.

 Çin'i ve halkını temsil ettiğini unutma.

 Amerikalılara ne kadar dürüst ve çalışkan olduğumuzu göster.

 Bir zamanlar   dipsiz karanlık bir kuyuda   bir kurbağa yaşarmış.

 Kurbağa sadece kuyunun ağzını görebiliyormuş.

 Günün birinde   kuyunun başına bir kara kurbağası gelmiş.

 Aşağıdaki kurbağayı görmüş   ve ona şöyle demiş

"Yukarı gel de bak.”

 "Buradaki dünya kocaman ve ışıl ışıl.”

 O andan sonra   bizim kurbağa dünyayı görmek için kuyudan zıplayıp çıkmayı düşlemiş.!

QINGDAO ŞEHRİ

Adın ne senin?

 Li Cunxin.

 Köyümüz için şanlı bir gün!!

Merkezi hükümetin emriyle !

 Sanat Akademisi'nin önde gelenleri, büyük başkentimiz Pekin'den !

 buraya gelmek için dağları aşıp, pek çok zorluğa katlandı.

 Son üç nesildir ailenizde sınıf düşmanı olarak addettiğiniz   birileri var mı?

 Yok.

 Malı mülkü olan kimse yok mu?

 Olduk olası köylüydük.

 Öyle.

 Onları tanırdım.

 Tüm aileyi.

 Kadının ailesini dahi tanırdım.

 Yedi oğlunuz olduğunu söylemiştiniz.

 Yedincisi nerede?

 Başkan'ımızın çağrısıyla Halk Devrimine hizmet etmek için Tibet'e gitti.

 Büyüyünce ne olmak istiyorsun?

 Devrime hizmet edip, Başkan Mao'nun Kızıl Muhafızları'ndan biri olmak.

 Anne?

 Benimle Pekin'e gelemez misin?

 Gelip ne yapacağım?

 Arkanı mı toplayacağım?

 Senden ayrılmak istemiyorum.

 Oğlum   gitmek zorundasın.

 Kardeşlerinin böyle bir fırsatı arzulamadığını mı sanıyorsun?

 Durma yavrum.

 Çok uzaklara git.

 Kendine daha iyi bir yaşam sağla.

 Hadi uyu şimdi.

 Sana mantı yaptım.

 Domuz kıyması koydum, çok seversin.

 Bu yorganı da   senin için diktim.

 Sıcacık yatarsın.

 Bunu da al.

 Babam vermişti.

 Hayali, okuma yazma öğrenmemdi.

 Artık senindir.

 Okula gittiğinde   çok çalışıp başarılı ol.

 Bizi daima gururlandır.

 Güzel oğlum.

 Durma.

 Hadi git.

 Acele et!

 Sakın arkana bakma!

 Bekleyin!

 Bir aile fotoğrafı alalım.

 Bir.

 İki.

 Üç.

 Güzel!

 Bir sorun mu var?

 Babam çok çalışır.

 Yılda 50 dolar kazanır.

 Sen bir günde 500 dolar harcamak.

 Bunu neden yapıyorsun?

 Li, niyetim seni etkilemek değil.

 Tek nedeni, buradakilerin bu şekilde giyinmesi.

 Muhtemelen, hükümetin de üzerindeki takımı aynı nedenle verdi.

 Biraz modası geçmiş, hepsi bu.

 Takım elbiseyi geri vermeliyim.

 Eve dönerken iade edebilirsin o zaman.

 Yaz okulunu bitirene kadar da   hepsi sende kalabilir.

 Neden üzerinde kuş?”

Hindilerin seni devirmesine izin verme.”

 Kapitalizmle ilgili bir şey değil.

 Gerçekten.

 Amerika'daki birçok şey gibi   saçma sapan bir şey işte.

 Ne demek bu?

 Güçlü olman gereken bazı anlar vardır demek.

 PEKİN 1973

Yürü, kaybolayım deme.

 PEKİN SANAT AKADEMİSİ

 Bugün ilk günümüz.

 Size sadece bale adımlarını öğretmekle kalmayıp   klasik baleden zevk almayı da öğreteceğim.

 Dünyadaki en güzel sanat dallarından biridir.

 Anladınız mı?

 Hareketleri göstereceğim, bu yüzden dikkatlice izleyin.

 Tek elinizi koyun.

 Çok sert tutmayın, hafifçe.

 İlk duruşa dikkat edin.

 Baş.

 Göğüs.

 Gevşeyin.

 Çalın lütfen.

 "Uzun Yürüyüş"ten bahsettiğimizde   karlı dağlardan   geniş çayırlardan ve nehirlerden bahsederiz.

 Atılan çoğu adımda tehlike vardı.

 Günlerin çoğu berbattı.

 Elbette sakin geçen günler de vardı.

 Uzan!

 İkinci sıra.

 Uzan!

 Kaldır.

 Başını kaldır.

 Daha güçlü!

 Haydi!

 Bu sıra.

 Kaldır.

 Kuş beyinli.

 Kaldırsana!

 Daha güçlü it!

 Bu pozisyonda kalın.

 Dayanıklı ve esnek değilseniz   sınıfıma katılmanıza gerek yok.

 Kim ağlıyor?

 Ağlamak zayıflık belirtisidir.

 Derhal kes ağlamayı!

 Yoksa hepinizi disipline gönderirim!

 Ağladığınızı duymayayım bir daha!

 Ağlama artık.

 Burayı hiç sevmedim.

 Kim sevdi ki.

 Onu susturacağım.

 - Selam.

 - Selam.

 Çok az kuvvetin var.

 Kalk.

 Pratik yapmaya devam.

 Çok zayıfsın!

 İkili dans.

 Eşleriniz aynı.

 Müzik başlamadan hareket etmeyin.

 Henüz Komünizm'in ilk aşamalarındayız.

 Xiao Tong.

 Sorunu alalım.

 Son aşaması nasıl olacak?

 Sınıf farklılıkları kaldırılacak.

 Açgözlülük ve yokluk olmayacak.

 Hükümet tüm ihtiyaçları bilecek.

 Şu anki üstün nitelikli düzenimiz bile   bizlere, dünyadaki en yüksek yaşam standardını sağlıyor.

 - Shing Hua.

 - En düşük standarda sahip ülke hangisi?

 Kapitalist ve emperyalist uluslar.

 Hiç ışığı olmayan bir karanlıkta yaşıyorlar.

 Cunxin.

 O ülkelerde yaşamak kötü olmalı.

 Hayal edemeyeceğin kadar.

 Çocuklar   hayal edemeyeceğiniz kadar!

 Buyur Li.

 Teşekkür ederim.

 Nedir bu?

 Pepsi.

 Denesene.

 Evet, biliyorum.

 Evet, azıcık burnuna kaçıyor.

 - Bobby?

 - Evet?

 Lori  Güzel dansçı.

 Öyledir.

 Bir baş balerine göre   berbat disko yapıyor.

 Dans eder misin Li?

 Hayır.

 İzninizle.

 Dilworth, bale seversin?

 Ben balerinleri severim.

 Çevik oluyorlar.

 Başkan Mao.

 Evet, Başkan Mao'yu seviyorum.

 Çok iyi şeyler yapıyor.

 Aynı şeyleri yeni başkanımız için hissettiğimi söyleyemem.

 Başkanı seviyorsun?

 Hayır.

 Zerre kadar hoşlanmam.

 Sen korkmaz?

 Korkmak mı?

 Hayır.

 Burası Amerika Li.

 İşe yaramaz kuş beyinli.

 Beceriksiz.

 Gördüğüm en kötü sıçrayış!

 Kuş beyinli.

 Kuş beyinli değilim ben.

 Değilim!

 Bana kuş beyinli demeniz hoşuma gitmiyor.

 Ne dedin sen?

 Size başka isimler taksam ne hissederdiniz?

 Madem öyle   kendini bu işe verip   sıçrayışı yapabildiğini bana gösterirsen   sana isim takmayı bırakırım.

 Başla!

 Işıklar kapatıldıktan sonra   yatakhaneden çıkmak yasaktır.

 Siyasi eğitim görüyorsan başka.

 Bu kadar agresif olma.

 Adımlı atlamayı dene.

 Büyük sıçrayışı yaparken çok kolay sakatlanırsın.

 Pozisyon al.

 Arabesk tarzında.

 Omuzlarını serbest bırak.

 Çok germe.

 Öğretmen Gao düztaban olmamdan dolayı   bale yapamayacağımı söyledi.

 Cidden mi?

 Öğretmen Chan.

 Baleden hoşlanmıyorum.

 Hiç anlam veremiyorum.

 Bir gün vereceksin.

 Aslında neden seçildiğimi bile bilmiyorum.

 Ailemin yanında, onlara yardım ediyor olmalıydım.

 Ailene gerçekten yardım etmek istiyorsan, edebilirsin.

 Büyük bir dansçı olacak yetenek var sende.

 Yalnızca inanman gerek.

 Dansları fena değildi.

 Peki ama silahlar nerede?

 Ya politik görüşlerimiz?

 Devrimi yansıtmamışsınız.

 Pis ilticacılar!

 Ama Vaganova metodu   dünyanın en iyi dansçılarını yarattı.

 Ne dersen de.

 Bence   Çin'in devrimciliğini ve eşsizliğini yansıtan   kendimize has bir bale tarzı yaratmalıyız.

 İki bale tarzını karıştıramazsın, birbirlerine tamamen zıttırlar.

 Dansçıların vücutları her iki tarza da uyum sağlayamaz.

 Bale; akıcılık ve yumuşaklık gerektirir.

 Öğretmen Chan.

 Liderimizin seçtiği devrimci yola karşı mı çıkıyorsunuz?

 Hayır, tabii ki çıkmıyorum.

 Tüm söylediğim   bunun bale olmadığı!

 Bunu almanı istiyorum.

 Ne bu?

 Cunxin 

Önümüzdeki günlerde burada olmayabilirim.

 Nedenmiş o?

 Nereye gidiyorsunuz?

 Ben de bilmiyorum.

 Kaldır şunu.

 Öğretmen Chan, ne demek istiyorsunuz?

 Uzun zaman önce   İmparator'un sarayındaki genç bir muhafız   okçu olmak istemiş.

 Ancak yeterince kuvvetli değilmiş.

 Bununla birlikte azimliymiş de.

 Ve bir yıl boyunca her gün ağır kütükler taşımış.

 Günlerden bir gün   efendisi bulabileceği en ağır, en güçlü yayı uzatmış.

 Yay kirişi ona tüy kadar hafif gelmiş.

 Çok basit.

 Bundan çıkaracağın ders   gücünü geliştirmen gerektiğidir.

 Böylece vücudun daha hafif olacaktır.

 Çok geçmeden uçabileceksin!

 Bakın bakın!

 Öğretmen Chan gidiyor.

 Devrim karşıtı olduğunu işittim.

 - Nedir o?

 - Bilmiyorum.

 - Öğretmen Chan mı verdi?

 - Evet.

 Bu nasıl çalışır biliyor musun?

 Öğretmeni kullanırken görmüştüm.

 Dışarıyı kontrol et.

 İstediğin bu muydu?

 Daha ağır olamazlar mı?

 Daha ağır mı?

 Biraz daha ağırlaştırırsak yürüyemezsin!

 Yürümek isteyen kim.

 Uçmak istiyorum!!

Başkan Mao Zedong uzun süren bir hastalığın ardından vefat etti.!

Çin'in dört bir yanı kederle dolu.!

Yoldaş Hua Guo Feng, Başkan Mao'nun halefi seçildi.!

Devlete karşı işlenen suçlar için hakim karşısına çıkan "Dörtlü Çete" arasında   Mao'nun dul eşi Jiang Qing de var.!

Kültürel Devrim sürecinde, bazı tanıklar kendilerini takip ettiğini iddia ediyor.!

Bazılarıysa işkence gördüklerini söylüyor.!

Jiang Qing ise bu iddiaları küçümseyerek reddediyor.!

Müebbet hapse çarptırıldığında çirkin sözlerle haykırdı.

 PEKİN 1980

Kültür Bakanı Shi Dao.

 Teşekkürler.

 Ben Stevenson.

 - Pekin'e hoş geldiniz.

 - Teşekkür ederim.

 Bay Wang'la tanışın.

 Merhaba.

 Pekin Akademisi müdürü.

 Bay Hung  Memnun oldum.

 Baş dansçılarım Mary McKendry ve Bobby Cordner.

 - Merhaba.

 - Pekin'e hoş geldiniz.

 - Teşekkürler.

 - Çok teşekkürler.

 Müziği başlatın.

 Teşekkürler.

 Güzel.

 Sağolun.

 Şimdi  Güzel, fena değil.

 Şimdi en başından alalım.

 Onların hareketlerini taklit edin.

 Oldu mu?

 Beş, altı, yedi, sekiz.

 Beş, altı, yedi, sekiz.

 Bir, iki ve üç.

 Güzel!

 Güzel, çok iyi.

 Şimdi de müzikle deneyelim.

 Güzel.

 Dönün, dönün.

 Dolaşın, dolaşın!

 İçe doğru toplanın.

 Canlanın.

 Sıçramaya hazır olun!

 Evet!

 Çok iyi.

 Cidden çok iyi.

 Tekrar alalım.

 Hem çok hafifler, hem de çok güçlü.

 Ama duygu katmıyorlar.

 Aramızda bağ oluşmadı.

 Teknikleri inanılmaz.

 Olabilir ancak   dansçıdan çok atlete benziyorlar.

 İçlerinden bir veya iki kişi hariç.

 Kesinlikle bir kişi hariç.

 Kimi kastettiğini biliyorum galiba.

 Kol pozisyonundan.

 Tek ayak yukarı.

 Kaldırmak için hazır ol Li.

 Böyle olmuyor.

 Mary, buraya gelir misin?

 Shing Hua, bir süre sen burada bekle.

 Mary, sen göster.

 Li, Mary'ye eşlik eder misin?

 En başından alalım.

 Hazır mıyız?

 Korkma, seni yemem.

 Tercüme eder misiniz?

 Hadi bakalım, hadi.

 Başlayalım.!

Selam.

 Adım Mary.!

Selam.

 Sayın Bakan, gerçekten harika dansçılarınız var.

 Son birkaç yıldır yaz programı uyguluyoruz.

 Çok da başarılı olduk.

 Anlıyorum.

 Muazzam sonuçlar aldık.

 Galiba bizim hakkımızda konuşuyorlar.

 Büyük ihtimalle öyle.

 Şu büyük burunlu yabancılar, hepsi birbirine benziyor.

 Bahse varım Li Cunxin onları ayırt edebiliyordur.

 Ben de ayırt edemiyorum.

 Zira Houston Bale açısından harika bir şey olurdu.

 Böyle bir kararı ancak partimiz verebilir Bay Stevenson.

 Elbette.

 Anlıyorum.

 Pekala.

 - Nasıl geçti?

 - Düşünecekler.

 Sanırım bu konuyu en üst makama iletecekler.

 Ne kadar sürer bu?

 Benimle alakası yok, Çin Hükümeti'ne bağlı.

 Fotoğraf çektirmek için hazırız Bay Stevenson.

 Amerika'ya birini göndereceksek, o kişi Tong olmalı.

 Komünist Gençlik Birliği'nin vekili.

 Partimizin ideallerini oralara taşıyabilir.

 Siz ne diyorsunuz?

 Wang Lujun nasıl olur?

 En iyi öğrencilerimden biridir.

 Kapitalist tesirlere direnebilecek güç ve yüreğe sahip midir?

 Bakanım?

 Li Cunxin'e ne dersiniz?

 Kanımca, siyasi olarak hazır değil.

 Aynı fikirdeyim.

 Öğretmen Gao, sizin düşünceniz nedir?

 Aradığınız şey zihinsel güç ve cesaretse   Li Cunxin'i es geçemezsiniz!

 Kardeşim, nasıl gidiyor?

 Abi, Amerika'ya gidiyorum.

 Li Amerika'ya gidiyormuş!

 - Evladım.

 - Anne?

 Bir uçağa binip, Amerika'ya gideceğim.

 Güzel oğlum, kendine çok iyi bak.

 Yabancılar çok tuhaf insanlar.

 Bize hiç benzemezler.

 Tedbirli ol.

 İnanılmaz bir şey!

 Oğlum uçağa binecek.

 Oğlum, ne zaman döneceksin?

 Üç ay sonra.

 Çok dikkatli ol.

 Selam.

 Stüdyoyu kullanacaksan ben çıkabilirim.

 Hayır.

 Kal.

 İzle.

 Arabesk.

 Ayak  ger.

 Geremem.

 Ayak bileğim kırık.

 İşte tam buradan.

 Demir çubuk koydular.

 Alçıyı çıkardıklarında bacağım 5 santim kısalmıştı.

 Artık iyi gibi ama güven sorunum var.

 Özür dilerim, söylediklerimi anlamıyorsun.

 Anlıyorum.

 Anlıyor musun?

 Hayır.

 Parmak uçları.

 Bu  çevir.

 Evet.

 Daha iyi.

 Bu arada, adım Elizabeth.

 Herkes Liz der.

 - Liz?

 - Evet.

 Li gibi.

 Herkes bana Li der.

 Kim olduğunu biliyorum.

 Li Cunxin.

 'Schwinsin'?

 Çok güzel bir isim.

 Anlamı nedir?

 Anlamı   kalbini temiz tut.

 Şirketin dansçısısın?

 Hayır, değilim.

 Bir zamanlar "Fındıkkıran" topluluğundaydım.

 Sözleşme imzalamanın eşiğine gelmiştim.

 Tam zamanlı programa ikinci katılışım bu.

 Ben tarafından fark edilmeye çalışıyorum.

 - Ben?

 - Buyur?

 Bugün sokakta, birisi bir kelime söylemek.

 Anlamadım.

 Burada yok.

 Kelime neydi?”

Çekik.”

 Ne demek?

 Bir düşünelim.

 Hani tiyatrodayken   herkes yerlerine oturmuş, perde kapalıdır   sonra sahne ışıkları yanar   perde çok az açılır   o açıklıktan gelen ışık sahnede parlar ya.

 İşte o açıklığa "çekik" deriz.

 Biri sana 'çekik' demişse Li, anlamı şudur  Sende bir ışık görmüşlerdir.

 Olağanüstü.

 Bacağını uzatıp, çizgiyi takip et.

 Aferin Lori.

 Geri çek.

 Eşlik et.

 Ger bacağını.

 Harika.

 Güzel.

 Çok iyi, çok iyi.

 Pekala.

 Çin'de "gitmek" deriz.

 "Bugün gitmek, yarın gitmek, dün gitmek.”

 "Sen gitmek, ben gitmek, o gitmek, hepimiz gitmek.”

 - Öyledir.

 - Çok çok kolay.

 İngilizce hep değişiyor.

 İyi idare ediyorsun.

 Teşekkürler.

 Çin'in resmiyeti burada yok.

 Nasıl yani?

 - Bu kadın "lau ban".

 - "Lau ban"?

 Patron.

 Çin'de sınıf düşmanı.

 Opera şarkıcısına benziyor.

 Ne oldu?

 Seninle birlikteyim.

 Amerikalı kız.

 - Ben'e sorun yaşatır.

 - Hayır.

 Sorun olmaz.

 Kimse bilmek zorunda değil.

 Al, dene bunu.

 Nedir bu?

 Deniz sebzesi.

 İyi mi?

 - Çiğnemesi ne kadar zor.

 - Çiğnemesi zor.

 Evet, İngilizce gibi!

 Çok teşekkür ederim Elizabeth  Liz.

 Teşekkür ederim Li.

 Hoş bir gece geçirdim.

 Hoş gece mi?

 Merhaba!

 Selam.

 Neredeydin?

 Çin Mahallesine gitmek.

 Film  Film izlemeye.

 - Kung fu filmi mi?

 - Evet Ben.

 Şimdi uyumaya gidiyorum.

 Hoş geceler.

 İyi geceler.

 Ne?

 İYİ geceler.

 Evet, iyi geceler.

 Çok iyi.

 Olağanüstü.

 MILLER TİYATROSU, HOUSTON

Pekala, gelecek sefer omuzların biraz üstünde olsun.

 Kaldırma pozisyonundan almanızı istiyorum.

 - Daha uzun havada kalsın.

 - Elbette.

 Çünkü müzikal olarak zaman var.

 Evet.

 Yedi, iki, üç,   sekiz, iki, üç 

Vurguyla kaldırıp, biraz daha uzun tutun.

 Bobby!

 Ne yaptın?

 Ne oldu?

 Tanrım.

 Üzgünüm.

 - Tanrım.

 - Sana buz getirecekler.

 Baş dansçılardan ya da soloculardan birine ne dersin?

 Hepsi tatilde.

 David Trembath, Galveston'da.

 Zamanında yetişebilir.

 - Li ondan daha iyidir.

 - Gösteri bu gece Ben.

 Ayrıca Li burada sadece bir öğrenci.

 Federasyon buna izin vermez.

 Ben, bu gece sanat takviminin en büyük gecesi.

 Üç saat içerisinde "Don Kişot"u nasıl öğrensin?

 Soloyu zaten biliyor.

 Tüm öğrenmesi gereken ikili dans.

 Başkan Yardımcısı da dahil, bu akşam herkes burada olacak.

 Biliyorum, ama Li bana bir keresinde   Bayan Mao'nun karşısında dans ettiğini söylemişti.

 Ama o Çinli.

 Demek istediğim  bir İspanyol'u oynayamayacağı.

 Oynayabilir mi?

 Yanılmıyorsan Betty Lou   Marlon Brando'nun Japon bir köylüyü oynadığını çok net hatırlıyorum.

 O filmi çok severim!

 Ben, ya beceremezse?

 Becerecek Cynthia.

 Bir İspanyol gibi hisset, öyle davran.

 İkinci dönüşe ulaştığında   olabildiğince parmak ucu dönüşü yap.

 Müzikle birlikte bitir.

 Bu  Henüz geç değil, iptal edebiliriz Li.

 Hayır.

 - Yapabilirim Ben.

 - Yapabilirsin!

 Yapabileceğini biliyorum.

 İkili dansın başından alalım mı?

 - En başından mı?

 - Evet, en başından.

 Tamam.

 Eğil, çapraz adım, yana kay, kaldır, dönüş.

 Eğil, arabesk, seri dönüş   ona yaklaş, tek kolla kaldırmaya hazır ol.

 Tamam.

 Operadan nefret ederim.

 Ama bale de yapıyorlar.

 Umarım bunlar işe yarar.!

Bayanlar ve baylar, yerlerinize oturunuz.!

Bu gecenin gösterisi "Die Fledermaus" !

 iki dakika içerisinde başlayacak.!

Başkan Yardımcı Bush ve eşi Barbara !

 Houston Opera'sının yaz sezonu açılışında sahnelenen !

 Johann Strauss'un "Die Fledermaus" isimli operetine katılıyor.!

Houston Bale Yıldızları da aynı zamanda  - Selam.

 - Merhaba.

 Umarım haklı çıkarsın Ben Stevenson.

 Konsolos Zhang, gelebilmeniz çok güzel.

 Lori, kadın dansçılara "balerin" deniyor.

 Erkeklere ne deniyor?”

Soylu dansçı.”

 Hoş değil, balerin gibi değil.

 Büyük Ballerino'ya ne dersin?

 Ballerino.

 Sevdim.

 Hazır mısın Büyük Ballerino?

 Hazırım Büyük Balerin.!

Bayanlar ve baylar !

Güneşli İspanya'dan çok özel iki konuğu !

 sizlere sunmaktan memnuniyet duyarım.

 Hadi.

 Hiç fena değil.

 Tanrım.

 Olağanüstü!

 Bravo!

 Bravo!

 Bravo!

 Bravo!

 Buna ne dersin?

 Bravo!

 Tamam.

 Dur, dur.

 Bir kart var.

 Tamam.

 "Uğurlu sazan rüzgar çanı.”

 "Efsaneye göre, sazan akıntıya karşı yüzer   ve birçok engelin üzerinden   atlamak zorundadır.”

 "Son atlayışını yaptığındaysa   yüce ejderhaya dönüşür.”

 Li, dur.

 Yavaşla.

 Bakireyim.

 Bakire mi?

 Daha önce hiç yapmadığım anlamına geliyor.

 Neyi yapmak?

 Daha önce hiç seks yapmadım.

 Seksin ne olduğunu biliyor musun?

 Evet.

 Dört, beş, altı, yedi, sekiz!

 Hayır.

 Hayır.

 - Değil mi?

 - Hayır, değil.

 Bir kadın ve bir erkeğin birlikte bebek yapma şeklidir.

 Bebek mi yapmak istiyorsun?

 Hayır!

 Hayır.

 Hayır.

 Hayır.

 Hayır!

 Söylemeye çalıştığım o değildi.

 Hayır.

 Söylemek istediğim  Söylemek istediğim  Unut gitsin.

 Kuğu Gölü Balesi açılış haftası için isim listesi bugün gönderilecek.

 Bobby'nin rolünü konuk sanatçı olarak Li alacak.

 Dalga geçiyor olmalısın!

 Üzerine alınma Li, ama Bobby'nin yedeği benim.

 Tabii ki sensin David.

 Ülkesine dönmeden önce, Houstonlular için   Li'yi dans ederken izleme fırsatı bu.

 Tamam mı?

 Zaten gelecek yılki turneyi Çin'de yapmak için   Çin Hükümetine başvuruda bulundum.

 - Doğru.

 - Ben de geleceğim.

 - Evet, ben de.

 - Sakın iyileşme.

 Bir Amerikan tiyatro topluluğu için bu ilk olacak.

 Yine mi Kung fu?

 Evet, yine Kung fu.

 Olağanüstü.

 İyi geceler.

 İyi geceler!

 Geldiğiniz için teşekkür ederim Bay Stevenson.

 Ne demek.

 Dün akşam Pekin'den bir teleks aldım.

 Üzgünüm, Cunxin'in   buradaki ziyaretini uzatma isteğiniz reddedildi.

 Sanmıştım ki  Hükümet, Batı'nın tesiri altında   daha fazla zaman geçirmemen gerektiğine inanıyor.

 Çünkü çok gençsin.

 Yapabileceğimiz hiçbir şey yok mu?

 Hayır Bay Stevenson, yok.

 Li, merak etme.

 Ben  Tekrar gelebilirsin.

 Gelmeni sağlayacağım.

 Elimden geleni yapacağım.

 Söz veriyorum.

 Ben anlamıyor.

 Çin'e fazlasıyla tutkun.

 Çin'de hayat zor.

 Ne yapacağın, nereye gideceğin, neler diyebileceğin söylenir.

 Belki geri dönemem.

 Çin'de politik bale yapmak zorundayım.

 Burada daha iyi dans ediyorum.

 Çünkü çok daha özgür hissettiriyor.

 ABD'de kalmak istiyorsanız   sizin için birkaç seçenek mevcut.

 Siyasi sığınma talebi bunlardan birisi.

 Ama bunu son çare olarak tavsiye ederdim   zira iltica etmek zorunda kalırdınız.

 Hayır, iltica olmaz.

 Li ailesi için endişeleniyor.

 Onlar için zorluk çıksın istemiyor.

 Aynı zamanda geri dönüp onları görebilmeyi de istiyor.

 Tamam.

 Hakkınızda okuyup işittiklerimden yola çıkarsak   performans sanatçısı olarak sıra dışı maharetlerinize dayanarak   size hak kazandırabileceğimize eminim.

 Gereken nedir Charles?

 Destekleyici beyanatlar öne sürmeliyiz.

 Bir işveren tarafından imzalı bir dilekçe vermeliyiz   ki şüphesiz bu da Houston Bale Topluluğu oluyor.

 Alternatif olarak, bir ilişkin olsaydı   ya da yakında evlenmeyi planlıyor olsaydın   eşin de ABD vatandaşı olsaydı   o zaman herhangi bir sorun çıkmazdı.

 Çünkü Çin Yönetimi uluslararası evlilik kanunlarını tanıyor.

 Bir ilişkin var mı Li?

 Kız arkadaşın var mı?

 Hayır, yok.

 Evet, var.

 Amerikalı bir kız.

 - Ne?

 - Çok şaşırtıcı!

 Kimmiş o?

 Gerçekten mi?

 Her şeyden önce  Formalite evliliğine karşı sizi kesinlikle uyarmalıyım.

 Tabii ilişkiniz ciddi bir ilişki değilse.

 Evlilik sorunu, göçmenlik sorunundan daha beterdir.

 Ciddi bir ilişki mi Li?

 Ciddi mi Li?

 Houston Bale Topluluğu   ve dansını izleme ayrıcalığına sahip herkes adına   ülkemizde bulunmanın ne kadar heyecan verici olduğunu söylemek isterim.

 Bir öğrenci olarak geldin, bir yıldız olarak ayrılıyorsun.

 Sadece  Teşekkür ederim Ben.

 Ve   izleyicilere teşekkür ederim.

 Teşekkürler Amerika.

 Bay Stevenson,   Konsolos Zhang ile çekileceğiniz fotoğraf için hazırız.

 - İzninizle.

 - Tabii ki.

 Bilmiyorum.

 Onu kimse görmemiş mi?

 Sadece yan yana gelmenizi rica etsem.

 Harika.

 Teşekkür ederim.

 Sayın Konsolos, Anita Jones.

 Anita, Houston Chronicle'da sanat editörüdür.

 - Memnun oldum.

 - Ben de memnun oldum efendim.

 Sakıncası yoksa Li hakkında birkaç söz söyleyebilir misiniz   ve Amerika'da olması Çin için ne ifade ediyor?

 Elbette.

 - İzninizle.

 - Elbette.

 Bunu müspet bir adım olarak görüyorum.

 Tiyatroda değil.

 - Benim evi denedin mi?

 - Elbette.

 Cevap veren yok.

 Servise hazırız efendim.

 Sakıncası yoksa biraz daha bekleyebilir miyiz?

 - Peki efendim.

 - Teşekkürler.

 - Merak etmeye başladılar.

 - Biliyorum.

 - Belki de bir şeyler söylemelisin.

 - Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.

 Bay Stevenson, sizi arıyorlar.

 Neler dönüyor Dilworth?

 Li nerede?

 Li, burada kalamazsın.

 Bu söz konusu olamaz.

 Ben  ben evlendim.

 - Ne yaptın?

 - Evlendim.

 Çin'e geri dönmemek.

 Hayır, sen evlenemezsin.

 Saçmalama.

 Kiminle evlendin?

 Elizabeth.

 Elizabeth mi?

 Elizabeth kim?

 - Seni işbirlikçi kaltak.

 - Kes!

 Ben, onu seviyorum.

 Geri dönüyorsun Li.

 Çin'i seviyorsan, sen git.

 Ben kalıyorum.

 Sen evlenmedin!

 Evlenmedi!

 Tanrı aşkına Ben, sakin ol!

 Li, Konsolos Zhang tüm bunların seni burada tutmak için   benim başımın altından çıktığını düşünecek.

 Lütfen bunu bana yapma.

 Dönmüyorum.

 Dönmek zorundasın.

 Dönmelisin.

 Anlamıyorsun, uğruna çalıştığım her şey   her şey mahvolacak.

 Bu kadar bencil olduğuna inanamıyorum.

 Li, bunu yapman için seni zorlayan yok.

 Bay Foster, Ben sorun yaşasın istemiyorum.

 Konsolos Zhang'a kararı kendim aldığımı söylemeliyim, Ben değil.

 Hepsi tamam ama hangi açından bakarsan bak   konsolosluk Çin toprağıdır.

 Bunu ona zaten açıkladım Charles.

 Lütfen oturun.

 Pekala.

 Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsunuz!

 - Merhaba, Li'nin vekiliyim.

 - Avukat mı?

 Ne saçma olduğunu siz daha iyi bilmeliydiniz!

 Li'nin bir avukat getireceğini hiç bilmiyordum.

 Olumlu düşünelim, olur mu?

 Tamamen katılıyorum.

 Geldiğiniz için her birinize teşekkür ederim.

 Konsolos, nasılsınız?

 Adım  Kim olduğunuzu biliyorum Bay Foster.

 Memnun oldum.

 Çalışanlarım bana ABD-Çin Dostluk Derneği'nin   üyesi olduğunuzu söyledi.

 Evet, öyleyim.

 Aslına bakarsanız 18 ay önce Çin'deydim.

 Hukuki meseleleri tartışmak için Konsolos Yardımcısı Lan'a   katılma nezaketini gösterirseniz mutluluk duyacaktır.

 Bay Stevenson, belki siz de onlara eşlik edersiniz.

 - Evet, memnun olurum.

 - Hemen dönerim Li.

 Şimdi, Cunxin ile yalnız konuşmama izin verir misiniz?

 Hayır, Ben Li'nin yanında kalıyorum.

 Çok da taşaklıymışsın!

 Görünen o ki, ihtiyacım olacak.

 Ben de kalıyorum.

 Bizden gitmemiz istendi.

 Dilworth, Konsolos Zhang'la konuşacağım!

 Sorun yok.

 Buna mecbur bırakılmandan ötürü kaygılıyım.

 Mecbur bırakılmadım Konsolos Zhang.

 Benim kararımdı ve tek başıma aldım.

 Cunxin, senin için neyin iyi olduğunu   Parti'nin bildiğini söylediğimde güven bana.

 Konsolos Zhang, benim için neyin iyi olduğunu biliyorum.

 Bu da, Amerika'da karımın yanında kalmak.

 Ne dedi?

 Sorun yok.

 Bekleyeceğiz.

 Tamam.

 Li Cunxin'in bu karara tam olarak nasıl ve ne zaman   vardığını bilmek istiyorum.

 Saygısızlık etmek istemem ancak bu konuyu görüşmek için gelmedik.

 Bunu tartışmak benim için de uygundur.

 Tartışmalıyız da.

 Yiyecek ya da içecek bir şey ister misiniz?

 Hayır, sağ olun.

 Müsaadeniz olursa müvekkilimin yanına döneceğim.

 Lütfen oturun Bay Foster!

 Hayır!

 Neler oluyor?

 - İmdat!

 Biri yardım etsin!

 - Ne oluyor?

 Buna katlanamam!

 Lanet olası!

 Li!

 Li!

 İmdat!

 Li!

 Li!

 Li!

 Li!

 Açın kapıyı Allah'ın belaları!

 - Buraya gelin!

 - Li!

 Li!

 Yapmayın!

 Yardım edin!

 Li!

 Li!

 - Ne yapacağız?

 - Tanrı aşkına!

 Ne oldu?

 Li nerede?

 - Götürdüler!

 - Üst kattalar!

 En az beş kişiydi.

 Li'ye ne yaptınız?

 Lütfen, şimdi hepinizden gitmenizi istemek zorundayım.

 Affedersiniz Konsolos   ama müvekkilimi birilerinin buradan sürükleyerek götürdüğüne inanıyorum.

 Bay Foster, bize ABD-Çin ilişkilerinin destekçisi olduğunuzu söylediniz   ve ABD-Çin ilişkileri için en iyisi Li Cunxin'in Çin'e geri dönmesidir.

 Bırakın da onu ikna etmeye çalışayım.

 Hepsi iyi güzel de, tek bir şey var.

 Şu an Çin Halk Cumhuriyeti topraklarında olsak da   bu ülkede yaptığınız bu şeye, -her nerede yaparsanız yapın-   adam kaçırma denir ve hukuka aykırıdır.

 Öylece yürüyor.

 Onu başınızdan savdınız.

 - Sanırım gitmeliyiz.

 - Hayır!

 Az önce gördüklerimizden sonra nasıl böyle söyleyebilirsiniz?

 Li bir Çin vatandaşı.

 Bence gitmeliyiz, bırakalım da bu konuyla Çin ilgilensin.

 - Hiç mi dinlemediniz?

 - Olmaz!

 Li'nin Çin'e dönmesi için izledikleri yola bakılırsa, kesinlikle önceden planlanmış.

 Tek istedikleri, planlarını uygulamaya koymak için buradan gitmemiz.

 Neyi, nasıl uygulamaya koymak?

 Sen neden bahsediyorsun?

 Erken saatlerde Li'yi başka bir yere götürüp   yüksek miktarda sakinleştirici verildiğinden şüpheleniyorum.

 İlk uçakla da Çin'e gönderecekler.

 Konsolos Zhang.

 Cunxin.

 Komünizme hâlâ hizmet etmek istiyor musun?

 Elbette Konsolos Zhang.

 Güzel.

 O halde beni dinle.

 Doğu ile Batı arasında yapılan evlilikler uzun sürmez.

 Ayrıca, evliliğin yasadışı.

 Ama Bay Foster bana   uluslararası hukuk açısından evliliğimin yasal olduğunu söyledi.

 Bay Foster ve diğerleri çoktan gitti.

 İlk geldiğinde, yabancıların   güvenilmez olduğunu sana söylemiştim.

 Kargalar kahvaltısını etmeden arayan da kim?

Ben Charles Foster, Sayın Yargıç.!

Sizi uyandırdığım için özür dilerim.

 Umarım önemli bir şey içindir Charles.

 Evet.

 Çin Konsolosu   bir bale dansçısını isteği dışında alıkoyuyor.

 Yasaklama emrine ihtiyacım var.

 Çin Konsolosu'nu yasaklama yetkim mi var?

 Olduğunu canı gönülden umuyorum efendim.

 Aileni düşün.

 Aileni   kardeşlerini.

 Şüphesiz ki, onlar için sorun yaratmak istemezsin.

 Öyle değil mi?

 Dışarıda basın mensupları var.

 Siz bir avukatsınız.

 Rica etsem onları uzaklaştırabilir misiniz?

 Sayın Konsolos, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı bile   basını uzaklaştıramaz.

 Onları siz mi çağırdığınız Bay Foster?

 Hayır.

 Kanımca, Li'ye ne olduğunu bilmek istiyorlar.

 Size tavsiyemse, bunu bilmek zorunda olmadıkları yönünde.

 Yaşananlar, aramızda sır olarak kalabilir.

 Ama Li'yi burada tutmaya devam ederseniz   sırrımızı tüm dünyadaki gazetelerin baş sayfalarında görürsünüz.

 Telefonunuzu yeniden kullanabilir miyim?

 Telefon?

 Mark Gibson, Çin masası şefi.!

Evet, ben Charles Foster.!

Houston'daki Çin Konsolosluğunda bir olay vuku buldu.

 Pekin'deki büyükelçimizi hemen uyarın lütfen.

 Bay Foster, daha fazla telefon görüşmesi yapmanıza gerek yok.

 - Lütfen telefonu kapatın.

 - Li nerede?

 Onu görmek istiyorum.

 Beni dinleyin lütfen.

 Li Cunxin'in Çin'e dönmeye   karar verdiğini sizlere bildirmekten memnuniyet duyarım.

 Şimdi hepiniz ayrılabilirsiniz.

 Sakıncası yoksa bunu Li'den duymak isterim.

 Evet, ne malum.

 Kendi isteğinizle gitmezseniz zorla çıkartılacaksınız.

 Öyle mi?

 Dene bakalım.

 Li'yi görene kadar gitmiyoruz.

 Bay Stevenson, kabahatli olmadığınız konusunda bana garanti vermiştiniz.

 Değilim de.

 Li'nin dönmesini istemediğimi söylemiyorum.

 Söylediğim sadece 

Onu görmeme izin vermeniz.

 Houston Chronicle, Bay Foster.

 Li Cunxin konsoloslukta mı tutuluyor?

 Şu anda hiçbir açıklama yapmayacağım.

 - Onun vekili misiniz?

 - Teşekkür ederim.

 Ben küçükken   teyzem bana Başkan Miyav diye seslenirdi.

 Nedenini anlayamamıştım.

 Miyav.

 - Başkan Miyav.

 - Tanrı aşkına Dilworth!

 Gel pisi pisi!!

Houston'da bir Çin bilmecesi yaşanıyor.!

İşe, Pekin'den gelen bir değişim öğrencisi, Amerikalı bir kız !

 Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti !

 ve Dışişleri Bakanlığı karıştı.!

Avukatı, temasa geçtiği Başkan Yardımcısı'nın !

 Pekin'deki Çin Hükümetine baskı yaparak !

 onu serbest bıraktırabileceğine inanıyor.

 Umarım beni belanın içerisine sürüklemiyorsundur Charles   yoksa pişman olursun.

 Ben de öyle umuyorum.

 Bu yasaklama emrine imza atmanız yeter.

 O konu için sonra endişeleniriz.

 Şuna baksan iyi edersin.

 ÇİN KONSOLOSLUĞUNDA REHİN

İzninizle lütfen.

 Teşekkür ederim.

 Kim o?

 Birleşik Devletler mahkemesinin   yetkisi altında size bir emri tebliğ ediyorum.

 Kapıyı saat dokuzda açıyoruz.

 Konsolos Zhang'a, Charles Foster'ın burada olduğunu söyler misiniz?

 Bekleyin.

 - Bay Foster?

 - Şimdi olmaz!

 Efendim, Başkan Yardımcısı ve Başbakan Deng Xiaoping görüştüler.

 Washington'daki Çin Büyükelçiliği aracılığıyla   kısa sürede Pekin'den direktifler geleceğini umuyoruz.

 Sana bir kez daha sormak için talimat aldım.

 Geri dönecek misin?

 Konsolos Zhang,   üzgünüm.

 Sizin açınızdan işleri zorlaştırdım.

 Amacım bu değildi.

 Umarım  Umarım bir gün beni affedersiniz.

 Ama kararım aynı.

 Çin Hükümeti Amerika'da kalmana izin verdi.

 Çin, evlatlarından birini kaybettiği için müteessirim.

 Bununla birlikte   ülken ve halkın olmaksızın   artık yalnızsın.

 Çin'e dönmene asla izin verilmeyecek.

 Oğlunuz ne yaptı biliyor musunuz?

 Anavatanını bırakıp iğrenç Amerika'ya iltica etti.

 Böyle bir şerefsizi yetiştirdiğiniz için utanmalısınız.

 Hükümet oğlumu daha küçük bir çocukken aldı.

 Beni nasıl sorumlu tutabilirsiniz?

 Suçlu biri varsa   o da sizlersiniz!

 Benim oğlumu kaybettiniz!

 Bunu ödeyeceksiniz!

 Gidip oğlumu bulun!

 Onu bana geri getirin!

 Onu bulup evine geri getirin!

 Li?

 Lütfen yatağa gel.

 Geceler boyunca böyle devam edemezsin.

 İzliyorlar.

 Kimse yok Li.

 Kimse izlemiyor.

 Hadi, yatağa dön.

 Merhaba Li.

 Merhaba Ben.

 Florida'ya gidiyoruz.

 Liz'in annesi orada yaşıyor, West Palm Beach'de.

 Oraya gittiğinde ne yapacaksın?

 İş bulacağım.

 Bir süpermarkette mi?

 Hayır, seçmeler için gidiyorum.

 Liz de öyle.

 Hayır Li, bu 

O kadar kolay değil.

 Kabul ettirmek zaman alır.

 Burasının yurdun olmadığını biliyorum   ama şu anda, yapılacak en iyi şey bu.!

Houston dışında Amerika hakkında bir şey bilmiyorsun.!

Tabii ki sen parlak bir dansçısın.

 Burada çok popülersin.

 Bunu sırf senin için yaptığımı söyleseydim yalan olurdu.

 Elizabeth?

 Toplulukta dans edecek kadar becerikli değil.

 Topluluk açık seçmeler düzenler biliyorsun.

 Yılda bir kere yapmamız gerekiyor.

 Yakında olur.

 - Tamam mı?

 - Tamam, düşünürüm.

 Pekala.

 Ne istedi?

 Solo dansçı olarak bir sözleşme önerdi.

 - Solo dansçı mı?

 - Evet.

 Benim hakkımda bir şey söyledi mi?

 Evet.

 Seçmelere girebileceğini söyledi.

 - Seçmelere mi?

 - Evet.

 Liz, sen çok iyi bir dansçısın.

 Halka açık seçmeler.

 Evet.

 Belki de toplulukta birlikte dans ederiz.

 Güzel olmaz mı?

 Olur.

 - Hâlâ Florida'ya gitmek istiyorsan  - Hayır.

 Hayır, bu senin için büyük bir fırsat.

 Emin misin Liz?

 Evet, eminim.

 Tebrikler.

 Canlanın!

 Lori, dikkat çekmemeye çalış.

 Sizler bir bütünsünüz.

 Pekala Lori, göze çarpıyorsun.

 Başa dönelim.

 Hadi, bir kere daha.

 Lori?

 Topluluğun içinde beni geri plana itti.

 Ne diye?

 Neden?

 Galiba sözleşmemi sonlandırmam için beni zorlamaya çalışıyor.

 Hayır!

 Sen baş balerinsin.

 Artık değilim.

 Mary McKendry.

 Ben'in gözdesi.

 Avustralya Balesinden getirtti.

 Çin'de tanışmışsınızdır.

 "Kuğu Gölü Balesi"nde birlikte dans edeceksiniz.

 Lori, bana yardım etmek için sana bunu yapıyor.

 Hayır Li, bu doğru değil.

 Doğru.

 Çok sorun yarattım.

 Senin için, Ben için, Liz için.

 Ailem için.

 Ailenle iletişim kurmaya çalıştın mı?

 Mektup yazdım.

 Cevap yok.

 Telefonla aradın mı?

 Hayır.

 Daha fazla bela açar.

 Ailem için tehlikeli bile olabilir.

 En iyisi aramamak.

 Altıncı çocuklarını unutmaları daha iyi.

 Geçti.

 Yok bir şey.!

- Ben ne yaptım!

 - Sadece bir rüyaydı.

 - Ben ne yaptım!

 - Bir rüyaydı.

 Selam.

 Eve geldim.

 Büyük dağınıklık.

 Lavaboda pirinç var.

 Bu iyi değil.

 Demek bu yüzden kızgınsın.

 Yemek pişirip temizlik yapmamı mı istiyorsun?

 Annen değilim ki.

 - İşte sana erişte getirdim.

 - Evet, annem değilsin.

 Benim annem çok çalışır, tüm gün, tüm hayatı boyunca.

 Sen ne yapıyorsun?

 Sence ne yapıyorum?

 Sana göre hava hoş, kariyerin var.

 Hiç değil Liz.

 Anlamıyorsun.

 Hayır, sen anlamıyorsun!

 Dans etmek istiyorum.

 Benim de hayallerim var.

 En azından sen her gece hayallerini düşünerek uyuyabiliyorsun.

 Geceleri Çin'deki ailemi düşünüyorum.

 Endişeliyim Liz.

 Uyku yok.

 Kabuslar  ve içimde sürekli kötü bir his var.

 Peki ya benim hislerim?

 Ben ne olacağım?

 Anlamıyorsun.

 Hayır, bana anlamıyorsun demeyi kes!

 Dans etmek istiyorum.

 İstediğin kişi olmaya çalıştım ama yapamıyorum.

 Artık buna katlanamam!

 San Francisco'daki seçmelere katılacağım.

 Bir topluluğa girmeliyim.

 Beni anlıyor musun Li?

 Evet, anlıyorum.

 Evlenmemizin nedeni   beni sevdiğin için mi   yoksa burada kalmak istediğin için miydi?

 Seni  Seni sevdiğim içindi.

 Seni seviyorum.

 Ben de seni seviyorum.

 Li Cunxin'in Komünist Çin'den   Houston, Teksas'daki özgürlüğe dramatik atılımının   üzerinden beş yıl geçti.

 Kendisi burada, Washington'da   ve bu akşam Kennedy Merkezinde dans edecek.

 Ayrıca, bugün programımızda olduğu için de heyecanlıyız.

 Washington'a hoş geldin Li.

 Teşekkür ederim.

 Burada olmak harika.

 Li, Houston Bale Topluluğuyla çıktığın turnede   dünyanın her yerinde dans ettin   ama özgürlük sana pahalıya mal oldu.

 Evet, öyle oldu.

 O zamandan beri Çin'e dönmeme izin verilmiyor.

 Fakat bütün ailen orada.

 Öyle.

 Onlardan haber aldın mı?

 Nasıl olduklarını biliyor musun?

 Hayır, onlardan haber almadım.

 Haber almadan nasıl dayanıyorsun?

 Nereye gidersem gideyim fotoğraflarını yanımda götürüyorum.

 Dans ettiğimde ise onlar için dans ediyorum.

 Sizi New York'da birlikte dans ederken görmüştüm.

 Böylesine mükemmel bir çift görmemiştim.

 Çok teşekkür ederiz.

 Dans edişiniz çok doğal.

 Onun doğal olmasından kaynaklanıyor.

 Uygun partnere sahip olmamın da katkısı var.

 Li, seni görmek isteyen biri var.

 Merhaba Cunxin.

 Washington'daki büyükelçilikte çalışıyorum.

 Bu akşam bizi ziyadesiyle gururlandırdın.

 Teşekkür ederim.

 Teşekkürler.

 İzninizle.

 Anne ve babanız iyiler.

 İzninizi almadan kontrol ettim.

 Bunun benim için ne demek olduğunu bilemezsiniz.

 Bir hayalim varsa, o da bir gün geri dönebilmektir.

 Biliyorum.

 Hiç yolu yok mu?

 Korkarım ki yeterince zaman geçmedi Cunxin.

 Fakat neler yapabileceğime bir bakarım.

 Teşekkür ederim.

 Çok minnettar olurum.

 Teşekkür ederim.

 WORTHAM TİYATROSU, HOUSTON 1986

Bayanlar ve baylar   maalesef küçük bir gecikme yaşayacağız.

 Şehir dışından gelecek çok önemli konuklarımız var.

 Vardıkları zaman, ki eli kulağındadır   affedeceğinize eminim.

 Sabrınız ve anlayışınız için çok teşekkür ederim.

 Li, 15 dakika daha perdeyi açmıyoruz.

 Neden?

 - Önemli konuklar gelecekmiş.

 - Tamam.

 Sağol.

 - İyi şanslar.

 - Teşekkür ederim.!

Bayanlar ve baylar, başlamasına 5 dakika.

 Koridor boyunca beni takip edin.

 Sanırım onun ailesi.

 Harika değil mi?

Merhaba.

 Ben Stevenson.

 Burada olduğunuz için çok mutluyum.!

Merhaba.

 Buyurun yerlerinize geçin.

 Bu ne için?

 Bilmiyorum.

 İşte burası.!

Teşekkür ederim.

 Bravo!

 Bravo!

 - Olağanüstü!

 - Fevkeladenin fevkindeydi!

 Bu dansı yaparken   nasıl oluyor da hiç kıyafet giymiyorsun?

 Bunu şimdi konuşmayalım.

 SHANDONG EYALETİ, ÇİN ÜÇ YIL SONRA

Ailemle tanış.

 Bu en büyük abim.

 Bu da beş numara.

 Şu uçup gidin sülün sen misin?

 Evet, çok uzaklara.

 Öğretmen Chan.

 Cunxin!!

Merhaba.

 Dans edişini rüyalarımda öyle çok gördüm ki.!

Li Cunxin'in 1995 yılında Houston Bale Topluluğuyla Çin'de yaptığı dansı !

 500 milyondan fazla insan televizyondan izledi.

Mary McKendry ile evlendi !

 şimdi üç çocuğuyla birlikte Avustralya’da yaşıyorlar.!

Ben Stevenson 27 yıl sanat yönetmenliği yaptıktan sonra Houston Bale'den ayrıldı.!

Dünyanın önemli koreograflarından biri ilan edildi.!

Şu anda Teksas Balesinde sanat yönetmenliği yapıyor.!

Charles C. Foster, hâlen Houston'da avukatlık yapıyor.!

Göçmenlik Yasası konusunda dünyaca, bir otorite olarak tanınır.!

Elizabeth Mackey (Liz) birkaç yıl Oklahoma Balesinde dans etti.!

Ağırlıklı olarak çocuklarla çalışan bir terapistle görüşüyor.

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar