Print Friendly and PDF

Acı Manim


 


bülbül…aşkın bu karanlık gecesinde

terennümü acıyla

leylâm… firkatinden mi

yanmış…yüzündür bence

hayatım… başım da dizinde

çiçekler güzeli

bilinmez bir diyar kalbin

devâsız derdinde sakla

adını işitirdim

kendimi ve seni görebilseydim

avutacak şarkı var mı… garip gönlünü

iki gözüm…iki çeşme

uyudum

seninle yıkandım

başka ter yok üstümde

koltuklarının kokusunu duymak istiyorum

ayaklarımda sancı ve birde gözümde acı

söylüyorum aşk bahsinde senden başka

hiç kimseyi düşünemiyorum

her şeyini…

vücudunun sıcaklığını…yumuşaklığını

kaç defa dedim yalnız bunları düşünüyorum

ayaklarımda sancı ve gözlerimde acı

neden bu kadar çabuk karar verdin

şu ayrılık kokan sözüne…öl dediğini duysaydım

içim o kadar acımazdı

 

oysa ki ben senin koynuna sığınmıştım

ve aklımdan geçiyordu… ne sevebilirim ne de sevebileceğim

bana biraz inansan… diyerek uyandım

şimdi gözlerimi kim silecek buna üzülüyorum

dilime acı mı değsin …istedin…

gözlerimi acıyor kan dökülüyor ciğerime

kalbim telaşla çırpınıyor

anlatıyorum ona

dur yerinde… nerde… akıl da fırlayacakmışcasına

bir baksana ayaklarının altına ezilmiş bir kalp mi

ne var ne yoksa

kimin hayaliyle yaralı derinden

kendini kaybetmiş uykunun sersemliğinde

verilmiş izinler kime değil ki

kur darağacını

onlar gibi

ne istersen sen de onu yap

bulacaksın metanetli ve azimli

kırmızı yakut rengi kan elbisen

bir yaradan gizli ağır ağır akan kan gibi

dudaklarıma değdiğinde kırmızıların

biraz daha…biraz daha gül oldu yüzüm

beni ne hale getirdiğine bir bak

beyaz mı benim yüzüm şimdi kıpkırmızı

soruyorlar nedir bu halim …

ben diyeyim… sevgilimin yarasına yüzümü sürdüm

kırık kalbimin kırk hali

tamir olmayacak bir hata bu benim

yanlış yaptım

son bir öpücük ver de hayatıma son de

yaran kanı sür…

gözlerimde sancı kalbim de acı…bedenimde sızı

şu anda bile o kadar şaşkın  

kırmızına boyanınca… rengi olur aşkın …

baksana kimi öpmüşümde kıpkırmızı

bu geceye şahit olsun terlerim

beklesem… gel yalnız kaldım ve sen de yoksun…

sonsuz bağlılıkla yarım yüzyıl bekledim

bitmeyen aşk yeminimi bir kez daha dile getirdim

diyorsun ya benden bir şey saklama

tek dilim sana çözük

yine ağlarım ben halime

sarıldığım… beni uyumuş ve yatmış sanmasaydın

aşkımı kanına bulamıştım demeden önce

kara uyku beni bağlamış… başıma…neler getirdi

ve ben yalnız başına kör kuyularda

gözlerimde sancılar ve bedenimde sızı

yüzüm kan revan içinde

uykuyu uyumaya gidiyorum eğer uyursam

hatırla

aşk acılarını konuşmaktan bıkmıyorduk

hayalden öpücüklerle

hüngür hüngür ağlayarak birbirimize

aşk dizeleri okuyup

el değmemiş…şarkılar fısıldayarak

arzular batağında çırpındık

büyük onurum…aşk yüzünden ölmektir…

kalbimin anahtarlarını al sana teslim  

uzaktan aşkım… sana taparda

meyva vermez mi

çilesi huzurum aşıkın iken senin

kimiz biz…ben seninim, sen benim

öpüşte aşk duvarını aşmak için

seni görmek…gözlerine bakmak… sarılmak için

yaşıyorum

birleşmek hayalim ve bir tek varlık gibi

sönmez aşk ateşim

içimi kurutan bir özlem bu

yüreğimi delen katlanılmaz bir acı…içime çöreklenen

boşanıyor gözümden yaşlar sessiz

hıçkırıklara boğuluyorum

hepsi bir ufacık sözdü

karanlıkta oku

sen yanımdasın…kelimeler senindi

onlar rüyam ve bendim…koruyucum da yine sen


İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar