NİYÂZÎ-İ MISRÎNİN BİLİNMEYEN BİR İLÂHÎSİ
Mustafa Tatcı
[Türk Edebiyatı Ocak 2011-01]
XVII. asırda yaşayan Mutasavvıf şair Niyâzî-i Mısrî ilgili yaptığımız araştırmalar sırasında Atatürk Kitaplığı'nda bir ilâhî dikkatimizi çekti. Mısrî'nin resâili arasında bulunan "Mısrî" mahlaslı bu manzumenin metni basılı divanlarda yoktur. Manzume büyük bir ihtimâlle Mehmed Mısrî hazretlerine aittir. Yazmanın künyesi şöyledir: Mecmûa-i Resâil, OE. Yz. 1385, 4a-6b.
İlâhînin metni şudur:
"Kutbü’l-ârifîn sultânü’l- âşıkîn merhûm ü mağfûrleh Hazret-i şeyhü’ş-şuyûh Mısrî Mehmed Efendi erbâb-ı sülûku irşâd için nasîhat yüzünden terbiye buyurdukları elfâz-ı dürer-bârlarıdır ki tahrîr olundu. Allahu Teâlâ mucibiyle amel eylemekliğe cümlemize muvaffak eyleye amîn."
Hakk’a şükr edelim her bâr
Yaratdı sûret-i insân
Kim oldur fâil-i muhtâr
Anın emrindedir ekvân
Düzen oldur kamu resmi
Odur ihyâ eden cismi
Gerekdir kim anın ismi
Kamu dilde ola destân
Cihânı eyleyen pür-nûr
Kamuyu eyleyen ma'mûr
Hem oldur yağdıran yağmur
Bitiren bâğ ile bostân
Çün evvelden düzen oldur
Kamu nakşı yazan oldur
Geri sonra bozan oldur
Eğer mü’min isen inan
Nazar kıl söz usûlüne
Bu işlerde husûlüne
Salât eyle Resûlüne
Kim oldur cânlara cânân
Budur lâyık olan câna
Gerekdir kim yol ne yana
Kamu cinne vü insâna
Getirdi âyet-i Kur’ân
Hevâda gezme gel her dem
Kulağın tut bana bir dem
Sana bir bir beyân edem
Nedir gör ma'nî-i Kur’ân
Hakk’a her dem ibâdet kıl
Bu nefsine siyâset kıl
Gece gündüz riyâzet kıl
Bulasın sen dahi Rıdvân
Hazer eyle menâhîden
Elini çek melâhîden
Yanıp derd-i ilâhîden
Ola bu ciğerin püryân
Her işin emrini gözle
Yürekde aşkını gizle
Resûlün izini izle
Kim oldur derdine dermân
Sakın dünyâya aldanma
Yalandır sözü inanma
Adüvdür dost olur sanma
Dişin biler sana her ân
Bunun anla harâbını
Su sanmagıl serâbını
İçip gaflet şarâbını
Sakın sen olmagıl sekrân
Eğer âkil isen bugün
Tefekkür kıl bunun sonun
İmâret gösterir o gün
Velî sonu olur vîrân
Giyen şâl ü abâsını
Harîr atlas kabâsını
Koyup cümle libâsını
Gidiser son ucu üryân
Bu dünyâ bir aceb hâldir
Sanırsın zehrini bâldır
Ta'amı semm-i kâtildir
Olur sonra içine kan
Bu dünyânın safâsı yok
Hemân ancak cefâsı çok
Hiç ahdine vefâsı yok
Kamu kavli olur yalan
Cihândan almağa lezzet
Sakın kim eyleme rağbet
Bu dünyâ kâfire cennet
Olupdur mü'mine zindân
Kişi hiç zevk ü işretde
Olur mu dâr-ı mihnetde
Ne yatarsın bu gafletde
Göçüp gitmekdedir kerbân
Gel imdi çıkmadan serden
Seçer gör hayrını şerden
Geç imdi her hevâlardan
Nice bir fısk ile tuğyân
Hevâya evveldin tâbi’
Gel etme ömrünü zâyi’
Bu hâle olmagıl kâni’
Yüce tut himmetin ey cân
Harâma hiç el uzatma
Kim olursa dil uzatma
Elin aybını gözetme
Kamu sendedir bil noksân
Ayağın bağlagıl ey yâr
Harâma olmasın seyyâr
Hakk’ın emrin gözet her bâr
Bulasın Hûrî vü Gılmân
Ki zikr et hâ ile kâfı
Sakın kim urmagıl lâfı
Ola tâ kim sana şâfi
Oku dâim hemân Kur’ân
Okuyup Hakk’ın esmâsın
Taleb eyle müsemmâsın
Ola gör eşref-i nâsın
Açıla her taraf meydân
Anın aşkıyla ol dâim
Gece gündüz olup kâim
Yanuban kalmagıl nâim
Seherlerde kılıp efgân
Yakalar âh edip çâk et
Yüzüne sür yerlere hâk et
Sivâdan kabrini pâk et
Açılsın seyr ile seyrân
Görüne dostun illeri
Kokula gonca gülleri
Hakk’ı zikr ede dilleri
Safâdan mest ola ol cân
Görünür andan ana ol
Mesâkin ol sen lütfu bul
Hiç olmaz anda sağ u sol
Bu sûret sîret-i Sübhân
İkilik perdedir sana
Nice vasl olasın ana
Sözüm tut teslîm ol bana
K'olasın vâsıl-ı Yezdân
Netîce mürşide muhtâç
Erenler giydiler bir tâç
Bulunmayan yabanda aç
Kalırmış sonra ol hayvân
Bu Mısrî’nin sözü çokdur
Tutanlar Hakk’a mülhakdır
Geriye kalan alçakdır
Olurlar son ucu pişmân
YazmaMetin (OE. Yz. 001385)
http://www.mustafatatci.com/yazilar/30-yazlanlar/61-nyazi-misrinn-blnmeyen-br-lahis.html
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar