Print Friendly and PDF

Hurufat

 


harfler gibi özgür

metinlere sarhoş gibi dokunmak

ne güzel söz pazarında

kalamaz rüyasız

zihni dirilten tazeler

kalemin akan kanından

kan okur…kan yazar 

kağıt beyazına bulanmadan

silinecek kadar cesaretli

hayat kadar cömert

olmadığımız kişi olmaktan

bizi kurtarırken

olacağımıza götüren harfler

insan… esiridir

bazen boyunduruk… bazen palanga

işaretler de konar… nokta nokta

hikayesi bir türlü bitmeyecek

harflere ışık düşse görünüşler aldatıcı

uzaklaşamayız bir türlü onlardan

azaldıkça ışık gölgeler  uzanmış gibi

dudağın altındaki dili

daima bir cevher yok ki

ah, ne yazık 

var’lar arasında biri

"var" olmayan hiç sesi

duysan

nedamet mi? bilmiyorum

kelimelere neden geç geldin diyemeyiz

içinde insana içkin bir cevher  olmalı

çıkamayınca harfler

güneşin altında kapkaranlık

geçme ey harf, dur!..

boğazımı geçme

kalın perdelerle

arzularımız

saklı yanlarımız sesle kaçıyor

ele düşmeyen peşindelik

zembilde sallanıp gözsüz kuyulara taş

beyaz libaslara leke

incir çekirdeklerini dolduramıyor

kelimenin  boynuna kim asılır

bırakıverin kendinizi olduğunuz yere

yanlış hayat doğru yaşanmıyor

umut bitince, acı başladığında

diri olanlarsa birer birer ölüyor

kim dirilir ki

hadilerden bittilerden

kin yok

ne yaptık biliyor musun

sürüldük belirsizliğe

kalan son nefesle

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar