İsmail’in Kaderi Ezeli
Hâcer’i köle eden
kudret,
İsmail’iyle taşlık yurda
attı.
Onları savunamadı Halim
baba
Yalnızlıkları ve bir
tanrı kaldı,
İsmail.
Kervan geçmez yerler
senin,
Taşlar senin.
Kadın dileği tanrı
isteği.
“İstemiyorum”
İsmail ve annesi
Tanrıya kalsın
Aç ve susuz,
“Bizi
kime bırakıyorsun”
Kızarır güneş üzüntüden,
dağlar için için yanarken
Kölelik ve bebek
vermenin bedeli
Sâre’nin fazlası Hacerin
eksiği
Bu muydu?
Biryanda oğul, biryanda
ölüm ve ben
-Ey Adalet nerdesin?
Issız çölde kimden istenir?
-Faran dağları
âhımı duy, cihanı
kaplasın sesim.
Zem-zem eden suyla
Kalbim yumuşasa da
yıkılan ve ezilene.
Bu ıssız vadi mi yurt
kaldı.
İsmail!
Hakkını Rabbin verecek
-Yalnız mısın?
Bu yurtta Tanrı senin
için kaldı.
Yalnızlığın ve
kurbanlığın bedelini
kendi adına kullara
tavaf yazdı
İsmail!
Hiç kaderin değişmese de
Sizinle anılacak
Kurbanlık ve bir mazlum
“Yıllar geçti”
Kaderinizi Fatıma hüzün,
Hacer’de Mariye olarak
aldı.
Ey Tanrım, sevdiklerine
elem sünnet mi?
Hakkındır.
Affeder misin bizi?
kalbimizden çıkan
sızılar isyan olursa
Boynu eğri, gönlü kırık
İsmail’in
Var mı başka sığınağı
Cehenneme dönmüş hayatı
İsmail Hakkı Altuntaş
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar