Print Friendly and PDF

Kalbin Kitabı

 



biricik… ruhum kanatlandı 

bana güç ver

tutkum aşkım

kalbimde ateşler uçuşuyor

her şeyim senin için

tutunacak konuşmalarım 

sende yaşayacak

hayat ağacım

beden harap ruhum sarhoş 

gözüme dikildi ateş 

susuzluk sardı

yanan ben oldum

geldim yanına bak yüzüme

çakıyor kalbim bir çakmaktaşı 

ocak alevim parlak  tertemiz

geçiyorum kendimden

nasıl çıkabilir ki sesi

yüreğimin telleri kopmuş

keskince söylediler

parçalandı kalbim kan akar

keşke… benim diye arzularım

sonsuza dek… al yanına

ne hale geldiğime bir bak

can pınarı yokluğunun acısı

doğuşunu an be an izledim 

bahtımın karanlığında

çevirir başını mı diye düşündüm de

gidersin… eyvah bana ne olacak

ne gerek var…burada kal

gül vermez mi

kalbi derin yaradan

son kaleler…daha gül kırmızı

senin rengin diye

sarıp sarmalıyorum

gizli aşkım yüreğime doğru

su akar… dikensiz gülüm

üzerinde ne yazdığını göreceksin

ey güzel tanrım  

ne istersen yap

aramızdaki gizli sözler

engelliyor gitmemi 

ilk gördüğümde ne hale geldim

benimki bir delilik

sessizleşir mi kalbim boşalmadan

ruhum yıkılırsa bedenim  çürür 

sonsuza dek… kalmak için

temizlendim…kapılarını açtım

inşa ettiğim bu kırık sunak

gözyaşları ile harçlandı

kanım  dök… beni kendine al

kan terini getirdiysen

selinde boğulmama izin ver

hıçkırarak ağlıyorum

iki gözüm… bu bir açlık değil

aşkımı ilan ederken   

ne bugün  ne yarın  ne de başka zaman

lekesiz  sıhhatli… hayatımdın

şimdi gördükten sonra

ölümcül bir yarası oldu

dikenli kancalar attığın kalbim

sayısız yaradan damlalar akıtıyor

bana güç ver… tatlı yaram

keşfetmemiş gibi

koşa koşa seni bulmaya geleceğim

kendimi dinlemek istiyorum kalbim atarken

söyle bana hayalin kaynağı nedir

kalbim durmuyor seni düşündükçe

her anışında birden tekliyor

telaşla fırlayacakmışçasına

acıma sakın 

titreme ateşine yakalanmış birine

kederinden söz etme

kirpiklerden kan  sızarken

kalbimden parçalar kopuyor

damarlarımda tenimdeki aşk

seni doldurdu… geri bir adım kaldı

neden  çekip gittin 

bırakma beni…cefakar olmayı bilmezdin

divanen olarak

dünyaya geldim geleli

harap oldum

olmaz mı benim muradım

ulaşmak için kaç uçurumdan daha

geçeceğim

çığlığım korkunç gecelerde

ruhumla secde ettikten sonra ağlar

bu sönüklük yanında

susmamam lazım

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar