Print Friendly and PDF

Ümmet Olmak Hesabı

 


Birisi vardı, herkesin kızdığı, biraz yüzden sevilen arkasından atılan. Nedir nedendir bilinmez, aklın alınmaz işleri…bir yerinde dururdu. Oğlu, ona…”habire bir kötülüğün arkasında şükredip şükredip duruyorsun, başın dertten çıkmıyor. Birazda haklıydı gibi, haklıya söz söylenecek olur mu?

Günün birinde bu adam birini misafir etti. O kişi dininden de değildi. Öyle çile çekti bir günü bir yıl oldu. Yoruldu… misafirin arkasından kalan hatıra, güzel evini misafir fışkılığa çevirmişti.

Evin hanımı kızdı, çocukları kızdı. Nerden buluyorsun, bu bencil, kendini bir şey zannedenleri.

Her zaman ki gibi o birisi ağır taş altında ezildi gitti. Üzüldü…ancak  gece bir rüya gördü…

 “evladım ne üzülüyorsun ben senin peygamberinim, benimle bu kişinin atalarıyla aramda bir muamele olmuştu. Binlece yıl geçti…fakat bunlara bu benim borcumun minnetini ödemek kimseye nasip olmadı. Bekliyordum, ödensin de nasıl olur diye. Nasip sana yazılmış. Üzülme, benim hatırıma sil bu püşteyi düzelt gitsin.

“Aman efendim sen razı ol da kurban olayım” dedi.

Ümmet olmak hesabı aslında bu idi.

İsmail Hakkı Altuntaş

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar