FAULTS (2014) Hatalar
Yönetmen:
Riley Stearns
Senaryo:
Riley Stearns
Ülke:
ABD
Tür:
Dram, Gerilim
Süre:
89 dakika
Dil:
İngilizce
Müzik:
Heather McIntosh
Oyuncular: Leland Orser , Mary Elizabeth
Winstead, Chris Ellis, Lance Reddick
Özet
“İnançlar,
Tarikatlar Ve Zihin Kontrolü”
Claire, Faults isimli
gizemli bir tarikata üye olur. Kızlarını geri kazanmak isteyen aile, akıl
kontrolünde dünyanın en saygın insanlarından biri olan Ansel Roth'u kendilerine
yardım etmesi için tutarlar. Fakat bütün olaylar bir kurgu üzerinedir. İnsanlar
özgürleşme ve ulaşma uğruna nelere bulaşabileceğini ve yapabileceğinin durumu
ve farkına varılıp varılmayacağının sorunu üzerine şaşkınlıkta kalabilirsiniz.
Filmden
Bu özgürlüğün en basit
tarifi.
Özgür iradeden
bahsediyorum.
Tercihler. Kendiniz için
yaptığınız tercihler, hayatın size verdiklerine bağlıdır. İşte bu özgür
iradedir. Fakat, ya başka biri bunu kontrol altına alırsa?
Ya onlar sizin fiziksel bedeninizi kontrol
ederse?
Zihninizde ki her düşünceyi.
Ruh sağlığınızı.
Evet bayanlar ve baylar,
tarikatlar bunu yapar. Her
birimizin içinde bulunduğu durumu sömürürler. Bu bizi esir alan bir güç.
Manipüle eden. Kontrol eden. Zayıflığınızı sömürüyorlar ve tüm bunları
düşünmekten alıkoyuyorlar. Duygusal ve fiziksel sınırlar yaratıp sizi
bildiğiniz herkesten ve her şeyden hatta kendinizden bile uzaklaştırıyorlar.
Siz şekillendiriyorlar. Uyumlu bir hale sokuyorlar. Kafanızın arkasında ki ses
bile çığlık atıyor. "Kurtul!"
Çoğu yenilgiyi kabul ediyor. Başka insanlar sizin adınıza karar vermeye
başlarsa özgür iradeniz sona erecek. Siz bir takipçisiniz. Bu noktada artık siz
de takipçi olacaksınız. Fakat, böyle olmanız gerekmiyor. Benim bu hapishaneden
nasıl kurtulduğu mu, belki sormak istersiniz. Şimdi sizinle bu konu üzerine
konuşacağım. Bu noktadan itibaren beni, kitabımdan takip etmenizi tavsiye
ediyorum.
Kitabı olmayanlar, 15$
vererek hemen satın alabilirler.
Özür dilerim, bir
sorunuz mu var?
- Hayır, yok.
- Tamam, güzel. Kimsenin
kitaba ihtiyacı yok mu?
Çoğunuzda kitap olmadığını görüyorum.
- Hadi be.
- Ben mi?
Sen. Seninle konuşuyorum. Ne söylemeye
çalıştığını anlamadım. Kimsin sen?
Asıl sen kimsin?
Sen kimsin?
Ben Ansel Roth. Zihin kontrolü ve
Tarikatlar alanında dünyanın önde gelen otoritelerinden biriyim.
Sen bir katilsin.
Sen kimsin?
Ailemin aklını yıkadın ve onlara yaptıklarının
doğru olduğu fikrini aşıladın. Doğruydu. Sen ve onu önemsediğini söyleyen
insanlar, onun beynine toplu tecavüz ettiniz. Ölmüş olurdu. Gerçi şimdi de
hayatta değil ama eğer grupla beraber kalsaydı, zaten ölmüş olacaktı. Bu
şekilde yalnız ölmezdi. Ona yardım etmeye çalıştık. Bunu anlamalısın. Lütfen
anlamaya çalış. Tıpkı diğer mahvettiğin hayatlar gibi kendi hayatını da
mahvettiğini görmek güzel. Evet, haklısın. Kız kardeşin ümitsiz bir vakaydı ama
benim bununla hiçbir ilgim yok. Onu önemsemeyen, kontrol eden ve kullanan
insanlarla yaşamayı kendisi tercih etti aksi takdirde intihar tarikatı ile
birlikte yalnız ölmeyecekti. O kendi seçimini yapmış, öyle değil mi?
Seni aşağılık herif. Umarım ölürsün! Ve umarım
kaburgalarından birini kırmışımdır.
**
Günaydın Bay Roth
Kızımızın durumu hiç iyi
değil. Sanki başka biri. Ayrıca sözümüzü de dinlemiyor. Ortalıkta yok ki
sözümüzü dinlesin. Onu aylardır görmüyoruz ve asi tavırlarıyla ilgili
konuşamıyoruz. O yetişkin biri ama...
Sanki dünya ile
bağlantısını tamamen kesti.
- Topluluğun ismi ne?
- Kendilerine ''Hatalar'' diyorlar.
Bunu daha önce duymamıştım.
- Kurucusu kim?
- Bilmiyoruz. Onlar hakkında kimse bir şey
bilmiyor. Claire'in onları nasıl bulduğunu bilmiyoruz.
- Peki, onunla en son ne
zaman konuştunuz?
- Bir hafta önce, telefonda konuştuk. Ne
söyledi?
Onun hakkında endişelendiğimizi ve onu
özlediğimizi söyledim.
Buna nasıl tepki verdi?
Tanrı'yı bulduğunu söyledi. Bir gece önce, diğerlerinin gözü önünde
onunla seviştiğini söyledi. Evet, ortada bir sorun var gibi görünüyor. Her yolu denedik. Maddi olarak onu
desteklemeye devam ediyor musunuz?
Hayır, geçen yıl kestik.
**
. Arabası var mı?
Evet, satmaya çalışmışlar ama benim üzerime
kayıtlı. Şanslısın, genelde topluluğu finanse etmek için değerli olan her
şeyi satarlar. Çalıntı ihbarını Claire yapmış. Ertesi gün arabayı
caddemizin üzerinde bulduk. Bu iyi haber. Alevler içindeydi.
Aile olarak onunla
konuşmayı denediniz mi?
Ya da birinden yardım almayı. Yaptık. Şükran
gününde. Bu topluluk, aile ve arkadaşlarla iletişim kurmalarını istemiyor.
Özellikle ''Hata Günleri'' dedikleri zamanlarda. Tatiller de onu gelmeye
ikna etmiştik. Her şeyin yoluna gireceğini düşünüyorduk. Ne olduğunu anlayınca
birden çılgına döndü. Gözlerinde büyük bir öfke vardı. Bilmiyorum bu sizin için
bir şey ifade edecek mi ama fiziksel ve duygusal anlamda o kadar zayıftı ki. Sanki
daha önce hiç görmediğim bir güç onu ele geçirmişti. Kızımı kaybetmek
istemiyorum Bay Roth.
Aslında
başka bir seçeneğiniz daha var. ''Süreci tersine çevirme'' diye bir şey duydunuz mu?
O adama yaptığın da bu muydu?
Geçen akşamki adama?
Onun kız kardeşine yaptım, evet. Kızınızı o
topluluktan zor kullanarak ayırmamız gerekiyor.
- Claire'i kaçırmaktan
mı bahsediyorsun?
- Legal anlamda, evet. Ama bu onun iyiliği
için. Onu uzak bir yere götürmemiz gerek. Nerede olduğunu bilmediği bir yer
olmalı ama daha önemlisi kimsenin onu bulamayacağı bir yer olmalı. Onun
direncini kıracak süreci başlatabilirim. Topluluğun inançlarını ve doğuştan
gelen itirazlarını sorgulamasını sağlayabilirim. Bunun işe yarama olasılığı
nedir?
Sürecin sonunda kızınızı geri alma olasılığınız
%50. Ve %50 ihtimalle de onu sonsuza dek kaybedeceğiz.
- Evelyn.
- Hayır, hayır.
Kesinlikle haklı. Size karşı dürüst
olmam gerek. Bunun işe yarama olasılığı
aslında bundan bile daha az. Bu durum,
dahil olan herkes için çok tehlikeli. Özellikle de Claire için. Ama eğer
kalbinizin derinliklerinde onu kurtarmak için her şeyi yaptığınızı ve buna
rağmen hala sizden uzaklaşmaya devam ettiğine inanıyorsanız şu soruyu kendinize
sormalısınız;
''Ne kadar ileri gitmeye razıyım?”
**
- Benim ismim Ansel
Roth. Kaybolmuş ve başkalarının kontrolü altında olan insanlara yardım eden bir
uzmanım. Ben kaybolmadım. Kendimi buldum ve hayatımı bildiğim şekilde yaşamayı
seçtim. Çünkü Tanrı böyle istiyor. Ben de bunu öğrenmek için buradayım. Bana
kendinden bahsetmeni istiyorum. Ailem nerede?
Bunun bir önemi yok. Sadece sen ve ben varız.
Şu an ne düşünüyorsun?
Gırtlağının içinden o dilini söküp çıkarmayı
ne kadar istediğimi düşünüyorum. Bu sayede sesin kesilir. Çıplak ellerimle,
boğazını sıkabilecek kadar yakın duruyorsun ve bunu yapmak isterim. Sadece
Tanrı'dan işaret bekliyorum.
-Bu
anlaşılabilir bir tepki. Sadece bilmen için söylüyorum, şimdi biraz arkaya
çekiliyorum. Pek esprili biri sayılmama ama öğrenmek için buradayım derken
biliyorum şu an öyle gözükmüyor ama bu olumlu bir tecrübe olacak. En azından
beni sonuna kadar dinlemeden öldürmeye çalışma. Tanrı'dan gelecek işaretin canı
cehenneme.
Yanıyorsun.
Tuvalete gitmem gerek.
Kendini içeri kitleme. Hatta istersen kapı biraz aralık kalsın. O zaman beni
izleyebilirsin. Bunu isterdin, öyle değil mi?
Eğer istersen patlamış mısır var. Ayrıca
çikolata da o kadar pahalı değilmiş. Oradan çıkman gerek. Ne yapıyorsun?
Hadi. Arkamıza yaslanıp konuşalım.
Durman gerekiyor. Dur,
dur, dur. Sakinleş. Sakinleş.
Şimdi beni dinle, sadece
dinle. 5 gün, hepsi bu kadar. 5 gün. 5 gün sonra, ne istiyorsan onu
yapabilirsin. İstediğin yere gitmekte özgürsün. Yapman gereken tek şey benimle
konuşmak. Ellerimi ağzından çekmemi istiyor musun?
- 5 gün mü?
- O kadar, söz veriyorum. Ardından eve
gidebilir miyim?
Ardından nereyi evin olarak görüyorsan oraya
gidebilirsin, evet. Dinleyeceğine söz ver. Sadece beni değil kendini de. Tamam.
Yine burnun kanıyor.
- Sana vurdum mu?
- Hayır, sanmıyorum. Neden sürekli kanıyor
bilmiyorum. Bana bırak. Kafanı arkaya yasla.
Kaç yaşında olduğunu sormamın sakıncası var mı?
Yaşın bir önemi yok. Topluluk için mi?
Zaman kavramı, dünyamızın güneşin etrafında
dönmesinden ibaret. Neden?
Bu neden önemli ki?
Sadece soyut bir kavram. Dünya neden bu kadar
özel?
- Sonsuzluk içinde zamanın bir anlamı yok.
- Ailen bana 28 yaşında
olduğunu söyledi. Cevabını bildiğin soruları sormamalısın. Haklısın. Özür
dilerim. Bana kusurlardan bahseder misin?
''Hatalar.'' Kusurlar değil. ''Hatalar.'' Hatalar değişimi getirir.
Değişebileceğine
inanıyor musun?
Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. Tamam.
Pekala, evde seni bekleyen bir hayvan var mı?
Bir köpeğim var.
- İsmi ne?
- Ne yapmaya çalıştığını biliyorum.
- Tamam.
- Seni
nasıl buldular?
Ben onları buldum.
Birisi sana broşür mü
verdi ya da topluluk içinde bir arkadaşın mı vardı?
Hayır, anlamıyorsun. Onları gerçek anlamda
buldum. Bulmak zorundaydım. Bir gün dışarı çıktım ve yürümeye başladım. Eve
ulaşana kadar yürüdüm. Daha önce orada hiç bulunmamıştım ama biliyordum.
Görmüştüm. Bir şey bana girmemi söyledi ve ben de girdim.
Ve seni içlerine mi
aldılar?
Tüm hayatım boyunca onlarla birlikteydim ama o
an fiziksel benliğim de o eve girdi.
- Topluluğu tarif
edebilir misin?
- Hangi açıdan?
Cinsiyet, ırk, yaş. Biliyorum, bunların senin
için hiçbir anlamı yok ama benim anlamama yardımcı olacak. Erkek ve kadınlar
var. Çoğunluğu erkek.
- Çocuklar yok demek.
- Parazitler. Onların
büyümesini bekleyecek kadar zamanımız yok. Neden?
Yakında bir şey mi olacak?
Sana bu konuda konuşmak istemediğimi
söylemiştim. Haklısın. Bana topluluk içinde ki rolünü söyle Claire?
Özür dilerim. İstemeden oldu.
''Hatalar'' içinde
kimsin?
Hepimiz öğrenciyiz, her birimiz. Bir öğretmen var demek. Birbirimize
öğretiyoruz. Ama başınızda sorumlu birisi olması gerek. Oraya ilk gelen kişi.
Tanrı.
Kim o tanrı?
Bunu kendin bulmalısın.
Sanırım çok yoruldun,
öyle değil mi?
Yorulduğumuz zaman daha az düşünür daha fazla
hissederiz. Bugün, hissetmeni istiyorum. Anlıyor musun?
Burada durmalıyız. Şu ana kadar çok iyi
gittin. Bunu bu kadar çabuk yapacağımı düşünmemiştim ama sana bir şey göstermek
istiyorum. Biliyorum, bu senin için zor olacak ama hazır olduğunu
hissediyorum. Onları görmeni istedim. Burada
olduklarını bil. Senden hiçbir sır saklamak istemiyorum. Tamam. Paul, Evelyn,
sanırım bu akşamlık bu kadar yeter. Ona, süreci tamamlaması için bir şans
verelim.
Anneciğim?
Babacığım?
Bebeğimiz. Claire. Ne oldu?
Bekle. Hayır, her şey yolunda. Şu an ki
kimliğini tam anlamıyla benimseyemedi ama her şey yolunda. Bunun ne anlamamız
gerekiyor?
Bu durumda onun 2 kimliği var. Önceki
kimliği, tarikata katılmadan önce. Ve bir de tarikat kimliği. Peki ona nasıl
sesleneceğiz. Sevgi sözcükleri olabilir.
Bebeğim, tatlım,
şekerim, bundan önce nasıl sesleniyorsanız öyle. Ona hiç şekerim dememiştim.
Söyleme o zaman. Uyumaya ihtiyacı var. Bugün güzel geçti. Bence bu akşam
kapılarımızı kapalı tutmalıyız.
- Onunla biraz daha
konuşamaz mıyız?
-
Sabahı bekleyin. Yarın sabah onunla bir seans yapmak istiyorum. Sonrasında sizi
içeri alacağım. Teşekkürler.
**
Bu sabah benimle
konuşmak ister misin?
Onları bulduğumdan beri, kendimle ilgili
birçok şey öğrendim.
Meditasyon ile
ilgileniyor musun?
Evet, kendim yapmıyorum ama sürecin nasıl
işlediğini biliyorum. Daha önce bana meditasyon yapılmamıştı. Şimdi ise
hayatımı onsuz hayal edemiyorum.
- Hedeflerim var.
- Ne tür hedefler?
Seviyeler var. Her seviye ulaşabileceğin bir
hedef eğer buna inanırsan. Herkes bunu yapabilir. Sadece nasıl yapılacağını
henüz bilmiyorlar
Sen hangi seviyedesin?
Seni seviyeden seviyeye götüren şey
isteklerin. Fazlasıyla olgunlaştım ama yeterince güçlü olup olmadığımı
bilmiyorum. En azından vakti gelince.
Vakti gelince mi?
Ne için?
Bir şey mi olacak?
- Bunu söyleyemem.
- Niçin?
Çünkü bilmiyorum. Ira'nın söylediğine göre... Ne
oldu?
Ira kim?
- Bunu söylememem gerekirdi.
- Lideriniz mi?
Ira, bizim ile bir sonraki olacaklar arasında ki bağlantı.
Sizi bir araya toplayan adam o mu?
Ira erkek değil.
O zaman
Ira bir kadın?
Hayır, Ira insan formunun ötesine geçmiş biri.
Beni bağışla ama ne
söylemeye çalıştığını anlamıyorum. Hepimiz bedensel şekillerimiz arasına
sıkışıp kaldık. Bu ne demek?
Her seviye bir parça kontrol anlamına gelir.
Ama bu gerçekte bir şey
ifade etmiyor, değil mi?
Sana belirsiz terimler ve kanıtlanmayan
fikirler aşıladıklarını görmen gerek. Hayır, hayır. Kontrol, diğer her şeyin
anlamını yitirmesi demek. Kendini kontrol etmek, diğerlerini kontrol etmek
anlamına gelir. Onlar, görüntümüzün ve ışığımızın algısını bile değiştirebilir.
Işığımız mı?
Ya da bunu görmezsin?
Görünmezlikten mi söz ediyorsun?
Buna şahit oldun mu?
Evet. Son seviyeye ulaşınca ne olduğunu
anlatabilir misin?
Özgür olduğunda yani?
Giderler. Peki bu insanlar nereye doğru
giderler?
**
Onlarla olmayı seçti.
Kendi seçimini yaptı.
- Özgür iradesi vardı.
- Gerçekten var mıydı?
Gözlerimin içine bak ve Jennifer'ın ölümüyle
ilgili kendini suçlamadığını söyle. Herkes ölür.
Hayır! Bana bak!
Sözlerimi dinle. Onları hisset. Jennifer'ın ölümünde kendini suçluyor musun?
Kontrol altındaydım. Onu kullandım. Ona yardım
edebilirdim ama etmemeyi seçtim.
- Ve bu seçim her şeye
mal oldu.
- Her şeye, evet. Bana
kaybettiklerini anlat. Duymak istiyorum. Programım, para, evim, karım... Hayır.
Bunlar meta. Ne kaybettin?
Her türlü saygıyı.
Olduğun kişiden mutlu
musun?
- Mutluluğunu Terry'e mi borçlusun?
- Hayır.
- Ona ne borçlusun?
- Hiçbir şey.
- Paranı ona mı
borçlusun?
- Hayır. Borçlu olduğun tek kişi kendinsin.
Anlıyor musun?
Anlıyorum. Söylediklerim sana anlamlı geliyor
mu?
Hayatımda duyduğum her şeyden daha anlamlı
geliyor.
Nasıl hissediyorsun?
Arınmış. Özgür. Gözlerini kapat. Aklından her şeyi çıkar. Tam şu an kendini hayal et. 2 bileşikten
oluştuğunu hayal et. 2 tane sen. Biri,
diğerinin içinde yaşıyor. Bu sensin,
içte yaşayan, diğeri ise zaten hep oradaydı.
Çünkü başka bir şansı
yoktu.
- Diğer seni görüyor
musun?
- Onu görüyorum. Diğer seni çıkarmanı
istiyorum. İçinden söküp at. Ve dışarıdaki kendine bak. Görüyor musun?
Görüyorum.
Şimdi kendine hiç olmadığı kadar güzel bir
yerden bakıyorsun. Diğer sen nasıl
görünüyor?
Ne görüyorsun?
Yalnızlık. Keder. Zayıflık. Kapıya doğru yürümeni istiyorum Ansel.
Kapıya doğru yürüdüğünü
hayal etmeni istiyorum. Sanki kapı orada değilmiş gibi.
Gidiyor musun?
Diğer taraftayım. Kapının kilidini açmanı istiyorum. Diğer seni geri çağır Ansel. Şimdi 2 seni yeniden birleştir. Gözlerini aç. Kapıyı aç. Şimdi bana güveniyor
musun?
Şüphesiz.
**
Mutlu hissediyorum.
Evet, bu çok özel. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Her zaman bizimleydin ve
her zaman bizimle olacaksın. Diğer tarafta görüşürüz. Onun bilgisi ile birlikte
senin öğretin hayal edemediğimiz yerlere kadar yayılacak.
Ira, seni seviyoruz.
Kusura bakma,
bozuldu.
Artık özür dilemek yok.
Geçmişte olanlar için
bir şey yapamayız. Yalnızca şu an olanlara odaklanmalıyız. Kendimiz için üzgün
hissetmemeliyiz. Birbirimize sahibiz ve güçlüyüz.
Nereye gidiyorum?
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar