Print Friendly and PDF

Herodes Kanunu... Ya düzersin ya da düzülürsün...Her davada adli düzen gereksiz...Bunlar toplumun iyiliği için

Bunlarada Bakarsınız

 

Herod'un Kanunu (1999)

La ley de Herodes

120 dk

Senaryo:Luis Estrada, Vicente Leñero, Fernando

Javier León Rodríguez Yönetmen:Luis Estrada

Ülke:Meksika 

Tür:Komedi, Suç, Gizem

Vizyon Tarihi:09 Kasım 1999 (Meksika)

Dil:İspanyolca

Müzik:Santiago Ojeda

Nam-ı Diğer:Herod's Law | Herod's Law | Herod's Law

 Oyuncular

Damián   Alcázar

Pedro   Armendáriz Jr.

Delia  Casanova

Juan   Carlos Colombo

Alex  Cox

Özet
La Ley De Herodes-Herod’s Law (Herod’un Kanunu), çekildiği ve yayınlanması planlanan tarihte yine Meksika hükumeti tarafından ülkede yasaklanmış olduğundan çekildiği zaman sinemalarda gösterime girememiştir. 1999 yılında yayınlanma izni alan La ley de Herodes, Herod’s Law, Meksika sinemasının başarılı yapımları arasında yer almaktadır. Yozlaşmış eski belediye başkanı köylülerce öldürüldükten sonra, fakir hademe Juan Vargas Orta Meksikadaki bu çöl kasabasının yeni belediye başkanı olmuştur. Yeni başkan kasabada, iktidardaki partinin modernlik, barış ve gelişim gibi ilkelerini uygulamaya çalışsa da yozlaşmaya karşı yozlaşmak dışında başka bir şey yapamayacağını kısa sürede fark etmiştir. La Ley De Herodes-Herod’s Law (Herod’un Kanunu)

Filmin kahramanı Juan Vargas, ilerleme ve huzur sözü vermiştir ancak, yavaş yavaş kendi de yozlaşmaya başlayacak, belindeki silahın gücü ve yardımıyla adım adım kasabada kanun haline gelecek, şimdiye kadarki gelmiş geçmiş en kötü belediye başkanı olacaktır. Luis Estrada’nın yönettiği filmin gösterimi hükümet tarafından bir kaç yıl yasaklanmış ve bunun ardından film 1999 yılında gösterime girebilmiştir. Yönetimlerin yozlaşmasını konu alan film toplam 20 ödül kazanmıştır. Film, Meksika’daki yönetimin yozlaşması üzerine komik bir taşlamadır.

Altyazı

BİRLEŞİK MEKSİKA DEVLETLERİ SİYASİ NİZAMNAMESİ

HEROD'UN KANUNU

 Tanrım, başkan medeniyet ve sosyal barıştan bahsederken   bir belediye başkanını linç ettiler.

  Bunu hallet Lopez.

  Merak etmeyin sayın Vali.

  Bunu halletmek için gerekli adımları attık.

  Meksika Başkanlığı'ndan sözediyorum.

  Dikkat etmezsem şerefsiz Ruiz Cortinez beni alteder.

  Bundan tertemiz çıkmak istiyorum.

  En azından bir bakanlık kazanamazsam oyun dışı kalırım.

  Endişelenmeyin general.

  Sizi temin ederim ki parti için çok değerlisiniz.

  Bu konuda açık olacağım Lopez.

  Vali olmak istiyorsan her şey çözülmüş olmalı.

  Eyaletimizden bahseden insanlar onu iyilikle anmalılar.

  Buralarda kimin kime oy verdiğini herkesten iyi bilirsin.

  İşimi istiyorsan San Pedro gibi sorunlar çıkarma karşıma.

  Başkan Aleman medeniyet ve sosyal adaletten   bahsederken bir belediye başkanını linç etmek.

  Hallet bunu Ramirez.

  Merak etmeyin Beyefendi.

  Yakında birini bulacağız.

  Bu iş bugün halledilmeli.

  Valiyle işlere çeki düzen vermemiz gerekiyor.

  Benim seçildiğimi açıkça ifade etti.

  İşe koyul.

  Bana çok zeki olmayan birini bul.

  Üç-dört aylığına makamda duracak.

  Buna ne dersiniz?

  Kim bu?

  Kötünün iyisi ama namusludur.

  Partiyi bırakmakla tehdit etti.

  Hayır!

  - Ya bu?

  - O "Eli Uzun".

  San Pedro belediye başkanlığı gibi boktan bir işi isteyeceğinden şüpheliyim.

  Ya bu Tin Tan'a* benzeyen herif, Vargas?

  Yıllardır partide.

  Benimle birlikte katılmıştı.

  İyi bir adam.

  Muhtemelen kabul edecektir.

  "İyi adam"dan kastın ne?

  Aptalın teki.

  Adamımız bu.

  Git getir.

  Kurumsal Devrimci Parti Juan Vargas

AMİR TEMİZLİK İŞLERİ

Günaydın.

  Ramirez?

  Ramirez!

  Lanet olsun Vargas, bana artık Beyefendi demelisin.

  Uzun zaman oldu.

  Araba senin mi?

  Evet.

  Beni Bay Lopez gönderdi.

  Seninle konuşmak istiyor.

  Vali sekreteri mi?

  Ne hakkında?

  Çok iyi şeyler değil.

  Acele et, bizi bekliyor.

  Girin.

  Beni burada bekle.

  Ve düzgün dur.

  Onu arayacağımı söyleyin.

  İyi günler Vargas.

  - Onur duydum Beyefendi.

  - Otur.

  Sana karşı açık olacağım Vargas.

  Bildiğin gibi nihayet   ülkemiz medeniyete erişti.

  Devrim ideallerini hayata geçirmeli,   Başkan Aleman'ın sözlerini gerçeğe dönüştürmeliyiz.

  Ülkemizi ilerletmeli, ahlaki çürümeyi, özellikle de   karşıt fikirlilerin yarattığı karmaşayı yok etmeliyiz.

  Bir takım devlet erkanı bunu anlamıyor.

  Onlar yetkilerini iş bağlayıp   ceplerini doldurmakta kullanıyorlar.

  Bu ülkenin gerçek vatanseverlere ihtiyacı var.

  - Senin gibi.

  - Teşekkürler beyefendi.

  Yardımına ihtiyacım var.

  Kimi öldürmem gerektiğini söyleyin yeter.

  Hayır Vargas.

  Devir değişti.

  San Pedro de los Saguaros'da neler olduğunu işittin mi?

  Halk ayaklandı, bir takım sorunlar peydahlandı   ve yönetimde kimse yok.

  Seçimlere kadar düzeni sağlayacak   geçici bir belediye başkanı atamamız gerekiyor.

  Anlıyorum.

  Peki ben nasıl yardım edebilirim Beyefendi?

  Kısa keselim Ramirez.

  Safa yatma Vargas.

  Partinin dikkatini çektin ve ben sana   San Pedro de los Saguaro'nun   geçici başkanı olacağını söylüyorum.

  Belediye Başkanı mı?

  Ben mi?

  Devrimin senin gibi insanlara nasıl adil davrandığını görüyorsun.

  Sana güveniyorum Vargas.

  Sana tamamen güveniyorum.

  Bu gerçek bir fırsat, belki de muhteşem bir   siyasi kariyerin başlangıcı.

  - Bu doğru, değil mi?

  San Pedro'ya git ve başkan Aleman'ın ve vali Sanchez'in   vaatlerini yerine getir: "Medeniyet ve sosyal adalet. " Ama hiçbir sorun istemiyorum.

  Başkentte San Pedro de los Saguaros'dan bahsettiklerinde   hoş şeyler söylemeleri iyi olur.

  İşleri berbat etme.

  Anladın mı?

  Merak etmeyin Beyefendi.

  Size nasıl teşekkür edebilirim?

  Partiye teşekkür et.

  Unutma: "Her şeyi partiye borçluyuz".

  Hatta.

  Bunu tak.

  Vali Sanchez bunu bana bizzat verdi   eminim ki sana iyi şans getirecektir.

  Teşekkürler beyefendi.

  Artık yapacağın tek şey çalışmak.

  Evet efendim.

  Ramirez kardeşim, teşekkürler.

  - Teşekkür ederim.

  - Beyefendi!

  Teşekkür ederim Beyefendi.

  Affedin beni Beyefendi.

  Al bakalım Ramirez.

  Başkan Aleman bunu bana hediye olarak verdi.

  Bu aptalı bulduğun için artık senindir.

  Ötesi berisi yok, başkansın tatlım.

  Partide bunca yıldan sonra, nihayet.

  Artık bizim de iyi bir şeyler elde etmemizin zamanı gelmişti.

  Mutlu musun hayatım?

  Bu sadece başlangıç.

  Göreceksin.

  İşler yolunda giderse bir sonraki durak eyalet mebusluğu.

  Ve ardından kongre üyeliği, en büyük düşüm.

  Ulusal Kongre'de bir tabelada ismin olduğunu düşün.

  Başka bir şey de olabilir.

  Şunu düşün: Senatör Vargas ve eşi.

  Fena gelmiyor ha.

  Hiç fena değil Bayan Senator.

  Hiç fena değil.

  Afedersiniz.

  San Pedro de los Saguaros'a ne kadar var?

  İyi günler.

  Afedersiniz, İspanyolca biliyor musunuz?

  Galiba kaybolduk.

  San Pedro de los Saguaros ne tarafta?

  Burası.

  Yeni Belediye Reisi olmalısınız.

  Dünden beri sizi bekliyordum.

  Ben Carlos Pek, katibiniz.

  Juan Vargas, hizmetinizdeyim.

  Başkan Aleman ve Vali Sanchez beni medeniyet ve   sosyal adalet getirmem için gönderdi.

  Burasıymış.

  Hoşgeldiniz hanımefendi.

  Burası mı?

  BELEDİYE

Gidip ofisini görmelisin Juan.

  Ne için?

  Bu bana yeter.

  Lanet bir virane.

  Çöplükte daha iyiydik.

  Böyle konuşma.

  Çöplükte hiçbir şeydin, buradaysa patronsun.

  Sen belediye başkanısın.

  Sana nasıl Beyefendi dediklerini duymadın mı?

  Bana Beyefendi dedi, değil mi?

  Evet.

  Gerçekten burada daha iyi olacağımızı mı düşünüyorsun?

  Tabi ki tatlım.

  Anlamıyor musun?

  Burada önemli insanlarız.

  Bu henüz başlangıç, ama çok, çok akıllı   olmalıyız.

  Günaydın.

  Pek?

  Pek?

  Yeni reisin geldiği hemen yayılmış.

  Herkes işinin halledilmesini istiyor.

  Onları sonra göreceğimi söyler misin lütfen.

  Pekala, işe koyulalım.

  Nedir bu Pek?

  Çözülmemiş sorunlar Beyefendi.

  Daha çok var ama bunlar acil olanlar.

  Zirai sorunlar, bu da-- Bir dakika Pek.

  Biraz dolaşırsak   çevreyi tanıyabilirim.

  Katılıyor musun?

  Kasaba çok küçüktür Beyefendi.

  Yüzden daha az nüfusa sahibiz   çoğumuz tüm hayatı burada geçmiş yerlilerdir.

  Günaydın.

  Gücenmeyin sakın Beyefendi.

  İyi insanlardır   ama çoğu İspanyolca konuşamaz.

  Gerçekten mi?

  Okulda öğrenmiyorlar mı?

  Beyefendi.

  Bakın.

  Burası okuldu.

  Ne oldu?

  Onu Tata Cardenas zamanında inşa ettiler.

  Hükümet değiştiğinde   muallime ödeme yapmayı kestiler ve o da günün birinde çekti gitti.

  Hep aynı terane Beyefendi.

  Peki kapılara, pencerelere ve diğer şeylere ne oldu?

  Seleflerinizden birinin işi.

  Ne yaptı?

  Piç herif bir gün onları karatahta, sıra, masa ve değerli olan   tüm malzemeyle birlikte sattı.

  Öylece mi?

  Duvarları satamadı çünkü kimse almak istemedi.

  Elinde olsa tüm kasabayı satardı.

  Gelen her reisle aynı şeyleri yaşadık Beyefendi.

  Benden önceki reise ne oldu Pek?

  Neden bıraktı?

  Beyefendi.

  Size söylemediler mi?

  Kafasını palayla kesmişler!

  Ne?

  Kesmişler ve San Pedro başkanlarının hikayesi   bununla bitmiyor.

  Birini asmışlar, bir diğerini neredeyse canlı canlı yakmışlar.

  Beş yılda üç başkan öldürülmüş.

  Neden beni gönderdiler?

  Bilmiyorum   ama yanlış bir şeyler yapmış olmalılar değil mi?

  Kim bilir?

  Yine de   her ihtimale karşı.

  Günaydın.

  Ne oluyor Pek?

  Cinayet.

  Bay Vargas.

  Bu Dr.

  Morales.

  - Memnun oldum doktor.

  - Altı mermi.

  Bu San Pedro'nun diğer meseleleri gibi   şu genelev yüzünden.

  Sanırım biliyorsunuzdur.

  Hayır, hayır.

  Bununla sekiz ölü, kasabanın yarısına bulaşan   hastalığı saymıyorum bile.

  Bu yerle ilgili bir şeyler yapılmalı!

  Merak etmeyin doktor.

  Orayı kapatmak için gerekli-- Bu sizin göreviniz!

  Daha yeni başladım.

  Temin ederim ki-- Bu çok basit.

  İşini yap, ben de seni her şeyin iyi olacağına temin edeyim.

  Aksi halde yemin ederim ki San Pedro'ya geldiğine pişman olursun.

  Kim bu adam Pek?

  Dr.  Morales sakınılacak biridir Beyefendi.

  Dört defa reislik için PAN adayı oldu   her zaman hilekarlıktan yakınır durur.

  Buna inanabiliyor musunuz?

  Artık o sizin en kötü kabusunuz olacak.

  Öyle görünüyor.

  Hayal bile edemezsiniz.

  Bunu ne yapacağız Pek?

  Akrabası yoktu.

  Sanırım biz halledeceğiz.

  Sekize kadar açmıyoruz.

  Patronunla konuşmak istiyorum.

  Uyuyor.

  Ona yeni başkanın geldiğini söyle.

  Bekle burada.

  Girebileceğini söyledi.

  Ah küçükhanım, viziteniz ne kadar?

  Sizin için ne yapabilirim?

  Günaydın.

  Bu saatte uyandırdığım için üzgünüm, Dona ?

  - Lupe.

  - Juan Vargas, hizmetinizdeyim.

  Oturun Beyefendi.

  Siz kaybolun.

  Oturun.

  İçki ister misiniz?

  Çalışırken içmiyorum.

  Küçük bir kadehin zararı olmaz.

  Demek yeni başkan sensin.

  Hizmetinizdeyim hanımefendi.

  Konuya gelirsek.

  Nasıl söylesem?

  Görünen o ki bazı insanlar yaptığınız işten hoşnut değil.

  Beyefendi, tıpkı diğerleri gibi   haracınız için geldiniz değil mi?

  Hayır hanımefendi, öyle bir şey değil.

  - Bu insanlar-- - İnsanlar mı yoksa Dr.

  Morales mi?

  İhtiyar orospu çocuğu beni rahat bırakmayacak.

  Yerlileri ve diğerlerini bana karşı dolduruyor.

  Bir tek doktor değil.

  Dışarıda bir ceset var.

  Dün burada biri vurulmuş.

  Ceset mi?

  Hayır Beyefendi, sizi kandırıyorlar.

  - Burada bir şey olmadı.

  - Konu şu ki-- Hayır Beyefendi, her şey nizama uygun.

  Selefiniz Don Alfredo Garcia   bana tüm izinleri vermişti.

  Bunu alacak mısınız almayacak mısınız?

  Hayır hanımefendi.

  İnsanın yapamayacağı şeyler vardır.

  Neden?

  Hepiniz aynısınız Beyefendi.

  Sakın farklı olduğunu söyleme bana.

  Hayır Dona Lupe, bunu nasıl söylersiniz?

  Burayı kasabanın hayrı için kapatmalıyım.

  Bana bak seni gerzek.

  Bunu burada kesiyoruz.

  Söyleyeceğin başka şeyler varsa   git papaza anlat.

  Burası onun çöplüğüdür.

  - Papaz mı?

  - Evet papaz, duydun beni.

  - Defol git buradan!

  - Rahatsız ettiğim için üzgünüm.

  - Çık dışarı.

  - Affedin beni.

  - Yürü git.

  - Hoşçakalın.

  İçeri girin aptallar.

  Ne yapıyorsunuz burada?

  Afedersiniz hanımefendi.

  Dona Lupe, ceset ne olacak?

  Götüne sok!

  Al bakalım dostum.

  İşte oldu.

  Siz öyle demiştiniz peder.

  Beden zayıftır ve günah işlemeye teşvik eder.

  Evet ama sen büyülendin.

  - Ama peder, biliyorsunuz.

  - Kocan ne diyor?

  Hiç.

  Beni umursamıyor.

  Ego te absolvum.

  Nedamet için üç defa Kutsal Babamızı, üç defa da Selam Meryem'i okumalısın.

  Ve günahlarının her biri için bana bir peso vermelisin.

  - Günaydın.

  - Günaydın.

  Chencha.

  Yardımcı olabilir miyim?

  Günaydın Peder.

  Ben Juan Vargas, hizmetinizdeyim.

  Yeni belediye başkanı.

  Biliyorum.

  Sizi görmeye gelecektim ama   çok işim vardı.

  Sizin için ne yapabilirim?

  Bir çok sorunum var Peder.

  - Manevi sorunlar mı?

  - Keşke öyle olsaydı.

  Dışarıda bir ceset var.

  Az önce Dona Lupe ile konuştum.

  - Size gelmemi söyledi.

  - Burada olmaz.

  Dışarı çıkalım.

  Evladım   böyle bir Packard kaça gider?

  İnanın bilmiyorum Peder.

  Peki bu cesedi ne yapacağız?

  Kokmaya başlıyor.

  Bu idarenin meselesi.

  Ben sadece onu kutsarım.

  Peki ya genelev Peder?

  Dona Lupe sizin izninize tabi olduğunu söyledi.

  Ah, Dona Lupe!

  Siz ikiniz iş görüştünüz mü?

  Ne?

  Bir anlaşmaya vardınız mı?

  Ben öyle biri değilim Peder.

  - Hadi oradan.

  - Yemin ederim Peder.

  Yemin etme!

  Sence bu çoban sürüsünü tanımıyor mudur?

  Bana bir teklif yaptı ama benim San Pedro de los Saguaros'a   gelme amacım bu değil.

  Parayı almalıydın.

  San Pedro çok şeyden mahrum   ve Dona Lupe önemli bir sosyal işlevi yerine getiriyor.

  Dua için beş peso.

  Teşekkürler Peder.

  Başkanlık oldukça yorucu bir iş Pek.

  Böylesine zor olacağını hiç düşünmemiştim.

  Kötü bir gün geçirmişsiniz Beyefendi.

  Ama pes etmeyin.

  Sorunların çözümü   yavaş yavaş olur.

  Biliyor musun?

  Gelmeden önce, başkanın dinlediğim bir konuşması   bana işe yarayabilecek bazı fikirler verdi.

  Bana fikrini söyle.

  Önce   okulu onarmalıyız.

  Sonra sokakları döşemeli ve bir kanalizasyon sistemi kurmalıyız.

  İnsanlar tuvaletini-- Eğer izin verirseniz Beyefendi.

  Bekle.

  Kafamı dağıtma, fikirler gidiyor yoksa.

  İnsanların bizi hatırlayacağı büyük bir şey.

  Bir baraj ya da San Pedro de los Saguaros'ı başkente bağlayan   bir otoyol bağlantısı.

  Ne diyorsun?

  Bunlar büyük fikirler Beyefendi   ama bir sıkıntı var.

  Nedir?

  Yedi peso.

  Kalan bütçe bu kadar.

  Son reis   hepsini harcadı.

  O zamandan beri hiç ödenek gelmiyor.

  Sizinle bir şeyler göndermişlerdir diye düşünmüştüm.

  Aç değilim.

  Sorunları böyle çözemezsin Juan.

  Bir şeyler düşünmemiz lazım.

  Çöplüğe geri dönemezsin.

  Para olmadan hiçbir şey yapamam.

  Yarın ilk iş gidip Bay Lopez'i gör.

  Ona sıkıntılardan bahset   ve daha geniş bir bütçe iste.

  Ama bana hiçbir sorun istemediğini söylemişti.

  Ama sana bizi nereye gönderdiğinden bahsetmedi.

  Ona git, mazlumu oyna.

  Bir hediye götür, bu hep işe yarar.

  Ona ne vereceğimi biliyorum.

Neticede, Başkan Miguel Aleman işçi ve köylülere bu devalüasyonun acı verici ancak gerekli olduğunu sorunlarla yüzleşip sebat göstererek herkes için parlak bir geleceği garanti altına aldığımızı açıkladı.

  Şüphesiz işlerin nasıl yürüdüğünü bilen insanlar vardır.

  İşi yapamayacağımı Bay Lopez'e nasıl anlatacağım?

  Cellatla dans ediyorum.

  Yerinde olmayı isterdim.

  Ye ve uyu, uyu ve ye.

  Ye ve uyu.

  Hayat bu.

  S..tir.

  - Ne?

  - Arabana ne oldu?

  Hurda yığını nalları dikti.

  Bakalım bir şeyler yapabilecek miyiz.

  Geç direksiyona.

  Çalıştır.

  Dur, dur.

  Sanırım motor boku yemiş.

  Hadi be.

  Tamir edebilirim ama   biraz pahalıya kaçar.

  Hallet.

  Ödeyeceğim.

  Bir daha, dikkatlice.

  İşten anlıyor.

  Ne dedin?

  Borcum nedir?

  Meksikalı bir dost için yüz dolar yeterli.

  Yüz dolar mı?

  S.ktir.

  Ama bende o çeşit para yok.

  - İşte tüm param bu.

  - Ya domuz?

  - Olmaz, o patronuma ait.

  - Peki ver onları o zaman.

  Ama beni beş parasız bırakacaksın.

  Peki, şöyle yapalım.

  San Juan de los Camotes'e git, beni orada bekle.

  Ben belediye başkanıyım.

  Emilio Gabriel Fernandez Figueroa, hizmetinizdeyim.

  Orada ödemeyi yapacağım.

  - Ne?

  - Tamam dedim dostum.

  Merak etme.

  Biz Meksikalılar sözümüzün eriyizdir.

  Vaktinde ödeyeceğim.

  Çok teşekkürler.

  İyi yolculuklar.

  Lanet gringo, hepsi aynı.

  Bizi kandırmak istedi.

  Ama biz Meksikalıların daha beter olduğunu bilmiyor.

  Bu nedir Vargas?

  San Pedro de los Saguaros'dan bir hediye.

  Çıkar şu domuzu buradan?

  Ne haberler var?

  Şey Beyefendi, nereden başlayacağımı bilmiyorum.

  Bana daha geniş bir bütçe vermenizin   uygun olup olmayacağını merak ediyorum.

  Hayır Varguitas, olmaz.

  Seçimler yaklaşıyor ve   bir sürpriz yaşanmaması için   tüm fonların partiye gitmesi lazım.

  Benden her şeyi iste.

  Her şeyi, ama bu hariç.

  Şu anda olmaz.

  Madem böyle bir hakkım var   beni başka bir kasabaya göndermeye ne dersiniz?

  Lanet olsun, sen harbiden akıllı çıktın.

  Mümkün değil.

  Burada Herod'un Kanunu işler.

  Ya düzersin ya da düzülürsün.

  Ama hiç para yok.

  Bu işleri güçleştiriyor.

  Yapılması gereken çok iş var.

  Herkes seninle aynı şeyi istese ne olurdu bir düşün.

  Hiçbir zaman yetmez ki.

  Para bittiği zaman bitmiştir.

  Dürüst olmak gerekirse Beyefendi, söylediğiniz gibi medeniyet ve   sosyal adaleti yerine getirmeyi planlamıştım   ama gerçek o ki, bu çok zor.

  Sana biraz tavsiye vereyim.

  Otur.

  İşte.

  Federal ve ulusal kanunlar.

  - Hepsini okumalı mıyım?

  - Hayır, Vargas.

  Bu senin para kazanmanı sağlayacak.

  Nasıl kullanacağını bilirsen, bundan çok para kaldırırsın.

  Cezalara, vergilere, ruhsat ücretlerine sahipsin.

  Kanunu kendi yararına kullan, başarıya ulaş.

  Unutma bu ülkede dürüstlük seni bir yere ulaştırmaz.

  Başıma daha büyük dertler açacaksınız.

  San Pedro idaresine saygı duymuyorlar.

  İdare mi?

  Gel sana biraz idare göstereyim.

  Burada dur.

  Vur bana.

  Hayır, olmaz Beyefendi.

  Haydi, korkma be adam.

  Vur bana.

  Gel buraya Vargas.

  Anladın mı?

  Ben senin patronunum.

  Senin amirin.

  Anladın mı?

  Kim kanunları çiğnerse idareyle başı derde girer.

  Cezalandırılırlar.

  İdare benim.

  Çaktın mı?

  Ama San Pedro'daki insanlar vahşidir Beyefendi.

  Sabık başkanın kafasını kestiklerini biliyor muydunuz?

  Kafasını mı kesmişler?

  Bunun çözümü kolay.

  Al bunu.

  Haydi al.

  Eğer seni palayla korkuturlarsa onlara tabancayı göster  .

sonra bakalım hala zorluk çıkarıyorlar mı.

  Oynama şununla be adam.

  Uzak tut şunu.

  Birilerini öldürme sakın.

  Unutma, bu kitapta yazan her şey der ki   Yasama, Yürütme, Yargı sensin.

  San Pedro de bilmemnenin en yüksek mercii ?

  De los Saguaros.

  San Pedro de los Aguados, anladın işte.

  Git ve tabancayı da götür.

  - Teşekkürler Beyefendi.

  - Al bakalım.

  Bu küçük kitap ile tabancayı al ve idareyi uygula.

  Çok teşekkür ederim.

  - Affedin beni.

  - Git hadi.

  Gloria!

  Hayatım ben döndüm!

  - Nasıl gitti aşkım?

  - Çok iyi.

  Başka bir kasabaya taşınıyor muyuz?

  Hayır.

  O zaman bütçeyi mi yükselttiler?

  Hayır hayatım, bak.

  - Bu da nedir?

  - Bay Lopez verdi.

  Başımıza bela açacaksın.

  Hayır aşkım.

  Tam tersine, bununla belaları defedeceğiz.

  Kanunlara çalışır, ateş etmeyi öğrenirim.

  İyi, şimdi kaldır şunu.

  Beni geriyor.

  Tabancam seni geriyor mu?

  "Kamu suçları şunlardır: Ahlak suçları   fahişelik   endosinite   ve beyaz kadın ticareti".

  Hayatım!

  Hayatım, "en-do-si-ni-te" ne demek biliyor musun?

  Hayır.

  Bırak da uyuyayım.

  Sence ben aptal mıyım?

  Sürekli sıvışmayı deniyorsun kaltak!

  Ne düşünüyordun ki?

  S..tir!

  Bir an kafamı çeviriyorum ve sen gitmeye kalkıyorsun.

  Ne düşünüyordun ki?

  Sence ben aptal mıyım?

  Gir içeri, seni kaltak!

  Sizi nankör fahişeler!

  Domuzları beslemeye gelince yoksunuz.

  - Alın bakalım!

  - Günaydın Dona Lupe.

  Günaydın.

  Ne istiyorsun piç kurusu?

  Tüm hürmetimle, bu evi kapatmamı gerektiren bir durum var.

  Ceza kanununa göre, birçok maddeyi çiğniyorsunuz.

  Ruhsatsız alkol satışı.

  Cinayete karışma   hırsızlık, adam kaçırma, "enosininite".

  Tecavüz, çocuk istismarı, tehdit   defin kanununun ihlali, beyaz kadın ticareti   ve çalışanlara şiddet.

  Burası benim mülküm tamam mı Beyefendi?

  Evimde istediğim herkesi döverim anladın mı?

  Bak, Dona Lupe.

  Burada uyman gereken kural-

- S..mişim senin kurallarını!

  Lütfen Dona Lupe, biraz saygı gösterin.

  Ben milletin gücünü temsil ediyorum.

  - Anlamıyorsun!

  - Dona Lupe  - Anlamıyorsun hala.

  - Lütfen, Dona Lupe.

  Lütfen, Dona Lupe!

  Nezih insanlar gibi konuşmak istiyorum.

  Beni korkuttuğunu mu sanıyorsun?

  O silahı kullanmak taşak gerektirir seni kancık!

  Lütfen!

  Korkak!

  Gel buraya, lanet orospu çocuğu!

  Götveren!

  Orospu çocuğu!

  Beyefendi ne oluyor?

  Beni sorarlarsa gittiğimi söyle.

  Hayır, artık burada çalışmadığımı söyle.

  Bacağından vurduğuna emin misin?

  Sanırım öyle hayatım.

  Gidelim hadi.

  Ne olmuş?

  Bu patronun sana yapmanı söylediği şey değil mi?

  Evet.

  Öyle bir şey.

  Sen devletsin tatlım.

  Sana saygı göstermeliler.

  Sadece bu kadın.

  Hadi bakalım.

  İşe geri dön.

  - Gerizekalı patronun burada mı?

  - Dona Lupe geldi.

  Gelsin, gelsin.

  Günaydın Dona Lupe.

  Gelin.

  Nasıl oldun?

  Pek, bizi yalnız bırak.

  Siz de, çıkın.

  Yağmur yağıyor mu bir bakın.

  Lütfen hanımefendi.

  Gayet iyi görünüyorsunuz.

  - Ben özür dilemek istiyorum.

  - Kes zırvayı Vargas.

  Sadede gelelim.

  Beni rahat bırakmak için ne kadar istiyorsun?

  Hayır Dona Lupe, kanunlara riayet edilmeli.

  Bir daha bakalım.

  İşte.

  İşiniz kanunlara uygun değil Dona Lupe.

  Bunu bir tek sen biliyorsun, zira bu dev kitabı okuyan sensin.

  Al, daha fazlası.

  Kimsenin bunu bilmeyeceğine söz veriyor musunuz Dona Lupe?

  Kimse bilmeyecek merak etme.

  Artık birbirimizi anlıyoruz başkan.

  Beklediğimden daha zorlu çıktın.

  Yardım edeyim Dona Lupe.

  Defol, ben halledebilirim.

  Geneleve gelirsen kin gütmediğimi sana gösteririm.

  Sana kızlarımdan birini sunarım.

  Teşekkürler Dona Lupe, uğrayacağım.

  Meraklı fahişeler!

  Şuna bak hele!

  İyi günler.

  "Kadınlar, Çocuklar, Üniformalı Askerler,   Hayvanlar ve Yerliler giremez".

  Elli mi?

  Ama nasıl?

  O kadar kazanmıyorum.

  Ne kadar verebilirsin?

  Ara sıra yirmi, belki.

  Güzel.

  Hasılatınla sonra ilgileniriz.

  Teşekkürler.

  Kapıdaki yazı.

  Anlaması zor, kafa karıştırıcı.

  Onu indirin.

  Şuna bak.

  Pek   bu herife ceza kes.

  Ne için Beyefendi?

  Bir bakayım.

  Onu tut, sonra karar veririz.

  Ceza olarak beş peso ödeyene kadar onu salma.

  Hayır, altı olsun.

  Juan, yatağa gel!

  Nedir o?

  Bu kadar parayı nereden buldun?

  Benim değil, aklımı çelme.

  Aidatlar, vergiler, cezalar.

  Kasabada başka şeyler konuşuluyor.

  Özellikle Dr.

  Morales.

  Etrafta dolanıp senin en kötüsü olduğundan dem vuruyor.

  Dikkatli ol canım.

  O ihtiyar piç her şeyi mahvedebilir.

  Bunların halkın iyiliği için olduğunu ona anlatmalıyım.

  Buldum.

  Neden bir akşam yemeği verip   San Pedro'nun önemli şahsiyetlerini çağırmıyoruz?

  Artık paramız var.

  Siyasetçilerin de tüm yaptığı bu değil mi?

  Tamam.

  Nasıl istersen canım.

  İyi akşamlar dostum.

  Seni her yerde aradım.

  Param nerede?

  Nasılsın Sam?

  Adım Sam değil.

  Robert  Robert Smith.

  Memnun oldum hanımefendi.

  Ne oluyor Juan?

  Gloria, bu arkadaşım, Robert.

  - Hayatımı kurtardı sayılır.

  - Paramı istiyorum.

  Bana borcun var, unuttun mu?

  Hemen ödemeni istiyorum.

  Geç oluyor, yollarda sürünmek istemiyorum.

  Hayır, olmaz tabi ki.

  Bizde kal.

  Gloria, bize yemek hazırla.

  Meksikalıların kötü ev sahibi olduğunu söyletmeyelim.

  Tamam, kalacağım.

  Peki ya para?

  Bak dostum, ülke ekonomik sıkıntılar içerisinde.

  Yarın konuşuruz.

  Git eşyalarını getir.

  Peki.

  Nerede yatacak?

  Dinle, sana iyi bir teklifim var.

  Bana yardım edersen ödeme yaparım.

  Kar payı da veririm.

  Ne konuda?

  Sen mühendis ol ve kasabayı geliştirmeme yardım et.

  Halk parasını yastık altında saklıyor.

  Buna eminim ama ben paramı istiyorum.

  Burada yüz doları konuşmuyoruz   daha fazlasını kazanabilirsin.

  Olabilir.

  Ama ben tüm kazandığının yarısını isterim.

  S..tir!

  - Yüzde yirmi veririm.

  - Yüzde elli ya da anlaşma yok.

  Tamam.

  Sen de bilirsin, biz Meksikalılar sözlerinin eriyizdir.

  Buyur itimatsız beyaz adam.

  İşte sözleşme.

  Kar payı konusu açık mı?

  Evet her şey açık.

  Tamam.

  Tamam, dostum.

  Ortaklığımıza.

  Ne?

  Ortaklara.

  Şerefe!

  Şerefe, ortak.

  - Söyle bakalım Gringo.

  - Evet?

  Vatandaşlarınızın, petrol işinin devletleştirilmesine   hala kızgın oldukları doğru mu?

  Evet, biraz.

  Ama zamanı gelince geri alacağımızı biliyorlar.

  Hatta daha fazlasını.

  Ne dedi?

  ABD'de bizim bir diktatörlük olduğumuzu düşünüyorlarmış.

  - Ve ona katılıyorum.

  - Kusursuz diktatörlük!

  Hayır, bağışlayın ama biz bunun için devrim yaptık.

  Meksika'da oy hakkı kutsaldır.

  İnsanların daima benim partime oy veriyor olması yanlış değil.

  Eğer Meksika'da gerçek bir demokrasi olsaydı   başkan bir papaz olurdu.

  Mübalağa etmeyin doktor   yoksa Peder Perez buraya vali olur.

  İyi fikir evladım.

  İyi fikir.

  Ya sen ne düşünüyorsun, Pek?

  Bundan sen de etkilendin.

  Dürüst olmak gerekirse, Devrim çok şeyi değiştirdi.

  Ama biz onu birkaç siyasetçinin işine yarasın diye yapmadık.

  Maalesef en fakirler hala fakir.

  Evet Pek.

  Tamamen haklısın.

  Neyse ki Devrimi Kurumlarımız için   bir ilke haline getirdik.

  Ülkenin geleceği daha parlak olmamıştı.

  Lütfen sayın başkan, hangi gelecekten bahsediyorsunuz?

  Devlet bir grup dolandırıcının elinde.

  Patronun içlerinde en berbatı.

  Devrimin artıkları.

  Sen bizi yöneten serserilere iyi bir örneksin.

  Haraç kesmekten başka bir şey yapabiliyor musun?

  Söyle, San Pedro'nun iyiliği için ne yaptın?

  Doktor, içkinizi tazeliyeyim.

  Hayır tatlım, otur.

  Bayanlar   baylar   sizi buraya davet etmemin sebebi de bu.

  Bildiğiniz üzere, valilik sekreteriyle görüşmek ve   kasabamızın ciddi sorunlarını dile getirmek için   birkaç gün önce başkente gittim.

  Ve size bildirmek isterim ki   San Pedro de los Saguaros nihayet medeniyete kavuşacak.

  Başkan Aleman'ın vaatlerini gerçeğe dönüştüreceğiz.

  Peki bunu nasıl yapacaksınız?

  San Pedro'ya elektrik getirerek   başlamak için özel talimatlar aldım.

  Ve Amerikalı mühendis Robert Smith bu iş için burada.

  Bu bir şey değil.

  Bu işler tamamlanınca   Başkan Aleman bizzat açılışlarını yapacak.

  Şerefe dostlarım!

  Heyecan verici.

  Neden bana söylemedin?

  Otur hayatım.

  Şerefe!

  - Şerefe!

  - Şerefe!

  - Hayatım?

  - Efendim?

  Biraz ileri gitmedin mi?

  Ne konuda?

  Elektrik ve başkan hakkında söylediklerin.

  Hayır tatlım.

  Hepsi doğru, valinin sekreteriyle konuştum.

  Onlara daha sıkı çekmelerini, söyleyin Bay Pek.

  Gördüğünüz gibi doktor, partim sözlerini yerine getirir.

  Önce şu genelevi kapatmalıydınız.

  Vakti gelince.

  Öncelikler önce gelir.

  Ve önceliğimiz dostlarım, ilerlemedir.

  Milletimizin geleceği!

  - İşte muhteşem çalışmanız.

  - Lanet gringo!

  Üzgünüm Bay Başkan.

  Yerliler yüzünden oldu.

  Amerikalı işçilerle böyle şeyler hiç olmaz.

  - Yürü!

  Yardım et!

  - Bir daha deneyelim!

  Çek.

  İyi günler Dona Lupe.

  Bugün günlerden ne biliyor musun?

  Esmeralda nerede?

  Orospu çocuğu!

  Lanet olası arsız cüce!

  Bu pezevenk bu kadar pişkin olmayı nasıl becerebiliyor?

  Vergi için paran yok.

  Peki bu ne böyle?

  Öde bakalım.

  - Aynından sana da gerzek!

  - İkile!

  Ne?

  Peki ben kimden kazanacağım?

  Bana biraz saygı göster Dona Lupe.

  O iş başka bu iş başka.

  Vergi borcun için buradayım.

  Nasıl ödeyebilirim piç herif?

  Geldiğinden beri tüm müşterilerimi kaybettim.

  Ne yaparsan yap.

  Sana ödeyecek bir şeyim yok.

  Peki Dona Lupe, başka şekilde halledebiliriz.

  Çok duygusal hissediyorum.

  - Tamam gidelim.

  - Hayır Dona Lupe.

  Orospu çocuğu!

  Herkesin nasıl değiştiği hakkında hiç bir fikrin yok.

  Milletin konuştuğu tek şey başkanın ziyareti.

  Neler söylüyorlar?

  Elektrik işi onları heyecanlandırıyor.

  Herkes seni konuşuyor aşkım.

  Onun vaatlerini yerine getiren   ilk başkan olduğunu söylüyorlar.

  Ben de çok heyecanlıyım.

  Juan, başkan üzerinde iyi bir etki bırakmanı sağlayacak   bir sürpriz hazırlıyorum.

  Nedir?

  Olmaz, sürpriz dedim.

  Bittiğinde göstereceğim.

  Juan   böyle devam edersen kongre üyesi olmakla kalmazsın.

  Daha fazlası olursun.

  Ayrıca   senin için bir hediyem var.

  Bunu yarın versen olmaz mı tatlım?

  Çok yorucu bir gündü.

  Dur, dur.

  Dur.

  Size demiştim peder.

  Ahlaksız değil, aynı zamanda tembel de.

  Eminim ki her şey bir maskaralıktan ibaret.

  Afedersiniz doktor, siz neden bahsediyorsunuz?

  Dona Lupe ile iş yaptığınızı duyduk.

  Biz de sizi kovdurmak için gerekli adımları atmaya hazırlanıyoruz.

  Afedersiniz doktor ama kanunlar bana-- Kanun mu?

  Uyguladığın kanunlar saçmalık.

  İnsanları soymak için bir mazeret.

  Ona ne bulduğumuzu anlat.

  İşinize karışmak istemiyorum ama   yerliler sizi Dr.

  Morales'e şikayet ettiler.

  Afedersiniz peder, ama ben sadece burada yazanları uyguluyorum.

  Kanunları benim yazdığımı mı düşünüyorsunuz?

  Peki   seni uyardık.

  Ya işler değişir ya da beni karşında bulursun!

  Bu herifi hiçbir şey memnun etmiyor.

  Muhalefet böyle bir şey.

  Her şeyi eleştirirler.

  Bak, sana biraz nasihat vereyim.

  Dikkatli ol ve şu silahı etrafta dolaştırma.

  Kaldır onu!

  Yemin ederim söyledikleri doğru değil.

  Beyhude yemin etme.

  Dr.  Morales konusunda sana yardım edebilirim   ama sen de bana yardım etmelisin.

  Ne isterseniz peder.

  Minnettar olurum.

  Konu şu ki   kendime bir araba almak istiyorum.

  - Araba mı?

  - Merak etme.

  Biraz birikimim var.

  Mütevazı bir şey istiyorum.

  Eski bir Ford olabilir   ya da seninki gibi bir Packard.

  İyi bir araba değil mi?

  Buyurun peder.

  Ama evlat   bununla bir teker bile alamam.

  Peki, buyurun.

  Tövbe edenler   cennete gider.

  Araba almama yardım et   bir sıkıntın kalmasın.

  Tanrı seni kutsasın evlat.

  İyi şanslar peder.

  Kahrolası papaz!

  - İyi günler Dona Lupe.

  - Kimin için iyi?

  Ben Perlita'yı yerken sen paramı hazırla.

  Bu saçmalık bitti seni orospu çocuğu!

  Ne oluyor Dona Lupe?

  Anlayacaksın göt herif!

  Pancho!

  S..tir!

  Sana bahsettiğim şerefsiz bu.

  - Selam dostum.

  - Gücün kimde olduğunu göster ona.

  Onu domuzlara at!

  - Dona Lupe, Dona Lupe!

  - Domuzlara!

  - Neler oluyor Dona Lupe?

  - Domuz gibi ciyakla!

  Ben kanunun temsilcisiyim!

  S..tir!

  Domuz gibi ciyakla!

  Hırpala şunu!

  Aşkım!

  Ne oldu sana?

  Düştüm biraz.

  - Ne?

  - Domuz gibi kokuyorsun.

  S..tir git be adam!

  Bu nedir?

  Güzel değil mi?

  Bobby getirdi.

  Bugün salı ve sen avans alacağımı söylemiştin.

  Bana şu an ilişme gringo.

  Onu rahat bırak Bobby.

  Durumunu görmüyor musun?

  Zavallı şey.

  Peki, neşelenmen için sana   başkana hazırladığım hediyeyi göstereceğim.

  Sürpriz!

  Beğendin mi?

  - Çok hoş.

  - Bobby yardım etti.

  Beğendiğine sevindim aşkım.

  Şimdi sana Amerika'da nasıl dans edildiğini göstereceğim.

  Bu kaltaklar beni perişan ediyorlar.

  Onlara yumuşak davranma yoksa kafalarına eseni yaparlar.

  Buna dikkat et.

  Çünkü senin nasıl-- Vargas, beni de öldürmeyi düşünmüyorsun değil mi?

  Hayır, lütfen!

  Bak, Elimdeki her şeyi veririm.

  Bak, bak!

  Evde daha fazlası var.

  Silahı indir, onunla başedemeyecek kadar aptalsın.

  Lütfen öldürme beni!

  Sana haberlerim var Dona Lupe.

  Biri iyi biri kötü.

  İyi haber tövbe edenler cennete gider.

  Ya kötü haber?

  Herod'un Kanunu ile yüzleşme sırası sende.

  İşte, seni ihtiyar cadı!

  Bu bana olan saygısızlığın için.

  Ve bu da bu ulusun kurumlarına olan saygısızlığın için.

  Ve bu da   bozuk ağzın için.

  Juan!

  Juan, uyan!

  Ne?

  Sorun ne tatlım?

  Sabahtan beri seni uyandırmaya çalışıyorum ama nafile.

  Gece neredeydin?

  Uyku tutmadı, ben de biraz çalıştım.

  Oyun oynama Juan.

  Her şeyi biliyorum.

  Neyi biliyorsun?

  Tüm vaktini Dona Lupe'nin orospularıyla geçiriyorsun   günün birinde onlardan hastalık kapacaksın.

  Aşkım!

  Yok öyle bir şey!

  Birliğin saygıdeğer kongresi   kongre üyesi yoldaşlar   vatandaşlarım ve hemşehrilerim.

  Partimin vermiş olduğu bu paye için minnettarım.

  Partim?

  Partim!

  Gloria, Gloria, parti rozetimi gördün mü?

  Belki sevgililerinden birindedir.

  - Orospu çocuğu.

  - Hayır, öyle değil.

  Partim.

  Partim.

  Rozetim!

  Rozetim!

  Bu da nedir Pek?

  Bazı yerliler getirdi onları.

  Size haber vermek için çıkmıştım.

  Ama bunlar ölü Pek!

  Onları nerede bulmuşlar?

  - Dere yatağında.

  - Başka bir şey var mı?

  Söyle!

  Hayvanlarını otlatan bazı çiftçiler bulmuş onları.

  Sanırım soygun Beyefendi.

  Üzerlerinde kıymetli hiçbir şey yoktu.

  - Bu çok garip Pek.

  - Evet.

  Gidip o çiftçilerin ifadesini al   bakalım başka bir şey biliyorlar mı.

  Tabi Beyefendi.

  Lanet olsun sana Dona Lupe!

  Ölümünde bile rahat bırakmıyorsun!

# Gidiyorum# beni alacak# altın geminin olduğu limana.

# Şimdi gidiyorum.

# Hoşçakal demeye geldim yalnızca.

# Hoşçakal# kadın.

# Hoşçakal# sonsuza kadar.

  Huzur içinde yat.

  Geldiğiniz için teşekkür ederim peder.

  Bir ruhun kurtuluşunun bütün değeri bu mu?

  Dona Lupe bir şey bırakmadı.

  Ayakkabıları bile çalınmış.

  Hoşçakalın Beyefendi.

  Merak etme peder, ben ilgilenirim.

  Hoşçakalın evlatlarım.

  Tanrı sizi korusun.

  Kızlar   ne kadar üzgün olduğumu biliyorsunuzdur.

  Dona Lupe benim için   benim için   bir kardeş gibiydi.

  Her zaman neşeli ve zarifti.

  Ölümü çok beklenmedik oldu.

  Geldiğiniz için teşekkürler Başkan.

  Bana her konuda güvenebilirsiniz.

  Dükkanı tekrar ne zaman açacağız kızlar?

  Kızlar!

  Gördün mü Dona Lupe?

  Kimlerle iş yaptığını hiç bilemezsin.

  İyi günler.

  Nasılsınız Beyefendi?

  Dona Lupe'nin ölümü ile ilgili bir şeyler bulabildiniz mi?

  Çalışıyoruz.

  Çok fazla şüpheli var.

  Her şey bir şehvet cinayetini işaret ediyor.

  Şehvet mi?

  Peki ya soygun?

  O sadece bir süs.

  Ama buraya bunu konuşmaya gelmedim.

  Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.

  Ama ben bu ayki ödememi yapmıştım.

  Hayır, hayır.

  Bununla ilgili değil.

  Bir iş anlaşması yapmak için buradayım.

  Dona Lupe'nin kızlarına bir yer bulmam gerekiyor   ve bu konuda seninle ortaklık yapabileceğimizi düşündüm.

  Hayır Beyefendi.

  Benim işim kadın satmak değil.

  Paraya para demeyeceğiz.

  Ne diyorsun?

  Olmaz.

  Peki!

  Şerefe.

  Bak!

  Patronum burada.

  Vali olacak.

  Bu çok kolay olmayacak.

  Terrazas başkanla akraba.

  Parti tabanı arkasında, birlikler de.

  Şefim buna izin vermez, sıkı heriftir.

  Eğer kazanırsa ben de sınıf atlayacağım.

  Şerefe!

  Pek, talih kuşu üstümüzde.

  Birileri Dona Lupe'yi temizleyerek bize büyük bir iyilik yaptı.

  Ve hepsi bu kadar değil, patron vali olmak üzere.

  Hiçbir şey bizi durduramaz.

  Günaydın doktor.

  Mutlu olmalısınız.

  Dona Lupe'nin gitmesini isteyen tek kişiydiniz.

  Ve artık geri dönmek onun için epey zor olacak.

  Benim bununla bir ilgim olduğunu mu ima ediyorsun?

  Ona karşı olan tek kişi sizdiniz değil mi?

  Yalan!

  Sen ahlaksız fırsatçının birisin!

  Heyecanlanmayın doktor.

  Bence onu sen öldürdün.

  Ama buna üzüleceksin Başkan.

  Üzüleceksin!

  Bu senin sonun olacak!

  Bakın Beyefendi, bu iyi bir fikir değil.

  Bunu çok az kişi okuyabilir.

  Önemli değil Pek.

  Faydası olacaktır.

  - Dona Lupe.

  Elli peso.

  - Ne oldu?

  - Ne yazdığını soruyor.

  - Söylememiş miydim?

  Gel.

  Doktorun suçlu olduğunu sadece sen iddia edebilirdin.

  O piç yüzünden beni kovacaklar.

  Hem de Lopez tam vali olacağı sırada.

  Bir şeyler yapmalıyız.

  Onu sakinleştir.

  Ve yarın gidip özür dile.

  Gerekirse alçal ama onu sakinleştir.

  O piçin neye muktedir olduğunu kim bilir?

  Bir şey uydur.

  Ona bir şüpheli bulduğunu söyle.

  Merhaba, patronun evde mi?

  - Günaydın Rosita.

  - Günaydın.

  Böyle erken bir vakitte rahatsız ettiğim için üzgünüm   ama kocanla konuşmalıyım.

  Chencha, biraz yakacak odun getir!

  Haydi, oyalanma burada!

  Girin Beyefendi.

  Girin, rahatınıza bakın.

  Teşekkürler.

  Halimi mazur görün Beyefendi.

  - Rosita, kocan evde mi?

  - Hayır, evde değil.

  Nerede olduğunu biliyor musun?

  Çok öfkeliydi.

  Bütün gece uyuyamadı.

  Erkenden kalkıp başkente gitti.

  Seni patronlarına şikayet etmeye gitti.

  Rosita, yanlış anlaşılma var.

  Bir şüphelimiz olduğunu söylemeye geldim  Ah öyle mi?

  - Gitmeliyim, Rosita.

  - Hayır Beyefendi.

  Burada kalacaksın.

  Aklını başından alacağım.

  Tamamdır evladım.

  Gidebilirsin.

  Yine ne var?

  Yardım etmelisin peder.

  İşsiz kalmak üzereyim, tabi sen de arabasız!

  - Neden?

  - Kahrolası Dr.  Morales.

  Biraz tartıştık ve patronlarımla konuşmaya gitti.

  Onu durdurmalıyız yoksa mahvoluruz.

  Affet onu Tanrım.

  Yardım et peder.

  Ne yapabiliriz?

  J  K  M, M, M, M.

  M.  Martinez.

  Morales, Morales  doktor.

  Her şey karısı hakkında ama zaten herkes bunları biliyor.

  Ah, işte.

  Bu işe yarar, ama sana pahalıya malolur.

  Nedir o peder?

  Onlar için çalışan kızı hatırlıyor musun?

  "Bir kere değil, bir çok kez gece çöktüğünde Dr.  Morales   zorla odama girip cinsel tacizde bulundu".

  Tüm detayları yaz, gringo da şahit olarak imzalayacak.

  Ama Beyefendi, bu biraz abartılı olmuyor mu?

  Kızın söyledikleri tam olarak böyle değil.

  Doğru değil mi Chencha?

  Pek, böyle bir sapığın serbest kalmasına izin veremeyiz.

  Kararlı olmalıyız.

  Bu doktorun artık Dona Lupe   cinayetine karıştığına da eminim.

  Kocam haklı Pek.

  Bu zavallı kızı o ihtiyar sapıkla bırakamayız.

  Bence Chencha bizimle kalmalı Juan.

  Bana evde yardım edebilir.

  Hayır, hayır.

  Onunla herkesten daha iyi kimin ilgileneceğini biliyorum.

  Çok üzgünüm doktor   ama Bay Lopez sizinle bugün görüşemeyecek.

  Ama bütün gün bekledim.

  Onunla konuşmalıyım.

  Ona anlatacağım önemli şeyler var.

  Söylerim.

  İsterseniz yarın yine gelin   belki vakti olur.

  Başbelası PAN'cılar!

  - Ne istiyormuş o hergele?

  - Her zamanki gibi.

  San Pedro'ya gönderdiğimiz Vargas'ın cebini doldurduğunu   ve orada bir servet edindiğini söylüyor.

  Aynı terane.

  Beyefendi   neden eve gitmiyorsunuz?

  Burada ben beklerim.

  Hayır, hayır.

  Bir yere gitmiyorum.

  Nedenini bilmiyorum Ramirez, ama bence bugün büyük gün.

  Ama Beyefendi, üç gündür bir şey yemediniz ve uyumadınız.

  Bence-- Evet!

  Emrinizdeyim general.

  Emin misiniz?

  Ama general-- Evet.

  Merak etmeyin.

  Ben bir parti adamıyım.

  Kuralları bilirim.

  Aradığınız için teşekkürler.

  S..tiğimin partisi!

  Beyefendi ne oldu?

  Başkent adaylığını Terrazas almış!

  Şimdi boku yedik!

  Dr.  Morales'in kanunlarla başı dertte olmasa   böyle boktan bir kasabada yaşamazdı.

  Hayır Beyefendi.

  Siz bu kızlara inanıyor musunuz?

  Altı kız onu itham etti.

  Ama o nezih ve eğitimli biri, hiç düşünmezdim ki-- PAN'cılar riyakardır.

  Beyefendi!

  Böldüğüm için affedin, ama bir şüpheli yakaladık.

  Ne?

  İtiraf etsen iyi edersin Filemon!

  Annemin üzerine yemin ederim ki ben bir şey yapmadım patron!

  O ayakkabıları biri koymuş.

  Bunu yazma Pek.

  Bence hatırlamana yardım edecek bir şeye ihtiyacın var.

  Bak bakalım Pek içeride hiç şişe kalmış mı.

  İtiraf et seni mutlu edeyim Filemon.

  İtiraf et seni piç!

  Evet, evet!

  Ben yaptım!

  Ne oldu Beyefendi?

  - Yok bir şey.

  - Ne oluyor Juan?

  Yok bir şey tatlım.

  Sen içeri gir.

  Yaz, itiraf etti.

  Perşembe günü saat yedi civarında   Dr.

  Morales onu çağırdı   ve küçük bir iş için   yirmi peso ve   bir şişe teklif etti.

  Hepsi onun bunun evladı!

  Beni Bolivya'ya büyükelçi yapmak istiyorlar.

  Beni!

  Partinin kurucusunu!

  Bu şerefsizlerin borç ödeme şekli bu!

  Beni aradan çıkartıp hiçbir pay vermeden   işlerini yürütmek istiyorlar!

  Peki ne yapmalı?

  Böyle oturup bekleyemeyiz.

  Tabi ki Lopez!

  Yeni bir parti kuracağız.

  Hakiki Devrim Partisi.

  O şerefsizlerin suratlarının halini göreceksin!

  Yemin olsun altı yıl içinde götlerine sokacağım!

  Başkan olacağım!

  Ama bu uzun bir süre.

  Bu süre zarfında ne yapacağız?

  Onları korkutalım Lopez.

  Eski günlerde yaptığımız gibi hallet.

  Haydi Filemon!

  Böyle üzgün durma.

  Neye sıkıldığını biliyorum.

  Bak sana ne aldım.

  Hadi al bakalım.

  Pardon.

  İşte.

  Patron, Tanrı'ya andolsun ki ben bir şey yapmadım.

  Ayakkabıların nereden geldiğini sen benden iyi biliyorsun.

  Cesetlerin arasında rozetini buldum.

  Eğer beni bırakırsan kimseye söylemem.

  Yeminle patron.

  Hapisanede bir arkadaşım var.

  Ona arkadaşım olduğunu söylerim, seninle ilgilenir.

  Ne dersin?

  Devam et.

  Lanet Filemon, sen iyi bir adamsın.

  İşemem lazım.

  Ya sen?

  Haydi Filemon.

  O konuda yardım edemem Filemon.

  İşte.

  Sen iyi bir herifsin Filemon.

  Kahrolası Filemon.

  Bak bana ne yaptırdın.

  Bir daha söylüyorum.

  Güvenimi boşa çıkarma.

  Terrazas arabadan inince ona yaklaş Negro   ve vur onu!

  Eğer yakalanırsan   bir kaza olduğunu söyle.

  Ben vali olduğumda   hapisten çıkacak ve kral gibi yaşayacaksın.

  Ve sen Tilki   biliyorsun.

  Geleceğim senin ellerinde.

  İşe koyulalım.

  Emin misiniz Beyefendi?

  Tüm saygımla beraber, güpegündüz bir adayı öldürmenin   çok riskli olduğunu düşünüyorum.

  Başka seçeneğimiz yok Ramirez.

  Zarlar atıldı.

# Gidiyorum  Bunu değil lanet herif.

  Az öncekini çal.

  Kahrolası Filemon!

  Bak Perlita.

  Farzet ki şerefsiz bir müşterin var   ve senden sapıkça bir şey istiyor.

  Yapar mısın?

  Sapıkça ne demektir biliyor musun?

  Bazen hoşlanmadığın şeyleri yapman gerekebilir.

  Herod'un lanet Kanunu'dur bu.

  Kızlar nerede?

  Kızlar?

  Kızlar?

  Chenchita nasılmış bakalım?

  Düşündünüz mü kızlar?

  Kazandığınızın yüze beşi sizindir.

  Harika iş!

  Emin değiliz Beyefendi.

  Bakın canlarım, bu işi kendi başınıza yürütemezsiniz.

  Adamınız olurum   hele patronum vali olsun.

  Kahrolası Filemon!

  Seni şimdiden özledim şerefsiz.

  Yapmak istememiştim.

  Bir daha çal Negro!

  Negro!

  Negro!

  Kızlar!

  Kızlar!

  Kızlar!

  Erkencisiniz Beyefendi.

  Nasıl gitti?

  İyi Pek.

  Doktordan haber var mı?

  Henüz dönmedi.

  Ama ona karşı daha fazla suçlama var.

  - Görmek ister misiniz?

  - Sonra, havamda değilim.

  Şerefsizler!

  Hayır aşkım.

  Göründüğü gibi değil.

  Benimle İngilizce konuşma piç herif!

  Dış borçlar burada bitiyor gringo!

  Git Bobby!

  Kendine gelmeden git.

  Her şeyi açıklamak istiyorum aşkım.

  Düşündüğün gibi değil.

  Gringo ona borçlu olduğun için beni zorladı.

  Çok korkunçtu aşkım.

  Israrla ödememi istedi.

  Ona paramızın olmadığını söyleyince bana karşı zor kullandı.

  Elbisemi parçaladı.

  Çok korkunçtu aşkım.

  Zavallı şey.

  Anlıyorum bebeğim.

  Bu gringoların hepsi orospu çocuğu.

  Ama sen   lanet sürtüğün tekisin!

  Orospu!

  - Dur!

  - Gel buraya seni kaltak!

  Gel buraya!

  Şimdi göreceksin fahişe!

  Juan!

  Gringonun beni soyup soymadığına bakıyorum.

  Özür diledim işte Juan.

  Sen genelevdeki fahişelerle yatarken   ben ağzımı açmadım.

  Beni böyle bir köpek gibi bağlı tutamazsın.

  Şu kalleş sürtüklerden bahsetme!

  Köpeklerden de bahsetme, onlar sadıktır.

  Beyefendi.

  İşler çığırından çıkıyor Beyefendi.

  Sakin ol Pek.

  Ne oluyor?

  Dr.

  Morales döndü ve yerliler onu linç etmek istiyorlar.

  Beyefendi.

  Şu lanet ihtiyar!

  Juan.

  Juan!

  Juan!

  Dağıt şunları Pek.

  Evlerine gitmelerini söyle.

  Bu işle ben ilgileneceğim.

  Kapıyı aç doktor!

  Başkan Vargas, gittiler mi?

  Evet, gittiler.

  Kenara çekil.

  Doktor, kendi iyiliğiniz için kasabayı terketmenizi öneririm.

  - Ama neden?

  - Dona Lupe cinayetini   azmettirdiğiniz ortaya çıktı.

  Kanıtımız ve imzalı bir itirafnamemiz var.

  Bu bir yalan!

  Beni ne hakla suçlarsınız?

  Ayrıca çocuk istismarı ve tecavüzle de suçlanıyorsunuz.

  Hizmetçiniz bize her şeyi anlattı.

  - Benim küçük kızım.

  Olamaz.

  - Chencha?

  Doktor, bunun için en az kırk yıl yersiniz.

  Ama ne kadar alicenap olduğumu göstermek adına   kasabayı terketmeniz için şafağa kadar süre vereceğim   aksi halde sorumluluk kabul etmiyorum.

  Devam edelim.

  "Her davada adli düzen " Bu da gereksiz.

  Şunu yaz Pek: Madde no her neyse.

  Son olayların belediye gelirlerini ciddi olarak   etkilemesinden dolayı, bugün yani 9 Ekim 1949'dan itibaren   istisnasız olarak San Pedro de los Saguaros'un tüm sakinlerinin   inek, domuz, maymun, hindi, tavuk ve bilinen ya da bilinmeyen   tüm diğer hayvanlarına ek olarak   sahip oldukları arazileri için de   ekstra vergi ödemelerine karar verilmiştir.

  Ama Beyefendi kimsenin bunu ödeme gücü yok.

  Bu kadar katı olmamız doğru değil.

  Abartma Pek.

  Bunlar toplumun iyiliği için.

  Ben vali olup da sen de reis olunca istediğini yaparsın.

  Dikkatimi dağıtma, ilhamımı kaybediyorum.

  Devam edelim.

  Bugünden itibaren   yerel reislerin görev süresi altı yıldan   oniki yıla   hayır   yirmi yıla çıkarılarak   dört kez seçilebilme hakkı tanınacaktır.

  Kim bilir.

  İki tavuk.

  Ne diyor?

  Ne?

  Hiçbir şeyi kalmamış.

  Hasattan sonra ödese olur muymuş.

  Hayır!

  Ona üzgün olduğumu söyle Pek!

  Çoğunluğun gelişimini azınlığa feda edemeyiz.

  Tutukla onu.

  Sırada ki gelsin.

  Bakın Reis Vargas   isterseniz beni kovun   ama ben bu saçmalığın suç ortağı olamam.

  Siz kesinlikle bugüne dek sahip olduğumuz en kötü reissiniz!

  Sen ne dedin Pek?

  İnsanların önünde bana saygısızlık yapma.

  Özür dilerim Beyefendi.

  Kıçımdan özür dile!

  İçeride konuşalım.

  Siz burada bekleyin!

  Lanet olası kasaba!

  Seni belediye başkanı yapmayı düşünüyordum pislik.

  Aç şunu!

  İçeri gir.

  Bölücü ihtiyar piç!

  Kahrolası mızmız yerliler!

  Sosyal gelişimi engelliyorsunuz sersemler!

  Bu senin suçun.

  Yeterince kazanamadım Beyefendi.

  Sana bir anlaşma önermiştim ama sen reddettin.

  Parayı getir, dükkanı aç.

  Kafanı siyasete yorarsan ne oluyormuş gör.

  İşinle yeterince ilgilenmedin.

  Görünüşe göre yine mermiler uçuşmaya başlamış.

  S..tir!

  Patronumun aday olamadığını neden bana söylemedin?

  Hala şansı var, eğer aday ölürse.

  Bahse girerim onu vurduran Lopezdir.

  Delirmişsin sen sersem.

  Partimde böyle şeyler olmaz.

  Kim bilir?

  Siyasette her şey mümkündür Başkan.

  Dikkatli ol.

  Görüşürüz.

  İyi şanslar kardeşim.

  "Polis olay mahallinde acile kaldırılan   Terrazas'a eşlik etti".

  Patronum?

  Olamaz!

  Tanrımızın sözlerini hatırla evladım.

  Karını affetmelisin.

  Merhamet ruha huzur veren yegane şeydir.

  Kes sesini!

  Kadınlar hakkında sen ne biliyorsun ki?

  Hepsi sürtük!

  İstersen onu zincire vurmaya devam et   ama bağışla.

  Üç ailenin daha kasabayı terkettiğini duydun mu?

  Evet.

  Endişelenme.

  Nasıl endişelenmeyeyim?

  Bir canavar gibi davranıyorsun.

  Öyle değil peder.

  Numara yapma.

  Hiç bu kadar iyi olmamıştın.

  Ama sanırım artık bitti, endişe duymaya devam et.

  Eğer bana bir şey olursa, boğazına kadar belaya batarsın.

  Neyse, cennete gitmek için tövbe ederim.

  Görüşürüz peder.

  Juan   beni sonsuza dek böyle tutamazsın.

  Haklısın tatlım.

  Bana yemek hazırla.

  Bak, bak!

  Bunların hepsi senin olabilirdi.

  Şimdi ne oldu?

  Beni zehirlemek istiyorsun değil mi?

  Hayır!

  Sen iyice üşütüyorsun manyak!

  Kes sesini!

  Saygısızlık etme sürtük!

  Seni lanet fahişe!

  Dikkatli ol da aptalca bir şey yapma.

  S..tir!

  Dur!

  Dur dedim!

  Ben bir şey yapmadım.

  Senin neyin var Vargas?

  Tilki, dostum.

  Dostmuş, s..tir.

  Bay Lopez'in söyleyecekleri var.

  Yürü!

  Acelemiz var.

  Haydi!

  Kımılda!

  Evet Bay Lopez.

  Sanırım Bay Vargas birazcık çıldırdı.

  Yerlilere çok kötü davranıyor.

  Getirdim patron.

  Beni görür görmez kaçmaya kalktı.

  Beyefendi!

  Bu onuru neye borçluyum?

  Sizi görd-- Burada neler oldu Vargas?

  Bu adam sebep olduğun tüm saçmalıkları anlattı.

  Ona ne anlattın Pek?

  Doktoru mu?

  Dona Lupe'yi mi?

  Salağa yatma Vargas!

  Burayı ne hale getirdiğine bak.

  Şu doktor bana geldi ve reislik makamına dayanarak   çevirdiğin bütün işleri anlattı.

  Bana doğruyu söyle göt herif.

  Gitmeliyiz Beyefendi.

  Sakin ol Tilki.

  Rahatla, vaktimiz var.

  Vargas'ın söyleyeceklerini duymak istiyorum.

  Evet?

  Anlatmaya nereden başlasam Beyefendi?

  San Pedro'ya geldiğim zaman   başkanımızın medeniyet ve sosyal adalet ile ilgili taahhütlerini   yerine getirmeye kararlıydım.

  Ama kendimi çok kötü hissettim, her şey berbat haldeydi.

  İspanyolca konuşamıyorlardı.

  Bay Pek benim için tercümanlık yaptı.

  Vergi ödemeyen işlerle uğraşan bir papaz ve   bir kadın vardı.

  Böylece kanunların bir işe yaramadığını farkettim   ve onları değiştirdim.

  Buna inanamıyorum Vargas.

  Gerçekten tüzüğü mü değiştirdin?

  Ne zeki adamsın sen.

  "Eğer halkın iradesi gerekli görürse   görev süresi dört seçim hakkı ile birlikte   yirmi yıla uzayabilir".

  Seni piç kurusu.

  Porfirio Diaz bile bunu böyle kıvıramazdı.

  Sanırım bu kasabada bir şey bırakmadın.

  Ne kadar kaldı?

  Hepsini!

  Neredeyse hepsi bu Beyefendi.

  Anlattıklarından yüzlerce mislini kazandığını anladım.

  Beni kazıklamaya kalkma göt herif!

  Nerede?

  Burada değil Beyefendi.

  San Pedro bankasında değil mi?

  - Ne cehennemde?

  - İçeride  evde.

  Git getir!

  Acele et Tilki, şerefsizler peşimizde.

  Gloria!

  Gloria!

  Gloria!

  Tatlım?

  "Sevgilim, Bobby ile Amerika'ya gidiyorum".

  "Seninle   cehennemde görüşürüz" Geberesice orospu!

  Sorun ne Vargas?

  O bir orospu değil mi?

  Evet Pek.

  Bir şey buldun mu?

  - Hayır Beyefendi.

  - Aramaya devam et hergele.

  Nereye sakladığını bilmiyorum.

  Evet Vargas?

  - Benim için neyin var?

  - Her şeyi almışlar.

  Beni enayi yerine mi koyuyorsun?

  Doğru söylüyorum Beyefendi.

  Her şeyi almışlar, zırnık bile bırakmamışlar.

  Bak.

  Bunlar da nedir?

  Bir servete sahiptim.

  Ama lanet gringo ve sürtük karım   bana kuruş bırakmamışlar.

  Bak sen-- Dikkatli ol Vargas.

  Dikkatli ol.

  İzleniyoruz, yakında burada olurlar.

  Tilki!

  - Artık Tilki yok.

  - Dikkatli ol Vargas.

  Onu bıraksan iyi edersin, yoksa birini-- S..eyim Vargas, vurdun beni pezevenk!

  Özür dilerim Beyefendi.

  Ama ya siz olacaktınız ya ben.

  Benim kanun olduğumu söyleyene kadar iyi gidiyordum.

  Burada tek kanun Herod'un Kanunu'dur.

  Azize karının üstüne  Alay etmeye devam et piç!

  Devam et!

  Herod'un Kanunu.

  Zırvalık.

  Kadınlar   orospudur.

  Ve inekler   delidir.

  Gringolar   her şeyi isteyen orospu çocuklarıdır.

  Sen ve tavsiyen, tavsiyene bak şimdi!

  Bu ülke çaresiz.

  Çare yok Beyefendi.

  Var mı?

  Var mı?

  Cevap ver pislik!

  Cevap ver!

  Kahrolası mızmız yerliler, şimdi görürsünüz!

  Çekil önümden!

  Ne oluyor!

  Kahrolası yerliler!

  Borçlusunuz!

  Bu kasaba benim!

  Kanun ve kurumların tecavüzcüleri!

  Yaptığım her şey sizin içindi!

  Fakirsiniz çünkü fakir olmak istiyorsunuz gerzekler!

  Dostlarım!

  Juan Vargas.

  İzleyin yoldaşlar!

  Ben değildim!

  Ben değildim!

  Juan Vargas.

  Ben değildim, ben değildim!

  Üzgünüm!

  Bağışlayın dostlarım!

  Sizin iyiliğiniz için yaptım!

  Hayır, hayır!

  Ben bir şey yapmadım, ben bir şey yapmadım.

  Buraya!

  Yardım edin!

  Yardım edin!

  Lopez nerede?

  Onu öldürmedim!

  Yardım edin!

  Afedersiniz, San Pedro de los Saguaros'a ne kadar var?

  İyi günler.

  İspanyolca biliyor musunuz?

  Kaybolduk.

  San Pedro de los Saguaros ne tarafta biliyor musunuz?

  Burası.

  Siz yeni reis olmalısınız.

  Dünden beri sizi bekliyordum.

  Ben Carlos Pek, katibiniz.

  Memnun oldum, Jesus Canales.

  Başkan Aleman ve vali Terrazas beni   medeniyet ve sosyal adalet   getirmem için gönderdi.

  Burasıymış.

  Hoşgeldiniz hanımefendi.

  Burası mı?

  Pek, bir sorum var.

  Önceki başkana ne oldu?

  Bilirsin, birçok söylenti var da.

  Beyefendi, size anlatayımBaşkan Miguel Aleman'ın, Meksikalıların birlik ve dayanışmasının her zorluğu aşacağını ve barış ve sosyal adaletin garanti altında olduğunu teyit eden dördüncü raporu böyle sona erdi.

Başka bir engel teşkil eden en son anlaşmalar  Chino'nun çöp damperinde sıkıntılar var.

  Bana Beyefendi pislik.

  Şunu bitirir bitirmez geliyorum.

  Birliğin Şerefli Kongresi.

  Memleketimi temsil eden bu koltuğa oturmak   benim için bir onurdur.

  Bugün, biz kongre üyeleri, her şeyden önce   ulusumuzun beklentilerini yerine getirmeliyiz.

  Devrim düşmanlarına karşı uyanık olmalı ve   ayrım yapmadan savaşmalıyız.

  Tıpkı benim   taze seçilmiş valimiz muhteşem insan Terrazas'ı   öldürmek için habis insanlarla işbirliği yapan   muhteris valilik sekreteri Bay Lopez'in   komplosunu engellediğim gibi.

  Dostlarım   bunu itiraf etmekten utanç duymuyorum.

  Bu kongreye kanlı ellerle gelmek zorunda kaldım.

  İnkar etmiyorum.

  Af dilemek ikiyüzlülük olacaktır.

  Ama bu bir yabancının ya da bir kardeşimin kanı değil.

  Bu kan bir düşmana ait, devrim ideallerini savunan   insanların bir düşmanı!

  Bir engelin üstesinden geldik, daha fazlası bekliyor   çünkü partimiz mücadelecidir, ve ulusun iyiliği için   sonsuza kadar muktedir olmaya devam edecektir!

  Teşekkürler hemşehrilerim!

 

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar