Print Friendly and PDF

Angustia (1987) ISDIRAP

 


86 dk

Yönetmen:Bigas Luna

Senaryo:Bigas Luna, Michael Berlin

Ülke:İspanya

Tür:Korku, Gerilim

Vizyon Tarihi:23 Mart 1987 (İspanya)

Dil:İngilizce, İspanyolca

Müzik:José Manuel Pagán

Nam-ı Diğer:Anguish

Oyuncular

    Zelda   Rubinstein

    Michael   Lerner

    Talia  Paul

    Àngel  Jové

    Clara   Pastor

Özet

İşinden kovulan hademe,annesinin hipnoz etmesiyle kadınları öldürmeye başlar.

  

Altyazı

Benim adım Tom Goldman.

 Filmimize hoş geldiniz.

 Lobide gördüğünüz üzere, sağlık hizmeti bulunduruyoruz   ki bu da, bilet koçanını gösterene ücretsiz.

 Oksijen maskeleri mevcuttur.

 Eğer film esnasında arkanızdaki adam biletinizi isterse,   sakın ona vermeyin.

 Ama yine de, eğer gerek duyarsanız, lütfen lobiye gitmekten çekinmeyin.

 Bu film esnasında başınıza gelebileceklerden,   firmamızın hiçbir hukuki sorumluluğu kabul etmediğini   size bildirmek için buradayım.

 İyi geceler, millet.

 İyi seyirler!

 Unutmayın: Film esnasında tanımadığınız kimselerle konuşmayın!

 ISDIRAP

Sorun nedir?

 Tommy!

 Tommy!

 Tommy!

 Merhaba!

 Tommy, Tommy, Tommy!

 Hey!

 Hey.

 Tommy.

 Tommy  Burada ne yapıyorsun?

 Annene gel.

 John!

 Salyangozlardan biri kaçmış!

 Onu, diğerlerinin yanına koyabilir misin?

 Tamam!

 Geliyorum, anne.

 Kahretsin!

 Kuşlarımdan biri kaçtı!

 Yakala onu!

 Onunla kafesin dışında ne yapıyordun?

 - Kimse kafese konulmayı sevmez.

 - Onlara bir dakikalığına bile güvenemezsin!

 Besle onu!

 Hadi, hadi!

 Geri dön!

 Gel buraya!

 Masaya dikkat et!

 Yakala onu!

 Mutfağa gitmesine izin verme!

 Acele et!

 Yakala onu!

 Acele et!

 Yakala onu!

 Yakala onu!

 Lambaya dikkat et!

 Şimdi nereye gidiyor?

 John!

 Acele et!

 Başın büyük belada.

 Ne yapıyorsun?

 İn oradan!

 Düşeceksin!

 Kuş, dolabın arkasında sıkıştı kaldı.

 Ona ulaşamıyorum.

 Onu dışarı çıkmaya zorlamalısın.

 Bunu yapabilirsin.

 Aşağı in!

 Dinle!

 Hareket ediyor.

 Sen orada dur.

 Hemen dönerim.

 Al.

 Bunu kullan.

 Dikkat et.

 Onu incitme.

 Zorlama.

 Dikkat et!

 Onu incitme.

 Yavaş yavaş.

 - Yakaladım, anne!

 Yakaladım, anne!

 - Dikkat et!

 Onu incitme.

 Yavaş yavaş.

 Yavaşça.

 Bir daha kaçmayacak.

 Benden saklanamayacağını biliyor.

 Şimdi onu bana ver, John.

 Onu bana ver.

 Onu bana ver John.

 İyi iş çıkardın John.

 John uslu bir çocuk.

 Öyle kaçmamalısın Tommy.

 Sen çok ama çok yaramazsın!

 Annenin sözünü dinlemeyince ne olduğunu gördün.

 Ve John Amca eğer hastaneye geç kalırsa, bil ki senin yüzündendir.

 Bu bağ, belirleyici özelliklere ve   bu tür retinal faaliyeti sağlayan eşsiz şekillerin   oluşmasına sebep olan çok ender bir genetik bağdır.

 Bu en nadide örneklerden biridir.

 Bu, Bay Murphy'nin büyükbabasının bu yüzyılın   başında toplamaya başladığı koleksiyonundan.

 Murphy ailesi, koleksiyona ekleme yapmaya bugüne kadar devam etmiştir.

 Koleksiyonda, Dünya'daki her ülkeden örnekler var.

 Murphys'den alınan özel izinle koleksiyon, doktorlara ve  araştırma yapmaları için mezunlara gösteriliyor.

 Bay Pressman, bakımdan sorumlu hademelerin şefidir.

 Pressman!

 Orada ne yapıyorsun?

 Bana anahtarı getir.

 Pardon, Doktor.

 Bu lenslere bir türlü alışamadım.

 Acıtıyorlar.

 Merak etmeyin.

 Başlarda böyle rahatsız etmesi çok normal.

 Bu damlalar yardımcı olur.

 Lütfen gözlerimden lensleri çıkartın.

 Dayanamıyorum!

 Gözlerimi acıtıyorlar!

 Çıkartın şunları!

 Sağır mısın?

 Şunları gözlerimden çıkartmanı söyledim!

 Canımı acıtıyorlar!

 - Çıkart şunları!

 - Lütfen, lütfen.

 Endişelenmeyin.

 Birkaç dakikaya kalmaz acınız sona erecek.

 Çıkart şunları!

 Beni duyuyor musun?

 Onları sen tak!

 Onlara benden daha çok ihtiyacın var!

 Hayır.

 Onları takmama izin yok.

 Annem  İzninizle.

 Nereye gidiyorsun?

 Geri dön!

 Dr.

Murphy nerede?

 Gözlerimden çıkart şunları!

 Canım acıtıyorlar.

 Çıkart şunları!

 - Sakin ol, lütfen.

 - Nasıl sakin olmamı bekliyorsun?

 - Adam kafadan çatlak.

 - Böyle olduğu için üzgünüm.

 Gözleriyle ilgili yorumlar hakkında çok hassas.

 Adam şeker hastası ve görme gücünü kaybediyor.

 O zaman neden burada çalışıyor?

 Sizinle daha erken ilgilenemediği için üzgünüm.

 John normalde hastalarıyla iyi geçinir.

 İzinler yüzünden randevular birbirine girdi.

 Böyle tuhaf birinin Dr.

Murphy'nin ofisinde çalışmasını ummazdım.

 Hele de bu kadar para ödüyorsam!

 Bizim maksadımız herkese yardım etmek.

 Aslına bakarsan, onun annesi de  Beni kimsenin annesi alâkadar etmez!

 Geç kaldım.

 Bir dahaki sefere Doktor Murphy'yi görmek istiyorum.

 - Aslına bakarsan, onun annesi  - Beni başkasının annesi alâkadar etmez  Bir dahaki sefere Doktor Murphy'yi görmek istiyorum.

 Görebilirsin.

 Gerçekten acı çekmekle ilgili   hiçbir fikrin yok.

 Ama olacak!

 Sadece bekle!

 Pişman olacaksın!

 Sana ne kadar ihtiyaçları olduğuyla ilgili bir fikri yok.

 John senin en sevdiğin oğlun, değil mi anne?

 Evet John.

 Sen en sevdiğim oğlum ve kasabadaki en iyi cerrahsın.

 Ve şimdi sarmal şekilleri düşünemeye başlamalısın.

 Kafanın içine giren şekilleri.

 Merkezini düşün.

 Sarmalın merkezi.

 Zihnindeki sarmalı düşün.

 Merkezini düşün ve benimle ol.

 Birlikte olacağız.

 Hazır mısın?

 Hepsi bitti.

 Yavaşça bebeğim.

 Derin ve yavaş nefes al.

 Zihnini boşluğa bırak.

 Gücü ve enerjinin akışını hisset.

 Gevşe.

 Hissedebilirsin.

 Göz kapakların ağırlaşıyor.

 Gözlerin kapandı ve   onları açamazsın.

 Kanın, kalbinden başına doğru hızla akıyor.

 Hisset.

 Başın kan ile doluyor.

 Güzel.

 Şimdi kanın, başından geriye, kalbine doğru hızla akıyor.

 Hisset!

 Bu seni güçlü kılıyor!

 Hisset!

 Bu seni güçlü kılıyor!

 Hisset!

 Bu seni güçlü kılıyor!

 Hisset!

 Bu seni güçlü kılıyor!

 Asansörde olduğunu hayâl et.

 Annenin asansörü.

 Kapılar açık.

 İçeri gir.

 20. kattasın.

 Düğmeye bas.

 19.kat, 18.kat, 17.kat. 16.kat, 15., 14., 13., 12., 11., 10.,  9, 8, 7, 6. Şimdi annenlesin.

 Önceden olduğu gibi.

 Benimle birliktesin.

 Yıllardır salyangoz gibiydin.

 Gizleniyorsun, mutlusun.

 Gizleniyorsun, mutlusun.

 Gizleniyorsun, mutlusun.

 Gizleniyorsun, mutlusun.

 Gizleniyorsun, mutlusun.

 Roses'ların yeni kömür balıklarını göstermek için parti düzenlediklerini biliyorum.

 - Çok kendini beğenmişler.

 - Kimin umurunda?

 Rengi beğendin mi?

 Pek değil.

 Çok kırmızımsı.

 Aptalın tekisin George!

 Sana göre hiçbir şey iyi olmuyor!

 Saçım çok düz.

 Rujum olmamış.

 Çok mızmızsın!

 Kapıya bak!

 Bu şekilde hazırlanmanın imkânı yok!

 - Evet?

 - Bayan Robinson?

 Bir dakika.

 Kimsiniz?

 Ben John Pressman.

 Doktor Murphy'nin ofisindenim.

 Bir yanlışlık olmuş.

 Bayan Robinson yanlış lensleri almış.

 Bu, onun yapacağı bir şeye benziyor.

 Gel.

 Buyrun.

 Ne istiyorsunuz?

 Bayan Robinson'un lensleri hakkında olduğunu söylemiştim.

 Anlıyorum.

 Gece bu saate kadar çalışıyor musunuz?

 Caroline, senin için gelmiş!

 Kim o?

 Murphy'den gelmiş.

 Oh, olamaz!

 Sen ha!

 - Ne istiyorsun?

 - Sizi bu geç vakitte rahatsız ettiğim için üzgünüm.

 O lenslerden yakınmakta haklıydınız.

 Size yanlış lensleri verdiler.

 Doğru lensleri yanımda getirdim.

 Size bunları takmaktan memnuniyet duyarım.

 Hayır, hayır, hayır.

 şimdi olmaz.

 Makyajımı yeni bitirdim.

 Yarın kliniğe uğrarım.

 Hadi hayatım.

 Seni lensleri takmışken görmek istiyorum.

 Harika gözükeceksin!

 - Cidden o kadar vaktim yok.

 - Sadece birkaç dakika sürecek.

 Endişelenecek bir şey olmadığı konusunda size   söz veriyorum.

 Bunlar tam sizin ölçünüzde.

 Hiç canınızı acıtmayacak bile.

 Pekâlâ.

 Ama acele et, yeterince geç kaldık zaten.

 Hiçbir şey hissetmeyeceksiniz.

 Söz veriyorum.

 Bu sabah yaşananlardan sonra umarım hissetmem.

 Haklısınız.

 Hiç acıtmadı.

 Bu sabah olanlardan dolayı ne kadar üzgün olduğumu biliyorsunuz.

 Olanlardan Dr.

Murphy'ye bahsetmediğiniz için size müteşekkirim.

 Gerçekten çok müteşekkirim.

 - Neden bahsettiğiniz anlamıyorum.

 - Gerçekten müteşekkirim.

 Caroline?

 Caroline?

 Caroline?

 Caroline?

 Tanrım!

 Caroline!

 Caroline!

 Delisin sen!

 Hayır, hayır, hayır!

 Alo?

 - Bayan Pressman?

 - Evet?

 Ben Dr.

 Murphy'nin muayenehanesinden Marnie.

 Benden gözleriniz için muayene randevusu almak   konusunda aramamı istedi.

 Bayan Pressman?

 John'u çok seviyor ve çabalarını takdir ediyoruz ancak son zamanlarda   garip davranmaya başladı- Durumu gayet iyi anlıyorum!

 John hastanenize geri dönecek diye   endişelenmenize gerek yok.

 Dr.

 Murphy, John’un hayatında gördüğü en iyi cerrah olduğunu biliyor!

 O bir müstahdem!

 Bu cevabı alacağımı biliyordum.

 Artık onu istemiyorsun.

 Kıskançlık!

 Hepiniz bunu ödeyeceksiniz!

 Şimdi John, bu adamların peşine düş!

 Sakın durma!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Şunu gördün mü?

 Evet, ne olmuş?

 İğrenç!

 Çok mide bulandırıcı.

 Çeneni kapa da seyret!

 Gerçekten korkmuştum.

 Kaçık!

 Tanrım!

 İşte böyle John.

 İşte böyle.

 Aferin John.

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Devam et!

 Bu aşırıya kaçtı.

 Takma kafana.

 Bu bir film sadece.

 Sadece bir film.

 Tüm o gözler!

 Tüm o kan!

 Başımı döndürüyor.

 Bu adam cidden hasta.

 Ne halt edecek bu?

 Tanrım.

 Keş şunu!

 Film yüzünden.

 Bunu görmek istemiyorum.

 Midemi bulandırıyor!

 Linda, ben çıkmak istiyorum.

 Bir daha asla.

 Sen koca bir bebeksin.

 Bu adamda tüylerimi ürperten bir şeyler var.

 Hadi ama.

 Eğlence bu.

 Adam bir göz avcısı.

 Sen ciddi misin?

 Sence bu eğlenceli mi?

 - Bu mide bulandırıcı!

 - Yok artık!

 Bir dahaki sefere seni bir Disney filmine götürürüm.

 Lütfen.

 Çıkmak istiyorum.

 Ciddiyim.

 Ne kötü.

 Ben istemiyorum.

 Gözlerim gerçekten acıyor!

 Göremiyorum.

 Bunun için de filmi mi suçlayacaksın?

 Anne ayının da kontak lensleriyle sorunu var.

 O yüzden sızlanmayı bırak da çıkar onları.

 John!

 Linda!

 Kağıt mendilin var mı?

 Son kez söylüyorum, beni rahatsız etmeyi kes!

 Anne   kendimi iyi  Başım ağrıyor.

 Bırak şu gözleri!

 Seni hastaneden kovuyorlar.

 Şu andan itibaren şehrin bütün gözleri bizim olacak!

 Şehrin bütün gözleri bizim olacak!

 Şehrin bütün gözleri bizim olacak!

 Şehrin bütün gözleri bizim olacak!

 Şehrin bütün gözleri bizim olacak!

 Şehrin bütün gözleri bizim olacak!

 - Hâlâ başım dönüyor anne.

 - Ye!

 Ye!

 Ye!

 Enerji gerek sana!

 Şurada bir bıçak var.

 Uslu çocuk!

 Çok güzel.

 Her zaman sözümü dinle.

 Elini kalbinin üstüne koy.

 Gücü hisset!

 Kan hâlâ kafanda.

 Kalbine dönmesi için onu yavaşça boşalt.

 Şimdi annenle birliktesin.

 Geri dönmek istiyorsun, değil mi?

 Anne kapıyı açacak.

 Gözü gör!

 Yavaşça bebeğim.

 Derin, kısa nefesler.

 Bırak zihnin boşlukta süzülsün.

 Gücü ve kalbinin akışını hisset Gevşe Işığı gör.

 Gerideki ışığı gör.

 Önce   soldan sağa.

 Soldan   sağa.

 Sağdan sola.

 Sağdan sola.

 Beyazdan siyaha.

 Siyahtan beyaza.

 Bir ve iki   ve iki birdir.

 Göz kapakların ağırlaşıyor.

 Gözlerin kapanıyor   ve onları açamıyorsun.

 Kan, kalbinden kafana doğru   hızla akıyor.

 Hisset!

 Kafanın içi kanla doluyor.

 Şimdi kan, kafandan kalbine akıyor.

 Hisset!

 Bu seni güçlendiriyor!

 Işığı izle.

 Işığı izle.

 Işığı izle.

 - Bunun gerçekten işe yarayacağını düşünüyor musun?

 - Evet.

 Sağdan sola.

 Yaklaş.

 Çok iyi.

 Soldan sağa.

 Sağdan   sola.

 Güzel.

 Yavaşça   hafifçe.

 Gücünü hissediyorum.

 Enerjini.

 Işığı gör.

 Güzel.

 Yaklaş.

 Çok iyi.

 Işığı izle.

 Işığı izle.

 Çok iyi.

 Tatlım, sorun ne?

 İyi misin?

 Benim de başım dönüyor.

 Bana neler oluyor anlamıyorum.

 Neden koridora çıkıp, biraz hava almıyorsun?

 Tek başıma mı?

 Şaka mı yapıyorsun?

 Yıllardır bir salyangoz gibiydin.

 Saklandın.

 Mutluydun.

 Saklı ve mutluydun.

 Saklandın.

 Mutluydun.

 Saklandın.

 Mutluydun.

 Saklandın.

 Mutluydun.

 Bir ve iki   ve iki birdir.

 Sağ el.

 Sol el.

 Bu şey işe yarıyor mu?

 Şimdi koş bakalım!

 Hiç durmadan koş!

 Hiç durmadan koş!

 Koş, koş!

 Koş!

 Çok üzülecekler, anne.

 Onlar iyi insanlar değiller.

 Patty!

 Daha iyi misin?

 Evet, iyiyim.

 - Ama çıkmak istiyorum.

 - Yapma, ben eğleniyorum.

 Ben eğlenmiyorum.

 Olamaz!

 Şimdi de, sinemaya gidiyor.

 Vay be, bu çok heyecanlı olacak.

 Bir kişi, lütfen.

 Hey, sen!

 Bileti kutuya at.

 Linda!

 Bu çok fazla olacak.

 Olamaz!

 Linda.

 Sessiz ol!

 Linda, bunu kaldıramıyorum artık.

 Lütfen gidelim.

 Şaka yapmıyorum!

 Patty, bir rahat ver ya.

 Bu gerçek değil.

 Hayal ürünü bunlar.

 Ayrıca eğer gitmek istiyorsan, 5 dolarımı geri ver.

 Dayanamıyorum.

 - Pekâlâ eğer gelmiyorsan, ben gidiyorum.

 - Keyfin bilir.

 Okulda görüşürüz.

 Affedersiniz.

 Lavabo nerede acaba?

 Koridorun sonunda, solda.

 İyi misin sen?

 Evet.

 İyiyim.

 İşte böyle.

 Aferin John.

 Şimdi git o ikisini hallet.

 Devam et!

 Devam et!

 Yap şunu!

 Durma!

 Evet!

 Evet!

 Devam et.

 Durma.

 Sakın durma!

 Şimdi cidden   annen sana her zaman bakacak.

 Yalnız değilsin!

 Benimle güvendesin.

 Senin gözlerin benim gözlerimdir.

 Senin ellerin benim ellerimdir.

 - Biraz daha mısır alacağım.

 Bir şey ister misin?

 - Yok, sağ ol.

 Söylediğim her şeyi yapacaksın!

 Beni yalnız bırak!

 Linda!

 Linda, o burada!

 Burada ne yapıyorsun?

 Gittiğini sanıyordum.

 - Orada işte!

 Gördüm onu!

 - Kimi?

 Onu!

 Oradaki adamı.

 Bayanlar tuvaletinde.

 Kim, o mu?

 Koltuğundan hiç kımıldamadı ki.

 Beni dinle.

 Yemin ederim bayanlar tuvaletinde bir adam var.

 Delisin sen!

 Ne söylersen yapacağım.

 Sadece gidip kontrol et ve orada mı kendin gör.

 Tam bir baş belasısın!

 Seninle bir daha asla filme gitmeyeceğim.

 - Küçük kardeşimden bile betersin.

 - Lütfen?

 Sadece bu seferlik.

 Lütfen?

 Pekâlâ.

 Zaten gitmem gerekiyordu.

 Ben de biraz daha mısır alacağım.

 - Seninle geleceğim.

 - Hayatta olmaz!

 Burada kal ve neler olduğunu bana anlat.

 Linda, bekle!

 Mısır alsana biraz.

 Linda!

 John, eve geri dön.

 Beni kaybediyorsun.

 Yeniden benim gücüme ihtiyacın var John.

 Hayır.

 Kalıyorum anne.

 Kendim yapabilirim.

 Neden?

 Yalnız yapamazsın!

 Sarmalı düşün.

 Kendi başıma.

 Yalnız yapabilirim.

 John, sarmalları düşün.

 Sarmalların merkezini.

 Sarmallar  Hissediyorum  Sarmalları hatırla.

 Bana ihtiyacın var, John.

 Bana ihtiyacın olduğunu biliyorsun.

 Benimle kal John ve ne diyorsam onu yap.

 Çok geç olmadan eve dön.

 1, 2, 3, 4, 5, 6.

 Geri dön, geri dön.

 Geri dön, geri dön.

 Geri dön, geri dön.

 Merhaba!

 Vay, bu filmi gerçekten ezbere biliyor olmalısın.

 Kaç kez-- Çocuk işte.

 Kendimi ispatlayabilirim, anne.

 Artık sana ihtiyacım yok.

 Yalnız yapabilirim.

 Zavallı çocuk.

 Bu filmler onu gerçekten etkiliyor.

 Evet, beni de etkiliyor.

 Ama yine de onun kafası oldukça karışmış.

 Bayanlar tuvaletinde ne yapıyorsun sapık?

 Defol!

 Dokunma bana!

 Seni sapık!

 Kendi başıma yapabilirim anne.

 Geri dön, sana yalvarıyorum!

 Geri dön!

 Geri dön, geri dön!

 - Kasaya göz kulak ol.

 - Çok geç kalma.

 Sağolasın, 1 saatten fazla sürmez!

 Kim var orada?

 Bayan, iyi misiniz?

 Arkadaşım lavaboda.

 Gideli çok oldu.

 Birazdan gelecektir.

 Ağlamayın.

 Korkacak bir şey yok.

 Korkuyorum.

 O iyi mi?

 Galiba, ama ağlıyor.

 Mısır alabilir miyim, lütfen?

 İyi misiniz?

 Bayanlar tuvaletinde ne yapıyordunuz?

 Ona bir şeyler söyle.

 Belki de gidip onun arkadaşını bulmalısın.

 Pardon bayan.

 Belki size yardımcı olabilirim.

 Arkadaşınızın adı neydi?

 Gidip ona bakacağım.

 Arkadaşım  Linda  Anne.

 Anne.

 Siz sadece koltuğunuzda kalın ve ben de gidip arkadaşınızı getireyim.

 Tamam mı?

 Geçti, tamam.

 Merak etme.

 Kocam arkadaşını getirmeye gitti.

 Kimse yok mu?

 Bakar mısınız?

 Bakar mısınız?

 Bakar mısınız?

 Merhaba?

 Merhaba?

 Burada kimse var mı?

 Yapma böyle!

 Büyük ihtimalle, yakışıklı bir herifle lobide sohbet ediyordur.

 Görürsün bak.

 Göremeyeceksin.

 Merak etme anne.

 Ayrılmayacağım.

 Merak etme anne.

 Hiç kimse  beni  Sakinleş, sakinleş.

 Kimse burayı terk etmeyecek.

 Hiç kimse.

 Merak etme anne.

 Gitmeyeceğim.

 Kimse gitmeyecek.

 Hiç kimse gitmeyecek.

 Seni seviyorum anne.

 - Lütfen!

 Bana yardım etmeniz gerek!

 - Pardon?

 Arkadaşım sinemada!

 Bana inanmanız gerek.

 Orada bir katil var!

 Onu gördüm!

 Üzgünüm, randevuma geç kalıyorum.

 Hey!

 Ne yapıyorsun sen?

 Tanrım!

 Mary!

 Çıldırdın mı sen?

 Ama yardım etmek zorundasın!

 Yardım etmek isterim ama elimden bir şey gelmez.

 Gidemezsin!

 İnsanları öldürüyor!

 Bak, sakin ol.

 Ağlama.

 Anlat bana her şeyi.

 Alo, polis mi?

 Sinemada manyak bir herif var!

 Beni öldürmeye çalışıyor!

 Acele edin!

 Acil!

 Bütün ekipleri çağırın  - Hemen dönerim.

 - Gitme.

 Sadece bir dakikalığına.

 Buradan ayrılma.

 Orada bir adam var, herkesi öldürüyor!

 Yardım çağırmamız lazım!

 - Arkadaşının nerede olduğunu göster.

 - Oraya geri dönemeyiz!

 Teker teker.

 Her seferinde bir tane, tamam mı?

 Arkadaşının nerede olduğunu söyle yardıma ihtiyacı var mı bir bakayım.

 Sinemada!

 İnsanları öldürmeye çalışan bir adam var!

 Eminim yanlış görmüşsündür.

 - Anne.

 - Eve gel!

 Seni öldüreceğim, piç kurusu!

 - Sessiz ol!

 Nereye gidiyorsun?

 - Şeker istiyorum.

 Sessiz.

 Laura, ne oldu?

 Laura!

 Hayır!

 Bakın!

 Projeksiyon odasında bir adam var!

 Hadi gelin!

 Sakinleş.

 Her şey düzelecek.

 Ağlama artık.

 Her şey yoluna girecek.

 Merak etme.

 Çıkış yolu yok!

 Kimse çıkamayacak!

 Gitmeyin lütfen!

 Adam içeride!

 Merak etme, merak etme.

 - İçeri girip etrafa bir bakacağım.

 - Gitme!

 - Sana her şeyi verdim  - Anne, lütfen.

 Beni eve götür.

 İyi bir çocuk olacağım.

 Gücümü ve enerjimi aldın!

 Aptal!

 Her şeyi bensiz nasıl yaparsın!

 Çok geç olmadan geri dön!

 Piç kurusu.

 Tanrım!

 Bir telefon kulübesi bulalım.

 Anne, bırak eve geleyim.

 İyi bir çocuk olacağım.

 John, bana bunu yapma!

 Sarmalı düşün!

 O sana yardım edecek!

 Ve salyangozları, John!

 Onlara borçlu olduğumuzu unutma John!

 John!

 Hemen ayrıl!

 Sinemayı terk etmeni istiyorum!

 Neden John, neden?

 Kaçın, uçun!

 Uçun, uçun, uçun!

 Eve döneceğim anne.

 Eve dön!

 Eve dön!

 Hayır!

 Hayır, hayır dönmeyeceğim!

 Senden bıktım!

 Senden nefret ediyorum!

 Senden iğreniyorum!

 Merak etme, anne.

 Merak etme.

 Dur!

 Geri çekilin!

 Pekâlâ, sakin olun bayım.

 Size zarar vermek istemiyorum.

 Yoldan çekilin.

 Çekilin dedim!

 Ne dediğimi anlıyor musun?

 Bana bıçağı ver.

 Bıçağı ver!

 Basın geri!

 Seni öldüreceğim piç herif.

 Seni uyardım.

 Tek başına kalmak için beni terk ettin.

 Neden beni dinlemedin?

 Seni eve götürmeye geliyorum.

 Sinemadan ayrılma.

 Seni aptal!

 Alice senin için bir çok şeyden vazgeçti!

 Sorun nedir?

 Neler oluyor?

 Ayağa kalk!

 Ayağa kalk!

 Kimse koltuklarından ayrılmasın!

 Kalk!

 Kalk!

 Olduğun yerde kal!

 Kıpırdama!

 Sen, yere yat!

 Herkes yatsın!

 Herkes yatsın yoksa hepinizi öldürürüm!

 Ne yaptığımı biliyorum!

 İçeride bir manyak var!

 Sakin olun, polis yolda!

 Lütfen, Patty'e bir şey olmasına izin vermeyin.

 - Lütfen, Tanrım.

 - Arkadaşına kimse zarar vermeyecek, merak etme.

 Bir yol bulacağız.

 Çıkışlardan uzak durun!

 Çıkışlardan uzak durun!

 Geriye, geriye!

 Kimseye zarar vermek istemiyorum.

 Kapılar kilitli.

 - Burada bekleyebilir.

 - Neden içeri girmiyorsunuz?

 Ben buradayım.

 Pozisyonunuzu alın ve beklemede kalın.

 - Olayımız ne yüzbaşı?

 - Kötü gözüküyor.

 Kımıldamazsanız kimse zarar görmez!

 Koltuklarınızda kalın!

 Sakin olun!

 Yere yatın!

 Sakin olun!

 Yere yatın!

 Size diyorum!

 Olduğunuz yerde kalın!

 Çıkış yok.

 İkinci ambulansa götürün.

 Şu ana kadar üç ölü oldu.

 Seni bekliyorum anne.

 Öyleyse acele et.

 Biz buradan gireceğiz.

 Gidelim!

 - Birinci tim, rapor.

 - İçerisi çok karanlık.

 Silahlı Kafkas erkeği.

 Kadın bir rehinesi var.

 Perdenin önündeler.

 Görünüşe göre adamda 38'lik var.

 Ona kaçış olmadığını söyle.

 Etrafı sarıldı.

 Ve kızı bıraksın.

 İnsanları korumak için ışıkları söndür.

 Adamla diyalog kur.

 Reaksiyonunu ölç.

  Los Angels polisi konuşuyor  etrafın sarıldı.

 Çıkış yok.

 Kızı bırak gitsin!

 Ellerini havaya kaldır ve kımıldama!

 Hayır!

 Gidemem.

 Annem beni almaya gelmeden olmaz.

 Tam bir kaçık.

 Bence, bu adamla diyalog kurmanın bir yolu yok.

 Sanırım bayılacağım.

 Mümkün olduğunca düzenli nefes almaya çalışın.

 Silahı bırakmayacağım!

 Beni rahat bırakın!

 Beni rahat bırakın yoksa kızı öldürürüm!

 Kimseye zarar vermek istemiyorum!

 Burada kalmalıyım.

 Beni eve götürmeye gelecek!

 Beni rahat bırakın!

 Anne, götür beni lütfen.

 Eve gitmek istiyorum!

 Başka bir şey söylemeyin.

 Kızı öldürebilir.

 Doğru zamanı bekleyin.

 Riske girmeyin.

 Bir kaç saniye bekleyelim, kızı bırakmazsa ışıkları açacağız.

 Anlaşıldı mı?

 Evet anne.

 Seni bekliyorum.

 İyi olacağım.

 Yüzbaşı, sanırım filmi durdurmalıyız.

 Adam perdeyle konuşuyor.

 Tam nişan alabildin mi?

 Hayır, henüz değil.

 Kız ona çok yakın.

 Işık!

 Işık!

 Işığı görüyorum!

 Onun gücünü görüyorum!

 İyi bir   çocuk olacağım.

 Artık kimseye zarar vermeyeceğim.

 Hey, ismini bile bilmiyorum daha.

 Linda.

 - Merhaba, ben de Rob.

 - Merhaba.

 - İlk başta inanmadığım için üzgünüm.

 - Sorun değil.

 Her şey düzelecek.

 Arkadaşın iyi olacak.

 Yapma!

 Seni piç!

 Annemi benden aldın!

 Bir dakika - kızı bıraktı.

 Adama nişan al.

 Tüm ekipler beklemede kalın.

 Ne bakıyorsun?

 Senin de gözlerini istiyorum!

 Tıpkı diğerleri gibi!

 - İçerde.

 Kızın birini aldı.

 - Merak etme.

 Artık ölü.

 Katili öldürmüşler.

 Arkadaşın iyi.

 Bir dakika içinde burada olur.

 Buraya gelmekte çok geç kaldınız.

 Elimizden geldiğince hızlı geldik.

 Sakin ol, sakin ol.

 Patty!

 Patty!

 Seni göremeyince çok korkmuştum!

 Sana inanmadığım için özür dilerim!

 - Seni incitti mi?

 - Ben çok  Senin için korkunç olmalı!

 Artık seninleyim Patty.

 Endişelenme, seni bırakmayacağım.

 Söz veriyorum, seni bırakmayacağım.

 Gözüne neşter girdiğini düşünüyor ama bunlar tamamen hayal ürünü.

 Bir kaç gün içerisinde tamamen düzelecektir.

 Büyük bir şok geçirmiş.

 Burada kalmasının çabuk iyileşmesi açısından faydalı olacağını düşünüyorum.

 Yaşadıkları hayal ürünü ama onun için son derece gerçekler.

 Daha fazla endişelenmenize gerek yok.

 Şimdi onu yalnız bıraksak iyi olur, heyecanlanmasını istemiyorum.

 Merak etmeyin, kızınız iyileşecek.

 Beni yalnız bırakmayacaksın değil mi?

 Bugün için yeterince heyecan yaşadı.

 Endişelenme ama şimdi gitmeliyim.

 Doktor biraz dinlenmeni istiyor.

 Benimle kal.

 Yarın sabah geleceğim.

 Haydi, gitme vakti.

 Yarın geri gelirsin.

 - Şimdi gitmelisin.

 - Gitmeliyim Patty.

 Kalamayacağımdan emin misiniz?

 Hiç bir şey konuşmayız.

 - Sadece kanepede uzanırım.

 - Arkadaşının dinlenmesi lâzım.

 Burada olman ona olanları hatırlatacaktır.

 - Yarın görüşürüz.

 - Görüşürüz doktor.

 22 numaralı odadaki kız uyanırsa ona bu sakinleştiriciyi ver.

 Yarın görüşürüz.

 Doktorun dediği gibi; bunların hepsi senin hayal gücünün ürünü.

 Ben gerçekte yokum.

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar