Print Friendly and PDF

Mandy (2018)

 


Not: Uyuşturucu alanların iç dünyasını yansıtan bir film... bunu gördüğünüzde onların hayal dünyasını anlayacaksınız. Ve boş diyeceksiniz...Gerçekten bir o kadarda üzüleceksiniz. 

121 dk

Yönetmen:Panos Cosmatos

Senaryo:Panos Cosmatos, Aaron Stewart-Ahn, Chris 'Casper' Kelly

Ülke:  ABD, Belçika İngiltere

Tür:Aksiyon, Fantastik, Korku, Gerilim

 Vizyon Tarihi:01 Eylül 2018 (ABD)

Dil:İngilizce

Müzik:Jóhann Jóhannsson

Web Sitesi:Resmi site [Japan]

Oyuncular

Nicolas Cage

Andrea  Riseborough

Linus Roache

Ned  Dennehy

Olwen  Fouéré

Tüm Kadro

Özet

Amansız bir tarikat, cehennem kaçkını yaratıklar, intikam peşinde kana susamış bir adam... İlk gösterimini Sundance’te, uluslararası prömiyerini Cannes’da yapan Mandy, hem 1980’ler estetiğinin hem de aksiyon-fantezi türünün sınırlarını zorluyor. Filmde Nicolas Cage’in canlandırdığı Red, Yeni Şafağın Çocukları adlı tuhaf bir tarikat ve cehennem kaçkını yaratıklar tarafından katledilen sevgilisi Mandy’nin intikamının peşine düşüyor. Hayalle gerçek arasında gidip gelen, kana susamış Red’in ruh haline uyarak bakış açısı ve renkleri değişen Mandy’nin hem anlatımı hem görüntüleri aşırı uçlarda geziniyor. İzleyicilerin, deneysel distopya Beyond the Black Rainbow ile aşina olduğu yenilikçi yönetmen Panos Cosmatos’un yönettiği, müziklerini Jóhan Jóhansson’un bestelediği Mandy’nin yapımcılarından biri de Elijah Wood

Altyazı

Öldüğümde derinlere göm beni,

Ayak uçlarıma iki hoparlör yerleştir,

Başıma kulaklık dola, Ve öldüğüm zaman rock'n'roll'a boğ beni

Amerika'da büyük bir ruhsal uyanış yaşanıyor.

 Amerika'nın iyiliği ve yüceliğine temel olmuş geleneksel değerlerimiz tazeleniyor.

 Amerikalıların ezici çoğunluğu pornografi ve kürtaja karşı

 Shadow Dağları

 M.S. 1983

Tak tak.

 Ödümü kopardın.

 - Tak tak.

 - Kim o?

 - Erik Estrada.

 - Hangi Erik Estrada?

 CHiPs'teki Erik Estrada.

[Henry Enrique " Erik " Estrada [1] (16 Mart 1949 doğumlu) Amerikalı aktör ve polis memurudur. O da onun ortak oynadığı başrol ile bilinir Kaliforniya Otoyol Devriyesi polisiye memurun Francis (Frank) Llewelyn "ponch" Poncherello televizyon dizisi CHiPs Daha sonra İspanyolca-dilinde yaptığı çalışmalarla tanındı 1977 den 1983 kadar koştu, telenovelas , reality televizyon programlarında ve reklam reklamlarında ve Adult Swim dizisi Sealab 2021'de düzenli ses olarak yer aldı .]

 Ne çiziyorsun?

 Orman tapınağı denebilir.

 Yani bu  Vay be.

 Günün nasıl geçti?

 Oldukça iyiydi.

 Galaksi hakkında bir kitap okuyordum.

 Kalın olan mı?

 Evet.

 Harikaydı gerçekten.

 En sevdiğin gezegen ne?

 Jüpiter.

 Evet, şüphesiz.

 Jüpiter.

 Neden?

 Çünkü atmosferinin yüzeyi yaklaşık bin yıldır şiddetle esen bir fırtına ve kasırganın gözü o kadar büyük ki bütün Dünya'yı yutabilir.

 En sevdiğim gezegen bu.

 Güzelmiş.

 Senin en sevdiğin ne?

 Muhtemelen Satürn.

 Öyle mi?

 Satürn epey güzel.

 Keşfettiğimiz ilk gezegenlerden biri.

 İnsanların keşfettiği yani.

 Bu yüzden onun hakkında bir sürü harika antik efsaneler var.

 Fikrimi değiştirdim.

 Ne?

 Galactus'u seviyorum.

 Galactus gezegen değil ki.

 Öyle ama gezegenleri yiyor.

[Galactus "Gezegenler Yiyici/Hüpletici" olarak bilinir. Gücü sınırsız denilebilecek kadar çoktur. Evrenin varoluş anahtarlarından birisidir ve gezegenlerin özüyle beslenir. Galactus evrenin varoluş anahtarlarıdan biri olan "adalet"i temsil etmektedir.]

 Ham.

 Ham, ham, ham.

 Uyandın mı?

 Evet canım.

 Ne oldu?

 Kâbus görüyordun.

 Ne hakkındaydı?

 Hatırlamıyorum.

 Bazen buradan taşınmalı mıyız merak ediyorum.

 Nereye?

 Bilmem.

 Hayır.

 Burayı seviyorum.

 Huzurlu bir yer.

 Burası bizim küçük evimiz.

 Çocukluğumdaki sığırcıkları anlattım mı sana hiç?

 Hayır.

 Zannetmiyorum.

 Çocukluğumun geçtiği mahallede ağaçlarda uçuşan, oyun oynayıp cıvıldayan sığırcıklar vardı ve çok tatlıydılar.

 Ama babam onlardan nefret ederdi.

 Çünkü hep kiraz ağacındaki kirazları yerlerdi.

 Günün birinde 

Bir gün ben ve mahalledeki birkaç çocuk boş bir arazide oynuyorduk.

 Ve babam karşıdan geldi.

 Elinde yastık kılıfı ve levye vardı.

 Yastık kılıfının içinde bir şey hareket ediyordu.

 Kıvranıyordu.

 Ve bize etrafında toplanmamızı söyledi.

 Bize bir şey gösterecekmiş.

 Biz de toplandık.

 Yastık kılıfının içindeki şeyi yere boşalttı.

 Ve orada  Birkaç tane yavru sığırcık vardı.

 Bize onları nasıl öldüreceğimizi göstereceğini söyledi.

 Levyeyi çok yukarı kaldırdı ve ardından küçük yavru sığırcığa sertçe vurdu.

 Öyle sert vurdu ki yerde delik açıldı.

 O kadar derindi ki ufak bir mezara benziyordu.

 Sonra levyeyi çocuklardan birine uzattı ve her çocuk sırayla bir sığırcık öldürdü.

 Sen ne yaptın?

 Ben sadece izledim ve sıra bana gelince de oradan kaçtım.

 Canım benim.

 Gel buraya.

 YILAN GÖZÜ ARAYICISI

"Kan kırmızı, ilkel gökyüzünün altında etrafı eski volkanik dağın sarp kayalarıyla çevrili olan zavallı Büyücü çatlağın karanlık kucağına ulaştı.

 Ta ki eli düz, camsı bir yüzeye değene kadar.

 Buz gibi soğuk.

 Yılanın Gözü'nü avucuna aldı.

 Yavaşça kendine çekti ve kan kırmızı güneşlerin zayıflayan ışığında önüne tuttu.

 İçinden parladı.

 Hayali, zümrüt yeşil bir ışık.

 Tuhaf ve sonsuz."

YENİ ŞAFAĞIN ÇOCUKLARI

Sorun nedir Jeremiah?

 İyi misin?

 Hayır.

 İyi değilim.

 Yanlış bir şey mi yaptım?

 Yanlış mı?

 Yaptığın her şey yanlış.

 Çok özür dilerim Jeremiah.

 Seni daha iyi etmek için yapabileceğim bir şey var mı?

 Yapabileceğin hiçbir şey yok.

 Sorun o.

 Onsuz çıplak hissediyorum.

 Çıplak.

 Anlıyor musun?

 Ben  Dedim ki,

"Beni anlıyor musun?" Evet Jeremiah.

 Seni anlıyorum.

 "Evet Jeremiah.

 Seni anlıyorum.

" Cidden mi?

 Bazen hiçbir şeyi kati suretle anladığını düşünmüyorum da.

 Ve bu beni gerçekten endişelendiriyor.

 Benim yanımda olmazsan göğe yükselemezsin.

 - Jeremiah  - Yapma.

 Lütfen sessiz ol ve bana Yoldaş Swan'ı çağır.

 Tamam.

 Dedim ki, "Bana Yoldaş Swan'ı çağır.

" İşte geldin.

 Senin için ne yapabilirim Jeremiah?

 Gördüğüm o kızı getirmeni istiyorum.

 Ona ihtiyacım var.

 Ona derhal ihtiyacım var.

 Jeremiah, oldu bil.

 Abraxas'ın Boynuzu yanında mı?

 Ne yapacağını biliyor musun?

 Biliyorum.

 Küçük domuzcuğu da sunsak ya?

 Anlaşmayı tamamlamak için.

 Bu çok iyi bir fikir.

 O lüzumsuz çocuk yağ tulumu  deliğini bile bulamaz.

 Sana güvenebileceğimi biliyordum.

 Sana her zaman güvenebilirim.

 Dostum.

 Teşekkür ederim Jeremiah.

 Teşekkürler.

 Gitmeden önce Yoldaş Lucy'yi çağır.

 Elbette.

 Tişörtün güzelmiş.

 Sağ ol.

 Ne okuyorsun?

 Roman.

 Beğendin mi?

 Evet, bence Lenora Tor'un en iyi kitabı.

 Buralarda oturuyorsun herhâlde.

 Evet.

 Hemen Crystal Gölü'nün orada oturuyoruz.

 Çok güzelmiş.

 Beş papel.

 Tabii.

 Ee  Sonra görüşürüz.

 Doğru yerin burası olduğuna emin misin?

 Evet.

 Elbette eminim.

 Şimdi ne yapacağız?

 Şimdi bekleyeceğiz.

 Ne kadar süre?

 Dinle.

 Kana karşılık kan.

 Daha fazla.

 Her şey sırayla.

 Jerry?

 Aman Tanrım.

 - O ne lan öyle?

 - Bilmiyorum.

 Merak etme.

 O korkunç adamlar gitti.

 İstedikleri şeyi aldılar ve gittiler.

 Kocanın nerede olduğunu merak ediyorsundur.

 Merak etme.

 O çok iyi.

 Sen yaramazlık yapmadığın ve söylenenleri yaptığın sürece böyle kalacak.

 Anladın mı beni?

 Senin çok özel biri olduğunu düşünüyor.

 Umarım bunun önemini biliyorsundur.

 Sorumluluk sende velet.

 Aç gözünü.

 Çok güzel.

 Çok güzel.

 Sabit dur.

 Sabit dur.

 Ben buna işin balı kaymağı derim.

 Her şey güzel bir rüyadan fazlası değil.

 Onun şu an gördüğü rüya.

 Bu rüyada bize katılmaz mısın?

 Bütün bu karışıklık için özür dilerim.

 Ama geçen gün seni yolda gördüğümde sessizce bana seslendin.

 Ben de dinledim.

 Bana bak.

 Bana bak!

 Söylesene.

 Ne görüyorsun?

 Hızla yaklaşan Azrail’i görüyorum.

 Ben seni tanıdım bu yüzden bence zamanla sen de beni tanıyacaksın.

 Aslında onun çocukları için istediği tek şey birbirlerini sevmeleri.

 Şimdi, bence bu sevgiyi çeşitli yöntemlerle ifade etmeme izin veriyor fakat bu yöntemlerden biri müzik.

 Carpenters'ı sever misin?

 Bana kalırsa oldukça heyecan uyandırıyorlar ama bu çok daha iyi.

 Ne diyorsun?

 Dur.

 Başlamak üzere.

 # Bize hayat veren her tohum #

 # Her erkek bir kadınla evlenmeli #

 # Yalnızca bir güneş doğar #

# Yalnızca bir güneş, senin ve benim #

 # Jeremiah Sand dürüst bir adamdı Kalbi #

 Büyük, yüce göz alıcı olanlarla dik durmaya hazırdım…  ama o pislikler üstlerine doğrultulmuş olsa dahi altından, parlak ışığı ayırt edemediler.

 Ancak şükürler olsun  Şükürler olsun ki o bana başka bir yol gösterdi.

 Ezelden beri kaderimde yazılı olan yolu.

 Önemsiz şöhret ve servetten çok daha yüce bir şey.

 #  ders veriyor #

#  Işık her şeyi aydınlatıyor #

#  Işık gerçek Dersimizi aldık #

#  Benim ve seninle ilgili şarkısı #

Çukurun en dibindeyken karanlığın içinde haykırırken inanılmaz acılar içinde kıvranırken hakkım olanların hepsi elimden alınmışken ışığıyla beni kutsadı.

 O eşsiz ve sıcak ışığıyla.

 Üzerime adeta zamansız bir dalganın çarpması gibi geldi.

 Saf sıcaklık dalgası.

 Saf ve kati kabullenmenin birleşimi.

 Ve benimle konuştu.

 Arkadaşıymışım gibi davrandı.

 Bana "Jeremiah, onlar yanılıyordu. Ve sen haklıydın. Çok haklıydın." dedi.

 Ve beni mukaddes öpücüğüyle kutsadı.

 Bana, "Tüm bunlardan ayrı düşemezsin. Tüm bunlar senin." dedi.

 Ve bana en derin ve sıcak müsaadesini sunarak dünyaya açılmamı ve bana ait olanı almamı söyledi.

 Hepsini.

 Benim olanı.

 Benim isteklerim.

 Benim ihtiyaçlarım.

 Benim hazlarım.

 Bilirsin pek çok kadının sunduğu o hoş zevkleri tatma şerefine nail oldum.

 Ama pek azında sende olan bu görkem vardı.

 Sen özel birisin Mandy.

 Ben de öyle, özel biriyim.

 Birlikte çok daha özel bir şey olalım.

 Nazik ol benim gibi.

 Onlar 

Bu şarkıyı sen mi yaptın?

 Evet.

 Ben yaptım.

 Ve bu senin hakkında mı?

 Evet.

 Öyle.

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Kes sesini!

 Sakın bana bakayım deme!

 Sakın bana bakayım deme!

 Bakma bana!

 Sakın bana bakayım deme!

 Bakma bana!

 Ne yapacağımı söyle.

 Lütfen ne yapacağımı söyle.

 Hadi.

 Ne yapacağımı söyle.

 Ne yapacağımı söyle.

 Söyle.

 Söyle.

 Ne yapacağımı söyle.

 Ne yapacağımı söyle.

 Ne yapacağımı söyle.

 Ne yapacağımı söyle.

 Ne yapacağımı söyle.

 Söyle.

 Söyle.

 Söyle.

 Söyle.

 Sakın kendinden şüphe etme.

 Sen ve o çirkin küçük kevaşe.

 Birbirinize çok aşık mı sanıyorsunuz kendinizi?

 Size aşkı göstereyim.

 Lucy.

 Diz çök.

 Şimdi ona, beni ne kadar sevdiğini göster.

 Hayır.

 Hayır.

 "Bir inci daha domuzların önüne atıldı." Evet.

 Dikkatle bak, seni değersiz insan müsveddesi.

 Bu, beyaz şövalyenin lekeli hançeri, doğrudan dipsiz derinliklerden geldi.

 Zavallı, aptal domuzlar.

 Ruhunuz olmadan doğuyorsunuz.

 İsa'nın en büyük hatası neydi, biliyor musun?

 Kendisi yerine başka bir kurban sunmadı.

 Haç şekli, bunun her zaman daimi hatırlatıcısıdır.

 Kimyagerin en değerli malzemesini kevaşen için ziyan ettik.

 Ama bence ikiniz de ateşin arındırma gücünü görünce ikna olacaksınız.

 Kevaşe ne kadar kötü olursa, alevler o kadar parıldar.

 Fırında makarnanın hepsini kim yedi?

 Çedar Cini, tüm fırında makarnayı sen mi yedin?

 Hiçbir şey çedar kadar güzel değildir.

 Çedar Cini.

 Duvane'den Çedar Cini diğer markalara oranla yüzde 60 daha fazla peynir içerir.

 Çocuklar ve cinler Çedar Cini'nin daha lezzetli olduğu konusunda hemfikir.

 Bu yüzden Çedar Cini üç yıldır hâlâ bir numarada.

 Duvane'den Çedar Cini.

 Cin gibi tatlı.

 Çedar cini.

 Bu bir test yayınıdır.

 Bu kanal Acil Durum Yayın Sistemi için test yayını yapmaktadır.

 Bu sadece bir test yayını.

 Acil Durum Yayın Sistemi Test Yayını Okuman yok mu?

 S..TİR GİT

Sen miydin?

 Epey oldu.

 Azrail için geldim.

 Mükemmel durumda, tıpkı bıraktığın gibi.

 Seni rahat bırakacağım.

 Peki o şeyle ne yapacaksın?

 Ava çıkacağım.

 Ava çıkacaksan, elimde ihtiyacın olabilecek başka şeyler de var.

 - Bunu söylemeni umuyordum.

 - Sağ tarafta.

 Kendim yaptım.

 Hiç kullanılmamış bir jilet gibi keskin.

 - Bir şartla hepsi senindir.

 - Öyle mi?

 Neymiş o şart?

 Onları iyi emeller için kullanacaksın.

 Peki ne avlayacaksın?

 İsa fanatikleri.

 Sezonlarının geldiğini bilmiyordum dostum.

 Evet.

 Şey 

- Söyle bana dostum.

 - Onu ateşe verdiler!

 Tuhaf hippi tiplerdi.

 Bir sürülerdi.

 Ve bir adam vardı.

 Hiç mantıklı değildi.

 Motosikletliler ve dikenli şeyler giymiş psikopatlar 

Manyaklar sürüsüydü.

 Kara Kurukafalar.

 Kara Kurukafalar.

 Dinle dostum.

 Bir süredir, etrafta karanlık ve korkusuz bir grup peydah olmuş durumda.

 Kimse nereden geldiklerini bilmiyor.

 Önceleri eyaletler arasında hikâyeler dönüyordu.

 Kamyoncular ölüme terk ediliyor, fahişeler ortadan kayboluyor ve evlerin kapılarının önünde içi dışına çıkmış cesetler bulunuyordu.

 Her seferinde de aynı tipler.

 Motosikletli çetesi, siyah motorlar.

 Yalnızca gece ortaya çıkıyorlar.

 Esrarengiz olaylar.

 LSD üreten biri için kuryelik yapan bir kuruluşa dair hikâyeleri dolanıyor.

 Onlardan hoşlanmadığı için onlara özel bir üretim yapmış ve o zamandan beri bir daha asla eskisi gibi olamamışlar.

 Onları bir defasında uzaktan görmüştüm.

 Avlamaya çalışacağın şeyler, kuduz köpeklerden beter, bunu bilerek gitmeli şansının az olduğunu ve muhtemelen öleceğin fikrini göz önünde bulundurmalısın.

 Bu kadar olumsuz olma.

 Radyodan en son Spirit Nehri'nin orada görüldüklerini duydum.

 Onları gördüğümde, acı dolu bir dünyadaydılar.

 Ama en korkunç kısmı neydi, biliyor musun?

 Neymiş?

 Bunu yapmaya bayılıyorlar.

 Bu en sevdiğim tişörtümdü.

 Eceline susamışsın.

 Bunun

  Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.

 Şahsına münhasır puştun tekisin.

 Tişörtümü yırttın!

 Tişörtümü yırttın ulan!

 O hâlâ yanıyor.

 Yanıyor.

 Yanıyor.

 Yanıyor.

 Yanıyor.

 Sorun yok dostum.

 Jüpiterli savaşçı fırtınanın gözünden çıkageldi.

 Bu Lizzie.

 Sakin olduğunda, sorun olmadığını bilirim.

 Haklısın.

 Tanrım.

 Haklısın.

 Hoşça kal Lizzie.

 Dostum.

 Sana haksızlık etmişler.

 Neden böyle olmak zorundalar?

 Kozmik bir karanlık yayıyorsun.

 Görebiliyor musun?

 Tamam.

 Çocuklar.

 Kuzey.

 Doğru olanı yapmıyoruz.

 Canımı yakıyorsun!

 O  Mandy fevkalade yandı.

 Öyle değil mi?

 Yine de, yitip gitmektense, yanmak daha iyidir  Jeremiah diyor ki görüp görebileceği en şehvetli aşıkmışım hassasiyetim ve empati yeteneğim sayesinde.

 Sevdiğimin her hareketini önceden tahmin edebilirim.

 Onlarla tanıştım.

 Tıpkı ılık dalgaların sarp kayalıklı sahili okşaması gibi.

 Daha fazla yaklaşma.

 Tanrı burada.

 Merhaba.

 Bana zarar veremezsin dostum.

 Yani, sunduklarına bir baksana.

 Hepsi benim.

 Sen sadece etten ibaretsin.

 Ne ruhun var 

Ne de bir beynin.

 Hiçbir şeyin yok.

 Hayvansın.

 Sen 

Senin ölümsüz bir ruhun yok.

 Hayır

 Işık saçmıyorsun.

 Aklına hayaline bile gelmeyecek sanrılara sahibim.

 Psikozlu parazitler.

 Gizemli şeylerin yüzdüğü yerde.

 Sen boğuluyorsun.

 Ben yüzüyorum.

 Seni menfur şey.

 Tükürüğüm kadar bile değerli değilsin.

 Kalbindeki tek şey nefret.

 Suçlusu o.

 Her yerde peşinde dostum.

 Her yerde peşinde.

 Sana hâlâ yardım edebilirim.

 Kurtarabileceğim şey sadece hayatın değil.

 O s…ik ruhun da.

 Hayır, hayır, hayır!

 Lütfen, lütfen.

 Lütfen bana zarar verme!

 Bunun, yolculuğunun bir parçası olduğunu göremiyor musun?

 Seni bana getiren yolculuğun bir parçası.

 Kurtuluşunun.

 Benim sayemdeki arınmanın.

 Seni uçururum dostum.

 S..ini bile emerim!

 İstediğin bu mu?

 Lütfen, lütfen, lütfen!

 Lütfen yapma.

 Hayır, hayır!

 Sana diz çökmeyeceğim!

 Sen bana diz çökeceksin!

 Kalbinde Tanrı'nın hediyesini taşıyan benim, sen değilsin o yüzden diz çök önümde seni orospunun dölü!

 Artık tanrın benim.

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar