Print Friendly and PDF

Önce De Ümidin Yoktu Ama Buraya Eriştin

Bunlarada Bakarsınız

 


XLVI

Çu be şehr-i tu resîdem tu zi men gûşe gozîdî

Çu zi şehr-i tu bereftem be vidâîm nedîdî

Şehrine ulaştım, benden kaçtın, bir bucağa

sığındın... şehrinden gittim, vedalaşmak için beni görmeye bile gelmedin.

ister lûtuf ta bulun, ister kin güt; tümden canımızın sağlığı, esenliği sensin; tümden bayramımızın süsü, bezentisi sensin.

Gizli oluşun, kıskançlığındandır; yoksa tümden apaçık güneşsin; her zerreden görünür durursun sen.

Bir bucağa sığınsan da ciğerimizin köşesisin, beyimizsin; perde ardına da girsen herkesin perdesini yırtan sensin.

Kâfirliğin gönlü senin yüzünden dağınık, işkilli. inancın başı, senin şarabınla sarhoş. herkesin aklını fikrini kaptın, herkesin kulağını çektin, burdun.

Bütün güller, kışa rehin; bütün başlar şaraba rehin. sense hem bunu ölümün elinden satın alıp kurtardın; hem onu.

Gülün vefası yoksa, tüme yol bulunmazsa bir uğurdan sana dayanırız; sen hem dayancımızsın, hem güvencimiz.

Hani bir bölük halk, Yusuf’a bakakaldı da ellerini doğradı ya; sen öylesine güzelsin ki yüzlerce Yusuf’un aklını fikrini doğrattın gitti.

Bir pisliğin kokusundan adam iki fersahlık yola kaçar; oysaki sen tutar, o pis şeyden, o kan pıhtısından bir insan y aratırsın.

Sonra tutar, onu toprağa lokma olarak verirsin de tertemiz bir bitki kesilir; bir de ona can üfürdün mü, pislikten kurtulur gider.

Hele a gönül, göğe ağ; bir hayli zaman hayvanların yaylasında yayıldın durdun; şimdi de Tanrı yaylasına var.

Önce de ümidin yoktu ama buraya eriştin. şimdi de hani ümitsizsin ya; bütün tamahını o ümit etmediğin şeye ver.

Sen sus da söz bağışlayan Tanrı söylesin... çünkü kapıyı yapan da o, kilidi kitley en de o, anahtarı veren de o.

Kaynak: Cilt 7-2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar