باد و بارا RÜZGÂR VE YAĞMUR…
اندوه، همزمانم و، آلام همنشین
شبهای سرد آخر پائیز و از برون
باران و باد و غرش توفان سهمگین
باد مهیب، نعره زد و شیشه ها شکست
باران ز سقف ریخت گل و لای بر زمین
کردم با هزار لعنت، بر خشم و قهر آن
گفتم هزار نفرین بر راه رسم آین
ناگاه، دلبری من، از راه فراسید
گوئی رسید در دل اسفند،فرودین
آشفته موی و جامه گل آلود و خشمناک
از جور باد و باران، آه ماه نازنین
آمد کنار آتش و تن را برهنه کرد
چون خرمن شگوفه و چون بار یاسمین
از شیشهء شکسته در این لحظه باد سخت
بر روی شمع لرزان افشاند آستین!
کردم هزار بار به باران دعای خیر
گفتم هزار مرتبه بر باد،آفرین!
RÜZGÂR
VE YAĞMUR
Bir
gece, hüzün evinin köşesinde, hazin bir ruh haliyle
Üzüntü
ve elem birlikte oturmuşlar
Güzün
son soğuk geceleri ve dışarıdan
Yağmur,
rüzgâr ve korkunç tufanın gürlemesi
Heybetli
rüzgâr nara attı ve camlar kırıldı
Yağmur
tavandan döküldü çamur çaylak yeryüzüne
Lanet
ettim binlerce kez onun hışmına ve kahrına
Beddua
ettim binlerce kez yoluna yordamına
Ansızın
gönlümü çelen yoldan geldi çattı
Sanki
İsfend’in gönlüne ulaştı Ferverdîn
Saçlan
dağınık, elbisesi çamurlu
Rüzgârın
ve yağmurun zulmünden hışımlı, ah nazlı ay
Geldi
ateşin yanma ve çırılçıplak soyundu
Çiçek
harmanı ve yasemin yükü gibi
Kırık
camdan şu anda sert rüzgâr
Titrek
mumun üzerine yen savurdu!
Ettim
binlerce kez hayır duası
Binlerce
kez rüzgâra aferin dedim!
Yıldırım,
Nimet, “Ferîdûn-i Muşirî ve Şiiri”, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Dergisi, Erzurum 1998, X, 47-63. F. Muşirî, Teşne-yi Tûfân, s. 132-133.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar