Aşkın Gizemli Yolu
Gör zahidi kim sahib-i irşad olayım
der
Dün mektebe gitti bugün üstat
olayım der
Ruhi
**
Şeyhimiz kendisini bilmede kalmış
âciz
Nerede kaldı ki keyfiyyet-i irşadı bile
Nerede kaldı ki keyfiyyet-i irşadı bile
“Can
sevgilim… benim siz”
'Dünyayı
seninle gördüğüm halde, seni görmeyeyim mi?
Herkesin
kapısı kapanabilir, senin merhamet, mağfiret ve şefaat kapıların kapanmadı…
bana ise asla
"Nefsi
yenmek için tek yol aşktır”
Aşk
ruhu tasfiye eder ve bu tasfiyeden sonra ki marifete ulaşmak için şimdiye kadar
söylenen yeterli mi olur
Onu
elde ettiğimiz zaman.
Neyi
anlarız ki…yine bir yabancı değil…başkası hiç değil…sende yoksun
Bu
ne ki.. kendimi tekrar buldum.
Aradığım kendimden başkası değilse.
Bunca
eziyet…
Bir
zaman demiştin
Aşk
sevgilinin sureti sevenin suretidir. Zat da, sıfat da beraberdir.
Ah
ayrılık…
'Candan
ve cihandan ayrılmak güç değil; asıl müşkül olan sevgilimin bulunduğun yerden
ayrılmak! '
Halim
kalmadı
Biraz
can varsa dudaklarımda…senin ismini söylesin de işiteyim,…
Dinleyeyim
diye açıp kapıyorum...inan ki
İnsan
âşık olunca sevgilisinin ismini kendi ağzından işitmeye can atarmış.
Benim
adım anılmasın; görüyorum ki adını anan kimsede yok.
Nasıl
olur?
Büyükler
dediler …biz ilahi esrarın hazinesiyiz… Biz inciler dolu, ucu bucağı bulunmaz
deniziz!
Bense…
Hayır!
Ben
ne hazineyim, ne de denizim; bir avuç toprağım,
Şimdi
seven bir gönül oldum. O halde…
Sevgilim
Gönlüme gel!
Gönül
iki cihanın ikisi ve kâinat nur salan kaynağın ta kendisidir
Gel!
Kalbimdeki
resmini görmelisin!
Kızıyorsun
arada bir…ama sen, kendini sandığın gibi misin?
Benim
gözlerimle kendini görebilsen şu söylediklerimi ne az bulursun.
İnan
sen bile kendine âşık olursun.
Kapanayım
ayaklarına, der, tapınırsın sana!
Ancak
ben seni senden önce bildim…inandım.
Sana
tapmakla putperest olmam, suçta işlemem.
Bilakis
Kibriya'yı hoşnut ederim.
Evet
sen… Senin nurundan kopmuş gibi bir ankasın.
Ben
sevginle dolu bir gönülüm olursa keramet bile gösteririm
Canım
benim
Sevdiğim!
Gönlüm süruru!
Ömrümün
sermayesi!
Gönül
kuvvetinden başka hiçbir şeye inanamıyorum.
Sevgili/m
odur ki; bir lahzada arşı gezer, gelirsinde; hem de gözümüzün önünden
ayrılmadığını sanırız. Tur'a ve Miraç'a çıkış, iniş Allah'ı sevenler ve Allah
tarafından sevilenler için kolay işlerdendir.
Ben
bunu istemedim ki…
Ey
gül yüzlü güzelim!
Aşkın
sesini senden işittik.
Biz
senin akisleriniz;
sana
gönül vermekliğim
Rabbime
bağlılığımdandır.
Kulluk
vazifemi yerine getiriyorum…diye kızma "
'Sana doyamıyorum, dudaklarım
zikrinle kuruyor… sularla ıslatmak yetmiyor; beni ırmağına at, orada boğ! '
Aşkının
beni mesut edip etmediğini sorma…
Bir
gün için olsun saadeti vaat eder misin
A,
bir günlük aşkım için kim ölmek istemez?
Hayatım
aşktandır.
Aşkını
tattıktan sonra onsuz kalmak müthiş bir yoksulluktur:
Bir
name geldi mi, sesinden gece gündüz titrerim.
Demişsin
ki aşk meyli ile din meyli birbirinin yakın akrabasıdır.
Hakikatte
ne ben varım, ne benden başkası. .. zaten sen de ben
Kim
ya canım…
Je lis, j'entends le cieı; car le
ciel c'est toi-memel
'Okuyorum, okurken Allah'ı
duyuyorum; zira sen ondan başkası değilsin!'"
En
büyük tesellim aldanmak kapından kovulmak değil…Sen ve bende
sakladığın…sevildiğini bilmektir.
Seni
seviyorum…
---
Şivesi nâzı edası handesi pek
bi-bedel
Gerdeni püskürme benli gözleri
gaayet güzel
Sırma kâkül sim gerden zülf tel tel
ince bel
İnsanlar
aşkın mahiyeti hakkında tam anlamıyla anlaşamadılar.
Üzerinde
kafa yordular ve uzun incelemeler yaptılar.
Benim
düşünceme göre AŞK, ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının
birleştirilmesidir. [İbn Hazm El-Endelüsi (Ö. 1064), Güvercin Gerdanlığı]
Sinemi deldi bugün bir âfeti çâr-pâreli
Gül yanaklı gülgülî kerrâkeli mor hareli
Çifte benli sim gerdenli güneş ruhsâreli
Gül yanaklı gülgülî kerrâkeli mor hareli
Kerakke:Erkeklerin
Giydiği Gömleğimsi Cübbe
Gülgülî: Gül Renginde
Olan
Bir civankaşı sarık sarmış efendim başına
Sürme çekmiş ıtr-ı şâhiler sürünmüş kasma
Şimdi girmiş dahi tahminimde on beş yaşına
Gül yanaklı gülgülî kerrâkeli mor hareli
Şeh-nişînler zineti âguuşlar pîrâyesi
Dahi bir yıldır yanından aynlah dâyesi
Sevdiğim gönlüm sürura ömrümün ser-mâyesi
Gül yanaklı gülgülî kerrâkeli mor hareli
Şivesi nâzı edası handesi pek bi-bedel
Gerdeni püskürme benli gözleri gaayet güzel
Sırma kâkül sim gerden zülf tel tel ince bel
Gül yanaklı gülgülî kerrâkeli mor hareli
Ol perî-rûyun cef â-yı çeşm-i cellâdın demem
Derd-i aşkiyla Nedim'in âh ü feryadın demem
Tarz u tavrın söylesem mâni' değil adm demem
Gül yanaklı gülgülî kerrâkeli mor hareli
VEZNİ:Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar