Dünyayı Kim Yönetiyor?
İnsan dünyayı yönetendir. Hayvanın yöneticilik vasfı
yoktur. Peki yönetmek ve yönetilmekteki kıstas nedir? Bunda esas olan bilenler,
bilmeyenleri yönetmekle hükümlü kılınmış olasıdır. Ancak “Bilen Yöneteciler”
çıkar çizgisinde olunca sorunlar çıkmaktadır. Tarihin geçmişinden gelen
yönetenleden en güçlü olanlar okült örgütlerdir. Bunların yönetimdeki
etkinlikleri ve dünya yöneticilerini fark etmekte zor olmaktadır.
Gizliliğin içinde olan okült yönetenleri bilebilmek
için gizli ilimlere ulaşan bilgiye sahip olmak ve onların kendi
aralarında kullandığı takvimi bilmek gerekir. Onların takvimi 360 gün
üzerinedir. Bu nedenle onların bize göre gaybî kendilerine göre huzûrî
bilgileri bugün itabarıyla 2500 gün öncedendir. Onların bu bilme
özellikleri ile yönetilen dünya üzerinde hâkimiyet kurmaktadırlar.
Dünyayı yönetenlerdeki hâkimiyette bir ayrıcalık var
mı diye düşündüğümüzde, onlar için devletlerin esası ve varlıkları üzerinde “üst tasarımcılar” diye adlandırılırlar. Bu
hâkimiyet her zaman bir şekilde kendilerini yok eder gibi, görünerek bir diğer
guruba intikal ettirilir.
Dünyada olaylar bahsedilen takvim esasına göre
36 yıllık periyotlar ile 108 yıllık zaman çevresinde doğudan batıya
dönüşümlü olarak devreder. Her otuzaltı yılda insanlar bir önceki yılın inkarı
ve çelişkisi ile uğraştırılırken “üst tasarımcılar” yönetilen bilmeyenlere
hâkim olurlar.
Günümüz itibarıyla yönetenler, 19 yüzyılın izimleri
iken, gelecek yüzyılı kuantum ve teknoloji terorileri bilgileri ile mücehhez
olanlar yönetecektir, denilebilir.
Yöneten “üst tasarımcılar” koydukları kuralları
tespit eder. Yönetilen insanlara bildirdikleri kavramlar da kozmik âlemde pek
değer taşımayanlardır. Her 36 yılda değişim tekrar eder. (1989 baz aldığımızda
enigma oprasyonlarının bu yüzyıl için başlangıç kabul edilmektedir. ) eski
bilgiler paçavraya dönüştürülmekte ve yeni bilgiler ile inasn
bilgilikleri sarsıntıya uğratılmaktadır. İşte bu sebeple bazı kimselerin
önceden bildikleri komplo türüne varacak kadar olan bu bilgiler ve olaylar 2500
gün önceden tasarlanmış ve uygulamaya sokulmuş planın aksiyon şeklidir.
Kavramlar, bilgiler “üst
tasarımcılar” elinde oyuncak
gibidir. Bu şekilde oluşan gelecek zaman zuhuratı, daha önceden yönetilenlere
kehanet ve öngürü gibi sunulması ve ön aşamada kastî bilgi sızdırılması
ile mümkün olmaktadır. Neticede bu tür bilgiler toplumda tatmin sağlama yanında
bir korku imparatorluğu da oluşturulmaktadır. Bu korku yönetilen gurubta
tahliye, tasfiye ve mankurtlaşmayı sağlamaktadır.
Tavistock Enstitüsü
İlluminati, gül ve haç kardeşliği vesair örgütlerin en
tepesinde bulunan ve bir çatı vazifesi gören bu örgütlenme CIA’in kontrol etmek
istediği ülkelerde operyasyon yapabilmek için kurduğu bir enstitüdür. Bunlar
anglo sakson kökenlidir ve dünyadaki atmosfere İngiltere kanadından gizli
olarak yön verildiği kanısı oluşurken göz ardı edilmemesi gereken
örgütlenmedir. Haklarında çok geniş bilgiye ulaşmak mümkün değildir.
tavistock enstitüsü’nün ilham kaynağı ünlü psikanalist
Sigmund Freud’un “insan davranışlarının kontrolü” konusundaki araştırmaları
olmuştur. Zihin kontrol operasyonları, toplumların psikolojileri ve
insanların psikolojileri üzerinde çok derin araştırmalara sahiplerdir ve bir
enstitü olmasından dolayı bu alanda çok önemli çalışmaları vardır. Bu örgütün
en üstte olduğunu düşünmek, işlerini gizliden yönetmeleri ve doğrudan insan ve
toplum psikolojileri üzerine çalışmalarından dolayı gayet mantıklı bir
yaklaşımdır. Teknolojik yapılanma ve tasarımda bu örgüt ve silsilesinde on
yıllar olacak kadar en üst düzeydedir.
Amerika’nın Dış Siyaseti
Amerika tarihte tek başına bir savaş kazanamamıştır.
Bir tek 81 ölü vererek Ordusu olmayan Panama’ya karşı kazanmıştır.
Amerika’da her şey olağanüstüdür. Hiçbir olay, suikast
vb. onun imajını zedelemez.
Amerikan toplumunda ekonomik çıkarları zedelenenince
temizleme operasyonları vardır. Kovboy demokrasisi olduğundan Amerika’nın imajı
hiç zedelenmez.
Amerikan, son dönme dış siyasette Afganistandan Suriye
meselesine kadar 40 000 askeri öldüğü için Amerika artık HOLİSTİK DIŞ POLİTİKA uygulamasına geçmiştir.
HOLİSTİK, şumulî bütünselci, bütüncülük, eşyaların
bütün birimler olduğu ve bunların böylece muamele görmesi ve birbirinden
ayrılmaması teorisi dir. Yani bedensel hastalıkların tedavisi ancak beden
tarafından yapılmalı, dışarıdan müdahale edilmemelidir. Ancak dışardan yardımcı
olacak takviye yapılarak bedene yardımcı olmaktır. Bu nedenle son dönemde
Amerika İslâm âlemine bir bütün olarak bir hastalığı var olarak bakmaktadır.
Hastalık vardır, bu İslâm Dininin kendisidir ve bu din getirmiştir
demektedirler. Öyle ise biran önce İslâm Devletlerine Laikleşme ve
sekülerleşme ilacı verilmelidir. Dil yapısına göre Fransızca konuşanlara ve
kültürüne yakın olanlara laisizm, İngilizce konuşanlara ve kültürüne sahip
olanlara sekülerizm ilacı verilmesi gerekiyor, diye dış politikalarını
geliştirmektedirler.
Dünya bankası Amerika’ya ı değil, BM ye bağlı ekonomik
Ve sosyal Konseye bağlıdır. Bu Konseyde 26 şirkete bağlıdır. Son Arap Baharı da
Finans sektörüne 65 Milyon Kredi kartı kullanıcı sağlanması için
demokratikleşme paketi altında canlandırma operasyonlarının görünmeyen yüzüdür.
İsrail Hakkında
İsrailin güvenliği Ortadoğu’daki terörle korunmakta
olduğundan Siyonistlerin iktidarda kalabilmeleri için bir Orta Doğuda 20-30 yıl
daha sürmesi beklenen Kürt problemi çıkartılmıştır. Çünkü Amerika’nın İsrail’in
toprak büyütmesine izin vermemesi ve Filistin arasında büyük bir savaş yükünü
çekmek artık mümkün değildir.
Yakın zamanda bir İsrailli ere karşılık 1073
Filistinli serbest bırakılması, İsrail için bir vatandaşının ne kadar değerli
olduğunu göstermektedir. Ayrıca Filistin BM devlet olmak için başvurduğu için
İsrail’in ona direk olarak bir saldırı yapması mümkün olmadığından pasif
görünümden kaçınma politikalarına örnek teşkil eder.
İsrailin hedefleri için yeni “çatışma bölgeleri”
oluşturulması gerekiyordu. Bu nedenle sorun merkezi için Türkiye en uygun bölge
seçilmiş ve 1960 larda PKK yı İsrail bir örgüt olarak dizayn etmiştir. Burada
unutulmaması gereken hiçbir zaman PKK istese de dahi kendi iradeleri ile silah
bırakamazlar.
İsrailin gerçek adı “İsrail Siyonist Devleti” dir.
Yahudiler ikiye bölünmüştür. Siyonizm tutarsızlıkları nedeni ile çökecek
önümüzdeki 20 yılda bir çok değişim tedbirleri almazsa sıkıntılara düşeceği
görülmektedir. Çünkü Siyonizm İsrailin de başına bela olmuştur.
Kürt Açılımından Sonra Gelecek Diğer Açılımlardan
Türkiyenin bütünlüğünü bozmak için Kürt açılımından
sonra “Laz açılımı” da hazırlanmaktadır. Almanya’da yaşayan Lazlar kendi
anadillerine sahip çıkmak için kurdukları Lazebura Birliği’yle dillerine sahip
çıkmaya çalışıyorlar adı altında Lazebura, 1983′te bir çalışma gurubu olarak
Almanya’nın Stutgard yakınlarında Üç kişi tarafından kuruldu.. Aralarında
etnolog Wolfgang Feurstein de vardır. Lazca’ya uygun bir Latince alfabe
geliştirdiler. Ayrıca 1984′te Kafkasoloji Kongresi’ne sunulmuştur.
Irak Devleti
1930 yılında Irak hükümeti bağımsız bir devlet olma
yolunda İngiltere ile 25 yıllık bir anlaşma imzalarken, 1932 yılında Milletler
Cemiyeti’ne bağımsız bir devlet olarak katıldı. Irak Devleti (1932)de BM girişinde
12 maddeyi kabul etmiştir. Bu 12 maddeden biri Sınırlarında Irak’ın kontrol
edemediği bir sınır çatışmasında ve bir şiddetle karşılaştığı zaman sınırdaşı
olduğu komşu ülkeyi davet etme hakkı vardır. (Yani Amerika’dan izin alması
gerekmez.)
Irak tarih boyunca kaynayan kazan gibi etnik çatışma
kabiliyetine sahip konumdadır. 1933 Kral Faysal’ın ölümünün ardından ülkede
dinsel ve etnik çatışmalar arttı. Son zamanlarda Amerika Kuzey Irakta tam
teçizatlı 600 Binlik taşeron bir ordu kuruluşuna yardım ettiği için ileride
Irak kendi arasında çatışmalara sahne olacaktır, denilebilir.
Tesettür Soygunu- İtalya İlişkisi “Sevab, Kebab,
Menfaat Üçgeni”
Nino Lo Bello tarafından yazılan The Vatican Empire
“Vatikan İmparatorluğu” isimli kitabın son bölümünde 1958 de Katolik
kadınlar nasıl tesettüre girme yani başlarına şapka giydirdiklerini ve
örttürdüklerini izah etmiştir.
1958 baharında, Amerika (İtalyan Menşeli) şapka
üreticileri “Dinsel araştırmalar Merkezi” diye bir paravan örgüt
kuruyorlar. Guido Orlando adında bir gazeteci Amerika Şapkacılık Enstitüsü
tarafından işe alındı.[1] Orlando derhal ilan Araştırma Enstitüsü, oluşturulan
yirmi milyondan fazla “bir anketin sonuçları” Kuzey Amerika’da kadınların her
hafta ayinine katılırken başlarını kapatmadan gitmedikleri hakkında bir rapor
hazırlayarak Papa Pius XII giderek
sundular. Katolik kadınların kiliseye giderken başlarının örtmesi gerektiğini
belirterek papayı yönlendirip bir açıklama yapmasını istediler. Papa kiliseye
ve dini törenlere giderken şapka giysinler diyerek bildiri yayınlandı.
Sonuçta şapka üreticileri 63 Milyon şapka satıldı.
Daha sonra aynı şirket İran’da ortaya çıkıyor. Şahın
döneminde bu İtalya’daki şirket İran’da eşarp, çarşaf ile İranı din adına
soydular. Daha sonrada Türkiye’de aynı senaryo dindarlık adına uygulamaya
sokuldu ve başarı sağlandı. Şimdilerde Lüks Eşarplar ve giyim tarzı
Lümpen burjuva (Paçavra burjuvası)nın bütün hayatî alanlarını da
kapsayacak şekil ve tarzda muhafazakar ve mutaassıp geçinen elit tabaka
tarafından temsil ediliyor. Yeni olarak İtalyanlar Kuzey Irak’ta Kürt
kadınlarına başlarını nasıl modern örtmeleri gerektiği şekilleri empoze
ediyorlar.
Arap Karnıbaharı
Arap baharından sonra Mısır Libya hepsi ikiye
bölüncektir. Doğu- batı, şii- sünni, kuzey güney diye ayrılacaktır, öngörüsü
hâkimdir.
Türkiyenin İç Ve Dış Siyasası[2]
Üniter Devlet Tevhid anlayışını kabul eden Merkezi
sistem içerisinde bireysel özgürlükleri savunan Müslüman devlet tipine denir.
İslam devletleşme tipidir. Muhammedanlar da denir.
Avrupa’da üniter devletler yoktur. 12 tane krallık
vardır. Türkiye devleti üniter devlettir. Osmanlıdaki Ümmet toplumundan
Cumhuriyet Türkiye’sinde millet toplumuna geçilmiştir.
Anayasada Türk Devleti değil, Türkiye devleti
denmiştir. Niçin, Özellikle bir ırka dayalı devlet kurulmadığını belirtmek için
denmiştir. Ayrıca Hilafet makamı TBBM bünyesinde mevcuttur.
Ulus Devlet
Ulus Devleti demek kendi içerisinde başka ulusları
barındıran ve anayasal vatandaşlıktır. Bir kişinin Çerkez olması kültürel
kimliktir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Osmanlı döneminde insanlar
Ümmet kategorisinde “kul” vasfındadır. Cumhuriyet dönmesinde Ulus devlet içinde
bir vatandaştır.
Dilleri ana, resmi ve meşru dil diye ayrım
yapılarak ayrışıma gidenler, meşru dile literatürde yer bulamazlar, bu uydurma
bir terimdir.
***
“Dış siyasette ve komşularla
sıfır sorun yoktur” bir masaldır.
***
Türkiye’de her genelge ve söylevle 30 yıldır irticai
faaliyetler ve bölücülük terimleri ile süslendiğinden bölünmenin psikolojik alt
yapısı zihinlerde hazırlanmış bu şekilde Türk insanının beyni yıkanmıştır. Bu
meyanda bu iki unsurun biri iktidarda diğeri dağda faaliyet göstermektedir.
***
Türkiye de siyasetçi kıtlığı vardır. Osmanlıda Siyasî
at cambazı olarak geçmektedir. Bizdeki siyasilerin ekseriyeti devlet
adamı da olamamışlardır.
***
“Türkiye hiçbir şeye hazır
değildir” politikası
her zaman geçerlidir.
***
Avrupalılar Türkiye’yi merak ederler. Türkiye bir şey
yapmayacak olsa bile Tarih Türkiye’yi bir şey yapmaya zorlamaktadır.
***
Ortadoğudaki insanların davranışları incelenmiş,
Anadolu’daki insanların olaylar karşısındaki tepkiler tahmin edilemeyen ülke
insanların kategorisinde olduğu görüldüğünden yabancılar Türkiye İnsanı
ile güven sorunu yaşarlar.
NOT: Aytunç
ALTINDAL Beyefendinin internet üzerindeki video bilgilerinden derlenmiştir.
[1] http://tr.scribd.com/doc/13225339/Bello-The-Vatican-Empire-The-Authoritative-Report-That-Reveals-the-Vatican-as-a-Nerve-Center-of-High-Finance-and-Penetrates-the-Secret-of-Papal-We
[2] Siyasa, İngilizcedeki policy sözcüğünün
karşılığıdır. Belli bir konuda belirlenen hedef, izlenen yöntem ve izlemler
bütünüdür. Örneğin Türkiye’nin kurduğu barajlar, Türkiye’nin su siyasasının
bir parçasıdır. Siyasa sözcüğü, siyaset bilimi dışında fazla yaygın değildir.
Onun yerine siyaset ya da politika sözcükleri kullanılmaktadır. Siyaset
biliminde en çok kullanılan kelimelerden biridir. Yerini “siyaset” kelimesi almıştır.
ama aralarında ince bir nüans farkı yok değildir. Buna göre, siyasa,
daha ziyade kâğıt üzerindeki temel, genel planı ifade ederken siyaset, işin
daha çok eyleme geçirilmiş, somutlaştırılıp daraltılmış halini anlatır.
Siyaset, siyasadan daha özel ve
somuttur. Siyasa ise daha genel ve daha soyuttur.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar