Print Friendly and PDF

Duymasaydın Daha İyi İdi

Bunlarada Bakarsınız


Gel Vazgeç Bu Sevdadan

“Ey îman edenler, îman ediniz” âyeti ve eserde gelmiş olan duâda;
"Yâ Rabbi, senden, ardında küfür olmayan îman istiyorum” buyurulması, sanki bu hakîkî îmana işârettir.
Sözün özü, bu ma’rifeti arayıcı, isteyici olmalı ve nereden can burnuna bununla alâkalı bir koku gelirse, onun ardından gitmeli, bu uğurda evi bırakmalıdır. Çoluğa çocuğa akraba ve dostlara veda etmelidir. Çünkü Allahu teâlâ hepsinden daha sevgili ve kıymetlidir. Onun hakkı, bütün haklardan üstün ve ağırdır. Kur’ân-ı kerimdeki:
“Ey Habîbim, de ki, eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabalarınız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticâret, hoşlandığınız meskenler, size Allah’dan, Resulünden ve Allah yolunda cihâd etmekten daha sevgili ise, artık, Allah emrini [azabını] getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez” [Tevbe - 24] âyeti bu ma’nâya işârettir.
Mahdûmâ; özür ifâdeli sözler ne zamana kadar sürecek. Şevk ateşi, istek çılgınlığı kalbde parlamadı ki. Bu ateş parlarsa arzu ve istek çılgınlığı yüz gösterirse, bütün özürler geride kalır, özür dili bağlanır ve cezb-i İlâhî celle şânühü saçından tutar, çeke çeke ma’şuk tarafına götürür ve ona teslîm eder. Evet, aşk yolunda bir mikdar delilik lâzımdır ve akıldan bir parça kurtulmak şarttır. Beyt:
Gönlünü Leylâ’nın zülfüne bağla,
Mecnûn aklı gibi, bak bu dünyaya.
Çünkü âşık olan uğrar ziyana,
Önem verir ise akla uyana.

Kaynak:Mektûbât-ı Ma’sumiyye, trc: Süleyman Kuku, 2017, İstanbul, Cilt III, sh.386, 92. Mektup

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar